"AKP 12 Eylül ürünü bir parti"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, geceyi geçirdiği Adana'dan, karayoluyla gittiği İmamoğlu ilçesinde, seçim otobüsünün üzerinden halka seslendi. ''Herkesin karnının doyabileceği güzel bir Türkiye'yi yeniden ayağa kaldırmak istediklerini'' söyleyerek, sözlerine başlayan Kılıçdaroğlu, ''Bugün OECD bir raporu yayınlandı. Türkiye'de her dört çocuktan birisi, açlıkla karşı karşıya. Bu güzel ülkede çocuklarımız açlıkla karşı karşıyaysa demek ki yaratılan katma değerden birileri faydalanıyor ama bu ülkenin çocukları faydalanamıyor'' diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, iktidarları döneminde bir çocuğun bile yatağa aç girmeyeceğini belirterek, şunları kaydetti: ''Geçmişte hangi siyasi partiye oy verdiyseniz hepsine saygım var ama önümüzde bir süreç var. 12 Haziran'da kendimiz için değil çocuklarımız için, ülkemiz için oy kullanalım. Temiz siyaset için, ülkedeki 12 milyon 715 bin yoksulun, yoksulluğunu ortadan kaldırmak için oy kullanalım.'' Hedeflerinin, ülkede barış ve huzuru sağlamak, temiz siyaseti egemen kılmak olduğunu, kendilerine 'Yeni Cumhuriyet Halk Partisi'' dediklerini anlatan Kılıçdaroğlu, ''halkıyla daha fazla kucaklaşan, halkının sorunlarına kilitlenen, halkı ile içli dışlı olan, onun derdi çözülmeden kendi rahat etmeyen, kul hakkı yiyenlerden hesap soran bir CHP'nin adına 'Yeni CHP' dediklerini'' ifade etti.

Gençlerin ve kadınların daha fazla siyasete girmesini istediklerini, aile sigortasıyla yoksul her hanede kadının banka hesabına ayda 600 TL yatırmayı söz verdiklerini, projeler ürettiklerini belirten Kılıçdaroğlu, ''Hiç kimsenin yoksulluğunu afişe etmeden 600 lirayı hesabından alacak kadın. Kadın, bankadan memur, işçi, emekli gibi parasını çekecek, çoluk çocuğunun rızkını sağlayacak. O para sadece bu ailenin yoksulluğunu bitirmeyecek, esnafa da sermaye olacak. Esnafın veresiye defterini kapatacağız'' dedi.

Herkesin borçlu olduğunu bildiklerini, bütün bunları çözeceklerini belirten Kılıçdaroğlu, ''Uzun yıllardır devlette Maliye Bakanlığında çalıştım. Bu ülke en güzel, en temiz, en adil nasıl yönetilir, onu bu kardeşiniz bilir. Ona güvenin çünkü ben sizin için çalışacağım'' diye konuştu. Konuşmasının ardından, İmamoğlu Belediye Başkanı Kadir Altunköse'yi ziyaret eden Kılıçdaroğlu, daha sonra Kozan ilçesine geçti.

Kozan

Kozan ilçe meydanında da seçim otobüsünden yurttaşlara seslenen Kılıçdaroğlu, buradaki konuşmasında da tarım ürünlerinin ithalatına dikkati çekerek, şunları söyledi:
''Niye Türkiye Yunanistan'dan pamuk ithal ediyor? Bizde toprak, çiftçi, traktör, gübre mi yok? Hepsi var. Bir yılda yurt dışından ithal ettiğimiz tarım ürünlerine 10 milyar dolar para ödüyoruz. Geçtik 10 milyarı, 5 milyar doları Türk çiftçisine öde, bırak Türkiye'yi Ortadoğu'yu besler bu ülke. Niye 10 milyar dolar ödüyoruz çünkü birileri kazansın diye, köşeyi dönsün diye, 'vatandaş köşeyi dönmesin' diyor bu AKP. Benim kitabımda, siyaset anlaşımında yandaş yok, vatandaş var. Ben size güveniyorum. Bugün bir haber geldi, çiftçi kola şişesiyle mazot alıyormuş, biz mazotu 1,5 TL'ye vereceğiz. İlk 4 ayda yapacağımız icraatların birisi bu olacak.'' Kılıçdaroğlu, konuşmasının ardından ilçeden ayrıldı.

Kılıçdaroğlu Siirt'te

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, yüzde seçim 10 barajını demokrasi önündeki en ciddi engel olarak gördüklerini belirterek, iktidara gelmeleri durumunda ilk 4 ay içerisinde bu konuyla ilgili kanunda değişiklik yapacaklarını söyledi.

Kılıçdaroğlu, Cumhuriyet Meydanı'nda halka hitaben yaptığı konuşmada, Siirt'e daha önce bürokrat olarak, şimdi ise genel başkan olarak geldiğini belirtti.

Siirt'in derdi ve sorunu, kendisine sitemi olduğunu ve bunu da bildiğini kaydeden Kılıçdaroğlu, şöyle dedi:
''Önce kendi kusurumuzdan söz edeyim. Biz Siirt'ten az oy alıyoruz. Ama Siirtlilerde değil, kabahat biz de. Biz hiç Siirt'e geldik mi, derdinizi dinledik mi? Tabii siz de bize oy vermezsiniz. Şimdi geliyorum. Derdinizi dinliyorum. Bana oy verseniz de vermeseniz de sizin için çalışacağız. Ben sizden oy istiyorum. Ben size birileri gibi öyle ucuk kaçık projeler değil. Size gelip söz verdiler; 'Siirt'i İstanbul'un Ataköy'ü yapacağız' dediler. Bunu ben söylemedim. Söyleyenler iktidar koltuğunda oturuyor. Şimdi gelecekler buraya. Eğer verilen sözü gereği yapılmadıysa demokratik yollardan hesap sormasını bilmeniz lazım. Fazla değil 12 Haziran'da sandıkta oy kullanacaksınız. Biz demokrasi ve özgürlükten yanayız.
Sayın Recep Tayyip Erdoğan milletvekili seçilemiyordu. Anayasa'yı değiştirdik. Dedik ki, 'yüzde 34 oy aldı. Biz milletin iradesine saygı göstereceğiz.' Siirt'ten milletvekili adayı oldu, sizler de seçtiniz. Ve denildi ki Siirt'in başına talih kuşu kondu. Öyle mi? Siirt'in başına talih kuşu mu kondu, yoksa akbaba mı kondu? Talih kuşu konsaydı, fabrika olur işsizlik olmazdı. İnsanlar emeğini karşılığını alırdı ve onların dediği gibi İstanbul'un Ataköy'ü olurdu. Oldu mu? Olmadıysa seçimlerde 'hayır'. Siirt'in yapacağı budur.''

Kılıçdaroğlu, iktidarı eleştirmek için değil, ne yapacağını söylemek için geldiğini, demokrasi, ekonomi, sosyal devlet, özgürlükler açısından ne yapılacağını anlatacağını söyledi.

OECD'nin raporuna göre, Türkiye'de her 4 çocuktan birinin yoksul olduğunu ve yoksulluğu bitireceklerini, aile sigortası getireceklerini, kadının hesabına 600 lira yatıracaklarını belirten Kılıçdaroğlu, herkesin karnının doyacağını, huzur ve barış içinde yaşayacağını ifade etti.

"Ben barışı getireceğim"

Türkiye'nin güllük gülistanlık gösterildiğini, millete yalan söylemeyeceklerini, önceliğinin herkesin gelir, aş, iş sahibi olması olduğunu kaydeden Kılıçdaroğlu, şöyle dedi:
''Benim önceliğim bu. Onların önceliği ne? Benim cebimde vatandaşların şikayet ve dertleri var. Onların cebinde Amerikan doları var. Ben size güveniyorum. Ben bu coğrafyaya barışı getireceğim. 12 Eylülcülerden hesap sordular mı? Hesap soramayan partilerden siz hesap sorun. Bırak hesap sormayı, sana muhtıra verdiler, kalktın gittin hizmet madalyası taktın. Kime biliyorsunuz değil mi? Bir de diyorlar 12 Eylülcülerden hesap soracağız. Önce 12 Eylül yasalarını değiştir. Seçim barajını dedik ki indirelim. Kanun teklifi bile veremezsiniz dediler. Kanun teklifi de verdik. Şimdi diyorlar ki seçim barajını indirirse istikrar bozulurmuş. Ben oyumu başka partiye veriyorum, başka parti milletvekili çıkarıyor... Yüzde 10 barajını demokrasi önündeki en ciddi engel olarak görüyorum. 13 Haziran sabahı yetki verirseniz bizim ilk 4 ay içerisinde değiştireceğimiz kanun yüzde 10 barajıdır.''

Baykan ilçesine bağlı Ziyaret beldesindeki Veysel Karani Türbesi'ni ziyaretinin ardından Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlenen mitingde konuşan Kılıçdaroğlu, binlerce faili meçhul cinayetin bulunduğunu, bunlar aydınlansın diye araştırma önergeleri verdiklerini, fakat bunun araştırılmasına engel olunduğunu belirtti.

''Kim engel oldu? Demokrasi ve 12 Eylül diyorlar. 12 Eylül ürünü olan partiler, 12 Eylül rejimi ile hesaplaşamazlar. AK Parti 12 Eylül ürünü bir partidir. Değil diyorlarsa, Recep Tayyip Erdoğan gelsin, konuşalım, hesaplaşalım'' diyen Kılıçdaroğlu, binlerce vatandaşın kayıp olduğunu, bunlar için uluslararası standartta bir komisyon kurulmasını istediklerini anlattı.

Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
''Bir de diyorlar ki siz statükocusunuz, statükocuların Allah'ı Ankara'dadır. Demokrasi ve özgürlüğü, barışı ve insan haklarıyla birlikte genişleterek getireceğiz. Hiç kimseyi ötekileştirmeyeceğiz. Biz CHP'yiz. Halktan, demokrasiden yana. Yani halkın partiyiz. Herkesi etnik kimliği ve inancı benim başımın üstüne. Ben etnik kimliklerle ve inançlarla, mücadele ve müdahale etmem. Milletin derdiyle ilgiliyim. Herkes kimseyi ötekileştirmeden, biz kardeşçe barış ve huzur içinde bu ülkeyi ayağa kaldıracağız. Kaldırmaya da kararlıyız.
Başbakan Diyarbakırlılara söz verdi. Dedi ki 'Sevgili Diyarbakırlılar Diyarbakır'a daha modern bir hapishane yapacağım.' Dünyada hiç bir başbakan hapishane sözü vermez. Eski hapishaneyi insanlık müzesi yapacağız. Orada yaşananları bütün dünyaya anlatacağız. İnsanımızı seviyoruz. O acılar bedel ödeyenleridir. Bedel ödeyenlere saygı duyacağız.''

Yatırımlara sağlanan teşvikler konusunda Mısır örneğini veren Kılıçdaroğlu, bu teşvikleri Türkiye'de de vereceklerini, fabrikaların Türkiye'ye de geleceğini ve istihdam yaratacağını anlattı. Kılıçdaroğlu, gerekirse o fabrikalar için vergiyi sıfırlayacaklarını bildirdi.

TEKEL fabrikalarının da ABD kazansın diye kapatıldığını, tütünün yasaklandığını savunan Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Bana yetki verin, kul hakkı yiyenden kesinlikle hesap soracağım. Bana güç ve destek verin. 1 milyon 700 bin çocuğun umutlarıyla oynadılar. Sınava aldılar. Bir baktık şifre var. Önce yok, sonra sehven, sonra var dediler. Bu çocukların günahı onların boynuna. Temiz siyaseti getireceğim. Halk için çalışacağım. Sizin için mücadele edeceğim. Çocukların hesabını soracağım. Biz yola demokrasi, insanımız mutlu olsun, kardeş kavgası olmasın, huzuru getireceğiz diye çıktık. Tek düşüncemiz, herkes huzur ve barış içinde yaşasın. Sizden yetki istiyoruz. Güç bizden, yetki sizden.''

Kılıçdaroğlu, Nazım Hikmet'in bir şiirini de okudu.

CHP'nin Siirt milletvekilleri adaylarının tanıtıldığı mitinge, CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu da katıldı.

Miting alanında, ''Sözde değil, özde Kürt dostu yiğitoğlu yiğitoğlan Siirt'e hoşgeldin'' yazılı pankart yer aldı.

Mitingin ardından, Aydınlar Caddesi'nde vatandaşlarla sohbet eden Kılıçdaroğlu, yurttaşların sorunlarını dinledi. Burada kendisine ikram edilen çayı içerek adaşı olan bir vatandaşla konuştu.

Daha sora kendisine mektup yazan engelli Ebru Babaoğlu'nun (17) evini ziyaret etti. Ayakkabılarını çıkararak içeri giren Kılıçdaroğlu, Babaoğlu'nun annesi Gülbeyaz, babası Murat Babaoğlu tarafından karşılandı. Tekerlekli sandalyede oturan Ebru Babaoğlu ile bir süre sohbet eden Kılıçdaroğlu'na Ebru, ''Geldiğiniz için teşekkür ederim'' dedi. Kılıçdaroğlu, vatandaşlarla hatıra fotoğrafı da çektirdi.

Öte yandan, Babaoğlu ailesini ziyareti bitiminde ismi öğrenilemeyen bir kişinin Kılıçdaroğlu'nu protesto etmek istemesi, partilerce engellendi.