CHP: YÖK ve TRT'de görevli hakim ve savcı var mı?

Ali Rıza Öztürk, Adalet Bakanı Sadullah Ergin'e "TRT'de de görev yapan hâkim ya da savcı var mıdır? Eğer var ise, hangi tarihte ve hangi mevzuat dayanak alınarak görevlendirilmiştir? Ayrıca, Oktay Acu YÖK'te görev yapmakta mıdır? Eğer yapmakta ise, Başbakanlıkta görevlendirildi gözüktüğü halde nasıl oluyor da YÖK'te çalışabilmektedir" sorularını yöneltti.

Öztürk, Adalet Bakanı Ergin'in yanıtlaması istemiyle Meclis Başkanlığı'na bir soru önergesi verdi. Öztürk önergesinde, Anayasa'nın "Hâkimlik ve Savcılık mesleği" başlıklı 140. maddesinde, "Hâkimler ve savcılar, kanunda belirtilenlerden başka, resmi ve özel hiçbir görev alamazlar" hükmünün yer almakta olduğunu anımsattı. "İktidarın, bazı hâkim ve savcıları Adalet Bakanlığı ve yargı organları dışında başka kamu kurum ve kuruluşlarında görevlendirmesine karşın bu hakim ve savcıların kadrolarını Başbakanlıkta gösterdiği iddia edilmektedir" ifadesine yer verilen önergede, bu durumun "hâkim ve savcıların çalıştırılmalarına ilişkin sadece Başbakanlığa tanınmış bir ayrıcalığın kötüye kullanılması" olduğu savunuldu.

Öztürk önergesinde, "hakim ve savcıların başka kamu kurum ve kuruluşlarında çalıştırılmalarına ilişkin ihtiyacın hangi gerekçelerden kaynaklanmakta olduğu" sorusunun önem taşıdığını belirterek önergesinde şu ifadelere yer verdi:

"Yaşananlar, başka kurumlarda çalıştırılan hakim ve savcılar, bu kurumların hukuksuzluklarını perdelemek için mi, yoksa bu kurumların işlerini yargıda takip için mi tercih edilmektedir sorularını akıllara getirmektedir. Daha önceki soru önergeme Bakanlığınızca verilen yanıtta, YÖK'te görev yaptığı herkes tarafından bilinen ve bu durumu gazetelere yansımış olan Adalet Bakanlığı Başmüfettişi Oktay Acu'nun 3056 sayılı Başbakanlık Teşkilatı hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulü Hakkında Kanun hükümleri çerçevesinde Başbakanlıkta görevlendirildiği belirtilmektedir. Yine İstanbul Bölge İdare Mahkemesinde (BİM) görevli görünen bazı hâkimler ile ilgili olarak da değişik iddialarda bulunulmaktadır. İstanbul BİM üyesi Sadettin Yaman'ın uzunca bir süredir Başbakanlıkta görevli gösterilmekle birlikte, İstanbul Üniversitesi Rektörünün danışmanlığını yaptığı, bununla da kalmayıp özel bir büro kurarak hukuki danışmanlık yaptığı bu iddialardan biridir. Bu konudaki bir diğer iddia ise, İlhan Hanağası isimli üyenin aynı şekilde uzunca bir süredir Başbakanlıkta görevli görünmekle birlikte YÖK'de danışmanlık yaptığı yönündedir"

"YÖK ve TRT'de görevli hakim ve savcı var mı?"

Öztürk Adalet Bakanı Ergin'e şu soruları yöneltti:

"Oktay Acu YÖK'te görev yapmakta mıdır? Eğer yapmakta ise, Başbakanlıkta görevlendirildi gözüktüğü halde nasıl oluyor da YÖK'te çalışabilmektedir? Adı geçenin görevlendirilmesine ilişkin işlemler hakkında basında çıkan haberler ve belirtilen soru önergesinden sonra bir inceleme başlatılmış mıdır? YÖK Anayasal bir kurum olmakla birlikte Başbakanlıkla ilgili ya da ilişkili bir kurum değildir. Adı geçenin görevlendirmesi Başbakanlığa olduğuna göre, Başbakanlıkla ilgisi olmayan bir kurumda nasıl çalışabilmektedir? Bu durumun yasal dayanağı nedir?

İstanbul BİM üyesi bir hakimin İstanbul İdare Mahkemeleri'nde davaları bulunan bir üniversitenin rektörünün danışmanı olduğu ve özel büro kurduğu doğru mudur? Rektör adı geçene ne danışmaktadır? Adı geçenin danışmanlığı kapsamında yargı çevreleri üzerinde etkide bulunmak da var mıdır?

İstanbul BİM üyesi İlhan Hanağası isimli üyenin uzunca bir süredir Başbakanlıkta görevli görünmekle birlikte YÖK'de danışmanlık yaptığı doğru mudur?

İstanbul BİM'in olağanüstü iş yükü düşünüldüğünde iki üyenin alakasız kurumlarda görevlendirilmesi sonucunda kadroları İstanbul BİM'de tutularak mevcut iş yükünün diğer meslektaşlarına yıkılması, ayrıca kadroların dolu görünmesi nedeniyle yerlerine atama yapılamayarak davaların sonuçlandırılmasında gecikmeye yol açılması sonucunu doğurmaz mı?

TRT'de görev yapan hâkim ya da savcı var mıdır? Eğer var ise, hangi tarihte ve hangi mevzuat dayanak alınarak görevlendirilmiştir?

İlgili mevzuatla Başbakanlıkta hâkim ve savcıların görevlendirilmesine olanak tanınmış olmakla birlikte, bu yol kullanılarak önce Başbakanlıkta görevlendirme yapıp sonrasında bir hakim ya da savcının hiçbir şekilde görev yapamayacağı kurumlara örtülü bir şekilde görevlendirme yapılması hukukun dolanılması anlamına gelmez mi?

Hukuksal danışmanlığın sadece ve sadece hukuk müşavirleri ve avukatlar eliyle yapılması gerekir iken, hâkim ve savcıların kurumların danışmanı haline getirilmesinin meslek etiği ile bağdaşır mı?

Başbakanlıkta görevli görünmekle birlikte başka hangi kurumlarda hakim veya savcı görevlendirilmiştir? Bu kişiler hangi tarihlerde bu kurum ve kuruluşlarda hangi işleri yapmak üzere görevlendirilmişlerdir?"