'Bu seçim, önemli bir fırsattır'
CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, 2011 Türkiyesinde insanların 2002'ye kıyasla daha özgür olduğunu söylemenin mümkün olmadığını belirterek, ''Bu seçim, Türkiye'de özgürlük, eşitlik, adalet ölçülerine dayalı yeni bir anayasayı inşa etmek için bizim insanımızın, halkımızın önünde önemli bir fırsattır'' dedi.
CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, Maltepe Pamukspor Tesisleri'nde Karadeniz Dernekleri ve Sivil Toplum Örgütleri yöneticileri ile bir araya geldiği toplantıda yaptığı konuşmada, Türkiye'nin siyasi ve ekonomik olarak yapması gereken bazı öncelikleri olduğunu söyledi. Siyasi alanda Türkiye'nin önceliğinin, yeni ve özgürlükçü bir anayasaya olduğunu kaydeden Hamzaçebi, 1982 Anayasasının, bugün insanlara dar geldiğini yeni anayasanın da özgürlük, eşitlik ve adalet kavramları üzerine yükseleceğini dile getirdi.
Hamzaçebi, ''Cumhuriyet Halk Partisi'nin önceliğinde, insanın özgürlüğü, bütün insanların eşitliği vardır. Yine özgürlük ve eşitliği bir adalet çerçevesine oturtarak şekillendireceğiz. Anayasaya, devletin kuruluşunu gösteren bir belge değildir. Artık çağdaş anayasa, devletin gücüne karşı insanın özgürlüğünü koruyan kollayan ve insanın hayatına devletin müdahale etmemesi için devletin sınırlarını belirleyen bir anayasadır'' diye konuştu.
AKP'nin vatandaşa sunduğu anayasa değişikliğinin, söylemlerine göre hukukun üstünlüğünü sağlamak için olduğunu belirterek, ''O güne kadar üstünlerin hukuku olduğunu iddia eden Adalet ve Kalkınma Partisi, o anayasa değişikliği ile üstünlerin hukuku değil, hukukun üstünlüğünü gerçekleşeceğini ifade etmişti'' dedi. ''2011 Türkiye'sinde 2002'ye kıyasla insanımızın daha özgür olduğunu söylemek mümkün değildir'' diyen Hamzaçebi, 1982 Anayasası'nın 21. yüzyıl Türkiyesine dar gelen bir anayasa olduğunu ve ülkede daha fazla özgürlüğe ihtiyaç duyulduğunu kaydetti.
Hamzaçebi, ''Bu seçim, Türkiye'de özgürlük, eşitlik, adalet ölçülerine dayalı yeni bir anayasayı inşa etmek için bizim insanımızın halkımızın önünde önemli bir fırsattır. Bu anayasayı, Cumhuriyet Halk Partisi inşa edecektir'' dedi.
12 Eylül referandumunda 'daha demokratik bir temsil, halka ait yargı, halkın sorunlarını çözüldüğü bir yargı sistemi' denilmesine rağmen bugün, gazetecilerin, aydınların, bilim adamlarının tutuklandığı bir Türkiye'yi yaşadıklarını belirten Hamzaçebi, ''O anayasa değişikliği, Türkiye'ye bugün bunu getirmiştir. O 26 maddenin 24 maddesinde hiç bir sorunumuz yoktu. 2 maddesinde problem olduğunu ifade etmiştik. Yola çıkış gerekçesi, daha doğrusu kamuoyuna ilan ettiği gerekçe doğruydu ama bugün o yargı sistemindeki o değişiklik yargıyı daha bağımsız kılmamıştır. Tam tersine hükümetin kontrolü altına sokulmuştur'' şeklinde konuştu.
'Gerçek tablo budur'
AKP'nin bugüne kadar bir kutuplaştırma siyaseti güttüğünü ileri süren Hamzaçebi, ''AK Parti, nasılsa 9 yıldır iktidarda olmasına rağmen 9 yıldır bir 'hayali iktidar seçimleri grubuna karşı ezilen geniş halk kitlelerini temsil ettiği' iddiasındadır. Bunun gerçeklerle hiç bir ilgisi yoktur. Ezilen halk kitleleri, yoksullar dar gelirliler, orta gelirliler, bu ülkenin önemli bir çoğunluğu. Bu çoğunluğu temsilen hangi iktidar hegemonyasına karşı mücadele verdiğini AKP'ye sormak lazım'' diye konuştu.
Hamzaçebi, 9 yıldır darbelerle mücadele ettiğini söyleyen AKP'nin, 27 Nisan muhtırasının sonuçlarıyla tam bir ittifak halinde olduğunu ileri sürdü. Bu seçime, Türkiye'nin siyasi önceliklerinin yanında ekonomik önceliklerini de gözeten bir programla girdiklerini kaydeden Hamzaçebi, Türkiye'nin ekonomisinin hiç bir şekilde iyi durumda olmadığını gördüklerini ifade etti. Akif Hamzaçebi, bir takım makro göstergelerin, ekonominin iyiye gittiği yönünde bir işaret olarak değerlendirilebileceğini ama ''büyüyen ekonomiden bütün vatandaşların kendi payına düşeni alabiliyor mu?'' sorusunun sorulması gerektiğini dile getirdi.
Büyüyen ekonominin, işsizliği azaltması gerektiğini ancak işsizliği azaltmadığını vurgulayan Hamzaçebi, ''Şimdi 9 yıl ülkeyi yöneteceksiniz, 9 yıl sonra geldiğiniz noktada ülkede, işsizliği yenemeyeceksiniz, tam tersine daha kötüleştireceksiniz. Sayın Başbakan işsizliğe sadece bir istatistiksel rakam olarak bakıyor. O istatistiğin arksındaki o acılı ailelerin dramını görmüyor. 5 milyon işsiz var bugün Türkiye'de. 5 milyon işsiz ailede bugün kazan kaynamıyor. Gerçek tablo budur. Hiç kimse buradan iyi bir ekonomi tablosu çıkarmasın'' şeklinde konuştu.
Aile Sigortası Projesi
Türkiye'de yoksulluğun çok yükseldiği için uygulamaya koymak istedikleri Aile Sigortası Projesine de değinen Hamzaçebi, şunları söyledi: ''Adalet ve Kalkınma Partisi, bu projemizi gözden düşürmek için olmayacak şeyleri söylüyor. Bu günlerde 'o projeyi biz zaten uyguluyoruz' diyorlar. Yoksul aileye sadece yoksul olduğu için değil, bu ülkenin vatandaşı olduğu için devletin asgari bir zorunluluğu vardır. Bu projenin maliyeti öyle 24 milyar TL falan değildir. Bunu hükümet özellikle öyle bir söylüyor ki bunlar popülizm yapacak, bütçeyi har vurup harman savuracak, sonuçta Türkiye tekrar eski günlerine dönecek. Hayır. Bugün hükümetin çeşitli kaynaklarla vatandaşa bu çerçevede yaptığı ödemenin tutarı 4 milyar TL'dir.''
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Ayşenur Arslan’ın Colani ile ilişkisi
- Serdar Ortaç: 'Ölmek istiyorum'
- Hatay’da yaşayan Alevi yurttaşlar kaygılı
- Köfteci Yusuf'tan gıda skandalı sonrası yeni hamle
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama
- İBB'den 'Pınar Aydınlar' açıklaması: Tasvip etmiyoruz
- İmamoğlu'ndan 'Suriyeliler' açıklaması
- '100 yılda bir görülebilecek akımın başlangıcındayız'