Ankara, Kıbrıs'ta yıl sonuna kadar çözüm istiyor
Kıbrıs'ta kapsamlı çözüm müzakerelerine 18 Nisan'da KKTC'de yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimleri nedeniyle ara verilirken Ankara'da adadaki müzakere sürecinin, seçimler sonrası "kesintisiz" devam etmesi ve yılın sonuna kadar sonuçlandırılması isteniyor.
KKTC'deki kritik Cumhurbaşkanlığı seçimi nedeniyle ara verilecek kapsamlı çözüme yönelik görüşmelere tam destek verildiği Ankara'da seçimleri kim kazanırsa kazansın Türk hükümetinin yeni yönetim ile birlikte çalışmaya devam edeceği belirtiliyor.
Seçimlerin olası sonuç ile ilgili olarak "Seçimler KKTC iç işidir. Bu da milli bir dava. Kim gelirse gelsin, kendileri ile çalışmaya devam edeceğiz" diye vurgulandığı Ankara'nın, seçimler sonrası dönemi için tutumu şöyle:
"Seçimlerden sonra, bu sene sonuna kadar kesintisiz bir süreç öngörüyoruz. Birleşmiş Milletler'in anlayışı da bu yönde. Müzakereler, bu sene sonuna kadar bitirilmelidir."
Bu arada, Türkiye, önümüzdeki dönemde de garantilerin devamının taşıdığı önemi vurgulamayı sürdürecek. KKTC Meclisinin de "garantiler vazgeçilmez" yönünde kararı alması Ankara'da olumlu karşılandı.
Rumların da AB üyeliğinin yeterince garanti sağladığını öne sürerek, Türkiye'nin garantisinin sürmesine karşı çıktığı anımsatılırken adada şimdiye kadar yapılan müzakerelerde garantilerin "Hiç uzlaşı olmayan üç konudan biri olduğuna, muhtemelen garantiler konusunun en son bırakılacak konulardan biri olduğuna" dikkat çekiliyor.
Ankara'da garantiler konusunda şimdiye kadar anlaşma olmamasından, Rum Yönetimi Başkanı Dimitris Hristofyas'ı sorumlu tutulurken Rum ana muhalefet partisinin bu konuda o kadar katı olmadığına işaret ediliyor.
"Rumlar yine hayır derse bu iş biter" uyarısı
En zorlu konulardan mülkiyete ilişkin bulunacak çözümün devletin ekonomik olarak çökmesine yol açmaması gerektiği vurgulandığı Ankara'da adadaki müzakere sürecinin sonunda varılabilecek bir anlaşmanın, 2004 yılında Annan Planı olduğu gibi referandumda Rum seçmelerince reddedilmesi halinde Türk tarafının bir defa daha müzakere etmeyeceği uyarısını yapılıyor. Ankara'nın bu konudaki görüşü şöyle özetleniyor:
"İkinci bir referandumda Rumlar yeniden hayır derse eğer, o zaman tarafların birlikte yaşaması konusunda bir iradelerinin bulunmadığı anlaşılır."
AİHM kararlarının etkileri
Bu arada, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin(AİHM) bir süre önce verdiği bir kararla KKTC'deki Mal Tazmin Komisyonu'nu etkin bir iç hukuk yolu olarak tanımasını çok olumlu karşılayan Türkiye, "AİHM, KKTC'de işleyen bir mekanizmanın olduğunu teyit etti" değerlendirmesini yapıyor.
Mal Tazmin Komisyonu'nun önünde bin 155 Rum'un başvurusunun bulunduğuna vurgu yapılırken mülkiyet sorunu konusunda "kapsamlı çözüm" ya da "KKTC'deki Mal Tazmin Komisyonu" olmak üzere iki seçenek bulunduğun altı çiziliyor.
Öte yandan, AİHM kararının, KKTC'de aldıkları mülk nedeniyle İngiltere'de Rumlarca hakkında dava açılan Orams ailesi dosyasını da etkilemesi gerektiği düşünülüyor. Bu çerçevede Ankara'da bir çalışma yapıldığı ifade ediliyor.
En Çok Okunan Haberler
- Emekliye iyi haber yok!
- Devrim Muhafızları'ndan Suriye çıkışı
- Dönmek isteyen gençler için şartını açıkladı
- Adnan Kale'nin ölümüne ilişkin peş peşe açıklamalar!
- İngiliz gazetesinden Esad iddiası
- 'Seküler müdür kalmadı'
- CHP'nin ilçe başkanından açıklama!
- ‘Kartlar bloke edilebilir’ uyarısı!
- Üniversite öğrencisi, trafikte öldürüldü
- İkinci elde 'Suriyeli' hareketliliği