'Çalışanlara yüzde 10 seyyanen zam verilmeli'

DSP Genel Başkanı Masum Türker, ekonomik krizi aşmak için bireylerin "gelirler politikası"nı düzenlemek gerektiğini belirterek, bunun için çalışan memurlara yüzde 10 seyyanen zam verilmesini, aynı zammın emeklilere de yansıtılmasını istedi.

'Çalışanlara yüzde 10 seyyanen zam verilmeli'
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 18.08.2011 - 14:16

DSP Genel Başkanı Masum Türker, Emekli-Sen Genel Başkanı Veli Beysülen ve beraberindeki heyetle DSP Genel Merkezi'nde görüştü. Türkiye'de emeklilerin yaşadığı sıkıntıların, politik ve ekonomik risklerin iyi hesaplanmamasından kaynaklandığını belirten Türker, "Bunun sorumlusu emekliler değildir. Biz, 57. Hükümet zamanında, emekli maaşlarını, keyfi olarak belirlenmesin diye, enflasyon artı yüzde 2 refah payı şeklinde belirlemiştik. Ama AKP iktidarı, 2003 yılından itibaren süreci değiştirdi ve hesabımıza göre, emeklilerin o değişiklik anında el konulmuş, ödenmemiş her emekli başına 5 bin lira civarında alacağı var. Hatta bu faiziyle birlikte daha da fazla. Hükümet emeklilerin bu alacağını ödemedi. Ayrıca o tarihten bu yana emeklilere yeteri kadar zam verilmiyor" diye konuştu.

Dünyada ekonomik kriz yaşandığına işaret ederek, Türkiye'de bu sorunun çözümü için en iyi yöntemin, bireylerin gelirler politikasını düzenlemek olduğunu kaydeden Türker, "Bunun için çalışan memurlara ara zam verilmesi, düzeltme yapılması, bunun emeklilere yansıtılması gerekiyor. Biz toplu görüşmelerle memurlara yüzde 10 civarında seyyanen zam verilmesinden ve bu yüzde 10 zammın emeklilere yansıtılmasından yanayız" önerisinde bulundu. Çalışanların ve emeklilerin devletten alacakları paranın yeniden devletin kasasına döneceğini, zam alanların bu paralarla borçlarını ödeyip acil ihtiyaçlarını karşılayacağını ve piyasanın canlanacağını ifade eden Türker, "Bu nedenle emeklilerin ücretlerinin düzeltilmesi gereklidir" dedi.

'Örgütlenme özgürlüğü engellenmemeli'

Türker, emeklilerin maaşlarının düzeltilmesinin yanı sıra örgütlenme özgürlüklerinin de önüne geçilmemesi gerektiğini ifade ederken, "Dernek ya da sendika hiçbir şey fark etmez. Sendikaların dernekten farklı tek bir özelliği var, o da mensup oldukları konfederasyonun, diğer çalışan kesimlerin de desteğini yanına alabiliyor olmasıdır. Zaten sendikanın önüne geçmek istemelerinin nedeni budur ve biz bunu doğru bulmuyoruz. İster sendika, ister dernek üyesi olsun, isterse üye olmasın, biz emeklileri arzu ederlerse DSP çatısı altında siyaset yapmaya davet ediyoruz. Eğer gelirlerse, Türkiye'nin her yerinde, siyasal örgütlenmeye katkı verirler ve kendi sorunlarının parti çatısı altında illerde, ilçelerde çözülmesini sağlarlar. Bizim kuracağımız her ilçe ve ildeki emekliler masasını gelip onlar fiilen ellerini taşın altına koyup yönetsinler" diye konuştu.

Emekli-Sen Genel Başkanı Beysülen de, Türkiye'de 9,5 milyon emeklinin yaşadığını, emeklilerin ekonomik ve sosyal politikalardaki yanlışlıklar nedeniyle çalışmaya muhtaç olduğunu, yüzde 80'inin de açlık sınırının altında yaşadığını belirtti. Emeklilerin sorunlarını içeren bir dosyayı Türker'e ileten Beysülen, emeklilerin sendikalaşmasının engellendiğini ve bunun için AİHM'ye girişimde bulunduklarını kaydetti.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler