"Başbakan sadaka kültürüyle bu ülkeyi kurtaramaz''

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin Çorum'daki mitinginde yurttaşlara seslendi. Bahçeli, ''Fakir fukara fonlarıyla bu açlık, bu yoksulluk ortadan kalkamaz. Başbakan sadaka kültürüyle bu ülkeyi kurtaramaz'' dedi. Bahçeli, Başbakan Erdoğan'ın AKP'nin yaptığı mitinglerde devlet imkanlarını kullandığını da tekrarladı.

Abone Ol google-news
Yayınlanma: 03.03.2009 - 11:36

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisince Çorum Abide Meydanı'nda düzenlenen mitingdeki konuşmasında, Türkiye'de son altı yılın dört beş tane özelliğinin olduğunu belirterek, bunlardan ilkinin dış politikadaki teslimiyetçilik, ikincisinin yoksulluk, üçüncüsünün yolsuzluk, dördüncüsünün ise ekonomik kriz ve bu ekonomik krizin içindeki iç ve dış borç olduğunu söyledi.

Türk-İş'in raporuna göre Türkiye'de açlık sınırının 740 TL olarak hesaplandığını ifade eden Bahçeli, ''Bu ne demek yani, en az dört kişilik bir ailenin bir ay içerisinde yapması gereken sadece gıda harcaması. Eğer 740 TL'ye sahipsen sadece sen, eşin ve iki çocuğun sağlıklı beslenebilme imkanına sahip oluyorsun. Öte yandan bir de bu bu ülkede yoksulluk sınırı var. Buda 2 bin 241 TL. Görüldüğü gibi açlık sınırı ile yoksulluk sınırı arasında büyük bir fark var'' diye konuştu.

Meydan'daki Çorumlulara, açlık ve yoksulluk sınırındaki paraları kaç Çorumlunun kazandığını soran Bahçeli, şöyle devam etti: ''Görüyorum ki açlık ve yoksulluk sınırında yaşayan çok insan var. İnsanları bu durumdan kurtaracak bir politika yerine valileri ve kaymakamları da istismar ederek, fakir fukara fonlarıyla bu açlık bu yoksulluk ortadan kalkamaz. Başbakan sadaka kültürüyle bu ülkeyi kurtaramaz. Çorum'un mahallelerinde yardımlar dağıtılıyor mu bilmiyorum ama eğer dağıtılıyorsa alın, yiyin, için, kullanın ama oyunuzu AKP'ye vermeyin.''
 

 

''Yardım yaparak iktidar olma zihniyeti yok edilmelidir"

Yardım yaparak iktidar olma zihniyetinin artık Türkiye'den yok edilmesi gerektiğini vurgulayan Bahçeli, konuşmasını şöyle sürdürdü: ''AKP böyle iktidar oldu. İktidar, yoksulluğu milletle zenginliği ise yandaşlarıyla paylaşıyor. Artık bu duruma önümüzdeki seçimlerde dur demeliyiz. 29 Mart seçimlerinde, millet idaresiyle bu duruma son verilmeli. Bunun aksi düşünülemez. AKP'ye milletin iradesine saygılı olmayı öğretmeliyiz. Gelin istersiniz kendimize biraz çeki düzen verelim. 'Neler oluyor bakalım' diyeceğimiz bir gün geliyor. Eğer bunu yapamazsak Türkiye felakete gider. 29 Mart 'AKP'ye dur, MHP'ye yol ver' demek olacak.''

 

Devlet uçağı kullanılıyor

Bahçeli, Başbakan Erdoğan'ın devlet imkanlarını kullanarak miting yaptığı görüşünü de tekrarladı. Bahçeli şunları söyledi: "Ankara’dan kalkıyorsunuz bir devlet uçağıyla, geliyorsunuz havaalanına gideceğiniz ile karayoluyla tercih etmiyorsunuz, bir helikopter yok mu diyorsunuz, helikopter sizi alıyor ve getiriyor. Yanınızda 500 tane çalışan. Büyük büyük toplantı kürsüleri ve oraya çıkıyorsunuz. Orada bu seçimlerdeki memleket için hayırlı olacak düşünceleriniz anlatacağınız yerde kibirle gururla herkesi küçümseyerek konuşmaya başlıyorsunuz ve konuşmanız Türkçemizi kabalaştıran ve herkese hakaret eden bir konuşma olarak dikkat çekiyorsun."


"Bu millet AKP'ye seçim tokatı atacak"

Devlet Bahçeli, ''Bu seçimleri hafife almayınız. Bu seçim öyle bir ortamda yapılmaktadır ki, AKP'nin yanlış gidişine dur diyecek millet iradesiyle bir Osmanlı tokadı atacak olan bir seçim olacaktır'' dedi.

Bahçeli, partisince Çankırı Belediye Meydanı'nda düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, 29 Mart yerel seçimlerine geçmiş dönemlerdeki seçimlerden çok daha farklı bir anlam yüklendiğini savundu. ''Bu seçimlerde belediye başkanımızı, il genel meclisi, belediye meclisi üyelerimizi seçmekle kalmayıp, milletimizin geleceğini belirleyecek olan önemli bir işareti de millet iradesi olarak ortaya koymak durumunda olacağız'' diyen Bahçeli, o nedenle bu seçimlerin çok önem arz ettiğini vurguladı. Bahçeli, ''Bu seçimler, siyasetin, siyasetin meşruiyet zeminini kuvvetlendirecek olan meşruiyetin varlığını, tartışmadan ortadan kaldıracak olan bir seçim olarak düşünülmeli ve görülmelidir'' diye konuştu.

29 Mart'ta ne kadar yüksek katılım sağlanırsa seçimlerin meşruiyetinin o kadar tartışma dışında tutulmuş olacağını ifade eden Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Çünkü millet iradesinin belirleyici gücü, yüksek katılımla mümkün olabilir. Mutlaka bir gününüzü demokratik hakkınızı kullanmaya ayırarak sandığa gidiniz. Ancak oy kullanmak yetmez. Sandığa da sahip olmak lazımdır. Sandık açılıncaya, hangi sandık müşahidi, gözlemcisi bulunursa bulunsun, oy sonuçları netleşinceye kadar sandığın başında durmakta fayda vardır. Çünkü 22 Temmuz seçimlerinde hala tartışmalar devam ediyor. Oy kullanan insanlar, 'benim oyum nereye gitti' diye sormaya başlıyor. Bu, sandığa sahip olmamanın acı bir tecrübesidir. O sebepten dolayı, bu demokratik hakkımızı kullanırken sandığa da sahip olmalıyız. Oyların kaybolmaması, başkalarına yazılmaması için sorumluluğuyla hareket edilmeli ki Türkiye'de seçim sonuçları siyaseti güçlendirsin. Millet iradesini güçlendirsin. Milletimiz de bu konuda kararını net olarak açıklamış olsun.''


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler