BDP'den soru önergeleri

BDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan, Meclis Başkanlığı'na sunduğu yazılı soru önergesinde Avustralya'da yapılan bir araştırmada, sigara filtrelerinde domuz kanından alınan bir madde kullanıldığının tespit edildiği iddialarını gündeme getirdi. Kaplan, "Kaynağı Daily Mail gazetesi olan haberlerde, Sidney Üniversitesi'nde görevli araştırmacıların, sigara filtrelerinde domuz kanından alınan hemoglobin maddesinin kullanıldığı yönündeki açıklamalarına yer verilmektedir" dedi.

Kaplan, Sağlık Bakanı Recep Akdağ'a "Sigaradaki katran oranını arttırmaya yönelik domuz kanı kullanıldığı iddialarının doğruluk payı var mıdır? Bu konuda bilimsel bir araştırma ve laboratuar incelemesi yapılması düşünülmekte midir? Tüketiciyi bilgilendirmek amacıyla sigara üretiminde kullanılan kimyasal maddelerin paket üzerine yazılması konusunda bir çalışma başlatılması düşünülmekte midir?" diye sordu.

BDP'den Bakan Atalay'a soru

BDP Grup Başkanvekili ve Batman Milletvekili Ayla Akat Ata, İçişleri Bakanı Beşir Atalay'a "Osman Baydemir'e suikast yapılacağına dair 19 Mart tarihi ve öncesinde Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü'ne herhangi bir bilgi ulaşmış mıdır?" diye sordu.

Ata Meclis Başkanlığı'na sunduğu yazılı soru önergesinde, basına yansıyan haberlerde Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir'e yönelik bir suikast girişimin olduğu iddialarının yer aldığını hatırlattı. Ata, sözkonusu haberlerde Ankara'da ikamet ettiği belirlenen 19 yaşındaki E. K.Ş'nin, suikast girişimiyle ilgili olarak internet ortamında bazı kişilerle görüşerek plan yaptığı, ardından da eylemi gerçekleştirmek amacıyla 19 Mart'ta Diyarbakır'a gittiği, suikastı planladıkları kişiler randevu yerine gelmeyince de, pişman olup karakola teslim olduğunun belirtildiğini kaydetti.

Ata "Emniyet Müdürlüğü'ndeki ifadesinin ardından Elazığ'daki ruh ve sinir hastalıkları hastanesine götürülerek tedavi altına alındığı belirtilen E.K.Ş'nin anlatımları, hazırlanan suikast planının Hrant Dink cinayetini anımsatması açısından oldukça dikkat çekicidir. Zanlının Baydemir'i öldürmesi için karanlık odaklarca bizzat yönlendirildiği ve bu eylemi gerçekleştirmesi amacıyla Diyarbakır'a gönderildiği anlaşılmaktadır. Zanlının Osman Baydemir'in kitleye hitap ettiği 21 Mart'taki Newroz mitingi öncesi 19 Mart'ta Diyarbakır'a gönderilmiş olması, saldırı hazırlığının planlı ve organizeli olduğu şüphesini giderek güçlendirmektedir. Bütün bunlara karşın İl Emniyet Müdürlüğünün, bu konuyla ilgili olarak Osman Baydemir'i bilgilendirmediği gibi 19-29 Mart tarihleri arasında da savcılığa herhangi bir soruşturma dosyasını intikal ettirmemiş olması dikkat çekicidir. Nitekim Belediye Başkanı Baydemir, 31 Mart'ta yaptığı açıklamada halen ilgili kurumlardan resmi bilgi beklediğini ifade etmiştir" dedi. Ayla Akat Ata, İçişleri Bakanı Beşir Atalay'a şu soruları yöneltti:

"Osman Baydemir'e suikast yapılacağına dair 19 Mart tarihi ve öncesinde Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü'ne herhangi bir bilgi ulaşmış mıdır? Konuyla ilgili olarak Belediye Başkanı Osman Baydemir'e neden bilgi verilmemiştir? E. K.Ş, verdiği ifadenin ardından niçin savcılığa sevk edilmemiştir? Dosyası niçin savcılığa intikal ettirilmemiştir? Bu durum yasal mıdır? Adı geçen kişinin 19 Mart'ta Ankara'dan Diyarbakır'a gidişiyle ilgili olarak Emniyet Müdürlüğü bilgi sahibi olmuş mudur? İnternet ortamındaki görüşmeler tespit edilmiş midir? Söz konusu kişinin internet ortamında görüştüğü ve 'sahte polis kimliğini birlikte hazırladık' dediği kişilerin kimliği tespit edilmiş midir? Zanlı ifadesinin ardından neden Elazığ Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'ne sevk edilmiştir? Hastanede ne gibi bir işlem yapılmıştır? Kendisine herhangi bir rapor verilmiş midir? Olası bir suikast ihtimaline karşı ne tür tedbirler alınmıştır?"