'Bir savunma yaptım, hayatım değişti'
Balyoz Harekat Planı davasında tutuklu sanık Ali Türkşen, Poyrazköy davasında yaptığı savunma nedeniyle Gölcük ve Balyoz davalarında sanık durumuna getirildiğini belirterek 'Bir savunma yaptım, hayatım değişti' dedi.
Tuğamiral Cem Aziz Çakmak savunmasına “Hiçbir maddi delil içermeyen kasdi yanlışlıklar ile dolu ve tamaman sahte dijital verilere dayanan iddianameyi, polis tespit tutanaklarıyla fezlekelerini ve memleketimizin şehirlerinden fışkıran, fışkırabilecek dijital ortamda üretilen veya üretilecek hakkımdaki tüm iddiaları şimdiden lanetle reddediyorum” sözleriyle başladı.
Sanık ve avukatların bugüne kadar yaptıkları savunmalarda ortaya koydukları zaman, mekan, şahıs, kavram ve usul hatalarıyla sahte dijital verilere davanın çöktüğünü savunan Tuğamiral Çakmak şöyle devam etti: “Bizleri bir süre daha çöken bu sahte davanın enkazında tutabilirsiniz. Ancak asıl soru bu davanın sonunda enkazın altında kimlerin kalacağıdır.”
Hazırladığı iddia edilen 3 Ocak 2003 tarihli “Öncelikli ve özellikli personel listesi”nde bir subayın bir NATO komutanlığı olan CCMAR NAPLES’te görevli olduğunun yazıldığına dikkat çeken Çakmak “Bu komutanılık 1 Temmuz 2004 tarihinde kurulmuştur. Belgeyi hazırladığım iddia edilen 3 Ocak 2003’te böyle bir komutanlık mevcut değildir. Ancak soruşturma savcıları hazırladıkları iddianamede bu konuyu görmezlikten gelmişler, adeta bu dijital yalanları hazırlayan çete ile açık bir işbirliği görünümü sergilemişlerdir” diye konuştu.
Balyoz Darbe Planı kapsamında Suga Harekat Planı’nı hazırladığı iddia edilen tutuklu sanık eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Özden Örnek’in Donanma Komutanı olduğu 2002 yılında kendisini askeri mahkemeye sevk ettiğini anlatan Çakmak şu soruları yöneltti: “2002 yılında beni TSK'den ihraç edilmek üzere askeri mahkemeye sevek eden, diğer bir ifadeyle bana güvenini yitirdiğini açıkça göstermiş olan Oramiral Özden Örnek’in sözde böyle bir gayri yasal oluşumda beni görevlendirmesi mümkün müdür? Örnek’in aynı yıl hazırladığı iddia edilen amiral listesinde beni tuğamiral ve tümamiral olarak göstermesini sizin deyiminizle hayatın doğal akışına uygun bulabilir misiniz?”
Önce idam sonra yargılama
Tuğamiral Çakmak “Akıl, mantık, hukuk, adalet ve vicdan gibi kavramların anlamını yitirdiği bu davada adeta ‘önce idamlarına karar verelim, sonra tanıkları dinleyip delilleri değerlendiririz’ tutumunun benimsendiği izlenimini veren mahkemenizin objektiflik ve tarafsızlığı tartışılır hale gelmenin ötesini geçmiştir” diye konuştu.
Kızının düğün davetiyeleri
Balyoz davasının Türk ordusu ve donanmasının tasfiye harekatı olduğunu savunan Çakmak savunmasını şu sözlerle tamamladı: “Hiçbir ülkenin hakkımıda ‘bizim çocuklar başardı’ diyemeyeceği için buradayız. Başımıza çuval geçiremeyeceklerini bildikleri için buradayız. Atatürkçü kimliğimiz nedeniyle buradayız. Özgürlüğümün çalınması nedeniyle 16 Nisan tarihinde düğün davetileyerini yakmak zorunda kalan kızıma bunu bize yapanlardan ve destekçilerinden hesap soracağıma dair söz verdim ve sözümü tutacağım. Hainlik ve ihanetin odağı olan ve dış mihraklara uşaklık eden şerefsizlere sesleniyorum. Bu salondaki koltuklara oturacaksınız ve vatana ihanetten yargılanacaksınız. Bundan kaçışınız asla mümkün değildir.”
2 müebbet ve 50 yıl hapis
Tutuklu sanık, Poyrazköy ve bugün başlayacak olan Gölcük Donanma Komutanlığı’nda bulunan belgelere ilişkin davada tutuksuz yargılanan Deniz Kurmay Albay Ali Türkşen, Poyrazköy duruşmalarında yaptığı savunma nedeniyle Balyoz ve Gölcük davalarında sanık olduğunu ifade etti. Türkşen “Ağır ceza mahkemelerinde başlayan yargılanma maceramın her adımında azar azar terfi ederek toplamda iki kez ağırlaştırılmış müebbet ve ilave olarak 50 küsur yıl hapiste yargılanır hale geldim” diye konuştu.
Orhan Pamuk’a atıf
Türkşen, İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nin gördüğü davanın 14 Temmuz 2010’daki duruşmasında 1996 yılında Yunanistan ile yaşanan Kardak krizi sırasında Poyrazköy davasında birlikte yargılandıkları Ercan Kireçtepe ile birlikte Kardak’a gidip Türk bayrağı diktiklerini, adaya gittikleri botun benzinini kendi kredi kartlarıyla aldıklarını anlattığını anımsattı. Yazar Orhan Pamuk’un sözlerine atıfta bulunan Türkşen, şöyle devam etti:
“Hani Nobel ödüllü yazarımız diyor ya"
'Bir kitap okudum, hayatım değişti’ diye. Ben de ‘Bir savunma yaptım hayatım değişti’ diyorum. Geçen yıl yaptığım savunmam sırasında komplo çetesinin tespit edebildiğim elemanlarının isimlerini ifşa etmesem ve silah arkadaşarımın yanında durmasam bugün yeni bir davayla muhatap olmayacağımı biliyorum. Ancak yaptığım savunmadan kesinlikle pişman değilim. Şu anda yaptığım savunmayı dinleyen ya da değerlendirecek sinsi çetenin yeni bir komployla beni bir kez daha ağır ceza hakimlerinin karşısına çıkarabileceğine de inaniyorum. Ama korkmuyorum. İki değil, yirmi iki kere idamla yargılanacak olsam, benim gerçeklerden başka söylecek sözüm yok.”
Engizisyon döneminden
25 Şubat 2010’da savcılık sorgusunda kendisine 41 kişinin isminin yer aldığı “Operasyonel Faaliyetleri Yürütecek Personel Listesi” gösterildiğinde şaşırtığını belirten Ali Türkşen şunları anlattı:
“Savcı bana ‘yapmışsınız Albayım rapor var’ deyip, başını diğer savcıya çevirdi. Diğer savcı da bana engizisyon döneminden kalma ‘Albayım yapmadıysanız, yapmadığınızı ıspatlayacaksınız o zaman’ diye tarihi bir cümle kurdu.”
Tayfun Duman
Deniz Kurmay Albay Tayfun Duman da 8 Nisan 2002 tarihinde dönemin Donanma Komutanı Özden Örnek tarafından askeri soruşturma açılmasına dair emir verdiğini anlatarak “Askeri mahkemede 12 duruşma sonrasında beraat ettim. Öyle bir tesadüftür ki sözde Balyoz planının görüşüldüğü seminerin sonr günü olan 7 Mart 2003 tarihinde ben Askeri Mahkemede 2. duruşmadaydım” dedi.
Kendisinin yazdığı iddia edilen listeleri hazırlamasının hayatın ve askerliğin olağan akışına aykırı olduğunu savunan Tayfun Duman, Genelkurmay Başkanlığı’nın kendisine tahsil edilmiş bir bilgisayar olmadığına ilişkin yazıya heyetin dıkkatini çekti. Duman “İddia edilen belgeyi yazayacak bir bilgisayar bulunmamaktadır. Benim yaptığım iddia edilen dijital liste başka kişiler tarafından veri yolları ve kullanıcı yolları oynanarak üzerine suç atılmak için hazırlanmıştır” diye açıklamada bulundu.
Tanyeri’nin soruları
Emekli Tuğgeneral Süha Tanyeri, Tayfun Duman’a “Savunmanızda bir dijital belgeye ilişkin ‘Süha Tanyeri kaydetmiştir’ dediniz. Bu kanıya nasıl vardınız” diye sordu. “Bunların hepsi sözdedir. Ben de dijital verileri kabul etmiyorum” diye yanıt veren Duman, Tanyeri’ne herhangi bir ithamda bulunmadığını belirtti.
Sahtelik akıyor
Poyrazköy davasından da yargılanan tutuklu sanık Koray Özyurt, “Klasörler polis ve savcılıkta daha Gölcük’te aramalar yapılmadan oluşturulmuştur. Dosyaya, belgelere manipülatif demek mümkün değildir. Çünkü her yerinden sahtelik akmaktadır” diye konuştu.
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Ayşenur Arslan’ın Colani ile ilişkisi
- Serdar Ortaç: 'Ölmek istiyorum'
- Hatay’da yaşayan Alevi yurttaşlar kaygılı
- Köfteci Yusuf'tan gıda skandalı sonrası yeni hamle
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama
- İBB'den 'Pınar Aydınlar' açıklaması: Tasvip etmiyoruz
- İmamoğlu'ndan 'Suriyeliler' açıklaması
- '100 yılda bir görülebilecek akımın başlangıcındayız'