Bahçeli: 'Ağlama sırası onlarda' diyen soysuz

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Van depremi sonrası "ağlama sırası onlarda" yorumlarını "lanetlenmesi gereken yaklaşımlar, büyük bir densizlik ve soysuzluk" olarak nitelendirdi.

Yayınlanma: 25.10.2011 - 10:04
Abone Ol google-news

MHP lideri Bahçeli Meclis'te partisinin grup toplantısında konuştu. Van depreminde hayatını kaybeden yurttaşlara başsağlığı dileyerek sözlerine başlayan Bahçeli, "Böylesi bir günde ayrımcılığı körükleyerek 'ağlama sırası onlarda' gibi lanetlenmesi gereken yaklaşımları da büyük bir densizlik ve soysuzluk olarak gördüğümüzü söylemeliyim" dedi. Hükümet ortağı oldukları dönemde yaşanan Gölcük ve Düzce depremleri sürecinde yapılan çalışmaları hatırlatan Bahçeli Van depremiyle ilgili de uyarılarda bulundu. Bahçeli,

"Depremzede vatandaşlarımızın, geçici iskan problemlerinin giderilmesi için prefabrik konut, çadır ve kira yardımı gibi tedbirlerin bir an önce uygulamaya sokulması gerekmektedir. Hasar tespiti başta olmak üzere, krizin sevk ve idaresi hızlı, sağlıklı, etkin olmalı, yardımların yerine ulaşabilmesi için organizasyon aksaklıklarına fırsat verilmemelidir. Depremden zarar görmüş kardeşlerimizin maişet temini sağlanmalı, aç ve açıkta kalmamaları temin edilmelidir. Arama ve kurtarma çalışmalarının profesyonelce yapılması, bu konuda hızlı ve atak olunması gerekmektedir" dedi. Türkiye'nin pek çok yöresinin benzer bir tehlike altında olduğuna dikkat çeken Bahçeli bu konuda da önlemlerin alınması çağrısında bulundu.
 

"Çalan çırpanların iki cihanda bir araya gelmesin"

Van'daki kamu binalarının daha çok hasar gördüğüne dikkat çeken Bahçeli buna neden olanlarla ilgili ağır eleştiriler getirdi, beddua okudu. Bahçeli şöyle konuştu:
"Ahlaksızların arsızca malzemeden, işçilikten gasp ederek yaptıkları binalar maalesef hemen tahrip olmaktadır. Artık buna bir çözüm bulmak ve sahtekârların yakasından yapışmak gerekmektedir. Devletin malını deniz gibi görerek üzerine çullanan haysiyet fukarası sefil simalar, ne yazık ki yıkımın, çöküşün alt yapısını da hazırlamışlardır. Dileğim vatandaşlarımızın ya da devletimizin sahip olduğu binaları hakkıyla yapmayarak kayıplara neden olanların, eksik malzeme kullananların, çalanların çırpanların iki cihanda da yakaları bir araya gelmesin ve inşallah rüsvalıktan da kurtulamasınlar."
 

Karşılama töreni uyarısı

Afetin yaşandığı yerlerin gereksiz karşılama törenleriyle meşgul edilmemesini isteyen Bahçeli, bir vali yardımcısının karşılamasının yeteceğini söyledi. Hükümetin depreme yönelik kriz yönetimini ve kurumlar arası işbirliği ve koordinasyonu en üst düzeyde sağlayarak devletin tüm gücünü bölgeye yönlendirmesini isteyen Bahçeli, "İnşallah bu sıkıntıyı da hep birlikte aşacağız ve dayanışmanın, yardımlaşmanın kuvvetiyle deprem enkazını kaldıracağız" dedi.

Peşmergeye ve Obama'ya tepki

Bahçeli artan terör olaylarıyla ilgili de değerlendirmelerde bulundu. "AKP hükümetinin süreci oyalama ve savsaklama şansı artık kalmamıştır" diyen Bahçeli, "İçte ve sınır ötesinde başlatılan operasyonların belirlenen hedeflere ulaşması ve terörün belinin kırılması millet ve devlet bekası için vazgeçilmez bir gereklilik halini almıştır. Hükümetin terörle mücadelesinin başarıya ulaşması ve son ferdine kadar terörist unsurları teslim alması ya da etkisiz hale getirmesi için desteğimiz tamdır" dedi. Irak Dışişleri Bakanı'nın Türkiye ziyaretinde Başbakan Erdoğan'ın, Bakan'a "PKK'yı temizleyin, yoksa biz temizleriz" sözlerinin üzerinden bu saldırıların yaşandığına dikkat çeken Bahçeli, "Bu aşamada Irak merkezi yönetiminin mazereti ve sığınacağı bahanesi artık kalmamıştır. PKK'yı himaye eden, teşvik edip yönlendiren peşmerge yönetiminin ise haddi mutlaka bildirilmelidir" dedi. Bahçeli, ABD Başkanı Obama'nın, Çukurca saldırısı sonrası terörü kınamasının da sadece kamuoyuna yönelik taktik hamle olmaktan öte bir anlam taşımadığını ileri sürdü.

Kongre girişimine eleştiri

Bahçeli, terör örgütünün cinayetlerinin yanı sıra yurt içinde de siyasal imtiyazlar elde etmiş bölücü odakların bölünme ve parçalanma senaryoları ve tehditleri bulunduğunu ileri sürerek geçtiğimiz hafta Ankara'da düzenlenen "Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloku"nun kongresini ağır dille eleştirdi. Bahçeli şunları söyledi:

"Farklı sol eğilimlerin ve marjinal örgüt ya da partilerin bir araya gelmesiyle ihanetin önüne yeni yollar açılmış ve yeni bir organizasyon için düğmeye basılmıştır. Bulundukları salona '13 ayrı dilde birleşiyoruz' ifadeleri asan bu hıyanet taraftarlarının, Türk milletine husumet ve tahammülsüzlükte yeni bir evreye geldikleri anlaşılmaktadır. Dağdaki silahlı çete ve şehirlerdeki siyasi uzantıları, arkalarında AKP'nin sağladığı uygun ortam eşliğinde gözlerini kan bürümüşçesine ilerlemektedirler."
 

"'Yere baksın devletiniz' diyan alçak simalar"

Bahçeli, kongrede yaptığı konuşmada 'Yere batsın sizin devletiniz' diyen BDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder'i de isim vermeden eleştirdi, "'Yere batsın sizin devletiniz' diyen alçak simalar, bu devletin parasını maaş olarak almaya, ekmeğini yemeye, suyunu içmeye küstahça devam etmektedir. Ne üzücü bir gerçektir ki, Türk milletinin içinde barındırdığı hain kontenjanı hiç bu kadar fazla olmamış ve hiç bu kadar da cesaret kazanmamıştır. Tercihlerini milletin içini boşaltmaktan ve etnik bir yığın olarak görmekten yana kullanan bu densizler ve şuursuzlar koalisyonu, kaçınılmaz olarak beraberinde devletin de değişmesini istemektedir" dedi.

"Kırmızı çizgilerden ayrılmayacağız"

MHP lideri konuşmasında yeni Anayasa çalışmalarına da geniş yer ayırdı. Partisinin ilkeleri ve kırmızı çizgilerini açıklayan Bahçeli şunları söyledi:
"Anayasanın ilk üç ve emniyet supabı niteliğindeki dördüncü maddelerinden taviz vermemiz, başlangıç kısmındaki ruhtan geri adım atmamız, Türk kimliğinin sulandırılmasına rıza göstermemiz söz konusu değildir. Türk milletini tahrip edecek ve etnik kimliklere çağrı olacak her değerlendirmeyi, siyasi ve hukuki meşruiyet sağlama çabalarını geri çevireceğimizden herkes emin olmalıdır. Üniter yapımızı hırpalayacak, Cumhuriyet'in temel niteliklerini aşındıracak, ana dilde eğitim ve anayasal statü taleplerine sonu ne olursa olsun karşı duracağız, karşı çıkacağız. Biz anayasada Cumhuriyete, Türk vatandaşlığının tanımına, Türk milletine ve Türk kimliğine sahip çıkacağız. Her şart altında ilkelerimizden ve kırmızı çizgilerimizden ayrılmayacağız."
 

"Kaddafi'nin katledilmesi cinayettir"

Libya'nın eski lideri Kaddafi'nin linç edilerek öldürülmesi de Bahçeli'nin gündemindeydi. Kaddafi'nin iktidarda kaldığı 42 yıldaki eylemleri ve yönetim anlayışının kabul edilemeyeceğini söyleyen Bahçeli, "Ekranlardan ve sanal medya üzerinden yansıyan ilkel ve vahşi manzaraların insanım diyen, Allah'tan korkan hiç kimse tarafından meşru görülmeyeceği ortadadır. Bu son hadise Batı anlayışının insan ve yaşama hakkı konusunda ne kadar ikiyüzlü olduğunu açıkça göstermiştir" dedi. Başbakan Erdoğan'ın bu vicdansızlığın ve acımasızlığın sözcülüğünü yapmakla ve NATO operasyonlarına destek vererek akan kandan sorumlu olmakla suçlayan Bahçeli, "Kaddafi'nin yaşadıkları insanlık suçudur ve savunması alınmadan, mahkemeye çıkartılmadan katledilmesi ise bir cinayettir. İnsanlık Ortadoğu ve Kuzey Afrika'da kanlı yüzler ve tetik çeken eller vasıtasıyla ve arkalarında duran küresel hesaplar çerçevesinde yerin dibine batmıştır. AKP hükümetinin bu gelişmelere seyirci kalması ve sesini dahi çıkarmaması büyük bir hayâsızlık ve işgüzarlık olarak yakasına yapışacaktır" dedi.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler