Çelebi: AKP iktidarının gözü dönmüş
DİSK Başkanı Süleyman Çelebi, Meclis'te görüşmeleri devam eden "Torba Yasa Tasarısı"nın tek bir gerçeği bütün çıplaklığıyla gözler önüne serdiğini ifade ederek, tasarının AKP iktidarının "emekçi düşmanı" yüzünü sergilediğini söyledi.
Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel Başkanı Süleyman Çelebi, "Artık sözün, uyarıların bittiği noktadayız. AKP iktidarı gözü dönmüşçesine ve bırakın toplumu Meclis'ten bile kaçırarak yasal düzenlemeleri bir an önce TBMM'den çıkarma gayreti içindedir" dedi.
DİSK Başkanı Çelebi, DİSK Genel Merkezi'nde bir basın toplantısı düzenleyerek, torba tasarıya ilişkin görüşlerini açıkladı. Çelebi yaptığı açıklamada, AKP hükümetinin emekçilerin "haklarının gasp edilmesi üzerine kurulu, ucuz emek ve kuralsızlığı dayatan" yeni bir çalışma rejimi inşa ettiğini sözlerine ekleyerek, "Bu rejim açık bir sömürü rejimidir. Türkiye tarihinin, sınıfsal karakteri en belirgin hükümeti olan AKP, 10 yıllık iktidarı süresince sermaye kesimlerinin bir dediğini iki etmemekte, emekçilerin daha kuralsız ve güvencesiz koşularda çalışmasının yollarını yapmaktadır. Bunu yaparken de topluma açık açık yalan söylemekten, halkı kandırmaya çalışmaktan çekinmemektedir" dedi.
Eğitim ve sağlık sektöründe vizeyet kötü
İşçilerin artık kadrolu, düzenli gelir getiren, güvenceli bir iş bulma olanağını ve umudunu giderek yitirdiklerini savunan Çelebi, bunun tek sorumlusunun AKP hükümetinin geliştirdiği istihdam stratejileri olduğunu söyledi. Eğitim ve sağlık sektöründe çalışanların sıkıntı yaşadıklarını belirten Çelebi, "AKP hükümeti iktidara geldiğinden bu yana yüz binlerle ifade edilen öğretmen açığına rağmen eğitim sektörüne yeteri sayıda kadrolu eleman almamıştır. MEB'in 2010 Bütçe Raporu'na göre, AKP döneminde 478 bin kişi istihdam edilirken, bunların yalnızca yüzde 31'i kadrolu olarak istihdam edildi. Sözleşmeli olarak istihdam edilenler ise yüzde 15 oldu. Buna karşın kısmi zamanlı geçici öğretici, ücretli usta öğretici olarak çalışanlar bu dönem içerisinde MEB bünyesine katılanların yarısını oluşturdu. Bu kişiler en kötü koşullarda, ders saati üzerinden, ayda en fazla 16-17 gün sigortalı olabilen, normal öğretmene göre çok daha az ücret alan öğretmenlerdir. Yani öğretmen alımlarında güvencesizlik ve kuralsızlık bir istisna değil kural haline geldi. Yine 4C statüsünde 20 bin personel bu dönemde MEB bünyesine dahil oldu" dedi.
Sağlık sektöründe, AKP dönemi boyunca istihdam edilen her 10 kişiden 9'unun taşeron işçisi olduğunu söyleyen Çelebi, "Bu konuda işçi lehine verilen yargı kararları iktidar tarafından uygulanmamaktadır. Özel sektörde ise esnek çalışma biçimleri, güvencesizlik, kuralsızlık yaygınlaştı. Krizde şirketlere yardım musluklarını açan hükümet, çıkartılan binlerce işsizin sorununa, ücretsiz izinlerle mağdur edilen milyonların sesine kulaklarını tıkadı. Ne zaman ki, patronların lehine bir düzenleme gerekiyor, oraya acilen yetişti. Hükümet krizde şirketleri korudu, şirketler ise işçilerini daha çok sömürdü, işsiz bıraktı" diye konuştu.
Dünya'da en uzun çalışma sürelerine, en az ücretli izin hakkına sahip ülkelerin başında Türkiye geldiğini ifade eden Çelebi, "Türkiye'de bir işçi yılda 2 bin 200 saat Avrupa'da ise bin 700 saat çalışıyor. Çalışma sürelerini Avrupa ortalamasına indirin, bakın bakalım işsizlik nasıl geriliyor. Ama o zaman hükümet patronların sözünden çıkmış olur. Kendi hizmet ettiği kesime ihanet etmiş olur. Patronlara hizmet etmek varken, işçilere neden hizmet edilsin değil mi? Onları nasılsa kandırırsınız. Bu işçilerin karnı tok değil ama, yalanlara doymuş durumdalar. O yüzden artık yeter diyoruz. Artık yeter" dedi.
"Hükümet tepkilerden korunmak için yasayı 2010'ye çekiyor"
İşsizlere, kısmi süreli çalışanlara, 18 yaşından büyüklere, 1 Ekim 2010 tarihinden itibaren 30 gün üzerinden prim ödeme zorunluluğu getirildiğini hatırlatan Çelebi, "Gelir tespiti yaptırmayanlar, GSS giriş bildirgesi vermeyenler 796 TL cezalı duruma düştü. 10 milyon kişi bu cezayı yemiş durumda. Ama farkında değiller. Hükümet bu acı uygulamayı Torba Yasa ile 1 Ocak 2012'ye çekiyor. Böylelikle tepkilerden korunmak istiyor" dedi.
Diğer yandan İşsizlik Sigortası Fonu'nun hem hükümet hem sermayedarlar, hem taşeron firmalar tarafından "yağmalandığını" savunan Çelebi, "Yine Türkiye'de maden ocaklarında, tersanelerde, güvencesiz, sağlıksız, korumasız, ruhsatsız ve denetimsiz işyerlerinde, cinayete dönüşen iş kazalarında kaybettiğimiz binlerce işçinin ölüm nedeninin ardındaki gerçek bilinmektedir. Bu işyerleri, 'canlı ölülerin' çalıştırıldığı birer mezarlık gibidir" diye konuştu.
Çelebi 3 Şubat tarihinde Ankara'da yapılan ve polis tarafından "orantısız güç" kullanılan eyleme de değinerek, "En son Genel Kurul görüşmeleri sırasında Meclis'e yürüyerek görüşlerimizi anlatmak son kez uyarmak istedik, yaşananlara bütün çıplaklığıyla sizler de tanıklık ettiniz. Demokratik hakkımızı kullanmamıza ve taleplerimizi ifade etmemize gaz, tazyikli su ve sis bombaları ile karşılık verildi. Arap ülkelerindeki halk ayaklanmalarına yandan çarklı destek atan fakat kendi yurttaşlarına her türlü zulmü reva görenlerin bu saldırganlığına ne denir? 'Gazanız mübarek ola! Sonunuz mübarek ola" dedi.
DİSK Başkanı Çelebi DİSK'in 44. yılını kutlayacağı 13 Şubat tarihinde Ankara'da toplanacaklarını ve durum değerlendirmesi yaparak, torba tasarıya karşı nasıl bir mücadele izleyeceklerine kara vereceklerini belirtti.
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Ayşenur Arslan’ın Colani ile ilişkisi
- Serdar Ortaç: 'Ölmek istiyorum'
- Hatay’da yaşayan Alevi yurttaşlar kaygılı
- Köfteci Yusuf'tan gıda skandalı sonrası yeni hamle
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama
- İBB'den 'Pınar Aydınlar' açıklaması: Tasvip etmiyoruz
- İmamoğlu'ndan 'Suriyeliler' açıklaması
- '100 yılda bir görülebilecek akımın başlangıcındayız'