Akdağ'dan 'tam gün' açıklaması

Akdağ, Yedikule Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesinin yeni ek hizmet binasının açılışı dolayısıyla düzenlenen törende yaptığı konuşmasına, bütün öğretmenlerin, Öğretmenler Günü'nü kutlayarak başladı.

Yedikule Hastanesini, Türkiye'de herkesin bildiğini belirten Akdağ, ''Türkiye'de nelerin olduğunu, nereden nereye geldiğimizi görmek ya da göstermek için Yedikule çok güzel bir örnek. 94 uzmanın 24 tanesi hoca. Geri kalanı da uzman arkadaşlarımız. 50'ye yakın asistan arkadaşımız var. Şimdi topladığımız zaman burada hizmet veren doktorların sayısı 150'yi bile bulmuyor. Bu 150 insanla, diğer sağlık çalışanlarıyla beraber nelerin yapıldığını görmek, göstermek aslında Türkiye'de bu günlerde zaman zaman canlandırılan bir tartışmayı açıklığa kavuşturmak için bence fazlasıyla yetiyor'' dedi.

Recep Akdağ, bu hastanede çalışan 24 hocanın, hastane içinde muayenehanesi olmadığını ifade ederek, ''Bunlar, kendi hastanelerinde hizmet veriyorlar, uzman yetiştiriyorlar, araştırma yapıyorlar. Avrupa'da önde gelen göğüs merkezi durumundalar ve vatandaşa da inanılmaz güzel hizmetler veriyorlar. 9 sene öncesine kıyaslanınca hizmet arzında sayısal anlamda 5-6 kat iyileşme var. Bütün bunlar sağlıkta dönüşüm programı ile ortaya koyduğumuz kavramlar ile gelişti. Bütün bunlar olurken, siz herhalde buraya gelen hastaları gereksiz yere suçluyorsunuz. Böyle suçlamalar var. Bunlar ne kadar çirkin suçlamalar'' diye konuştu.

Bu hastaneye gelen her yurttaşın, hizmete, teşhise, tedaviye ameliyata ihtiyacı olan vatandaş olduğunu belirten Akdağ, buradaki değerli hocaların da ihtiyaç olan bu hizmeti karşılamak için çırpındıklarını dile getirerek, şimdi birilerinin çıkıp ''yeni bir sistem kuruldu, performans sistemi onun için önüne geleni doktorlar ameliyat ediyor'' diye suçlamalarda bulunduğunu söyledi.

Doktorların gereksiz yere apandisit ameliyatı yaparak, bundan gereksiz yere para kazandığına dair gazetelerde haber çıktığına da değinen Recep Akdağ, şunları söyledi:
''Genel cerrahlarımız, bu suçlamadan rahatsız oldular, ben de oldum. Bir araştırma yaptılar. Apandisit ameliyatı yapılan kişilerin ilgili dokuları, ameliyattan sonra patolojiye gönderiliyor ve inceleniyor. Dünya ortalamasında, apandisitten dolayı ameliyat edilen her bir kişiden yüzde 10 ila 20 arasında da apandisit çıkmıyor ve bu normal sayılıyor. 3 bin 500 kişi apandisit ameliyatı yapılmış ve araştırma sonucuna göre, üniversite hastanelerinde oran yüzde 18 çıktı. Normal sınırın içinde, ama üst sınıra yakın. Özel hastanelerde yüzde 20 çıktı. Üst sınırın tam üstünde. Sağlık Bakanlığı hastanelerinde yüzde 12 çıktı. Şimdi bu haberi yapanların, yaptıranların acaba yüzü kızardı mı?''

-Sorular-

Sağlık Bakanı Akdağ, açılışta gazetecilerin sorularını da yanıtladı. Tam Gün Yasası kapsamında Çapa ve Cerrahpaşa'da yapılan eylemlerin ve bu konuda yeni düzenleme yapılıp yapılamayacağının sorulması üzerine Akdağ, şunları söyledi:
''Bu sorunun cevabını Yedikule size veriyor. Yedikule, bir eğitim ve araştırma Hastanesi. Burada 24 hocamız, toplamda da 140'a yakın doktorumuz var. Ama Yedikule'de verilen hizmet, hakikaten bu 140 kişinin canla başla çalışması ile yapılan hizmetler. Onun için çok açık ifade ediyorum, biz üniversitelerimizi bir kere daha ticarethaneye döndürmeyeceğiz. Bu olayın ne olduğuna iyi bakmak lazım.
Üniversitelerde öğretim üyelerinin hasta bakması, ameliyat etmesi, bunlar yasaklanmış değil. Sanki böyle bir şey varmış gibi kamuoyuna takdim edilmek isteniyor. Yaptığımız düzenleme şunu öngörüyor: Bunu YÖK'le birlikte yaptık biz. 'Dışarıda muayenehanesi olanlar, sadece eğitimci olarak kalsınlar' dedik. Onlar döner sermaye ile ilgili hizmet işlerine girdiklerinde, bu ilişkinin, hastayı muayenehaneye götüren bir ilişki olduğunu hepimiz biliyoruz. Onun için tam gün çalışan hocalarımızla bu hizmetler mükemmel bir şekilde yürüyor. Bundan sonra da yürüyecektir. Çapa Cerrahpaşa'da da tam gün çalışan öğretim üyelerimizin sayısı, muayenehanesi olan, dışarıda çalışanlara göre çok çok fazla. Sistemi biz bu şekilde götürmeyi amaçlıyoruz. Prensip şudur: Biz vatandaşımızı AK Parti olarak muayenehanelere mahkum etmemeye kararlıyız. Türkiye'de bu dönem bitti hiç kimse heveslenmesin. Yürüyebilirler, konuşabilirler, itiraz edebilirler. Ama biz vatandaşımızı bir kere daha muayeneciliğe mahkum etmeyeceğiz.''

Bir gazetecinin, ''Bu durumun, vatandaşa yansıması çok ağır, daha önce tedavi olduğu doktoruna gidemiyor. Bu ne olacak?'' şeklinde sorduğu soruya da Akdağ, bu konunun yeterince takip edilmediği için böyle soruların geldiğini ifade ederek, bugün kamuda, Sağlık Bakanlığında çalışan 32 bine yakın uzman olduğunu ve bunların dışarıyla, muayenehaneyle ve hiçbir yerle ilgisinin bulunmadığını dile getirdi.

Üniversitelere gelince, burada çalışan 10 bine yakın öğretim üyesinin yüzde 90'dan daha fazlasının böyle bir ilişkisinin bulunmadığını vurgulayan Akdağ, ''Kimden bahsettiğimize bakalım. İzinliler de dahil olmak üzere üniversitelerimizde şu anda öğretim üyelerimizin yüzde 90'ı bir fiil, tam gün olarak çalışıyor. Sizin bahsettiğiniz kişiler 600 kişiydi, şimdi 800 kişi oldu. Azami 1000 kişi olmuştur. Tartışılan konu şudur: Birileri istiyor ki devletin üniversitesinde çalışırken aynı zamanda muayenehaneleri olsun. Bunun neye mal olduğunu milletimiz çok iyi biliyor. Biz bu sistemi bir daha geri getirmemeye kararlıyız'' diye konuştu.

Yabancı doktorların Türkiye'de çalışması ile ilgili sorulan soruya da Akdağ, Türkiye'de eğitim almış yabancı uyruklu doktorların, Türkçe bilen doktorların kamuda çalışmasının şu anda mümkün olmadığını, özel sektörde istihdam edileceklerini belirtti.

Törende konuşmaların ardından Bakan Akdağ, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Ali İhsan Dokucu, Hastane Başhekimi Prof. Dr. Sedat Altın kurdele keserek, yeni ek hizmet binasının açılışını yaptı.