Agos gazetesi davaya müdahil oluyor
"Kafes Eylem Planı" davası görüşülmeye başlandı. Agos gazetesinin davaya müdahil olma talebi kabul edildi.
İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuklu sanıklar Albay Mücahit Erakyol, Albay Levent Gülmen ve Yarbay Halil Özsaraç ile Güney Deniz Saha Komutanı Koramiral Kadir Sağdıç, eski Kuzey Deniz Saha Komutanı emekli Koramiral Ahmet Feyyaz Öğütçü ile Tuğamiral Mehmet Fatih İlgar'ın da aralarında bulunduğu 30 tutuksuz sanık katıldı. Salona Koramiral Kadir Sağdıç geldiğinde tutuksuz yargılanan muvazzaf askerlerin ayağa kalktığı ve Sağdıç'ın oturmalarını işaret edene kadar ayakta kaldıkları görüldü.
Agos davaya müdahil oluyor
Güney Deniz Saha Komutanı Koramiral Kadir Sağdıç ile eski Kuzey Deniz Saha Komutanı emekli Koramiral Ahmet Feyyaz Öğütçü'nün de aralarında bulunduğu 3'ü tutuklu 33 sanığın ''Ergenekon silahlı terör örgütüyle doğrudan bağlantılı olarak kafes operasyonu eylem planını hayata geçirmek üzere faaliyet yürüttükleri'' iddiasıyla yargılandıkları davaya müdahil olmak isteyen Agos gazetesi avukatlarının talebi kabul edildi.
"Davaya katılma hakları yok"
İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada davaya Nalcı adına müdahil olma talebinde bulunan avukatlardan Fethiye Çetin, iddianamede sanıkların örgütsel faaliyetleri içerisinde Agos Gazetesi abonelerine eylem hazırlığında olduklarının belirtildiğini, ''Poyrazköy'de ele geçirilen mühimmata'' ilişkin davanın sanıklarından Levent Göktaş'ın iş yerinde bulunan DVD'de sanıkların Agos Gazetesi ve abonelerine eylem planladıklarının yer aldığını kaydetti.
Çetin, etkili propaganda teknikleri ve kitle iletişim araçları kullanılarak Türkiye'deki gayrimüslimlerin ve Adalar'da yaşayan Agos Gazetesi abonelerinin ciddi tehlike altında oldukları şeklinde psikolojik baskı yapılmasının planlandığının da iddianamede anlatıldığını hatırlattı.
"Eylemin hazırlık aşaması tamamlandı, icra aşamasına geçildi"
Sanıklar hakkında gazete abonelerine ilişkin kişisel bilgileri rızaları dışında kaydetmek ve gazete abonelerinin tehdit edilmesi yönünde suçlamaların da yer aldığını belirten Çetin, sanıkların bu suçlar açısından da ayrıca cezalandırılması gerektiğini savundu.
''Kafes Eylem Planı''nın, Agos gazetesi ve abonelerine yönelik olduğunu öne süren Çetin, bu plan kapsamında gayrimüslimlerin adları, kiliseleri, gazetenin abone listelerinin belirlenmesiyle eylemin hazırlık aşamanın tamamlandığını, artık icra aşamasına geçildiğini ifade etti.
Çetin, bu açıdan suçtan zarar gördüklerini belirterek, davaya müdahil olmak istediklerini bildirdi.
Avukat Çetin'in dilekçesini okuduğu sırada bazı sanık avukatları çok uzun olduğu gerekçesiyle dilekçenin okunmasına itiraz etti.
Bunun üzerine müdahil olma talebinde bulunan avukatlardan Bahri Belen de ''Sanık avukatlarının müdahil istemimize ilişkin sabırsızlığını hiçbir usul kuralına sığdıramıyorum. Bu sabırsızlığı mesleki ferasetsizlik olarak görüyorum'' dedi.
Tutuksuz sanık Metin Samancı da mahkemenin bu davaya bakmakla yetkili ve görevli olmadığını öne sürerek, dosyanın askeri mahkemeye göndermesini istedi.
Sanık avukatlarının beyanları
Bazı sanıkların avukatı olan Celal Ülgen ise dosyadaki kanıtların usul kurallarına uygun toplanmadığını ileri sürerek, ''Müdahil olma talebinde bulunan avukatlar peşin hükümle hareket ettiği için üzülmekteyiz, kırılmaktayız. Oligarşi ülkemizde dini inanç ve ırk ekseninde oyunlar oynayarak mezhepleri birbirine vurarak, çarpıştırarak bizleri sanık sandalyesine oturtmaktadır. Ermeni kardeşlerimizden uğruna öldüklerimiz, öleceklerimiz var. Bunun faillerini burada aramak olanaksızdır. Bizler bu arkadaşlarımız için canlarını feda edecek durumdayız. Sanki eylemler planlanmış gibi gösterilerek kardeşlik ve barış duygularımız incitilmektedir'' diye konuştu.
Levent Bektaş'tan elde edildiği öne sürülen DVD'nin kopya ve imajının alınmadığını söyleyen Ülgen, bu iddiaların gerçek olması durumunda müdahil olmak isteyen avukatların yanında kendilerinin de davaya katılabileceklerini söyledi.
Ülgen, müdahil olma yönündeki talepleri yerinde bulmadığını öne sürerek, talebin reddine karar verilmesini istedi.
Koramiral Kadir Sağdıç'ın avukatı Metin Ergün de mahkemenin baskı altında olduğunu öne sürerek, ''Suçtan zarar görmeleri lazım. Mağdur hissedebilirler ama onların hissiyatları mahkemeyi bağlamaz. Ortada eylem yoksa, suç yoksa, fiil yoksa müdahillik nereden geliyor?'' dedi.
Ergün, son 10 yıl içinde Adalar bölgesinde 33 eylem olduğunu, 13'ünün failinin belirlendiğini, faili belli olmayan 20 suçun ise ''hırsızlık'', ''mezarlıkta içki içmek'', ''şişeleri kırıp mezarlığa atmak'', ''elektrik kontağından yangın çıkarmak'' gibi suçlar olduğunu kaydetti.
Agos gazetesinin abone listesinin 2006'da yazıldığını, bu davayla bir ilişkinin olmadığını dile getiren Ergün, müvekkillerinin hukuk dışı saldırılara maruz kalmaması, mahkemenin baskı altında olmaması için müdahillik talebinin reddine karar verilmesini istedi.
Bu arada avukat Bahri Belen ile tutuksuz sanıklar arasında konuşmalar gerçekleşti. Belen'in sanıklara yönelik olarak ''Bir şey söylemek istiyorsanız açıkça söyleyin'' dediği duyuldu.
Bunun üzerine Mahkeme Heyeti Başkanı Vedat Yılmazabdurrahmanoğlu da duruşmanın düzenini bozanların dışarıya çıkarılacağı yönünde uyarı yaptı.
Sanık avukatlarından İhsan Nuri Tezel de tehdit mektuplarının gazete abonelerine gönderilmediğini, müdahil olma talebinde bulunan avukatların hangi suçtan davaya katılmak istediklerini anlayamadığını söyledi.
Diğer sanık avukatları da müdahil olma talebinin reddi yönünde görüş bildirdi.
Savcılık görüşü
Taleplere ilişkin görüşü sorulan İstanbul Cumhuriyet Savcısı Ahmet Nuri Saraç, Aris Nalcı'nın müdahil olma yönündeki talebinin gerekçesinin tam açıklanmadığını belirtti.
Bunun üzerine söz alan avukat Fethiye Çetin, Nalcı'nın Agos gazetesinin çalışanı, abonesi ve Ermeni kökenli olduğunu kaydederek, iddiaların gazetelerde yer almasıyla birlikte Nalcı'nın huzursuzluk yaşadığını, ekonomik zarar görerek işini kaybetme riskiyle karşılaştığını söyledi.
Sanıklar hakkında ''kişisel verileri kaydetmek'' ve ''tehdit'' suçlarına ilişkin iddianamede sevk maddesi bulunmadığını, bunun ayrı bir soruşturma konusu olduğunu belirten Savcı Saraç, müdahillik talebinde bulunan avukatların suçtan doğrudan zarar gördüklerine ilişkin yeterli gerekçe sunmamaları nedeniyle talebin reddine karar verilmesini istedi.
Savcı Saraç, dosyanın askeri mahkemeye gönderilmesi yönündeki talebin de reddine karar verilmesini talep etti.
Mahkeme heyetinin talepleri değerlendirmek üzere duruşmaya ara verdiği sırada bazı sanıklar ile avukat Bahri Belen arasında tartışma yaşandı.
Belen'in, ''Bize müdahale yapmayın, kendinizi peşinen suçlu görmeyin'' demesi üzerine emekli Koramiral Ahmet Feyyaz Öğütçü'nün ''Biz pirüpakız'' dediği duyuldu.
Bir sanığın ''Bizim için 7 dakikanın önemi var'' demesi üzerine Belen de ''Bizim için de bir saniyenin önemi var. Gerçeğin ortaya çıkması için uğraşıyoruz'' diye karşılık verdi.
Duruşma salonundaki sanık yakınlarının tartışmaya katılması üzerine Belen, meslektaşları tarafından sakinleştirilerek dışarı çıkartıldı.
Ara karar
Mahkeme heyeti, verilen aranın ardından iddianamedeki anlatılanlar dikkate alındığında suçtan zarar görme ihtimali bulunan Agos Gazetesi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Aris Nalcı'nın davaya müdahil olarak katılmasına hükmetti.
Askeri mahkemelerin görev alanına askeri suçlar ve benzerlerinin girdiğini, askeri suçun oluşması için de hukuki konusunun askeri bir yararın korunması şeklinde belirlenmesinin şart olduğunu belirten heyet, bu davada, sanıkların eylemlerinin Terörle Mücadele Kanunu kapsamındaki ''terör'' suçu kapsamında kaldığını ifade etti.
Mahkeme heyeti, ''Mahkemenin bu davanın sanıklarının yargılanmasında görevli ve yetkili olduğu'' gerekçesiyle tutuksuz sanıklardan Metin Samancı'nın ''görevsizlik'' kararı verilmesi yönündeki talebini reddetti.
Üye hakim Kuba'dan muhalefet şerhi
Taleplere ilişkin çoğunluk görüşüyle alınan kararlara muhalif kalan üye hakim Oktay Kuban, sanıkların, davaya müdahil olmak isteyenlere yönelik, icrai bir eylemleri ve bu konuda açılmış bir dava bulunmadığını belirterek, müdahale talebinde bulunanların mağdur oldukları veya zarar gördüklerine dair delil ve anlatım da olmadığını, talebin varsayılan mağduriyet veya zarar görme iddiasına dayandığını kaydetti.
"Tarihlerde tutarsızlık var"
''Kafes Eylem Planı'' davasının tutuklu sanığı Deniz Piyade Kurmay Albay Mücahit Erakyol, ''Biz askerler, harpte de rastgele adam öldürmeye karşıyız. Harbin de bir hukuku vardır. Dolayısıyla gayrı kanuni işi kabullenmeyiz'' dedi.
Rahmi Koç Müzesi'ndeki denizaltıda 14 Kasım 2008'de patlayıcı bulunduğunu, ''Kafes Eylem Planı''nın ise 30 Mart 2009 tarihinde oluşturulduğunun iddia edildiğini vurgulayan Erakyol, buna göre askerlerin planlarını geriye dönük yaptığını ifade ederek, bu tarihlerde tutarsızlık bulunduğunu savundu.
Bu patlayıcıları denizaltıda gören kimsenin olmadığını, askerlerin patlayıcıya dokunmayacağını, ancak bulan Hasan Oğuz İşleyenel'in patlayıcıları müze müdürüne getirdiğini dile getiren Erakyol, patlayıcıların oradaki denizaltıda bulunmadığını ileri sürdü.
Erakyol, patlayıcıların denizaltıda herkesin görebileceği bir yere konulamayacağını da belirterek, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'nın envanterinde de bu tür özellikte bir patlayıcının yer almadığının belirtildiğini kaydetti.
Erakyol, ''Biz askerler, harpte de rastgele adam öldürmeye karşıyız. Harbin de bir hukuku vardır. Dolayısıyla gayrı kanuni işi kabullenmeyiz. Böyle bir planı yapmayız. Bırakın subaylar ve astsubaylar, normal vatandaşlar bile yapmaz'' dedi.
Ermeni vatandaşların tehdit edildiği davası
Ermeni vatandaşların tehdit edildiği iddialarına da değinen Erakyol, gönderilen ihbar mektubunun yeni olmadığını, iddia edilen ''Kafes Eylem Planı''nda da Ermeni okullarına yönelik bir adres, faaliyet bulunmadığını söyledi.
Erakyol, savcıların suçları somut ve inandırıcı delillerle ortaya koyamadıklarını, bu nedenle yuvarlak ifadeler kullandıklarını ileri sürerek, iddia edilen mektupları kendilerinin gönderdiklerine dair de hiçbir hukuki delilin olmadığını savundu.
Asılsız soykırım iddialarında bu yıl yeni bir süreç yaşandığını ifade eden Erakyol, ''Soykırım, Cumhuriyet ve Atatürk ile devam etti, Kafes Eylem Planı ile de Türk subayları bunu devam ettirdi'' denilmeye çalışıldığını belirtti.
''Türk subaylarının da Ermeni vatandaşlara saygısı, sevgisi vardır'' diyen Erakyol, projeksiyon yöntemi kullanarak yaptığı savunmasında, emrinde askerlik yapan Aleks Ülgen tarafından kendisine hediye olarak yapılan bir resmi gösterdi. Bu resimde Türk subayının atın üstünde bir şövalye olarak göründüğünü dile getiren Erakyol, bu hediyenin kendisi için çok değerli olduğunu anlattı.
Erakyol, Beykoz'daki ormanlık alanda bulunan mühimmata da değinerek, bu patlayıcıların köylülerin görebileceği şekilde gömülerek, kolay bir şekilde bulunmasının sağlanmaya çalışıldığını ileri sürdü.
''Levent Bektaş'ı tanımam"
''Kafes Eylem Planı''nda operasyon gücü görev komutanı olarak yer aldığının iddia edildiğini dile getiren Erakyol, bu planın yer aldığı DVD'nin bulunduğu belirtilen Levent Bektaş'ı ise hiç tanımadığını ve görmediğini söyledi.
Erakyol, ''Kafes Eylem Planı'nı asla kabul etmiyorum. Bu Türk Silahlı Kuvvetlerini bizlerin şahsında karalama planıdır'' şeklinde konuşarak, bu planı, tutuklanması talebiyle sevk edildiği nöbetçi mahkemede hakim Oktay Kuban'ın elinde ilk defa gördüğünü öne sürdü.
Ertesi gün bu planı Taraf Gazetesinde yer alması nedeniyle detaylı inceleme fırsatı bulduğunu belirten Erakyol, bu gazete hakkında gizliliği ihlal suçunun yanında başka işlemler de yapılmasını istedi.
Levent Bektaş'ın ''Kafes Eylem Planı'' davasından tutuklu olmadığını ifade eden Erakyol, ''O zaman biz niçin tutuklandık? Poyrazköy davası birleştirileceği için mi tutuklanmadılar? O zaman hazırlık soruşturması esnasında bu dosyalar niçin birleştirilmedi?'' diye sordu.
Erakyol, Türk Silahlı Kuvvetlerinde plan isimlerinin de rastgele seçilmediğini anlattı.
Duruşma, Erakyol'un savunmasıyla devam ediyor.
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- Ayşenur Arslan’ın Colani ile ilişkisi
- Serdar Ortaç: 'Ölmek istiyorum'
- Hatay’da yaşayan Alevi yurttaşlar kaygılı
- Kalın Colani'nin yolcusu!
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama
- Türkiye'den Şam Büyükelçiliği'ne atama!
- İmamoğlu'ndan 'Suriyeliler' açıklaması