'Bayan'dan az kullanılmış dergi

Kadın çizerler 8 Mart sürprizi yaptı ve bir 'Leman dolusu' kadın Bayan Yanı'nda buluştu. Kadınların bir arada çizmesinin kadın meselelerine dikkati daha çok çekeceğini düşünen ekibin isteği ise derginin süreli bir yayına dönüşmesi.

'Bayan'dan az kullanılmış dergi
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 06.03.2011 - 08:17

Yaklaşık 2- 3 haftadır Leman okurları kadın çizerlerin köşelerinde şu duyuruya rastlamışlardır: “Az kaldı, geliyor!!!” Ne geliyor diye Leman’ın kapısını çaldık, karşımıza bir “Leman dolusu” kadın çıktı. Meğer şu sıralar bayilerde yerini alan “iğneli” kadın mizah dergisi “Bayan Yanı”nı çıkarmaya hazırlanıyorlarmış. Çoğunluğu kadın çizer ve mizahçılardan oluşan dergi, alelacele biraz da plansız 8 Mart şerefine çıkmış. Şimdilik özel sayı olarak yerini alsa da gönüllerde yatan iki ayda bir yayınlanması. “Bayan Yanı” tamamen 10 amazon gücüyle çıkmış bir dergi değil aslında, zaten kendileri de “Bu dergiyi çok da misilleme gibi görmemek lazım” diyorlar. Hatta derginin son sayfalarını “Erkek Tarafı”na ayırmışlar. Gülay Batur, Leman’ın konuya duyarlılığının, derginin bir ilk adım olarak görülmesinin altını çiziyor ve “8 Mart kavramının biraz karambole geldiği zamanlar yaşıyoruz. 80’lerdeki gibi parlak bir dönemde değiliz. Tekrar bir buluşturma ya da odaklanma sağlayacaktır bu dergi” diyor.

- Dünyada şu an örneğinin olmadığını söylediğiniz kadın mizah dergisi fikri nasıl oluştu?


Feyhan Güver:
Birkaç yıl önce Fransa’dan çizer bir ekip geldi. Türkiye’de bu kadar çok kadın çizer olmasına şaşırdılar. Bizim için değerli bir şey diye düşündük ve dergi yapma fikri doğdu. Ama bir türlü hayata geçiremedik. Genelde Türkiye’de kadın çizerler çok az diye bilinir...
 

Gırgır’dan bugüne

- Evet genel algı bu yönde. Peki, sizde durum nedir, kimlerden etkileniyorsunuz?

Betül Yılmaz:
Bizden önceki çizerlere bakıyoruz deneyim edinebilmek için. Kadın çizerleri takip edince malzemeye daha yakın olmak gibi bir avantajınız oluyor sadece. Ama kadın ya da erkek diye bakmıyoruz çizere. Benim için onlar sadece karikatürist.

Gülay Batur:
78 döneminde Gırgır’da çizdiğimizde, 15-16 yaşlarındaydık. Feminizmin dalga dalga geldiği zamanlardı. O dönemde Oğuz Aral’ın gazıyla biz de usul usul bulaştık. Oğuz Aral da bir kapının açıldığını fark etti. ‘İşçi haklarının karikatürünü yaparken neden kadın haklarının, cinselliğinin esprisi yapılmasın’ derdi. Destek aldık, kışkırtıldık daha doğrusu. Kadın dernekleri de gazlayınca kimseye söyleyecek pek bir şey kalmadı. Küçük olmamıza rağmen kadın cinselliğiyle, reglle, orgazmla ilgili karikatürleri ilk biz yaptık.

Meral Onat: Orgazm olmadan orgazmı çizdik.

Batur:
Orgazm olana kadar regl ile idare ettik aslında. (gülüyorlar)
 

Karikatür etkili bir ayna

- Kadın karikatürlerinin bir arada yayımlanmasının etkisi ne olacaktır?

Onat: Kadınlarla ilgili söylenecek söz, birkaç kadın çizerin yer aldığı bir dergide çok belirgin olmayabilir.

Ama erkeklerin atladığı bir konu, çoğunluğun kadın olduğu bir ortamda daha belirginleşiyor. Derginin insanlarda yaratacağı etkinin de erkek dünyasından daha farklı olacağını umut ediyoruz.

- Erkek çizerlerin cinsiyetçi bir dil kullandığını düşünüyor musunuz?


Batur: O dil, dergilere mahsus bir dil değil. Sokaktan alınan ve kendini bunun üzerinden oluşturan bir dil. Dil böyle olmasaydı zaten yaşam da başka türlü yaşanıyor olurdu.

Onat: Karikatürcüler cinsiyet ayrımcılığı konusunda çok dürüst davrandı. Şimdiki dizilerde herkesin filozof olması, kendi dilini konuşmaması gibi yapaylıklar karşısında karikatür etkili bir ayna oldu.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler