2010 insan kaçakçılığı raporu açıklandı
ABD Dışişleri Bakanlığı'nın İnsan Kaçakçılığı 2010 Raporu açıklandı. Raporda, "Türkiye'de kurulan 157 insan kaçakçılığıyla mücadele telefon hattına en fazla başvuru, kaçakçılık kurbanlarının 'müşterilerinden' gelmeye devam ediyor" denildi.
ABD Dışişleri Bakanlığı'nın 2010 İnsan Kaçakçılığı Raporu(Trafficking In Person) açıklandı. 400 sayfaya yakın raporun Türkiye'ye ilişkin bölümünde, hükümetin 209 yılında 102 kaçakçılık vakası saptandığını açıkladığı belirtildi. Rakamın 2008'deki 118 vaka ve 2007'deki 148 insan kaçakçılığı vakasına göre düşüşü temsil ettiği kaydedildi.
Raporda, Türkiye'de insan kaçakçılığıyla mücadelede başarılı çalışmalar görüldüğü belirtildi ancak, "Türkiye hükümeti kaçakçılığı ortadan kaldırmak için asgari standartlarla tam uyum içinde değildir, ancak bunu yapmak için önemli çaba gösteriyor" saptaması da yapıldı.
Türkiye için tavsiyeler
"Türkiye için tavsiyeler" bölümünde ise, insan kaçakçılığı kurbanlarına özel sığınakların kamu tarafından maddeten desteklenmesi için uzun vadeli plan yapılması, insan kaçakçılığı mağdurlarını kurtarma amaçlı ihbar telefonu numarası 157 için aynı desteğin sürmesi gerektiği belirtildi. Cezalandırılmış kaçakçılardan elde edilen varlıklarla, kurbanlara yardım fonu oluşturulması istenen raporda, kaçakçılığın başlangıçta ortaya çıkarılması konusunda sivil toplum örgütleri ve uluslar arası kuruluşlar arasındaki işbirliğinin daha sürekli hale getirilmesi gerektiği belirtildi. Gözaltı merkezlerine Türkiye'deki sivil toplum örgütlerinin erişim olanaklarının artırılması istenen raporda zorla çalıştırmak üzere olan kurbanların önceden saptanıp sorumluların etkin kovuşturmaya uğratılmasında proaktif tavır koyması tavsiye edildi. Raporda "Tanık koruma programlarında, tanıkların güvenlik birimleriyle daha fazla işbirliği yapmalarını teşvik etmeye yönelik iyileştirmelere devam edilmeli" denildi.
Raporun "Kovuşturma" bölümünde 2009 yılında Türk hükümetinin kaçakçılık suçlularının soruşturulması, yargılanması ve mahkûm edilmesi süreçlerinde atak bir tavır sergilediği de belirtildi. "Koruma" bölümünde, "Hükümet kurbanları kaçakçılık araştırma ve kovuşturmalarına katılmaya cesaretlendirirken birçok kaçakçılık kurbanı, çoğunlukla kurbanların yetkililerden duyduğu korku, kendilerini kaçıranlar tarafından cezalandırılma korkusu ve yavaş mahkeme prosedürlerine bağlı olarak, kovuşturmalara katılmayı reddetti ve ülkelerine dönmeyi tercih etti" denildi.
Kaçakçılık mağdurlarını müşterileri kurtarıyor
Türkiye'nin insan kaçakçılığı alanında mahkemelerde videolu tanıklık uygulaması yaptığı hatırlatılan raporda şu ifadeler yer aldı:
-İade sürecindeki boşluklar, kimi kurbanların kendilerini kaçıranlara ilişkin bilgi vermelerinden sonra yeterli bakım ve yardım almaması sonucunu doğurabilir ve bazı kurbanlardan yararlanma fırsatı bu şekilde kaçırılmış ve bu potansiyel saptanamamış olabilir.
-Kurbanlara Türkiye'de bir yıla kadar kalma olanağı tanıyan İnsani Vize uygulaması var. Ancak incelenen dönemde bundan yararlanan saptanamadı.
-Türk hükümeti 2009'da insan kaçakçılığını engelleme çabalarını, Moldova hükümetiyle işbirliği yaparak hazırladığı, hem 'müşterilere' hem kurbanlara hitap eden bir televizyon kampanyası aracılığıyla iyileştirdi.
-Uluslararası Göç Örgütü Türkiye'deki 157 insan kaçakçılığı ihbar hattına en fazla ihbarın kurbanların 'müşterilerinden' gelmeye devam ettiğini belirtti. Hükümet 2007'de '157'nin işletmesi ve maddi bakımdan desteklenmesini Uluslar arası Göç Örgütü'nden alma işareti vermesine karşın bu henüz gerçekleşmedi.
Türkiye'nin insan kaçakçılığında; kadın ve çocuklar için özellikle zorla fuhuşta, kimi kadın ve erkekler için ise zorla çalıştırmada bir hedef ve transit ülke olduğu belirtilen raporda, "Kurbanlar özellikle eski Sovyetler Birliği ve Doğu Avrupa kökenli. Yetkililer 2009'da Özbekistan, Türkmenistan ve Kırgızistan'dan getirilip zorla fuhşa sevk edilen kadınların sayısında bir artış tespit ettiler" denildi. Türk hükümetiyle birlikte çalışan Uluslar arası Göç Örgütü'nün geçen yıl, fuhşa zorlanan ve zorla çalıştırılan çok sayıda Moğol vatandaşını ülkelerine iade ettiği belirtilen raporda şöyle denildi:
"-Yerel uzmanlara göre seks kaçakçılığı kurbanları fuhşa genellikle yasa dışı genelevlerde zorlanıyor, müşterilere 'kiralanıyor' ve özel evler ve otellerde alıkonuluyor. Daha küçük bir sorun oluştursa da, legal ve illegal fuhuş sektörlerinde Türk vatandaşlarını kapsayan ülke içi kaçakçılık da vuku bulabiliyor. Kimi kurbanların Türkiye'den, fuhşa zorlandıkları ya da zorla çalıştırıldıkları Kıbrıs Türk kesimine, ya da Avrupa'daki destinasyonlara kaçırıldığı belirtiliyor.
-Türk hükümeti kaçakçılığı ortadan kaldırmak için asgari standartlarla tam uyum içinde değil, ancak bunu yapmak için önemli çaba gösteriyor.
-Hükümet kaçakçılıkla mücadele yasasının uygulamasını genişletti, fuhuş için kaçakçılık yapan suçluları atak bir şekilde kovuşturdu, bu alanda ülkedeki üçüncü sığınağı kurdu ve potansiyel seks kaçakçılığı kurbanlarının belirlenmesi potansiyelini iyileştirdi.
-Hükümetin kurbanlara kritik hizmetler sağlayan sivil toplum kuruluşlarına (NGO) fon sağlamada yetersiz kalması ve kaçakçılık kurbanlarının saptanmasında tutarsız uygulamalar, Türkiye'nin zorla fuhuş ve zorla çalıştırma kurbanlarını korumaya yönelik mücadelesini etkilemeyi sürdürdü.
En Çok Okunan Haberler
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- Emekliye iyi haber yok!
- Devrim Muhafızları'ndan Suriye çıkışı
- Adnan Kale'nin ölümüne ilişkin peş peşe açıklamalar!
- İngiliz gazetesinden Esad iddiası
- 'Seküler müdür kalmadı'
- Dönmek isteyen gençler için şartını açıkladı
- CHP'nin ilçe başkanından açıklama!
- Üniversite öğrencisi, trafikte öldürüldü
- ‘Kartlar bloke edilebilir’ uyarısı!