AB'nin Türkiye'yi absorbe etme kapasitesi

AB Komisyonu'nda Bölgelerden Sorumlu Komisyon Üyeliği'ne getirilen Avusturyalı politikacı Johannes Hahn euractiv.com'un sorularını yanıtladı. AB'nin genişlemesi konusundaki görüşü sorulan ve "Türkiye, batı Balkanlar ve Ukrayna ne zaman AB üyesi olacak?" sorusu yöneltilen Hahn, "Genişlemenin bir sonraki aşaması için prosedür açık bir şekilde düzenlendi. Türkiye için AB'nin müzakerelerin açık uçlu görüşmeler şeklinde yapılmasına razı olması, Avusturya'nın inisiyatifiyle gerçekleşti. AB'nin Türkiye'yi absorbe etme kapasitesi yoğun görüşmeler sonucunda belirlenecek" dedi.

Avustralya'nın AB anlayışı değişiyor

Johannes Hahn, "Avusturyalılar son dönemde AB için çok hevesli değiller. AB'ye en düşük destek Avusturya'da var. Bu tipik 'yakınan Avusturyalı' tavrı mı?" sorusuna, "AB'ye karşı tavır son aylarda açık bir şekilde iyileşmiş durumda. Halk AB'nin kriz dönemlerinde nasıl bir koruyucu kalkan rolü oynadığının farkına vardı. Bu halkta güven yarattı. AB'ye inanıyorlar. Bu güvenden AB'nin sadece kriz dönemlerinde bir sığınak değil fakat aynı zamanda günlük hayat için de iyi bir yuva olduğunu belirtmek için de yararlanılmalı. İletişim ve bilgilendirmede, kimi zaman zannedildiğinden çok daha iyi olduğumuza inanıyorum. Yapmamız gereken bu diyalogu geliştirmek. İnsanlar 500 milyon sakini olan bir Avrupa'da bile duyulacaklarından emin olmalı" karşılığını verdi.

Avrupa özellikle bir genişleme projesi

Avrupa düzeyinde temel ilgi ve hedeflerinin ne olduğu sorusunu ise Hahn, "Sorun barışçıl bir şekilde bir araya gelmiş Avrupa'nın sunduğu fırsatlardan tam yararlanma. Avrupa özellikle bir genişleme projesidir, yani olanaklar ve ihtimaller, ülkeler ve bölgeler için olduğu kadar bireyler içindir. Erasmus kapsamında sömestr değişimlerinden yararlanan büyük öğrenci topluluğundan mutlaka haberiniz vardır. Herkesin Avrupa'nın kendi bireysel yaşamı için katma değerlerini keşfedebilmesini dilerim" diye yanıtladı.

İşimde Almanca ama gündelik iletişimde tüm katılımcıların kullandığı dil

Hahn, Almanya'nın AB günlük çeviri işlemlerinde Almanca'ya bir eşitlik getirilmesine yönelik yeni girişimleri konusunda ne düşündüğünü soran euractiv.com'a, "Anadilim (Almanca) yüz milyona yakın Avrupalı tarafından konuşuluyor. İşimde bir Komisyon Üyesi olarak Alman diline öncelik vereceğim. Ancak günlük iletişimde görüşmelerde tüm katılımcılar tarafından kullanılan bir dile razı olmalıyız" dedi.