'Anayasa değişikliği, Türkiye'nin en acil konusudur'

TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Anayasa'nın değişmesi ve meselenin önümüzdeki günlerde gündeme gelmesi gerektiğini belirterek, ''Anayasa değişikliği, Türkiye'nin en acil, en önemli konusudur'' dedi.

'Anayasa değişikliği, Türkiye'nin en acil konusudur'
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 21.07.2011 - 09:13

TBMM Başkanı Cemil Çiçek, MÜSİAD Genel Başkanı Ömer Cihad Vardan ve Yönetim Kurulu üyelerini, Dolmabahçe'deki Milli Saraylar Daire Başkanlığı'nda kabulü sırasında yaptığı konuşmada, anayasa değişikliğine değindi. Anayasa'nın değişmesi ve meselenin önümüzdeki günlerde gündeme gelmesi gerektiğini ifade eden Çiçek, ''Anayasa değişikliği, Türkiye'nin en acil, en önemli konusudur'' dedi.

Çiçek, siyasi partilerin, Meclis grup toplantılarının canlı yayınlanmaması yönündeki karara gösterilen tepkilerle ilgili, ''Türkiye açık toplum. Burada bile çok sayıda kamera, önümde çok sayıda mikrofon var. Türkiye'de hiç kimsenin görüşünün kısıtlanması söz konusu olamaz'' dedi.

 

'12 Haziran seçimleri, Türkiye için iftihar edilecek bir seçim olmuştur'

Çiçek, MÜSİAD'ın, Türkiye'nin sorunlarına yakın ilgi duymuş, bu konuda çalışmalar yapan ve sorunların çözümüne yönelikte birçok raporlar hazırlayan önemli bir sivil toplum kuruluşu olduğunu belirtti. Türkiye'nin de bu tip çalışmalara, sorunların tespiti, çözümü ve çözümlerin denetimi açısından ihtiyaç duyduğunu ifade eden Çiçek, şöyle devam etti: ''12 Haziran seçimleri, hakikaten Türkiye için iftihar edilecek bir seçim olmuştur. Vatandaşımızın tamamına yakını Mecliste temsil edilmektedir, çok az bir kısım hariç. Yüzde 83 gibi yüksek bir katılım. Bu, önümüzdeki sorunların çözümü için önemli bir demokratik atmosfer oluşturuyor. Bugün karşılaştığımız bir kısım sorunlar var. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin ve millet olarak hepimizin birlikte çözüm araması, birlikte gayret edip çözümleri bulup uygulamaya koyması gereken bir dönem. Üstelik bunları geciktirmek gibi bir lüksümüz yok. Artık bu sorunları daha fazla öteleyemeyiz. Birlikte bunları bir noktaya getirmemiz gerekiyor, hem Meclisteki siyasi partilerimiz hem Meclis dışındaki partilerimiz hem de sivil toplum kuruluşları olarak.'' Demokraside siyasi partiler kadar sivil toplum örgütlerinin de önemli olduğunu vurgulayan Çiçek, ''Hatta bazı sorunların çözümünde çok daha önemlidir'' dedi.

'Anayasa'nın bir an evvel değişmesi gerekiyor'

Yeni bir anayasa konusunun gündemde olduğunu belirten Çiçek, şunları söyledi: ''Yeni bir anayasayı, elbette Meclisteki partiler gerçekleştirecek ancak iş o noktaya gelinceye kadar da bu sürecin içerisinde sivil toplum kuruluşlarının, meslek kuruluşlarının aktif bir şekilde yer alması lazım ki bir temel uzlaşı metni olan anayasayı birlikte yapalım. Önümüzdeki dönemde bu konu ümit ediyorum gündeme gelecektir. Çok da fazla gecikmeden gelmesi gerekiyor. Zaman aleyhimizde işler. Sizlerin de bu manada bu sürece aktif katkınızı bekliyoruz. Siyasi partilerimiz, Mecliste bunlardan azami ölçüde istifa ederiz ve etmeliyiz. Anayasa değişikliği konusu, Türkiye'nin en acil, en önemli, en öncelikli meselesidir. Karşılaştığımız başka türlü problemler, hepimizi üzen, zaman zaman yüreğimizi yakan birçok konunun temelinde de bu Anayasa'daki çarpıklıklar, dengesizlikler, önceliklerdeki çağın gereklerine uymayan hususlar olmak üzere birçok husus yatmaktadır. Onun için bu Anayasa'nın bir an evvel değişmesi gerekiyor. Bu, hem siyasi partilerin taahhüdüdür hem de bu dönemin parlamenterleri olarak millete karşı olan borcumuzdur.''

''Artık ileri demokrasi çağında, güçlü demokrasi çağında, insan hakları ve özgürlükler çağında, antidemokratik yol ve yöntemlerle hazırlanmış bir anayasa ile Türkiye'nin yoluna devam etmesi neredeyse imkansızdır'' diyen Çiçek, ''Geçmişte de hep ifade ettim; bugün karşılaştığımız birçok gerginliğin, sıkıntının temelinde anayasal bir kısım sıkıntılar yatıyor. Bu önemlidir. Bu sürece katkı, arzu ettiğimiz bir şey. Her şey çerçevesini, içini nasıl dolduruyorsa Türkiye'nin bir Kürt meselesi, Türkiye'nin bir Güneydoğu, bir terör meselesi - herkesin baktığı nokta itibarıyla söylüyorum - böyle bir sorun var. Bu da bir an evvel üzerine tüm yönleriyle eğilmemiz gereken bir konu. Bunun anayasa ile bağlantısı da var. Terör meselesi, hepimizin yüreğini yakan bir meseledir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin ve toplum olarak önümüzdeki öncelikli meseledir'' ifadesini kullandı.

 

'Türkiye açık bir toplum'

Bir gazetecinin, ''Muhalefetin Meclis TV'nin yayının kısıtlanmasından dolayı bir rahatsızlığı var. Sizin bu konudaki görüşünüz nedir?'' sorusuna Çiçek, ''Türkiye açık toplum. Bakınız burada bile çok sayıda kamera var. Önümde çok sayıda mikrofon var. Türkiye açık bir toplum. Türkiye'de hiç kimsenin görüşünün kısıtlanması söz konusu olamaz'' dedi.

'Türkiye'de konuşulmadık mesele kalmadı'

Herkesin değişik yol ve yöntemlerle görüşlerini dile getirdiğini ve dile getirmeye de devam edeceğini vurgulayan Çiçek, şunları söyledi: ''Türkiye'de konuşulmadık mesele kalmadı zaten. Türkiye'de ben kendi kendime düşünüyorum, ne söylemek istedi de bu söylenmedi... Bunların hepsi konuşuldu, konuşuluyor, konuşulacaktır. Zaten Meclisin bu televizyonu olmazdan evvel de kimsenin sesi kısılmadı ki.... Basın locası var. Orada herkes görüşlerini, düşüncelerini o kanaldan da ifade etmeye çalışıyor. Böyle bir kısıtlama falan söz konusu olmaz. Onu ifade edeyim. Ben Türkiye'de grup toplantılarına bakardım, 31-32 tane kamera vardı. Bu kadar çok yayın imkanının olduğu bir yerde insanların görüşleri niye kısıtlanmış olur. Bence farklı değerlendirmeye bağlı.''
 

'Grup başkanvekilleri ile bu konuları konuşuruz'

Bir gazetecinin ''TRT üzerinden canlı yayın yapılamayacak'' demesi üzerine Çiçek, şunları kaydetti: ''Canlı yayın yapılıyor. Protokole göre, saat 14.00'den 19.00'a kadar diye şey var. Başka ülkelerde nasılsa, onların hepsine bakıyoruz. Az bir zaman değil, 14.00'den 19.00'a kadar olan süre. Bunu başka bir şekliyle özet olarak veya başka türlü grup başkanvekilleri ile bu konuları konuşuruz. Ama şunu kabul etmem: 'Sesimiz kısılıyor. Muhalefetin sesi kısılıyor'. Bu böyle olmaz. Çünkü birçoğumuz başka kanallardan da görüşlerimizi ifade ediyoruz, ederiz. Bu biraz tam maksadı ifade eden şey değildir. Muhalefetin sesi kısılıyor. Çok eskiden beri söylenen bir husus.''
 

'Her meseleyi konuşarak çözeriz'

''Grup Başkanvekilleri ile konuşuruz dediniz. Bir talep gelmesi durumunda konuşacak mısınız?'' şeklindeki soruyu Çiçek, şöyle cevaplandırdı: ''Tabii tabii konuşuruz. Her meseleyi konuşarak çözeriz biz. Zaten bir kısım sıkıntıları da konuşarak aştık. Konuşmayıp da kavga edecek halimiz yok. Yakışmaz bize de. Her konuyu ülkemizin yararı, uygulamaları da dikkate alarak, konuşarak değerlendiririz. Öyle olması lazım. Yani Türkiye'deki hiçbir sorun kavga sebebi olmamalıdır. Konuşarak görüşerek. Zaten ilk konuşmamda da onu söyledim. Uygar insanlara yakışan şey, vuruşarak değil, konuşarak sorunları çözmektir. Burada da üsluba dikkat etmek gerekir. Muhalefetin sesi kısılıyor filan dersek o çok gerçeği yansıtmıyor. Burada bile kaç tane kamera var, kaç tane mikrofon var. Herkes fikirlerini açıkça söyler. Biz de bunun söylenmesine yardımcı oluruz.''

MÜSİAD Genel Başkanı Ömer Cihad Vardan da 2011 yılı için yeni bir rapor hazırladıklarını, Türkiye'nin sürdürülebilir büyümesinin devam etmesi adına artık stratejik bir dönüşüme ihtiyaç duyduğunu kaydetti. Hazırladıkları raporu Cemil Çiçek'e sunan Vardan, ayrıca yeni anayasa sürecine katkıda bulunmak için, ''komple bir anayasa çalışması'' yaptıklarını, tamamlandıktan sonra bu taslağı da Meclis Başkanı Cemil Çiçek'e sunacaklarını sözlerine ekledi.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon