78. İEF açıldı

Kapılarını 78. kez ziyaretçilerine açan İzmir Enternasyonal Fuarı'nın açılış töreni Kültürpark Atatürk Açık Hava Tiyatrosu'nda yapıldı. Açılışta konuşan İzmir Valisi Cahit Kıraç, bugün büyük bir coşkuyu ve heyecanı yaşadıklarını belirterek, bu coşkuya katılan tüm konuklara ''hoşgeldiniz'' dedi.

Fuarların, çağın en iyi promosyon ve pazarlama araçları olarak görüldüğünü ifade eden Kıraç, ülkenin toplumsal, kültürel, ticari ve politik gelişmesinde de büyük rol oynadığını söyledi.
İEF'nin dünya fuarları arasında önemli bir yere sahip olduğunu dile getiren Kıraç, dünya fuarcılık pastasından alınan payın artırılması ve kent ekonomisinin lokomotifi durumuna getirilmesi gerekliliğini kaydetti.
 

İzmir'in, köklü bir fuarcılık deneyimi, nitelikli insan kaynağı, tarihsel ve turistik zenginlikleri, ulaşım olanakları, otel kapasitesiyle fuarcılık sektörünü besleyecek her türlü donanıma sahip bir kent olduğunu ifade eden Kıraç, şöyle konuştu:
''Bildiğiniz gibi, 78. İEF'nin onur konuğu ülke Etiyopya'dır. Etiyopya, 77 milyonu aşan nüfusu ve geniş coğrafyasıyla gıdadan ihracata her türlü yatırıma ve ticarete açık bir ülkedir. Son 3 yılda gelişmeye başlayan ve artan ilişkilerimiz sayesinde iki ülke arasındaki ticaret hacmi 200 milyon dolara yaklaşmıştır. Türkiye ve Etiyopya arasındaki ticari ve sosyal ilişkilerin geliştirilmesinde bu organizasyonun önemli bir adım olacağını düşünüyorum. Yine bu organizasyonun Etiyopya'nın kendini tüm yönleriyle tanıtmak için önemli bir fırsat olduğunu düşünüyorum. Bizler de Afrika medeniyetinin beşiği kabul edilen bu güzel ülkeyi, tarihsel zenginlikleri, yöresel kültürü, örf-adetleri, dünyaca ünlü kahvesi ve diğer tüm yönleriyle tanımak için değerli bir fırsat yakalamış bulunuyoruz.''

 

Kocaoğlu'nun konuşması

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu da fuarın kent, bölge, ülke ve insanlar için yeni umutlar doğuracak adımların başlangıcı olması temennisinde bulundu.
 

İçinde bulunulan kriz ortamında yeni umutlara ihtiyaç olduğunu, Türkiye gibi dinamik bir ülkenin, akıllı ve inandırıcı politikalarla küresel kriz sürecini fırsata dönüştürebileceğini dile getiren Kocaoğlu, krizin yarattığı sıkıntılı süreci aşabilmenin sihirli formülünün yerelde kalkınma olduğunu söyledi.
 

Belediyelerin öncelikli görevlerinin başında temel altyapı hizmetlerini sağlamak yer almasına karşın, piramidin tepesinde nihai hedef olarak yerelde kalkınmanın yer aldığını belirten Kocaoğlu, çağdaş anlayışa sahip bir kent yöneticisinin yalnızca yol, kanal ve ulaşım gibi klasik hizmetleri yeterli görmemesi gerektiğini bildirdi.
 

''İzmir halkına daha kaliteli, daha verimli ve daha etkin hizmet sunabilmek ve geleceğin İzmir'ini yaratabilmek'' ana hedefi doğrultusunda, çalışmalarını yoğun biçimde sürdürdüklerini kaydeden Kocaoğlu, şöyle konuştu:
''Savaş yıllarının karartma gecelerinde bile mum ışığı altında çalışmalarını sürdüren İEF'nin, 78 yıllık tarihi boyunca büyüyerek ve gelişerek varlığını sürdürmesi, dünya fuarcılığı içinde elbette çok özel bir başarıdır. Ama yeterli olmamalıdır. Belediye olarak, Gaziemir'de 330 bin metrekarelik arazi üzerinde profesyoneller için dünya ölçeğinde yeni bir fuar alanı oluştururken, Kültürpark'taki geleneksel yapıyı da eğlence, kültür ve sanat etkinliklerini zenginleştirerek geliştirmek istiyoruz. Kültürpark içindeki 23 bin 500 metrekarelik fuar hollerimizi ise baştan aşağı yenileyerek, Türkiye'nin en büyük kongre merkezlerinden birini oluşturacağız. Geçen yıl İzmir'de 30'un üzerinde fuar düzenlendi. Küresel krizin olumsuzluklarının her sektörde hissedildiği bu dönemde, İzmir'de düzenlenen fuarların, kent ekonomisine yarattığı katma değerin sürekli artış gösterdiği bir gerçektir.''

Bu yıl onur konuğu ülkenin Etiyopya'nın seçilmesinin, Türkiye'nin gelişen Afrika pazarıyla ilişkilerini güçlendirme açısından stratejik bir tercih olduğunu belirten Kocaoğlu, onur konuğu il uygulamasıyla da kentler arasındaki diyaloğun pekiştiğini, bu yılki onur konuğu ilin Çanakkale olduğunu bildirdi.
 

Dr. Behçet Uz'un büyük çabalarıyla kurulan fuarın, yine Uz'un ifadesiyle, ''müstesna bir Cumhuriyet eseri'' olduğunu, olmayı da sürdüreceğini vurgulayan Kocaoğlu, Ulu Önder Atatürk'ün verdiği ''İzmir'i fuarlar ve kongreler kenti yapma'' görevini yerine getirmenin çabası içinde olduklarını sözlerine ekledi.

Fuarın tarihçesi

İzmir'in efsanevi Belediye Başkanı, eski Sağlık bakanlarından Dr. Behçet Uz'un ''Yangın Yeri'' olarak bilinen bölgede, bugünkü alanının düzenlemesini yaptığı İzmir Enternasyonal Fuarı (İEF), kapılarını 78. kez dünyaya açtı.

Savaşı'nın hemen ardından Ulu Önder Atatürk'ün talimatıyla 17 Şubat-4 Mart 1923 tarihleri arasında toplanan ''İzmir İktisat Kongresi'' sırasında ortaya çıkan, yurt içinde üretilen malların sergilenmesi fikrinin çekirdeğini oluşturduğu fuarın tarihçesi şöyle:

1. İktisat Kongresi'nde ''Bu şehirde fuarlar kurun, sergiler açın'' diyen Mustafa Kemal Atatürk, İzmirli tüccar Şerif Remzi Reyent'in, Konak ilçesi Yemişçarşısı'ndaki 4-5 bin kişi alabilecek büyüklükteki binasında, imal edilen her şeyin teşhirinin yapılacağı ''Yerli Mallar Sergisi'' açılması talimatını verdi. Böylece, yurdun her tarafından gelen ziraat, sanayi, tüccar ve esnaf gruplarının birbirlerini ve mallarını tanımalarının yolu açıldı.

İzmir'in kurtuluş günü olan ''9 Eylül'' adını alan yerli malları sergilerinin ilki Vali Kazım Dirik Paşa'nın çabasıyla ilk olarak 4-25 Eylül 1927'de Mithatpaşa Sanat Enstitüsü'nde açıldı. 71 resmi kuruluş, 195 yerli, 72 yabancı firmanın katıldığı, İktisat Kongresi sergisinden sonraki ilk sergi olma özelliğini alan bu organizasyonun ikincisi, 4-21 Eylül 1928'de düzenlendi. Bu sergiye 155'i yabancı olmak üzere 515 firma katıldı.

Daha geniş bir mekan yaratma gereği ortaya çıkınca 1931 yılında bugünkü Büyük Efes Oteli'nin kurulduğu alan üzerinde bir sergi alanı inşa edildi ve 9 Eylül Sergisi, '9 Eylül Milli Panayır'ı adını aldı. Açılış törenine, dönemin Genelkurmay Başkanı Mareşal Fevzi Çakmak ile İzmir Valisi Kazım Dirik Paşa ve Belediye Başkanı Dr. Behçet Uz katıldı.
 

Fuarın temelleri atılıyor

İzmirli Suat Yurdkoru, Yeni Asır Gazetesi spor muhabirliği yaparken, 1933 yılında Türk sporcu kafilesiyle yönetici olarak Rusya'ya gitti. Moskova Fuar Alanını gezerken çok etkilenen Yurdkoru, fuar alanının panosundaki krokileri, karakalemle bir kağıda alarak İzmir'e döndü. Bu arada belediye meclisi üyeliğine, ardından da Belediye Başkan Yardımcılığı görevlerine getirilen Yurdkoru, İzmir yangınının harabe haline çevirdiği alanda kültürpark oluşturma fikrini sunduğu Başkan Dr. Uz'dan olumlu yanıt aldı.

Bugünkü 450 bin metrekarelik Kültürpark'ın temeli, çok kısa zamanda moloz yığınlarından arındırılarak, devasa bir parka dönüştürülmek üzere 1 Ocak 1936 yılında büyük bir törenle atıldı.
Yoğun çalışmalar sonunda dönemin Başbakanı İsmet İnönü'nün sağladığı manevi destek ve hükümetin de maddi katkılarıyla 1 Eylül 1936 günü, bugünkü Lozan Kapısı önünde İsmet İnönü'nün açılış konuşmasıyla ''Arsıulusal İzmir Fuarı'' adıyla açılan fuar, Kültürpark'taki yerine böylece kavuştu.

Dr. Behçet Uz'un, 6 ay önce Yalova'da fuar fikri ve çalışmalarını anlattığı Büyük Önder, bunu mutlulukla karşıladı, ancak çok istemesine rağmen hastalığı nedeniyle katılamadığı açılış için İnönü'yü görevlendirdi.

Törene, Mısır, Yunanistan ve Sovyetler Birliği'nden 48 kuruluş katıldı. 32 vilayet pavyonunun bulunduğu açılışta, 45 yerli firma yer aldı, Böylece ilk enternasyonal fuar gerçekleştirildi.
1937 yılında düzenlenen fuar ise önceki yıllardan çok daha görkemli oldu. Açılışını İktisat Vekili Celal Bayar'ın yaptığı fuarda, Kültürpark'ın simgelerinden olan Paraşüt Kulesi de hizmete girdi. O yılın fuarına 104 yabancı, 424 yerli kuruluş temsilci gönderdi.

2. Dünya Savaşı'nda açılamadı

İzmir Enternasyonal Fuarı, 2. Dünya Savaşı 1942 yılında açılamadı, ancak halkın bu alandaki ihtiyacı düşünülerek, ''Kültürpark Eğlenceleri'' adı altında organizasyon düzenlendi. Savaşın bütün hızıyla devam ettiği 1943 yılında kapılarını açan fuara, savaşta olan ülkeler de katıldı. İngiltere, İtalya ve Almanya fuarda yer aldı. Ancak sonraki 3 yıl fuar, sadece ulusal düzeyde gerçekleşti. Bu dönemde akşamları ülkede karartmalar uygulandı.

1947 yılında ise İzmir Enternasyonal Fuarı, Uluslararası Fuarcılık Endüstrisi Derneğine (UFI) üye oldu. Böylece fuarcılık sektörünün en üst kuruluşu olan UFI'de Türkiye'nin de temsilcisi bulunmaya başladı.

1950 yılında İEF'de ilk kez çocuklar için Lunapark kuruldu.

1960 ile 1970'li yıllarda İzmir Enternasyonal Fuarı'nda Amerika Birleşik Devletleri ve Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği (SSCB) uzay teknolojilerini sergiledi. Bu yıllarda, ulusal sanayi malları ve ürünleri uluslararası pazara gösterilirken, Almanya ve İngiltere ürettiği son model otomobilleri görücüye çıkartıyordu.

Eğlenceli yıllar

1970 ve 80'li yıllar, İzmir Enternasyonal Fuarı daha çok eğlence ve sanat dünyası ile gündeme geldi. Bu dönemde, Zeki Müren, Müzeyyen Senar, Behiye Aksoy, Gönül Yazar, Emel Sayın, Bülent Ersoy, İbrahim Tatlıses fuarın gazinolarını hınça hınç doldururken, İsmail Dümbüllü, Nejat Uygur, Sadri Alışık ve Öztürk Serengil, Metin Akpınar-Zeki Alasya, Levent Kırca gibi tiyatro ve şov dünyasının duayenleri, hünerlerini sergiledi.

1981 yılında İEF, Atatürk'ün doğumunun 100. yılı kapsamında Atatürk Fuarı adıyla düzenlendi. İlk ihtisas fuarı denemeleri bu yıl başladı.

Zaman içinde değişen ihtiyaçlara ve hızlanan çağa ayak uydurularak, bir ayı bulan süresi kısaltılan ve önce 15 güne indirilen İEF'de, 1 haftası uluslararası, 1 haftası ulusal düzeyde olmak üzere 2 haftalık süre uygulaması yerleşti.

Fuarda 1992 yılından itibaren onur konuğu ülke, 2005 yılından itibaren de onur konuğu il uygulaması başlatıldı. Onur konuğu seçilen ülke ve il, fuar kapsamında sadece ticari anlamda değil, sosyal, kültürel olarak da daha kapsamlı tanıtılıyor. Fuarın bu yılki onur konuğu ülke Etiyopya, onur konuğu il de Çanakkale olarak belirlendi.

Fuarda ayrıca her yıl bir ana tema belirleniyor ve etkinlikler bu ana tema çerçevesinde düzenleniyor. Bu yılki ana tema ''iletişim teknolojileri'' oldu.