CHP Tarım Programı

Cumhuriyet Halk Partisi 26 Şubat 2011 Cumartesi günü Ödemiş’te görkemli bir tarım mitingi gerçekleştirdi. Seçimlere neredeyse yüz gün kalmışken mitingin zamanlaması önemliydi. Bu miting vasıtasıyla CHP yalnızca köylü ve tarım sorunlarına olan duyarlılığını göstermekle kalmayacak, aynı zamanda bu sorunların çözümü için hazırladığı tarım uygulama programını kamuoyunun gündemine sunma fırsatını da yakalayacaktı...

Mitingden bir gün önce ulaştığımız bölgede kırsal yaşamı kendi renkleri içinde akarken bulduk. Ödemiş Küçük Menderes bölgesinin önemli tarım merkezlerinden birisi. Uygulanan politikalar tütüncülüğü tamamen bitirmiş. Üretici süs bitkilerine, patatese, hayvancılığa yönelmiş. Şubat güneşi altında parlayan ovada hayvanlar yayılıyor, patates filizlerini don vurmasın diye çiftçiler tarlalarını naylonla kaplıyor. Erkekler, kadınlar çalışıyorlar...

Miting afişleriyle süslenmiş köy kahvelerinde sohbet ettiğimiz üreticiler o güzelim Ege şivesiyle köylünün durumunu özetleyiveriyorlar. Lafı dolaştırma yok, söz- sohbet açık, net... Ağız birliği etmişçesine hepsi süt fiyatlarındaki düşmeden, piyasalardaki tekelleşmeden, mazot- gübre pahalılaşırken üreticinin malının para etmemesinden yakınıyorlar. Aldıklarını sattıklarını karşılaştırıyorlar, geçimlerinin nasıl zorlaştığını anlatıyorlar. Öfkeleniyorlar, ancak hemen sonra tazelenen çaylarla birlikte Efe neşesi ortamı sarıp sarmalıyor...

Ertesi sabah kaygıların aksine güneş yine yükseliyor. Miting alanına erken gelen çiftçiler davul zurna eşliğinde halay tutarken, diğer tarafta Ödemiş girişinde bir hazırlık göze çarpıyor.

Ne yaptıklarını sorduğumuzda yanıt yine açık: “Süt dökeceğiz, traktörleri atlara çektireceğiz.” Bu iki eylem, yöre çiftçisinin en güncel iki sorununun altını çiziyor. Mazot 3.5 liraya çıktı, süt 50 kuruşa düştü.

Nitekim Kılıçdaroğlu’nun otobüsünün önünü kesip römorkun üzerinden sütleri asfalta boşaltan çiftçilerin elinde beyaz bir kartona yazılmış şu sözler okunuyor: “1 lt mazot 7 kg süt”. Hemen sonra atların çektiği traktörün yanından geçiyor otobüs. At huysuzlanıyor, bu müthiş protestoyu çekemeyen kameramanlar ajansların bu görüntüyü geçip geçmeyeceğini birbirlerine soruyorlar...

Ödemiş meydanı dolmuş, meydana açılan sokaklar insan seli. Platformun etrafında toplanan üreticiler sorunlarını doğru saptayan, bunları nasıl çözeceğini anlatan bir konuşma bekliyorlar. Coşku var, ancak coşkuyla birlikte kolektif bir dikkatin varlığı ilgi çekici. Mesajların algılanması, alkışların yükselmesi buna işaret ediyor. Sözgelimi, CHP Genel Başkanı, AKP’nin bir yılda çiftçiye verdiği bütün tarım desteğinin 5 milyar lira, buna karşılık yalnızca mazot üzerinden çiftçiden aldığı verginin 6 milyar lira olduğunu, 2010 yılında tarım ve gıda ithalatı için yurtdışına ödenen ithalat parasının 20 milyar lirayı geçtiğini söylediğinde alandan müthiş bir protesto yükseliyor. “Biz bu parayı dışarı değil, çiftçimize akıtacağız, bu topraklarda yeniden üreteceğiz, çiftçimizin alın terinin karşılığını vereceğiz” sözleri dakikalarca alkışlanıyor.

Hayvancılık mitingin temel konularından birisi. Bir zamanlar Ortadoğu’nun hayvancılık üssü olan Türkiye’nin kurbanlık hayvan bulamadığı için Cumhuriyet tarihinde ilk kez yüz binlerce kurbanlık hayvan ithal ettiğinin altı çiziliyor kürsüden. Angusların tesadüf olmadığını, bunun hesabının hayvancılığı bitiren AKP’den sorulması gerektiğini söylüyor CHP Genel Başkanı. AKP döneminde yemin nasıl pahalılandığını anlatırken, 1993 yılında sütün 40 kuruş olduğunu gösteren bir müstahsil makbuzunu kameralara sallıyor. Ve şu soruyu soruyor: “AKP’nin bir tarım programı var mı?” Çiftçi şaşkın, birbirine bakıyor. Bu ortamda patlayan sözler, yine dakikalarca alkışlanıyor: “Evet, AKP’nin bir tarım programı var. Bu programın adı, çiftçiyi imha programı!..”

Tarım mitinginde, CHP Tarım Programı’nın satır başları da verildi. Mazotun 1.5 liradan köylüye verileceği, sulama yatırımlarının yapılacağı, tohum- damızlık hayvan geliştirileceği, böylece ithalatçı bir ülke yerine çiftçinin, esnafın, kamyoncunun, işçinin, sanayicinin kazanacağı yeni bir tarım düzeninin kurulacağı belirtildi. CHP Genel Başkanı’nın yeşil kartları iptal etmeyeceklerini, faizleri yükseltmeyeceklerini söylemesi ise, seçimler yaklaşırken köylerde yapılan kara propagandayı boşa çıkarmaya yönelikti.

Kemal Kılıçdaroğlu’nun konuşmasının sonuna doğru söylediği “Bizim iktidarımızda sabah 5’te kapıyı polis değil, ev halkına sağlıklı süt getiren sütçü çalacak” sözleri ise Ödemiş’in tarım gündemi ile Türkiye’nin siyaset gündemini sentezleyen bir söylem olarak uzun süre hatırlanacak gibi görünüyor.

Ödemiş mitingi kendisinden bekleneni fazlasıyla verdi. Şimdi sıra, CHP’nin Tarım Uygulama Programı’nı çiftçiye - köylüye anlatacak sabırlı, özverili çalışmalarda. Öne çıkartılacak mesaj ise açık: Celladına âşık olma, yeni bir tarım düzenini el ele kuralım...