Bağış: Malesef bu ülkede askeri darbeler oldu

Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, anayasa değişikliğinin kabul edilmesine ilişkin ''Bizi AB normlarına ve AB üyeliğine yaklaştıran bir değişiklik oldu. Düşünce özgürlüğünü son derece ciddiye alıyoruz bu ülkede'' dedi.Türkiye 1960'dan itibaren hep askeri darbelerin akabinde yapılan anayasalarla yönetildiğini belirterek, ''Ancak Pazar günü nüfusun yüzde 70'i gibi bir katılım oranıyla anayasayla ilgili en büyük değişiklik paketi onaylandı. Bu Türk halkının demokrasiyle, özgürlükleri sevdiğini ve vazgeçmeye niyetli olmadığını gösterdi'' dedi.

Uluslararası Yazarlar ve Bestekarlar Dernekleri Konfederasyonunun (CISAC) Ceylan İntercontinental Otel'de düzenlenen Avrupa Komite Toplantısı'nın açılışında konuşan Bağış, Bizans, Roma ve Osmanlı imparatorluklarına başkentlik yapan İstanbul'un, 2010 Avrupa Kültür Başkenti olmasından duyduğu memnuniyeti dile getirerek, ''Biraz Saraybosna, biraz Viyana, biraz Paris, biraz Venedik, biraz Bağdat, biraz Şam, biraz Moskova olan İstanbul'un sizlere ilham vereceğine inanıyorum'' dedi.

Yüzyıllardır kiliseler, camiler ve sinagogların yan yana var olduğu İstanbul'un, insanlığa barışa sunduğunu dile getiren Bağış, ''Tabi ki tarihimizin karanlık noktaları da vardır ama büyük resme bakacak olursanız, İstanbul'un genel sicili, tarihi, insanlığın, hoşgörü ve bir arada yaşamak kültürü üzerine kurulmuştur. İstanbul, Türkiye'nin aynı zamanda AB'ye tam üyelik yolunda en önemli vitrinlerden birisidir. Ben de Türkiye'nin Avrupa ile ilişkilerinden sorumlu Bakanı ve Başmüzakereci olarak her Avrupalının, keşke imkanı olsa da İstanbul'da 1-2 saat geçirse, o zaman işim çok kolaylaşırdı ama her Avrupalıyı buraya getiremeyeceğimize göre, bizim ümidimiz, sizin gibi nüfuzlu kişilerin bu mesajı diğerlerine de iletmesi olacak'' diye konuştu.

''Vizyonu olmayan siyasi liderler''

Bağış, Türkiye'nin, bugün AB'ye üyeliğine çaba gösterdiğini ve bunun Türkiye için yeni bir hedef de olmadığını belirterek, 45 yıllık süreçte her iki tarafın da yaptığı yanlışlar bulunduğunu söyledi.''Maalesef bu ülkede askeri darbeler oldu. Maalesef üyelik müzakerelerini başlatmak için vizyonu olmayan siyasi liderler reformları sürdüremedi'' diyen Bağış, 45 yıl sonra müzakereler için bir tarih alındığını ve o tarihten itibaren de 33 fasıldan 13'ünün müzakereye açıldığını kaydetti.

Egemen Bağış, bu fasıllardan birinin düşünce özgürlüğüyle ilgili olmasından son derece memnun olduğunu belirterek, bu süreçte Parlamentodan birçok yasa geçirdiklerini ve buna devam etmeye de kararlı olduklarını söyledi.Ahmet Hamdi Tanpınar'ın ''Büyümek, gelişirken değişmektir'' sözüne atıfta bulunan Bağış, ''Türkiye'de 50 yıl önce, bir Başbakan ve 2 bakan bir askeri darbenin akabinde asılmışlardı. Cuma günü bu acı olayın yıl dönümü. 30 yıl önce, Kafka ve Dostoyevski'nin kitapları, komünizm propagandası yapıldığı gerekçesiyle toplatılıp bu şehirde yakılmıştı. 10 yıl önce bu güzel şehrin belediye başkanı, okul kitaplarında yer alan bir şiiri okuduğu için hapse atıldı. Bu belediye başkanı şimdi Türkiye'nin Başbakanı ve demokratik olarak seçilmiş bir lideri. Bu şehir de Avrupa'nın Kültür Başkenti. Biz ilerledikçe değişiklikler de devam ediyor'' diye konuştu.

Askeri darbeler

Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Bağış, Türkiye'nin 1960'dan itibaren hep askeri darbelerin akabinde yapılan anayasalarla yönetildiğine dikkati çekerek, ''Ancak Pazar günü, anayasayla ilgili en büyük değişiklik paketi onaylandı. Bu da bizim demokrasimiz için çok hayırlı oldu. Bu, Türk halkının demokrasisiyle özgürlükleri sevdiğini ve vazgeçmeye niyetli olmadığını gösterdi. Biz de kendi demokrasimize sahip çıkıyoruz diğer milletler gibi. Bizi AB normlarına ve AB üyeliğine yaklaştıran bir değişiklik oldu. Düşünce özgürlüğünü son derece ciddiye alıyoruz bu ülkede. Geçmişte karanlık dönemler oldu, ama artık onları geçmişte bırakıyoruz.'' dedi.

Trabzon'daki Sümela'da 112 yıl sonra yapılan ilk dini ayin yapıldığını, bu pazar Van Gölü'ndeki tarihi bir Ermeni kilisesinde 88 yıldan sonra ilk dini ayinin yapılacağını dile getiren Bağış, Türkiye'nin geçmişindeki bazı tabuları tartışmayı öğrendiğini söyledi.
Egemen Bağış, ''Bu ülkede öyle meseleler vardır ki üzerinde konuşmaktan korkuyorduk. Etnik kökenimizle ilgili konulardan, dinden, tercihlerimizden bahsetmekten, konuşmaktan korkuyorduk. Ama artık onları tartışabiliyoruz ve farklılıklarımızla yaşamayı öğrendik. Çünkü bu bizi daha zengin ve daha büyük kılıyor ve bu da Türkiye'yi AB üyeliğine daha fazla yaklaştırıyor'' dedi.

 

''AB, insanlık tarihinin en büyük barış projesi''

AB'nin insanlık tarihinin en büyük barış projesi olduğunu, Türkiye olmazsa bu projenin tamamlanmamış olacağını ifade eden Bağış, çünkü batının en doğusu, doğunun en batısı olarak Türkiye'nin bu barış projesine sunacağı çok fazla şey olduğunu vurguladı.
Egemen Bağış, Türkiye nüfusunun yaş ortalamasının 28, Avrupa'nın ise 42 olduğunu, coğrafi açıdan stratejik bir ülke olan Türkiye'nin Avrupa'nın ihtiyaç duyduğu enerji kaynaklarının yüzde 70'inin ya kuzeyinde ya güneyinde, ya da doğusunda yer aldığını, hem İslam hem de demokrasi kültürünü 200 yıldan beri sürdüren bir ülke olduğunu anlattı.
Bağış, Avrupa'nın en büyük 6. ekonomisi olan Türkiye'nin en güçlü bir askeri güce sahip olduğunu, dolayısıyla Türkiye'nin AB'ye sunabileceği çok fazla şey bulunduğunu ve bu ilişkinin ''kazan kazan'' eksenine oturduğunu kaydetti.

 

''Daha güçlü demokrasi''

Avrupa'nın da Türkiye'ye sunabileceği çok fazla şey bulunduğunu, Türkiye'nin AB'ye üye olma hedefinin, Türkiye'nin daha güçlü bir demokrasinin yanı sıra, insan haklarına daha saygılı ve daha müreffeh bir ekonomi olmasını da sağladığını söyledi.Egemen Bağış, 8 yıl önce Türkiye'de kişi başına düşen milli gelir 3 bin dolar iken, şimdi 12 bin dolara çıktığını belirterek, ''Ama bu ülke çok daha iyi şeyleri hak ediyor. O yüzden daha fazla çalışıyoruz. Değişim aynı zamanda adapte olmayı de gerektiriyor. Elif Şafak, 'Sabahları hep siyah giymeye alışık bir insana gök kuşağını sevdiremezsiniz' diyor. Bizim mantalitemiz de değişiyor, kendimizle de daha barışık oluyoruz. Bu yüzden sizi burada ağırlamaktan ve Türkiye'nin daha güçlü demokrasi olmasından son derece memnunuz'' diye konuştu.

Bağış, toplantıya katılanlara Sabancı Müzesi'nde devam eden ve 40 ülkeden 300'den fazla eserin sergilendiği ''Efsanevi İstanbul'' sergisini gezmelerini ve ayrıca bütün alışverişini de İstanbul'da yapmalarını önerdi.Daha sonra soruları yanıtlayan Bağış, Türkiye'nin AB müktesebatını uyguladığını, ödevlerini yerine getirmeye çalıştığını ve üye olmayı hak ettiğini söyledi.

''Katılımcılardan AB üyeliğine destek talebi"

AB'nin politik bir kurum olarak kararlarını siyasi değerlendirmeler sonucunda verdiğine işaret eden Bağış, ''2014 yılının Ocak ayından itibaren hepinizden destek istiyor olacağız. Burada üye ülkelerden karar verici mercileri bize yeşil ışık yakmalarına ikna etmeleri için lütfen sizler de bir şeyler yapın'' dedi.

Bağış, Türkiye'nin, dünyada imaj problemi bulunduğuna işaret ederek, ''O yüzden her Avrupalının mutlaka İstanbul'a gelip birkaç saat geçirmesinin benim işimi kolaylaştıracağını söylemiştim. Bu yaratıcı insanlar, doğru imajın iletilmesinde bizlere çok yardımcı olabilirler. Şarkılarınızla makalelerinizle, romanlarınızla eğer siz bizlere yardım edebilirseniz, Türkiye'nin neye benzediğini anlatmayı başarabilirseniz, o zaman bizler için de kendimizi anlatmak çok daha kolay olacak. Biz Türkiye olarak doğru mesajı vermemiz gerekiyor. Ne azı ne çoğu. İmaj problemini çözmekteki en kilit nokta da İstanbul'' diye konuştu.

Toplam 189 ülkeden 229 üyesi bulunan CISAC'ın Avrupa Komite Toplantısı'nda mevzuat çalışmaları ve teknik gelişmelerin konuşulacağı, yarın da CISAC Avrupa Komitesi Başkanlık seçiminin yapılacağı bildirildi.