28 Şubat'ın 'gizli' tutanakları

28 Şubat soruşturmasında 4 emekli generalin tutuklanmasına, Genelkurmay Başkanlığı'nın gönderdiği yeni belgeler etkili oldu.

28 Şubat'ın 'gizli' tutanakları
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 14.02.2013 - 08:21

Genelkurmay Başkanlığı’nın savcılığa gönderdiği 6 sayfalık BÇG toplantısı tutanaklarına göre dün gözaltına alınan 5 general, dönemin Refah-Yol hükemeti aleyhinde konuşmaların yer aldığı 7 Nisan 1997 tarihli toplantıya katıldı. Karargah’ta general ve amirallerin katılımıyla gerçekleştirilen bu toplantıda “hükümete muhtıra verilmesi, sıkıyönetim ilan edilmesi, hükümetin istifa ettirilmesi” gibi öneriler yapıldı. İddiaya göre, dönemin Genelkurmay 2. Başkanı Çevik Bir, toplantının kapanış konuşmasında “Bu tarihi bir toplantıdır. Aynı frekanstayız, mutluyum” dedi.

28 Şubat soruşturmasının 8. dalgası kapsamında emekli Orgeneral Orhan Yöney, emekli Oramiral Hayri Bülent Alpkaya, emekli Korgeneral Köksal Karabay, emekli Koramiral Altaç Atılan, emekli Tümgeneral Ersin Yılmaz, dün sabah saatlerinde gözaltına alındı. Terörle Mücadale polisleri tarafından Ankara Adleyesi’ne getirilen generallerin sorgusu, akşam saatlerine kadar sürdü. Savcı Bilgili 5 ismi, hükümeti devirmeye teşebbüs suçundan tutuklanmaları istemiyle nöbetçi hakimliğe sevk etti. Mahkeme, Ersin Yılmaz dışındaki isimleri tutukladı.

Cumhuriyet’in ulaştığı bilgilere göre sorguda, 28 Şubat 1997 tarihli MGK toplantısından sonra Genelkurmay’da yapılan BÇG konulu toplantı gündeme geldi. Genelkurmay’dan 6 sayfalık bir belge örneğinin savcılığın talebi üzerine gönderildiği ifade edilen sorgu tutanağında, şöyle denildi:

“7 Nisan 1997 tarihinde saat 15:00’da Genelkurmay’da, Genelkurmay II. Başkanı Çevik Bir’in başkanlığında Batı Çalışma Grubu ve İrtica konusunda alınacak tedbirler konulu toplantı (general/amiral toplantısı) yapılmıştır. Belgede özetle; hükümete muhtıra verilmesi; sıkıyönetim ilan edilmesi; hükümetin değişimi, istifası; hükümetin devamını önleyecek tedbirler; gelecek hükümetin oluşumu; kriz yönetimi oluşturulması: eylem planı; taarruzi psikolojik harekat; yargı ve kamu yöneticilerine destek/tehdit; üniversiteler, sendikalar ve sivil toplum örgütleriyle işbirliği yapılması, cesaret verilmesi; basın ve medyaya hakimiyet sağlanması, yanlarına alınması; Batı Çalışma Grubu’nun kurulması, kuvvet komutanlıklarında da benzer bir yapılanmanın bulunması ve iki kez yapılan YAŞ toplantılarıyla personelin atılmasının yeterli olmadığı; bilgi toplayan, eyleme dönüştüren, psikolojik harekat yapan bir grup oluşturulması konularının gündeme geldiği...”

‘Sahaya indik, taarruz edelim’


Tutanakta, Çevik Bir’in kapanış konuşmasında “Bu tarihi bir toplantıdır. Aynı frekanstayız, mutluyum” şeklinde konuştuğu iddia edildi. Tutanaklarda, bu toplantıya Tümgeneral rütbesiyle Genelkurmay Strateji Daire Başkanı olarak katılan gözaltındaki bir emekli generalin şu şekilde konuştuğu ileri sürüldü:

“Sahaya indik, ancak karşı taraf da indi. Sessiz çoğunluğu sahaya indirelim, entegre edelim. Karşı tarafın zayıf ve kuvvetli taraflarını tespit edelim (din+para). Savunmayalım, taarruz edelim. Halkı yanımıza değil, önümüze almalıyız. Polis kaybolma noktasına gelmiştir. Havuç ve sopayı gösterelim. 10.000 dernek var. Harekete geçilmelidir. Siyasilerden istifade edilmelidir. Teşkilat daimi olmalı, her türlü öneriye açık olmalı, bilgi süratle aktarılmalı, teşkilatın başka bir görevi olmamalıtır şekinde konuştuğunuz tespit edilmiştir.”

Tutanağa göre, savcı Mustafa Bilgili, bu belgeleri göstererek, emekli generallere “Belge içeriğinden seçimle işbaşına gelmiş bir hükümeti devirmek için bir çalışma içerisine girildiği anlaşılmıştır. 27 Mayıs 1960, 12 Eylül 1980 askeri darbeleri gerçekleştiren cunta benzeri bir darbeyi mi hedefliyorsunuz? Bu yetkiye sahip olduğnuzu düşünüyor musunuz? Yasal dayağınız nedir?” diye sordu. Komutanlar ise, bu soruya “Aradan bu kadar zaman geçmiştir. Ben böyle bir toplantıyı hatırlamıyorum” yanıtını verdi.



Erdoğan’ın ‘dalga’ çarkı

Öte yandan Başbakan Tayyip Erdoğan, 28 Şubat’ta yapılan son dalgayı destekleyen bir açıklama yaptı. Erdoğan, “Biz, bu ülkede geçmişte yaşanmış bazı olumsuzlukları yaşamak istemiyoruz. Eğer yaşamak istemiyorsak bunun gereğini de yerine getireceğiz. Yargı kendi görevini yapıyor, yürütme olarak biz üzerimize düşeni yapıyoruz, yapacağız” dedi. Erdoğan, 9 Mayıs 2012’de yaptığı bir açıklamada ise 28 Şubat soruşturmasının dalga dalga gitmesini eleştirmiş ve “....toplumun huzurunu da doğrusu kaçırıyor. Bu dalgalar böyle arka arkaya geldikçe ülke boğulur. Bu kadar bu iş bence uzatılmamalıdır” diye konuşmuştu.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon