'Bu defa ordu hükümetin arkasında'

Kürt sorununun çözümü için Türk hükümetinin çabaları, yurt dışında dikkat çekmeyi sürdürüyor. The Economist dergisi, hükümetin "ciddi bir plan" hazırladığını belirtirken "Bu defa ordu, hükümetin arkasındadır" dedi.

Prestijli İngiliz dergisi The Economist, son sayısında "Barış Zamanı Mı?" başlıklı yazısında "Kürt Açılımı"nı değerlendirirken "Türk hükümeti, Kürt sorunu çözmek için ciddi bir plan hazırlıyor" dedi. Daha önceki hükümetlerin Kürt sorunun çözülmesi konusunda mırıldanmış olsalar da "şahin generaller" tarafından durdurulduğu yorumu yapılan yazıda ancak artık konjontürün kalıcı çözüm umutlarını yarattığı kaydedildi.

İngiliz dergisi, hükümetin "Kürt Açılımı" çerçevesinde şimdiye kadar yaptığı açıklamalar ve sürdürdüğü temaslar ile pakette yer alması beklenen önlemlere işaret ettikten sonra Amerikan uzmanı Henri Barkey'nin "Hükümet bu defa ciddidir" ifadesine de yer verdi.

'En aşikar DTP'i kullanmak'

1990 yıllarında oğlu kaybolan Batman'daki Müfide Ağaya'nin "Artık ölü veya diri olarak çocuğuma kavuşma umudum var" sözlerini de aktaran dergi, Diyarbakır sokaklarında "Kirletmeyiniz" anlamına gelen "Qirej Nekin" yazılı Kürtçe pankatların asıldığına da dikkat çekti. Dergi şu yorumu yaptı: "Sayın Erdoğan'ın 'Kürt Açılımı'nın en hassas yönünü, kendi adamları ve milyonlarca sıradan Kürt üzerinde etkisini koruyan cezaevindeki lideri Abdullah Öcalan ile müzakere yapmadan PKK'nın savaşmayı durdurmasını sağlamaktır. En büyük muhalefet partileri, şimdiden Sayın Erdoğan'ı ihanet iddiası ile hücum etmiş bulunuyor. En aşikar yöntem de, İngiltere'nin İRA sorununu çözmek için Sinn Fein'i kullandığı gibi DPT'yi kullanmaktır."

'Öcalan sahne dışında kalmaya tahammül edemiyor'

Buradaki problemi, "egosantrik" olduğu bilinen Abdullan Öcalan oluşturduğunu yazan dergi, Öcalan'ın sahne dışında olmaya tahammül edemediğini belirterek "Son kamuoyu yoklamalarının Türklerin yüzde 45'i, Sayın Erdoğan'ın Kürt açılımını desteklediğini gösterse de PKK ile açık bir pazarlığın ardından sağlanan bir anlaşmanın iç kamuoyuna satmanın hiç de kolay olmayacağı" yorumunu yaptı. Ordunun yaklaşımına da değinen The Economist şunları yazdı: "En az bu defa ordu, hükümetin arkasındadır. Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, 'uniter devlet'in zedelemesi ve anayasaya etnisitenin sokulması ile ilgili homurdandı. Ancak darbe girişimleri ve PKK'ya yönelik beceriksiz operasyonlara ilişkin bir dizi sızmalar, generallerin imajını olumsuz etkiledi. Bir Kürt anlaşmasını baltalaması beklenebileceklerin birçoğu, hükümet karşıtı komploculardan oluşan bir şebeke hakkındaki Ergenekon davasında yargılanıyor.General Başbuğ da, uzun bir süre önce Kürt sorununun sadece askeri yöntemlerle çözümlenemeyeceğini kabul etmişti."

'Iraklı Kürtler Türkiye'ye dönüyor'

The Economist, Irak'daki ABD kuvvetlerinin çekilecek olmasını, da barış lehindeki bir faktör olarak değerlendirdiği yazısında "Amerikan akıl hocaları ayrılırken Iraklı Kürkler, koruma için Türkiye'ye dönüyor. Bunun karşılığında bölgelerinde üslenen 3-5 bin arasında PKK savaşçılarının hareketlerini kısıtlamaya, onları silahsızlandırmaya ve önerilen bir af çerçevesinde Türkiye'ye geri göndermeye yardım etmeye istekli görünüyorlar" dedi.

'Sadece Erdoğan'ın değil, Türkiye'nin geleceği de riskte'

"Sadece Erdoğan'ın kariyeri değil, Türkiye'nin geleceği de risktedir" uyarısını da yapan dergi, dergi, mutsuz olan yeni bir nesil Kürdün, kolayca PKK'nın bile kontrol edemeyebileceği bir şiddet döngüsünü başlatabileceği uyarısını da yaptı. Buna karşın, "Kürt girişimi"nin en moral verici yönünü, sadece AB'nin baskısına bir yanıt değil, aynı zamanda ülke içinde gelişmiş olması olarak nitelendiren The Economist, "Ve bunun başarıya ulaşmasını sağlamak konusunda hükümet kadar PKK ve müttefiklerine de görev düşüyor. Bu kolay olmayacak ancak Sayın Erdoğan kararlı görünüyor" değerlendirmesini de yaptı.