Bir gözüm kapalı ama zihnim açık

Taksim Gezi Parkı olaylarında polisin attığı biber gazı kapsülü sonucu sağ gözünü tamamen kaybeden 34 yaşındaki Erdal Sarıkaya, Gezi Direnişi'nin hiçbir zaman unutulmayacağını söylüyor.

Bir gözüm kapalı ama zihnim açık
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 12.08.2013 - 08:46

Taksim Gezi Parkı olaylarında polisin attığı biber gazı kapsülü sonucu sağ gözünü tamamen kaybeden 34 yaşındaki Erdal Sarıkaya, AKP hükümetinin direnişlerin ardından “Camide içki içildi, türbanlı kadına saldırıldı” gibi söylemlerine artık kimsenin inanmadığını belirterek “Gezi Direnişi tüm Türkiye’nin dönüm noktası oldu. Direnişlere çocuğumun ve gelecek nesillerin aydınlık yarınları için, çağdaş bir Türkiye için gittim. İki gözüm görürken, zihnimin kör olmasındansa bir gözüm kör, zihnim açık olsun; buna razıyım” diyor.

14 Haziran günü hayatı bir anda değişen Erdal Sarıkaya, o gün polisin yakın mesafeden attığı biber gazı kapsülünün gözüne isabet etmesi sonucu bir gözünü tamamen kaybetti. Bir daha görmesi mümkün olmayan Sarıkaya, gözünü kaybetmeden önce özel bir şirkette güvenlik görevlisi olarak çalışıyordu.

Olay günü, babasının kendisini aradığını ve Taksim Gezi Parkı’ndaki direnişlere katılan kardeşi Erdi Sarıkaya’ya ulaşamadığını söylediğini, bunun üzerine de işten çıktıktan sonra gece 23.30 sıralarında Taksim’e gittiğini anlatan Erdal Sarıkaya yaşadıklarını şöyle anlatıyor: “Taksim’de kardeşimi buldum. O saatlerde polis, yine biber gazı ve TOMA’larla müdahalede bulunuyordu. Gezi eylemlerine katıldıktan sonra gece saat 01.00 sıralarında eve gitmek için yürümeye başladık. Tam bu sırada bir polisin attığı biber gazı kapsülü gözüme isabet etti.

Beni hemen Divan Oteli’nin altındaki revire götürdüler. Doktor ‘Bu gözü kurtaramazlar, Şişli Etfal’e seni gönderiyoruz. Gözünü kaybettin’ dedi. Revirde gözüm sarıldı ve Şişli Etfal’e gönderildim. 1-1.5 saat orada bekletildim. Ardından Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne gittim. Yaklaşık 8.5 saat bu hastanede bekledikten sonra ameliyata alındım.”

Tedavi sürecini İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne taşıdığını ve orada devam ettirdiğini anımsatan Sarıkaya, diğer gözünü kaybetme riskinin olduğunu, bu nedenle 19 Temmuz’da yeni bir ameliyat olduğunu söylüyor.

Gezi direnişlerine giden insanların sonuçlarını bilerek eylemlere katıldığını vurgulayan Erdal Sarıkaya, “Benden önce Ethem Sarısülük şehit olmuştur, birçok kişi gözünü kaybetmiş ve yaralanmıştır. İnsan bu sonuçları bile bile o alanda bulunuyorsa bunun pişmanlığı nerede” diye soruyor.

Geçen günlerde Deniz Gezmiş’in ağabeyi Bora Gezmiş’in evlerine geldiğini ve kardeşinin parkasını bir kez kendisine giydirdiğini anlatan Sarıkaya, şöyle devam ediyor:
“Bu zulümlerin hesabı gerek sandıkta gerek alanlarda sorulacaktır. Hükümet eleştiriye açık olmalıdır. Hukuksal mücadeleyi de başlattık. Bu ülkenin demokrasisi, eşitliği nerede? Ergenekon davasında kimlerin tahliye olup, kimlerin müebbet aldığını, ne cezalar aldıklarını da gördük.

Gezi direnişlerine bizler gelecek nesil için, çocuklarımız için, çağdaş, özgür, eşit, adil bir Türkiye için gittik. Ethem, Ali ve diğerleri hep baki olacak. Bu halk şehit ve gazilerini asla unutmayacak. İki gözüm açık olup zihnim kapalı olacağına, bir gözüm görmüyor ama zihnim, beynim açık, olayları, yaşananları sorgulayabiliyorum, bu bana yeter.”

 

Oğlum da beni örnek alacak

Yenibosna’da oturan, 4 yaşında bir oğlu ve 8 aylık bir kızı olan Sarıkaya “Geçen günlerde oğlumla körebe oynuyorduk. Oğlum ‘Baba iki gözünü kapar mısın?’ dedi. Şu an olanların farkında değil. Ama 10-15 yıl sonra bunu fark ettiği zaman başı dik ‘İşte benim babam bu. Benim ve ülkenin geleceği, daha eşit Türkiye için korkmadı, kendini feda etti’ diyecek. Bir baba, oğlu kendini örnek alıyorsa işte o görevini tamamlamıştır. O gün inanıyorum ki oğlum beni örnek alacak. O gurur bana yetecek” dedi.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler