'Bir türlü ders almadığımız ayıplarla karşı karşıyayız'

Gazeteci-yazar Uğur Mumcu'nun ağabeyi avukat Ceyhan Mumcu, Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Atatürkçü Düşünce Topluluğu'nun düzenlediği ''Kardeşim Uğur Mumcu'' konferansında, Uğur Mumcu'nun kişiliğini, hayatından farklı kesitler sunarak anlattı.
Ceyhan Mumcu, Uğur Mumcu için yazdığı gazetedeki sansürsüzlüğün önemli olduğunu belirtti. Kardeşinin her zaman terör tehdidiyle yüz yüze yaşadığını anlatan Ceyhan Mumcu, onu herkesin, ''Aman kendine dikkat et, sabahleyin evden çıkmadan sağına soluna bak'' gibi ifadelerle uyardığını aktardı.

Ceyhan Mumcu sözlerine şöyle devam etti: ''25 yaşından 50 yaşına kadar hemen hemen her gün 'Sen bu gece ya da yarın sabah öldürülebilirsin bunu unutma' diyen sözde dostları da vardı Uğur'un. Uğur ise 'İş kazası, meslek hastalığı, her meslekte olduğu gibi bizimkinde de vardır' diye karşılık verirdi. Ne korku Uğur'a egemen olabildi ne de çıkar karşılığı. Ben bir yolsuzluk yapsam eminim ki beni de teşhir etmekten hiç çekinmezdi.'' Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (CMK) 102. maddesinin yürürlüğe girmesiyle bazı tutuklu sanıkların tahliye edildiğini anımsatan Mumcu, Türkiye'nin, ''adaletin siyasallaşmasının bedelini ağır ödediğini'' öne sürdü.

Adaletin, Abdülhamit döneminde de zaman zaman siyasallaştığını ifade eden Mumcu, şöyle konuştu: ''Adaletin siyasallaşması ve siyasetin gücünün tükendiği yerde, böylesine 10 senelik tutukluluk süreleri olan, 'katalog' suçlar diye ayrılan ve Türkiye'yi sözde Avrupa Birliği aydınlanma devriminin arifesinde gibi gösteren, bugün de yaşadığımız, dünden bir türlü ders almadığımız ayıplarla, hukuk ayıplarıyla karşı karşıyayız. Çünkü bu davalar insanlık için bir yük olacaktır. Gelecekte gerek Amerikan hukukçuları gerek Alman hukukçuları böylesine bir haksızlığa destek verdikleri için kendi siyasetlerini eleştirecekler. Bu yargılamalar pek çok filme, romana ve araştırmaya konu olacaktır.''