Bu konserin 40 yıl hatırı var
Sahnede 40 yılı geride bırakan usta gitarcı Gür Akad ve arkadaşları dinleyicileri büyüledi.
Geçen yıl Beyoğlu Ayhan Işık Sokak’ta kepenk indiren Ağaç Ev, beş aylık tadilatın ardından, 2018’in ilk ayında Kadıköy Shaft’ın yerinde açılmıştı. Asmakat kaldırılmış, tuvaletler yenilenmiş, tuğla duvarların her birinde devasa Robert Johnson, Ray Charles, Chuck Berry ve Koko Taylor illüstrasyonları. Cephe biteviye cam ile kaplandığından konserler dışarıdan izlenebilir halde, ki zaten giriş ücreti de yok. Underground olmaktan azade, halka açık bir yer olmuş Ağaç Ev, misyonuna uygun bir biçimde. Burası blues müzisyenlerine ev sahipliği yapan bir dernek gibi; sahibi Burak Ocakçı ise tam bir blues mücahidi.
20 Eylül Perşembe: hafta içi ve havaların soğumaya başlamasına rağmen Osmancık Sokak cıvıl cıvıl. Üstelik üç futbol takımımızın UEFA maçı var. Birazdan sahne alacak Gür Akad ve arkadaşları hemen yan tarafta bulunan Livane’nin dip masalarından birinde demlenirken, konserin başlamasını bekleyen kalabalık da Ağaç Ev’in önündeki masaları ve boşlukları doldurmuş.
Sahnede 40 yılı geride bırakan usta gitarcı Gür’ün seyirci ilişkisi güçlü; her parçanın arasında fıkra babından bir anısını paylaşıyor. Konuşkan ve cana yakın. Arada vefalı bir dostunun doğum gününü kutlamayı ihmal etmiyor. Sahneden mekânın ortasına doğru bir yaşama sevinci pınarı çağlıyor.
Parçanın türü ne olursa olsun, olduğundan daha hard rock çalıyorlar; bu yorum tercihi de onların sanatsal kimliklerini ziyadesiyle açıklıyor. Çalarken tüm kurtlarını döktüğü hissedilen güçlü davulcu Bilge Candan, bir ayağını monitöre çalarak metalci pozu veren basçı Çağatay Ateş ve ayağına gelen tüm pasları sololarıyla gole çeviren çılgın klavyeci Barış Göker.
Bar programı ile konser arası bir repertuvar. Her ne kadar kavır ağırlıklı bir liste olsa da, mütemadiyen kendi müziğini çalıyor gibi yorumluyor onları Gür. Parçaları o günleri yaşamış insanların ruhuyla çalıyor.
Steve Vai’ın “The Crying Machine”i ile açılan perde, Yavuz Çetin’den “Yaşamak İstemem” ile devam ederken, “Black Night”, “Come Together”, “Purple Haze” ve “While My Guitar Gently Weeps” arka arkaya geliyor.
Bir tel kopması münasebetiyle verilen zaruri aranın ardından “Money”, “Highway Star”, “Is This Love”, “Mistreated”, “Smoke On The Water” gibi rock marşları izleyicileri galeyana getirdikten sonra, Gary Moore klasiği “Still Got The Blues”da Cem Gürel konuk oluyor basıyla.
Çok sevdiği iki adamı hiç unutmuyor Gür konserlerinde: “Dağlar Dağlar” ile Barış Manço’yu “Islak Islak” ve kendi bestesi olan “Cem Abi” ile Cem Karaca’yı. Yine kendi bestesi “Binlerce Kez” ile saatler ikiye yaklaşırken bitiyor gece, eve gitmek için geç, güneşin doğuşunu beklemek için erken bir vakitte...
En Çok Okunan Haberler
- Emekliye iyi haber yok!
- Devrim Muhafızları'ndan Suriye çıkışı
- Adnan Kale'nin ölümüne ilişkin peş peşe açıklamalar!
- Dönmek isteyen gençler için şartını açıkladı
- İngiliz gazetesinden Esad iddiası
- 'Seküler müdür kalmadı'
- CHP'nin ilçe başkanından açıklama!
- ‘Kartlar bloke edilebilir’ uyarısı!
- Üniversite öğrencisi, trafikte öldürüldü
- İkinci elde 'Suriyeli' hareketliliği