"7 yıl oldu ne değişti?"

Başbakan Erdoğan son günlerde gündemi meşgul eden 'sivil dikta' tartışmalarıyla ilgili açıklama yaptı.

Abone Ol google-news
Yayınlanma: 25.01.2010 - 10:10

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Ankara'da, Memur-Sen'in düzenlediği, “Uluslararası Demokrasi Kongresi”nin açılışında konuştu.

Başbakan Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle;

- Tartışmalar ibretlik tartışmalardır. Arşivden çıkarttım. Merhum Adnan Menderes’i idama götüren, 40 yıl önceki manşetlerle, bugün atılan manşetler arasında fark bulamazsınız. Özal’a yapılan iftiralar, hakkında yazılan yazılar, ki bazıları hala köşelerinde yazıyorlar. Bugünküler arasında fark bulamazsınız. 40 yıl önceki, 15-20 yıl önceki iftiralar senaryolarla bugünkülerin nasıl paralellik arz ettiğini şaşırarak izliyoruz.

- Çok partili demokratik hayatımız, merhum Menderes’e çok şeyler borçlu. Bize tek parti diktatörlüğüne Türkiye gidiyor iftirasını atanlar önce aynaya bir baksınlar. Bu ülke tek parti diktatörlüğünü yaşadı, kiminle yaşadı CHP’yle yaşadı ve o diktatörlük döneminde CHP’nin il başkanları, aynı zamanlarda o ilin valisiydi, belediye başkanıydı. Şimdi hangi yüzle kalkıpta, onların o düşünce grupları bunu söyleyebiliyor. Ayıp oluyor ayıp, kendinize çeki düzen verin.

- Bizim için tek parti iddiasını ortaya atanlar aynaya baksınlar.

- AK Parti iktidarıyla Türkiye sivil siyaset, siyaset hak ve  özgürlükler gelişti. Türkiye'nin demokrasi tarihine not düştük.

- Sivil faşizmi iddia edenler demokrasi standartlarını bilmiyorlar mı? Bizi bununla itham etmek vicdansızlıktır.

- Cumhurbaşkanını halka seçtirebildiler mi? Biz yaptık. Şimdi Cumhurbaşkanını halk seçecek. Bunu biz yaptık. Nasıl olayorda bunun adı sivil faşizm oluyor. Nasıl oluyorda bunun adı tek particiliik oluyor.

- 3,5 yılda çekip gittiler çekemediler. Bu iş tahammül ister, beceri ister. Biz çok çirkin kampanyalara maruz kaldık.

- Bizimle ilgili ortaya atılan issiaların çoğu sanaldır.

- Ölüm rampalarının açılışını yaptılar. Oralarda ne ocaklar söndü. Bunu köşende bir yaz be. Yazamaz işte bu cibiliyetiyle ilgili.

- Bunlarda taktir etmek yok. Biz mutluyuz.

- Siyasi rant elde etme çabasındalar. Bunlar geldi şimdi İstanbul'da otobüsler ayrılacak. Kadınlar ayrı erkekler ayrı yerlerde oturacaklar. Bunlar dediler. Aynı şeyi yine yapıyolar. 7 yıl oldu neyin değişti.

- Ülke bir şantiye haline geldi.

- Bu ülkede yasama yetkisine müdehale olduğunu görüyor halk bu sıkıntı.

- Kürsüye çıkan, eline mikrofon alan herkes demokrasi diyor. Ülkenin gündemi değişik mecralara gidiyor.

- Kualisyon dönemlerine özlem duyduklarını dile getiren siyasetçiler var. Bu ülkede aylarca bakanlık kurulu toplandı. Nerde yapalım hastanede mi yapalım? Gazeteler hep bunları yazdı. Haftalarca birbirlerini topa tutular. Ekonomi deseniz uçurumun kenarına gelmişti.

- Kualisyonlar bırakın milletin dertlerine çözüm bulmayı kendi dertlerine çözüm bulamıyorlar.

- Bu ülkede 16 ayda bir hükümet kuruldu.

- Nezaman ise bu seçim tarihi ozaman olacak.

- 16 ayda bir ülkede hükümet kuruyoruz.

- İrtica dediler.. 'Laiklik elden gidiyor' dediler... 'Hıyanet' dediler... Ne derlerse desinler tutmadı.

- Bu ülkede çetelere kimlerin destek olduğunu herkes biliyor.

- Kimin ergenekona avukatlık yaptığını benim milletim görüyor.

- Türkiye'de ciddi bir muhalefet sorunu var. Demokrasilerde iktidar kadar muhalefette önemlidir. Her reforma ayak direten bir muhalefet var.

- Yasa çıkaracağız. 'Hayır çıkaramazsın' diyor. Çetelerle mücadele edeceğiz. 'Hayır çıkaramazsın' diyor. Anayasayı değiştireceğiz. 'Hayır değiştiremezsin' diyor.

- Bu Meclis uzaydan mı geldi, uzaylılardan mı oluştu. Bu millete 'göbeğini kaşıyan adam' diyeceksin, 'bidon kafalı' diyeceksin, milletin seçimini aşağılayacaksın, ondan sonra kalkıp milletin iktidarını sivil diktayla suçlayacaksın.

- Bu ne perhiz, ne lahana turşusu. 

- Bakınız çok tipik güncel bir örneği sizlerle paylaşmak istiyorum. 2008’de İstanbul’da Muhsin Ertuğrul Sahnesi'ni yeniden yapmak üzere çalışmalara başladık. Aslında IMF ve Dünya Kongresi’ni yapabilecek bir merkez kurmamız gerekiyor ve bu merkez İstanbul’da yok. En sonunda Kongre Vadisi dediğimiz Lütfi Kırdar'ın yanında devasa bir kongre merkezi kuralım dedik.

- 7 kat yerin altında, 5 kat yerin üstünde yaklaşık 120 bin metrekarelik devasa İstanbul Kongre Merkezi’ni 13 ayda bitirdik. 300 trilyonun üzerinde masrafımız oldu. Bunu yaparken hemen yanı başında Muhsin Ertuğrul var. O da çok cüce bir tiyatro sahnesi. 'Bunu da büyükçe bir tiyatro sahnesini yapalım' dedik ve sahneyi yıkma kararı aldık. Biz ilk kazmayı vurduk. Belli kesimler bana partime hükümetime vurmaya başladılar. İddiaya bakar mısınız?

- Biz orada tiyatroyu yıkacakmışız, oraya cami inşa edecekmişiz. Bu sizlere gülünç komik gelebilir. Ama köşe yazarları dahi bunu köşelerine taşıdılar. Şu anda işte önceki hafta açılışını yaptık. Orada Türkiye’nin İstanbul’un en modern tiyatro binalarından biri yükseldi.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler