"Basın özgürlüğünde en kötü 50 ülkeden biriyiz"

Atilla Sertel, 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü nedeniyle yaptığı yazılı açıklamada, şu anda Türkiye'de 60'dan fazla gazetecinin cezaevinde olduğunu, bu sayının geçen yıl 40 olduğunu belirtti.

Türkiye'deki tutuklu gazeteci sayısının her yıl katlanarak arttığını, bu kadar sayıda tutuklu gazetecinin dünyanın hiçbir ülkesinde olmadığını savunan Sertel, açıklamasında şu görüşlere yer verdi:

''Gazetecilerin özgürlükleri giderek daralıyor. AB üyeliğine aday olan Türkiye, sansür ve basınla ilgili düzenlemeler açısından en kötü 50 ülkeden biri. Öte yandan Türkiye, Dünya Ekonomik Forumu'nun 2010 Küresel Bilgi Teknolojileri Raporu'nda yer alan ''Basın Özgürlüğü'' sıralamasında sadece İran, Libya ve Zimbabwe'yi geçti ve 138 ülke arasında 135. oldu.

Gazetecilerin tutuklanmaları, baskıya maruz kalmaları toplumun bütün kesimlerinde ciddi bir rahatsızlık meydana getirdi. Basın özgürlüğü, temelde düşünce özgürlüğüne dayanır. Ancak kişiler, düşüncelerini ifade ederken endişe duyuyorlarsa, özgürce haberleşemiyorlarsa, telefon konuşmaları dinlenirken, e-posta trafiği ve girilen internet siteleri izleme altına alınırken, evleri, iş yerleri, özel eşyaları didik didik aranırken, mesleki olarak bulundurdukları belgelerin bir gün karşılarına tutuklama kararına gerekçe olarak çıkacağından endişe duyuluyorsa, ifade ve haberleşme özgürlüğünden söz edilemez.''

Sertel, yaşananların gerek gazeteciler, gerekse kamuoyu açısından ciddi sıkıntılar doğurduğunu vurgulayarak, açıklamasında ''Sancılı bir süreçten geçen Türk basını gerekli düzenlemeler yapılmadığı takdirde tıpkı istibdat döneminde olduğu gibi tarihe kara bir leke olarak düşülecek olaylara gebedir'' ifadelerine yer verdi.

Meclisten beklentiler

12 Haziran'daki genel seçimlere dikkati çeken Sertel, yeni meclisten beklentilerini şöyle sıraladı:

''12 Haziran'dan sonra mecliste yeni yüzler olacak, farklı bir siyasi tablo ortaya çıkacak. Meclise girmeden önce basın özgürlüğünden dem vuran siyasilerin meclis çatısı altına girdiklerinde farklı bir tavır sergilemelerini, geçmişte olduğu gibi ilk iş olarak medyayı yanlarına çekme, baskı altına alma çabasını bu dönem görmek ve yaşamak istemiyoruz.

Türkiye Gazeteciler Federasyonuna bağlı 75 cemiyet ve 20 bin üyemiz adına, İzmir Gazeteciler Cemiyetinin 750 üyesi adına yeni oluşacak meclisten öncelikli beklentimiz basın özgürlüğünü kısıtlayan engellerin kaldırılarak hem yasa maddelerinde hem de uygulamalarında acil reformların yapılması, gazetecilerin özgürlüğünü tehdit eden yasaların yürürlükten kaldırılmasıdır.''