33 Milyar TL’lik Formül
Parlamento Kulisi
Yurttaşların elektrik faturalarına yansıtılan kayıp-kaçak bedeli, uzun süredir tartışma konusu. CHP Antalya Milletvekili Gürkut Acar, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı’na sunduğu soru önergesinde, “Kayıp-kaçak oranlarını düşüreceği iddialarıyla gerçekleştirilen dağıtım özelleştirmelerinin ardından şirketlerin tutturması gereken kayıp-kaçak hedefleri sürekli revize edilmiş, bu yolla şirketlerin daha fazla kayıp-kaçak bedeli tahsil etmesi sağlanmıştır. Kayıp-kaçak konusunda sürekli olarak yurttaşlar aleyhine yapılan düzenlemeler, şirketlere kâr garantisi verildiğini düşündürmektedir” dedikten sonra, “Son 3 yılda şirketler ne kadar kayıp-kaçak tahsilatı yapmıştır? Dağıtım özelleştirmeleri süreci ve sonrasında şirketler için belirlenen kayıp-kaçak hedeflerinde kaç kez değişiklik yapılmıştır” sorularını yöneltti.
Soru önergesine yanıt veren Yıldız, şirketlerin tahsil ettiği kayıp-kaçak bedeli konusunda bir rakam vermedi. “Kayıp-kaçak miktarı, dağıtım sistemine giren enerji ile dağıtım sisteminde tüketicelere tahakkuk ettirilen enerji miktarı arasındaki farkı göstermektedir. Dağıtım sistemine giren enerji ile tahakkuk ettirilen enerji arasında oluşan bu fark elektriğin dağıtımı için gerekli olan hat, trafo ile sayaçlarda meydana gelen teknik kayıp miktarı ve yasal olmayan bir şekilde elektriğin kaçak kullanılması sonucunda oluşan miktarın toplamından oluşmaktadır” diyen Yıldız, mevcut mevzuata göre kayıp-kaçak miktarının nasıl hesaplandığını formüllerle anlatmakla yetindi:
Yıldız’ın tahsil edilen kayıp-kaçak miktarı ise hükümetin geçen ay sonunda TBMM’ye sunduğu Elektrik Piyasası Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile ortaya çıktı. Tasarıya eklenen geçici maddeyle, mahkeme ve tüketici hakem heyetleri kararına göre dağıtım şirketleri ya da tedarikçi tarafından yapılan kayıp-kaçak bedeli iadeleri ve mahkeme kararında yer alan giderlerin dağıtım tarifeleri yoluyla karşılanması öngörülüyor. Maddenin gerekçesinde, “2006-2014 yılları arasında sayaç okuma bedeli, perakende satış hizmet bedeli, iletim bedeli ve dağıtım bedeli dışında sadece teknik ve teknik olmayan kayıp bedeline ilişkin tüketicilerden 33 milyar TL tahsil edildiği” belirtiliyor. Tasarıyla, kayıp-kaçak bedelinin yurttaşlardan tahsiline devam edileceği gibi, bugüne kadar tüketicilere mahkeme ve tüketici hakem heyetleri kararıyla iade edilenler de faturalara yansıtalarak yine yurttaştan alınacak. Üstelik, iade için dava da açılamayacak.
Dereyi Görmeden Makama Oturan Aday Adayı
Haziranda yapılacak genel seçimler öncesi milletvekili aday adayı olmak isteyen kamu görevlilerinin istifa süresi yarın sona erecek. Bu çerçevede bugüne kadar istifa eden farklı bürokratlar kamuoyuna yansıdı ama gelin sizinle çok daha ilginç bir örneği bu sütunda ele alalım.
TBMM bürokratlarından Hasan Özgür Özen AKP’den aday adayı olmak için görevinden istifa etti. Özen’in kendisiyle ilgili paylaştığı bilgilere göre, Meclis’teki titrini “Basın, Yayın ve Halkla İlişkiler Başkanlığı Strateji Sorumlusu” ve ayrıca bir de “TBMM Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Uzmanı” olmak üzere iki farklı tanımla açıklıyor.
Özen’in paylaştığı açıklamada ise kendisinin “Kurani Mucize Kelimeler - Kuran Sözlüğü” adlı eseri hazırlayan kişi olduğunu anlaşılırken, Özen’in bahsettiğimiz iki görevinin yanı sıra TBMM’de “EFQM Mükemmellik Modeli Ekip Lideri”, “TBMM Çocuk Proje Koordinatörü ve Yönetim Sistemleri Uzmanlığı” görevlerini de yürüttüğü belirtiliyor. Böylece toplam “beş görev titrini” birden paylaşan Özen, neden aday olduğunu ise şöyle açıklıyor:
“Hakk’a hizmet için halka hizmet etmek, insanların hayır dualarını almak için çalışmak, insanlığa fayda sağlayabilecek kalıcı eserler üretmek benim için bu dünyadaki en önemli ibadettir. Bu uğurdaki hizmetlerin vuku bulabildiği siyaset kurumu ise benim için bir nevi ibadet yeridir.”
Bu açıklamaları alıntıladığımız dosyada TBMM’nin resmi logosunun kullanılması dikkat çekerken, daha önce de aynı logoyla hazırladığı kitabı tanıttığı dikkate alındığında pek de şaşırmıyoruz. Ancak Özen’in basın açıklamasında kullanılması için gönderilen bir fotoğraf var ki işte gariplik burada başlıyor:
AKP’den aday adayı olan Özen, henüz bırakın milletvekilliğini, adaylığı bile kesinleşmeden milletvekillerinin makam odalarına geçip burada çekilen bir fotoğrafı basın açıklamasıyla göndermeyi tercih etmiş. Yani milletvekili olmadan milletvekili koltuğuna oturmuş. Buna ister “dereyi görmeden paçayı sıvamak”, isterseniz de “milletvekili olmadan makama oturmak” deyin, biz şu soruyu sormadan edemiyoruz:
Henüz aday adayı olan Özen, bir de “tüm yaşantısı ve çalışmalarını, fedakârlıklarını ve karakterini kendime örnek model aldığım” diye tanımladığı Başbakan’a özenseydi ne olurdu?
En Çok Okunan Haberler
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- Emekliye iyi haber yok!
- Devrim Muhafızları'ndan Suriye çıkışı
- Adnan Kale'nin ölümüne ilişkin peş peşe açıklamalar!
- İngiliz gazetesinden Esad iddiası
- 'Seküler müdür kalmadı'
- Dönmek isteyen gençler için şartını açıkladı
- CHP'nin ilçe başkanından açıklama!
- Üniversite öğrencisi, trafikte öldürüldü
- ‘Kartlar bloke edilebilir’ uyarısı!