"2100 yılı çok zor geçecek"
Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu, yılın son çeyreğine girilen bir dönemde açıklanan veriler ile birlikte Orta Vadeli Program ve Mali Planı'nın da göz önüne alındığında Türkiye için 2010 yılının çok zor geçeceği uyarısında bulundu.
Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Eylül Ayı Ekonomi Bülteni'ni yayınladı. Bültende, 2009 yılı ikinci çeyrek GSYH rakamları ile Türkiye'nin 2008 son çeyreğinden, 2009'un ilk iki çeyreğine, üç çeyrek üst üste küçülerek resesyona girdiğinin kesinleştiği ifade edilerek, Krizin Türkiye'yi ağır bir biçimde etkilediği belirtilen bültende, sanayi üretimi ve kapasite kullanımının yılın üçüncü çeyreğinde de krizin etkisinin güçlü bir şekilde devam ettiğini gösterdiği vurgulandı.
Bültende, "Yılın başında uygulamaya giren vergi teşviklerinin Eylül ayı sonunda sona erecek olması yılın son çeyreğinde imalat sanayindeki kapasite kullanımı üzerinde olumsuz yönde bir baskı yaratacak" denildi.
"Türkiye IMF ile anlaşmalı"
Türkiye ekonomisinin resesyona girmişken, fiyatların genel düzeyindeki düşüşler ekonomideki daralmanın bir göstergesi olduğu belirtilen açıklamada, uzun yıllar enflasyon sorunu ile uğraşmış ve yaşamış olan Türkiye'de enflasyon oranındaki bu düşüşün para politikasının başarısı olarak görülmediği kaydedildi. Yılın son çeyreğine girilen bir dönemde açıklanan veriler ile birlikte Orta Vadeli Program ve Mali Planı da göz önüne alındığında Türkiye için 2010 yılının çok zor geçeceğine dikkat çekilen bültende, şöyle denildi:
"Açıklanan program çerçevesinde Türkiye'nin büyüyebilmesi, işsizliği azaltabilmesi için Türkiye'nin ciddi bir finansman kaynağına ihtiyacı olduğu açıktır. Çünkü 2009 yılı bütçesinin 63 milyar dolar açık vereceği resmi ağızlar tarafından da ifade edilmiştir. Bu nedenle Türkiye'nin IMF ile anlaşması gerekmektedir. Diğer yandan 2007-2008 döneminde uygulanan, iktisadi gerçeklerden uzak kamu harcama politikası bizi bugünkü bütçe açığı ile karşı karşıya bırakmıştır. Önümüzdeki dönemde Bütçe, politik kaygılarla değil, iktisadi gerçeklere göre yönetilmelidir. Türkiye adeta kayıtdışı istihdama teslim olmuştur. Kayıtdışı istihdam oranı yüzde 45.7'ye yükselmiştir. Bu kamu bütçesine girmesi gereken vergi ve primin kaçırılması demektir. Kayıtdışı ekonomi aynı zamanda kayıtlı ekonomi ile haksız rekabet içindedir. Kayıtdışı ekonomi kayıtlı ekonominin ödediği vergi ve primlerle yaşamını idame ettirmektedir. Hükümetten bu sorunu en aza indirecek etkin bir program uygulanmasını beklemekteyiz."
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Ayşenur Arslan’ın Colani ile ilişkisi
- Serdar Ortaç: 'Ölmek istiyorum'
- Hatay’da yaşayan Alevi yurttaşlar kaygılı
- Köfteci Yusuf'tan gıda skandalı sonrası yeni hamle
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama
- İBB'den 'Pınar Aydınlar' açıklaması: Tasvip etmiyoruz
- İmamoğlu'ndan 'Suriyeliler' açıklaması
- '100 yılda bir görülebilecek akımın başlangıcındayız'