Bütçe görüşmelerinde 'etnik kimlik' tartışması

Başbakanlık'ın 2011 bütçe teklifini sunan Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek'e sorular yönelten muhalefet partileri milletvekillerinin gündeminde terör yer aldı.

CHP İstanbul Milletvekili Mustafa Özyürek, TBMM'de yapılan kapalı oturumda kendilerine hiçbir özel bilgi verilmediğini, eski DTP milletvekili Aysel Tuğluk'un İmralı ile yaptığı görüşmeleri ile eylemsizlik kararının uzatılmasını hatırlatarak, "Tuğluk 'Artık devletle müzakere dönemine geçilmiştir' dedi. Acaba kimle görüşülüyor. MİT yetkilileriyle mi? Adalet Bakanlığı mı? Bu konular açıklanabildiği kadar açıklansın" dedi. Özyürek, hükümetin çalışmalarına rağmen sürecin neden tıkandığının da yanıtının verilmesini istedi.

Hasip Kaplan: Türkiye'nin gizli Anayasası mı var?

BDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan ise geçtiğimiz günlerde MGK'de görüşülen Milli Güvenlik Siyaset Belgesi'ni görmek istediğini ancak kendisine gizli bir belge olduğu için verilmediğini belirterek, "Türkiye'nin gerçekten gizli anayasası var mı? Gizli olan o siyaset belgesinin iktidar partisinin üyelerinin bilgisi dahilinde olduğunu biliyoruz. Bu eşitliği zedelemiyor mu?" dedi. Askerlik sürelerinin kısaltılması konularında da Başbakan'ın aldığı brifingin detaylarını kendileriyle paylaşılmasını isteyen Kaplan, konunun taslak olarak meclise gelmesini istedi. Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek'e dinlemeler konusunu da soran Kaplan "Dinleme aletleri her yerde satılıyor. Bu raconunu kırmadı mı istihbaratın" dedi.

"Hükümet bütün gayreti göstersin"

Kaplan, konuşmasında PKK'nin seçime kadar uzattığı ateşkesin, sonsuza kadar sürmesi Türkiye'nin gündeminden çıkması için hükümetin olağanüstü gayret göstermesini istedi. Tuğluk'un yürüttüğü sürecin daha önce de yürütüldüğünü dile getiren Kaplan "Bu olay yalnız AKP'nin değil BDP'nin değil her ölen canda CHP'nin de MHP'nin de payı vardır. Elinizi taşın altına koymadığınız sürece bu ülkeye barış zor gelir. Burada kardeş kardeş konuşacağız. 8 ay kaldı seçime, silah yok. Yüzde 10 barajını indirin. Bakın Türkiye'de Güneydoğu'dan daha çok milletvekili çıkarmazsak. Devlet görüşsün, diyalog yapsın bütün güçleri ile barış için herkesle her biçimde görüşülsün diyoruz. Muhalefetin de bunu siyaset malzemesi olarak kullanma alışkanlığını terk etmesini sürece katkı yapmasını bekliyoruz. Bu sorumluluğun gereğini bekliyoruz" diye konuştu.

Kutluata : Terörle müzakere artık aleniyet kazandı

MHP'li milletvekili Münir Kutluata ise terörle müzakere aşamasının artık aleniyet kazandığını, daha önce MHP'nin bunu gündeme getirdiğinde tepkilere neden olduğunu söyledi. Bakan Çiçek'e "Terörle müzakere başladığına göre terörle mücadele konusu bitmiş midir?" diyen Kutluata, "Terör örgütünün elinde silah yap bakalım bir şeyler dediği zeminde bir hükümet bu yolu nasıl seçer bunu bize anlatmanız lazım. Asker üzerinden yürütülen yıpratıcı propagandanın terörle mücadeleden vazgeçme konusunda askeri saf dışı bırakma mücadelesi midir? Terör örgütünün elinde silah açılımdan sonra referandum sürecinde de ortaya çıkan bu duruma göre 'yapın bakalım beğenirsem bir süre daha uslu dururuma' bu hükümet nasıl razı olur. Türk milletine kendi dilinin resmi dil olmadığı bir devlet olacak kim diyebilir. Ama TV'lerde bunlar söyleniyor alıştırılıyor. Sabah akşam Çerkezler üzerinden kim politika yapar. Rize bölgesinde Lazca konuşan bir nüfusumuz var. Lazca okulları açmalı mıyız Lazca eğitimi yapmalı mıyız?" dedi.

Kutluata'nın bu sözlerine tepki gösteren Hasip Kaplan ise 20 milyon Kürt nüfusu olduğunu, bu nüfusla 20 bin kişinin karşılaştırılamayacağını söyledi. Kaplan, "Bu iş isteseniz de istemeseniz de olacak" dedi. İki vekil arasında bir süre devam eden tartışmada Kutluata Kaplan'a "Laz'ın başka etnik gruba mensuplardan eksiği var mıdır? Türkiye'de mesele sayı meselesi ile mi ilgilidir. Sayı ile izah edecekseniz Türk milletini nereye koyacaksınız?" dedi.

Ergin: Türk milletini çocuk olarak mı düşünüyorsunuz

Etnik kimlik tartışmalarına AKP'li milletvekilleri ile karşılıklı laf atmalar şeklinde devam eden CHP'li Milletvekili Gürol Ergin, ise devlet adına görüşmelerin yapıldığı konusu gündeme geldiğinde Başbakan'ın inkar ettiğini ancak konunun artık gündemde olduğunu söyledi. "Bunu Tuğluk söylüyor, Bunu kandil söylüyor" diyen Ergin, "Devlet adına görüşmeler hükümet başkanının talimatı olmadan yapılabilir mi? Türk milletini bütün benliğiyle çocuk olarak mı düşünüyorsunuz.Bir kere şöyle bir yarım saat ne oluyoruz nereye gidiyoruz diye düşünün.Şu olanlara bir bakın. Şunu kesin olarak herkes kafasına soracak. Irkı ne olursa olsun herkes ben Türk evladıyım demezse bu sorun çözülmez. Siz sorun çözmüyorsunuz pes ediyorsunuz. İçiniz kan ağlıyor ama farklı şeyler söylemek zorunda kalıyorsunuz" dedi.

"MİT müsteşarı komisyona gelsin"

CHP Antalya Milletvekili Osman Kaptan ise Aysel Tuğluk'un iddia ettiği gibi müzakere süreci başladıysa bu konuda bu süreci yürüten devlet organının komisyona gelip bilgi vermesini istedi. "Başbakan diyor ki. Ben görüşmedim, devlet görüşmüştür. Burada devlet dediği MİT Müsteşarlığıdır" diyen Kaptan "MİT müsteşarının burada olması gerekiyor. Burada çıkan tartışmalar bu konunun önemli olarak açıklanmamasından geliyor. Gizli olur açık olur bir bilgi verilmesini istiyoruz" dedi.

Öte yandan Kaptan, Deniz Feneri, Ergenekon ve Habur davalarının süreç açısından farklılıklar taşıdığının altını çizerek, "Habur hukuku ayrı, Silivri, Ergenekon hukuku ayrı, Deniz Feneri hukuku ayrı mı ?" diye sordu.