Başbakan Erdoğan bu görüntüleri hatırlıyor mu?

Çağlayan Adliyesi'ne giden milletvekillerinin yargıya baskı oluşturduğunu ve bu milletvekilleri hakkında işlem başlatılması gerektiğini söyleyen Başbakan Erdoğan 30 Mart yerel seçimlerinde hükümet üyelerinin polisle YSK'ya yaptığı baskını unuttu. Bu görüntüler de "AKP, YSK'ya baskı mı oluşturuyor?" tartışmalarına neden olmuştu.

"Bundan önce İstanbul Adalet Sarayı'nın kapısını aşındıranlar malumdu şimdi aynı şekilde bu yapı bunları yapıyor. Şuanda ben inanıyorum ki yargı gereğini yapacaktır. Bazılarının içeriye girerek bunlarla resim çekilmeleri bana göre suçtur. Hiçbir organ makam merci veya kişi mahkemelere, hakimlere soru soramaz vede herhangi bir beyanda bulunamaz. Şuanda bunlar yapılıyormu evet yapılıyor. Ve şuanda bir hukuku ihlal vardır mahkeme yetkililerinin bunların hakkında işlem yapmaları gerekiyor. Burası yol geçen hanı değil adalet sarayı. Böyle bir baskının yapılması çok çok çirkin" diyen Erdoğan, seçim sürecinde yaşananlar karşısında sessiz kalmayı tercih etmişti.

İşte "Yargı'ya baskı yapılıyor" diyen Erdoğan ve beraberindekilerin birçok kuruma birçok kez müdahalesi...

<video:99479>

SEÇİMDE POLİSLE SEÇİM KURULUNA BASKIN

30 Mart seçimlerinde oyların kullanılmaya başlamasıyla ortaya çıkan usulsüzlükler sayım sırasında da devam etti. AB Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu Kepez'de korumalarıyla birlikte oyları saydı, İçişleri Bakanı Efkan Ala sabaha karşı dörtte beraberinde 50 kadar çevik kuvvet polisi ile YSK'ya adeta baskın yaptı, Başbakan Yardımcısı Emrullah İşler de seçim kuruluna giderek sayım sırasında baskı oluşturdu.

Bu görüntüler büyük tepkiye neden olurken YSK'ya baskın düzenleyen bakanlar hakkında yargı yasal bir işlem başlatmadı.

AYDIN DOĞAN’IN DAVASINA MÜDAHALE

Sosyal medyada yayımlanan yeni ses kaydında Erdoğan, dönemin Adalet Bakanı Sadullah Ergin’e Doğan Holding’in patronu Aydın Doğan aleyhine SPK Kanunu’na muhalefet suçundan açılan davanın duruşmasını anımsatarak takipçisi olmasını istiyor. Davadan beraat çıkması üzerine tekrar Ergin’i arayan Erdoğan, davanın nasıl beraatla sonuçlandığını sorguluyor. Ergin’in, davanın hâkiminin Alevi olduğunu belirterek “Münferit bir hâkim, geleceğini buna adamıştır. Olumsuz birisi olduğunu söylediler” dedi ve Bakan çıktığı televizyon programında konuşmaları inkar etmemlişti. Ancak yargı bu konuşmalar için de harekete geçmemiş, Bakanın kabul etmesine rağmen AKP'liler bu konuşmalara da montaj demekle yetinmişti.

BİR MÜDAHALE DE KOÇ’A

Başbakan Erdoğan ile işadamı Metin Kalkavan arasında geçtiği ileri sürülen ses kaydında, Erdoğan’ın Milli Gemi Projesi’ne (MİLGEM) bağlı gemi ihalesini Koç’tan alıp Kalkavan’a vermek için kullandığı yöntemlere dair konuşmalar olduğu öne sürüldü. Kayıtta Erdoğan, 2013 Nisanı’ında kendisine yakın tersane sahibi işadamı Kalkavan’ı MİLGEM Projesi ile ilgili Başbakanlık İletişim Merkezi ve Teftiş Kurulu’na, ihalede haksızlık olduğu yönünde ihbarda bulunmasını istiyor.

DANIŞTAY’A BAŞKAN ATIYOR

Erdoğan ve dönemin Adalet Bakanı Ergin arasında geçtiği iddia edilen ses kaydındaki konuşmada, Danıştay Başkanı’nın kim olması gerektiği içeriği yer alıyor. Başbakan Erdoğan ve dönemin Adalet Bakanı Sadullah Ergin’e atfedilerek yayınlanan ikinci telefon konuşmasında Danıştay Başkanlığı seçimi konuşuluyor. Erdoğan, Zerrin Güngör’ün seçilmesi  için rakip adayın çekilmesini istiyor.

YOLSUZLUK SAVCISINA ‘ALA TEHDİT!’

17 Aralık’ın ardından İçişleri Bakanı Efkan Ala ile İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne getirilen Selami Altınok arasında geçtiği iddia edilen ses kaydında Altınok, yolsuzluk soruşturması savcısı Celal Kara’nın verdiği talimatı yerine getirmeyen İstanbul Emniyeti İstihbarat Müdürü’nü ifadeye çağırdığını Ala’ya bildiriyor ve ne yapması gerektiğini danışıyor. Görüşmenin yapıldığı tarihte henüz İçişleri Bakanlığı görevine getirilmeyen ve henüz Başbakanlık Müsteşarlığı görevinde bulunan Efkan Ala, yeni Emniyet Müdürü’nden İstihbarat Müdürü’nü kesinlikle ifadeye göndermemesini, gelen yazılı evrakı çöpe atmasını, Savcı’yı telefonla arayıp kendisini tanımadıklarını söylemesini istiyor. Altınok, adli görev olması nedeniyle polislerin zor durumda kalacağını söylemesi üzerine Ala, konunun hükümet meselesi olduğunu söylüyor. Savcıyı arayarak “Seni alır buraya getiririz çete kurdunuz diye” ifadelerini kullanarak tehdit etmesini istiyor. Efkan Ala, dönemin Adalet Bakanı Sadullah Ergin ile görüşeceğini söylüyor ve Emniyet Müdürü Altınok’un da Vali’yi ve Başsavcı’yı aramasını istiyor.

ERDOĞAN'DAN GAZETECİLERİ KOVUN TALİMATI

Erdoğan’ın müdahaleleri yargı YSK ile sınırlı kalmadı Erdoğan medyaya da bizzat müdahale etmiş ve bazı daha önce kendisini de destekleyen gazetecileri işinden etmişti.

Kendisini eleştiren bir yazı kaleme alan Mehmet Altan için “Bunun buralarda yer almaması lazım!” sözlerini sarf ettiği iddia edilen kayıt.

Erdoğan’ın ‘Arkadaş, Hidayet Şefkatli Tuksal’ı neden hâlâ Star gazetesinde tutuyorsunuz? Hem bana haklısın diyorsun, hem burada tutuyorsun!’ dediği kayıtlar internete düşmüştü.

<video:55943>