CHP'den Alevi raporu: Gün gün saldırılar, ayrımcı söylemler
Ülkemizde 13 yıldan beri iktidarda bulunan zihniyet, ayrımcı, ötekileştirici ve düşmanlaştırıcı söylem ve uygulamalarıyla içinde bulunduğumuz ateş çemberinin en büyük sorumlusudur.
Bu ayrımcı, ötekileştirici ve düşmanlaştırıcı politikaların sonucu olarak, bugün ülkemizin bir bölümü yangın yerine döndürülmüş, sınırımızın öte tarafı uçaklarla bombalanmaya başlanmış ve adeta bir savaş durumu ortaya çıkmış/çıkarılmıştır.
7 Haziran’dan önce ve özellikle 1 Kasım 2015 genel seçimleri öncesinde bu dilin ve anlayışın sonuçları ülkemize acı, kan ve gözyaşı olarak dönmüştür. Başbakan’ın çok sevdiği deyimle bugün “bu kadim topraklarda”, barış, dostluk ve kardeşlik yerine, savaş, kan, acı ve gözyaşı hakim olmuştur.
İktidarın Türkiye ve Ortadoğu’da yaslandığı yegane temel politik argüman, mezhep düşmanlığı ve etnik ayrımcılığı körüklemektir.
İktidar partisi iki yüzlü ve pragmatik politika anlayışı gereği, bazen Türkleri, bazen Kürtleri, bazen Ermenileri, bazen Aleviliği, bazen Sünniliği ya da diğer inanç ve etnik kimlikleri çıkarları doğrultusunda kullanmaktan, yeri geldiğinde de aşağılamaktan çekinmemiştir.
Bu siyasi anlayış sonucu ekilen nefret tohumlarının oluşturduğu düşmanlık ortamı nedeniyle, insanlık tarihinin en vahşi örgütlerinden IŞİD’e yardımlar ulaştırılmış, otobüslerle insanlar taşınmıştır. Bütün bunlar, yaratılan düşmanlaştırıcı iklim nedeniyle bu kadar kolay ve herkesin gözü önünde pervasızca yapılmıştır. Şuruç ve Ankara katliamları bu anlayışın yarattığı iklimin ve ortamın sonuçları olarak değerlendirilmelidir.
Düşmanlık tohumları ekilirken en önemli saldırı hedefi ise Alevi öğretisi ve Alevi yurttaşlarımız olmuştur. Aleviler ve Alevilik; Erdoğan, Davutoğlu, bazı milletvekilleri, AKP’li yöneticiler, AKP’nin atadığı valiler, kaymakamlar ve diğer yöneticilerin ağzından ayrımcı ve düşmanlaştırıcı bir söylemin hedefi olmuşlardır.
Özellikle iktidar yanlısı siyasilerin Alevilere yönelik ayrımcı tutumları sonucunda nefret suçlarının arttığı gözlemlenmektedir. İzlenen Suriye politikası ve IŞİD'in ortaya çıkışıyla nefret söylemleri eylem boyutuna geçmiştir.
Kısa bir zaman (7 Haziran-1 Kasım 2015) dilimini kapsayan elinizdeki raporda, bu çirkin söylem ve eylemlere ilişkin yeterince örnek yer almaktadır. Alevi vatandaşların evlerinin işaretlenmesi, AKP’li siyasilerin ve idari yöneticilerin dehşet verici açıklamaları, açılan soruşturmaların takipsizlikle sonuçlanması, Alevi sivil toplum örgütü yöneticilerine yönelik saldırılar, Alevi mezarların tahrip edilmesi, cemevlerine saldırılar, Ramazan ayında oruç tutmayanlara yönelik şiddet, bazı Alevi yurttaşlara yönelik linç girişimleri vb. olaylar artık görmezden gelinemeyecek bir sorunun varlığına işaret etmektedir.
Aleviler ile ilgili olaylarda özellikle Adıyaman'da 2012'de başlayan ev işaretlemeleri dikkat çekmektedir. Son üç yılda bu olaylar artarak devam etmiştir. Saldırılar son olarak Alevi vatandaşların mezarlarına da yönelmiş, Alevi kanaat ve sivil toplum önderler hedef alınmaya başlanmıştır.
Sistematik olarak özellikle 2012'den beri neredeyse her sene hatta bazen senede birkaç kez yaşanan saldırılar Alevileri huzursuz etmektedir. Ev işaretlemeleri Alevilerin toplumsal belleğindeki en acılı olaylardan 1978 Maraş Katliamı'ndaki ev işaretlemelerini hatırlatmaktadır.
Alevi düşmanlığı diye özetlenebilecek süreç bir ayın ya da bir yılın sonucu ortaya çıkmamıştır. Kaynağını Osmanlı’dan alan bir zihniyetin, Cumhuriyet’in kazanımlarını yok sayarak günümüzde yeniden ortaya çıkarılması çabasıdır. En somut örneği de 3. Köprüye verilen “Yavuz Sultan Selim” ismidir.
Bütün bu politik atmosferin yarattığı ortamda Alevilere yönelik algı da olumsuz yönde etkilenmiştir. Hazırladığımız rapor için Aksoy Araştırma Şirketi’nin 26-31 Ekim 2015 tarihinde yaptığı “Aleviler ve Alevilik Algısı Araştırması”nda da maalesef bunu kanıtlayacak ipuçları yer almakta ve dikkat çektiğimiz tehlike konusunda bize uyarıcı veriler sunmaktadır.
Türkiye genelinde 600 kişiyle CATI yöntemi kullanılarak yapılan araştırmada, Aleviler ve Alevilik algısı ölçümlenmeye çalışılmıştır. Yüzde 95 güven aralığında ve yüzde 4 hata payı ile yapılan araştırma, bizim raporumuzdaki gözlemlerimizi desteklemektedir. Araştırmada yer “Aleviler ve Alevilik deyince aklınıza ne geliyor?” sorusuna katılımcıların yüzde 4.16’sı “dine aykırı-Müslüman olmayan” ya da diğer olumsuz cümlelerle yanıt vermektedir.
Araştırmaya katılanların yüzde 10’nu geçtiğimiz 5 yıl içerisinde “Alevilerle ilgili bakış açısında değişiklik olduğunu” belirtmektedir. Bunların yüzde 34’ü “olumluyken daha da olumlu oldu”, yüzde 32’si “olumsuzdu olumlu oldu” derken; “olumluydu olumsuz oldu” diyenlerin oranı yüzde 27, “olumsuzdu daha da olumsuz oldu” diyenlerin oranı ise yüzde 7 olarak ölçülmüştür.
Araştırmada, Alevilik ve Aleviler hakkındaki görüşleri için “olumluydu olumsuz oldu” diyenlerin yüzde 36.36’sı “gerçek Alevilikten uzaklaşmaları nedeniyle” yanıtı verirken, “Olumsuzdu daha da olumsuz oldu” diyenlerin ise 33.33’ü ise Alevilerin “inançsız” olduğunu sanmaktadır.
Rapor için yapılan ve yakın dönemi kapsayan arşiv çalışması ile kamuoyu araştırmamızdaki verilerin örtüşmesi gerçekten düşündürücüdür. Bu durumu tersine çevirmek için partimiz CHP’nin önderliğinde tüm demokrat kamuoyuna görev düşmektedir. Kaostan, düşmanlıktan ve nefret dilinden beslenen AKP’nin bu oyunun ve bugün içinde bulunduğumuz politik ortamı barış ve kardeşliğin diliyle bozmamız gerekmektedir.
I. ALEVİLERE YÖNELİK AYRIMCI SÖYLEM
Peki nasıl oldu da bir arada yaşayan insanlar birbirlerini fişleyerek düşman ilan etme noktasına geldi? Alevi toplumunda Çorum, Malatya, Maraş, Sivas gibi derin yaralar açan acı olaylara zemin oluşturan atmosferin nasıl oluşturulduğunu görmek için hafızamızda yer edenleri hatırlayalım:
Sivas Davası'nın zamanaşımıyla düşmesini bizzat Recep Tayyip Erdoğan’ın “hayırlı olsun” diyerek yorumlanması,
Sivas Davası'nda faillerin avukatlarının daha sonra AKP'den bakan, milletvekili ve yönetici olması,
Sivas'ta yapılan katliam müzesinde oteli yakarken ölen faillerin adının katledilenlerin yanına yazılması,
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Alevi kimliğinin miting meydanlarında dile getirilmesi ve yuhalatılması,
Berkin Elvan'ın terörist ilan edilip annesinin meydanlarda yuhalatılması,
Birçok kesimden destek alan Gezi Direnişi'nin yandaş medyada Alevi direnişi gibi gösterilmesi ve öldürülen gençlerin niçin ve kim tarafından öldürüldüğüne değil de inançlarına vurgu yapılması,
Gezi direnişinde özellikle Alevilerin yoğun olduğu mahallelerde polisin orantısız şiddet uygulaması,
Başbakan olduğu dönemde Recep Tayyip Erdoğan'ın sürekli olarak “geçmişte kendisini belli mezhepten hakimlerin yargıladığını” iddia ederek Alevileri hedef göstermesi,
Recep Tayyip Erdoğan ve partililerinin sadece Aleviler değil, Kürt, Ezidi, Ermeni, kadın, eşcinsel kısacası herkesi ötekileştiren söylemleri rahatlıkla kullanması,
2012 yılında Adıyaman'daki işaretlemeler için dönemin İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin ile Adıyaman Valisi Ramazan Sodan'ın "çocuk işi" demesi ve bu açıklamaların ardından birçok işaretleme olayının daha gerçekleşmesi,
Suriye politikasında izlenen düşmanca tutumda sürekli Suriye'deki yönetimin Alevi olduğunun vurgulanması,
Hatay Reyhanlı saldırısında ölenlerin Sünni olduğunun belirtilip, mezhepçi bir politika ile algı yönetimi yapılması,
Basında DHKP-C örgütünü Alevilerle ilişkili göstererek Alevilere yönelik terörist algısı yaratılması,
Çağlayan Adliyesi’ne yapılan ve savcı Mehmet Selim Kiraz’ın şehit edildiği olay sonrasında ‘meczup’ olduğu iddia edilen silahlı bir kişinin elinde ‘zülfikar’la AKP Kartal ilçe binasına Türk bayrağı asması,
Alevi katliamları için fetva veren Ebu Suud'un meydanlarda dönemin Başbakanı tarafından anılması, bu katliamlara ferman veren Yavuz Sultan Selim adının üçüncü boğaz köprüsüne verilmesi… Alevi mahallelerine özellikle Yavuz Sultan Selim'in adının konulup Alevi vatandaşlara adeta "kılıç hala boynunuzda" mesajının verilmesi,
ÖSO’nun ve onun bileşenlerinin ve IŞİD'i masum gösteren açıklamalar yapılması,
IŞİD'in dünya görüşü olarak kendine çok uzak bir kültürden gelmesine rağmen Alevi kökenli gençleri kendilerine katmaya çalışarak Türkiye'deki eylemlerinde kullanması,
Ayrıca Şehit Ali Alkan'ın cenazesinde Ağabeyi Yarbay Mehmet Alkan'ın yaptığı konuşma üzerine Alevi1 ve terör örgütleri yanlısı olduğu iddia edilmesi. Yarbay ve ailesinin daha sonra bunları yalanlamak durumunda bırakılması…
Bugün Kürt sorununda 90’lı yıllara dönülürken, Aleviler’e yönelik saldırılarda da 70’li yıllara dönülmesinin bu emareleri nedeniyle endişe hakimdir. Görülmektedir ki nerede bir toplumsal hareket, dini bir tartışması, politik bir tartışma varsa Aleviler ve Alevilik o tartışmanın içerisine sokulmakta ve hedef haline getirilmektedir. Burada asıl dikkat çekilmesi gereken ise iktidar partisi AKP’nin nefret söylemini normalleştirmesi ve olağanlaştırmasıdır. Bu dil ve yaklaşımla Alevilik ve Aleviler bir nefret objesi haline getirilmeye çalışılmaktadır.
II. ALEVİLER İÇİN BİR ÖTEKİLEŞTİRME GÜNDEMİ
10.06.2015
İzmir Çankaya’da bulunan İzmir Demokratik Alevi Derneği’nin (İ-DAD) dış kapısına kimliği belirsiz kişi ya da kişilerce çarpı işareti konuldu.
14.06.2015
İzmit'e bağlı Tavşantepe Mahallesi'nde birçok Alevi yurttaşın evi, kimliği belirsiz kişi veya kişilerce işaretlendi. Evlerin duvarlarına "x" işareti konulurken Tavşantepe Cemevi'nin kapısının da kırılarak altında bulunan küçük çay evinin gece saatlerinde ateşe verildiği belirtildi.
16.06.2015
İzmit’in Tavşantepe semtinde Alevi yurttaşlara ait evlerin kırmızı boya ile işaretlenmesi bölge halkını ayağa kaldırdı. Alevi dernekleri ile CHP ve HDP’li vekillerin katıldığı toplantıda, Alevilerin hedef gösterilmesine tepki gösterildi.
17.06.2015
Balıkesir’in Edremit İlçesi’nde seçim günü yolda gördüğü kaplumbağayı ezilmesin diye almak isterken bir motosikletin çarpması sonucu ağır yaralanan Kemal Divrikli (59) 1 hafta sonra yaşamını yitirdi. Divrikli’nin cezaevinde olan oğlu, babasının cenazesine son anda katılabildi. Gerekli izinler alınmasına rağmen cezaevi yetkililerinin kendilerine zorluk çıkardığını söyleyen damat Savaş Gül, “Cenazenin cemevinde olacağını öğrenen cezaevi yetkilileri ‘ibadethane değil’ diyerek izin vermediler ve oğlunun mezarlıktaki defin törenine katılabileceğini söylediler. En sonunda herkes mezarlığa gittikten sonra oğlunu cemevine getirdiler” dedi.
18.06.2015
Alevi Kültür Derneği yöneticisi Kemal Divrikli’nin cenazesi öncesi cemevinde arama yapıldığı ortaya çıktı. Kemal Divrikli’nin cenazesi cemevinden kalkacak diye cezaevindeki oğluna izin de çıkmamıştı. CHP Balıkesir Milletvekili Mehmet Tüm, Balıkesir Altınoluk cemevinin zor yoluyla ve hukuksuz bir biçimde arandığına dikkat çekti.
22.06.2015
Malatya’da bir Alevi derneği, çadırdan Cemevi yaptı.Malatya’da Ali Kapısı Derneği bir Cemevi inşa etmek istedi. Ancak yeni bir bina inşası için bütçe bulamayan dernek, çare olarak çadırdan bir cemevi yapmayı tercih etti. Çavuşoğlu Mahallesi’nde bulunan derneğin bahçesine inşa edilen 200 kişilik cemevi hizmete girdi.
26.06.2015
Antalya’da Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı’nın kahvaltı düzenlemesi üzerine yerel basında Alevilere yönelik linç kampanyası başlatıldı. Vakıf, Alevileri hedef gösteren köşe yazılarına karşı bir açıklama yaptı. Antalya yerel basınında Alevilere ve Cemevi uygulamalarına yönelik yayımlanan yazılar hakkında, Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Antalya Şubesi ve cemevi basın açıklaması yaptı. Açıklamada, yayımlanan yazıların Alevilere yönelik doğrudan hedef gösterme olduğu ve “nefret” içerikli ifadeler barındırdığına vurgu yapılarak, tepki gösterildi.
28.06.2015 Elazığ merkeze bağlı Yazıkonak Beldesi'nde Alevi vatandaşların yaşadığı 6 ev işaretlendi.
01.07.2015 CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş Elazığ'da işaretlenen evler için soru önergesi verdi.
02.07.2015 1993'te 35 kişinin öldüğü Madımak Katliamı 22. yılında anıldı.
03.07.2015 1980'de Mayıs ve Temmuz aylarında Çorum'da Alevilere yönelik yapılan katliamda 50'yi aşkın Alevi'nin öldüğü Çorum Katliamı 35. yılında anıldı.
04.07.2015 Dergâhına Sahip Çık İnisiyatifi, Hacı Bektaş Veli Dergahı önünde bir basın açıklaması yaparak Alevi dergâhlarının gerçek sahipleri olan Alevilere devredilmesi gerektiğini belirtti.14 Nevşehir’de Hacı Bektaş Dergâhı İnisiyatifi üyeleri, 1925 yılından sonra ilk kez Kırklar Meydanı'nda Mehmet Turan Dede öncülüğünde cem tutmak istedi. Sivil polisler ve Dergah’ın güvenlik görevlileri cem tutanların ceme son vermelerini istedi. Hubyar Sultan Alevi Kültür Derneği açıklamasında, “Hacı Bektaş Dergâhı’nda Osmanlı tarafından 1836 yılında yapılan cami ibadete açıkken Alevilerin ibadethane bölümleri ibadete kapalıdır. Bu ikiyüzlü tutuma ve ayrımcılığa son verilmelidir” denildi.
08.07.2015
Çapa Tıp Fakültesi Hastanesi Dâhiliye Bölümü’nde görev yapan Prof. Dr. Mehmet Şeref Demirel hastasına Alevi olup olmadığını sorduktan sonra Aleviler’in cemevinde cümbüş yaptığını, dansöz oynattıklarını, Berkin Elvan’ın terörist olduğunu, Gezi eylemine katılan herkesin terörist olduğunu söyleyip ilaç isteyen hastaya “ne ilacı sana ilaç yok, git Berkin Elvan dosyasını oku öyle gel” diyerek hastayı odasından kovdu.
09.07.2015 CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, İbadet Yerlerinin Düzenlenmesi Hakkında Kanun Teklifini TBMM Başkanlığı’na sundu.
13.07.2015 CHP Ankara Milletvekili Ali Haydar Hakverdi Madımak Anıt Mezarı’na yapılan saldırıyı hakkında soru önergesi verdi.
14.07.2015 Kahramanmaraş Karacasu Mahallesi’ndeki TOKİ evlerinde aylardır, bir komşusunun sözlü tacizine maruz kalan hamile bir kadın “Sizleri kesmek lazım, Maraş Katliamını yeniden yapmak lazım” denilerek linç edilmeye çalışıldı. Kadın diğer komşuları tarafından kurtarıldı.
14.07.2015 HDP İstanbul Milletvekili Turgut Öker, Madımak Şehitleri Anıt Mezarı'na yapılan saldırıya ilişkin İçişleri Bakanlığı’na soru önergesi verdi.
15.07.2015 Bursa Kestel'de Tuncelili bir aile ile dondurmacı arasında Ramazan'da çıkan tartışma ile aile linç edildi.
17.07.2015 CHP İzmir Milletvekili Zeynep Altıok Madımak Anıt Mezarı’na yapılan saldırı hakkında soru önergesi verdi.
17.07.2015 Çiğli Güzeltepe Karakolu'nun cemevi yapılması kararına yöre halkı tepki gösterdi. CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay, "Güzeltepe'nin adı 12 Eylül öncesinde Çimentepe idi. Burada başta Tariş direnişi olmak üzere pek çok kitlesel tepkinin izleri var. Karakol çoğunlukla haksız gözaltılarla gündeme geldi. Yani semt insanları için iyi anılar içermiyor. Bu insanlar bu karakolda işkence gördü. Karakoldan cemevi olmaz" dedi.
22.07.2015 Suriye’ye “Alevi ve Ermeni kafası kesmeye gidiyorum” diyerek giden ve Ulusal Savunma Kuvvetleri tarafından Lazkiye'de öldürülen Burak Mişinci İstanbul’da defnedildi.
24.07.2015 Suruç Katliamı sonrası başlatılan operasyonlarda DHKP-C örgütüne yapılan Bağcılar'daki baskında ölen Günay Özaslan’ın cenazesi için Gazi Cemevi’nde yapılmak istenen kitlesel törene polis izin vermedi.25 CHP kriz masası kurdu. Dede Veli Gülsoy “Toprak emanetini bekliyor, insani, vicdani bir yol bulup cenazeyi cemevinden kaldırmak gerekiyor” dedi.26 3 gün sonra cenazenin kaldırılmasına izin verildi.
24.07.2015 Adıyaman'daki Alevi köylerinin IŞİD tarafından fişlendiği haberleri gelmeye başladı.
27.07.2015 Alibeyköy'de cemevi yöneticisi Çayan Dursun mahallede uyuşturucu satanlara engel olmaya çalıştığı için “hürriyeti tahdit” gerekçesiyle tutuklandı.
27.07.2015 İstanbul'un Bahçelievler ilçesinin Kocasinan Mahallesi'nde, Alevilerin evlerinin zillerine işaret konuldu. CHP İstanbul Milletvekili Ali Şeker'in twitter'dan duyurduklarına göre, evleri işaretlemeye gelen askeri gömlekli, uzun sakallı iki kişi, “tekrar geleceğiz” diyerek aileleri tehdit etti.
28.07.2015 İzmir Çiğli’de, sokak arasında yakılan bir ateş ve bu ateşle ilgili polise ulaşan bir ihbar üzerine, tümü CHP üyesi ve Muş Vartolu olan 7 genç , 4 ayrı yasadışı sol örgüte üye oldukları ve silahlı eylem yapacakları iddiasıyla gözaltına alındı. Gençlerden bazıları gece düğünden döndüklerini, bazıları da yanan ateşi uzaktan gördüklerini söyledi. Bazılarıysa o gece mahallede bile değildi. İçlerinden biri, “Ev araması sırasında dahi neyle suçlandığımızı öğrenemedim. Hatta aramalarda Türk bayrağı bile çıkmıştır” dedi. Sorgu sonunda evinde ruhsatsız tabanca bulunan bir genç “silahlı örgüt üyeliği” iddiasıyla tutuklandı.
29.07.2015
Ağır psikolojik sorunları olan Nadir Aslan isimli yurttaş, Esenler'de kimlik kontrolü sırasında Tuncelili olduğu anlaşılınca gözaltına alınıp boş bir arazide darp edildi. Aslan'ın durumu daha da ağırlaştı.
30.07.2015 HDP İstanbul Milletvekili Turgut Öker, Günay Özaslan'ın cenazesinin kaldırılmasına engel olunması hakkında soru önergesi verdi.
31.07.2015 CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş, İstanbul Esenler'de Nadir Aslan’ın polis tarafından dövülen hakkında soru önergesi verdi.
31.07.2015 Recep Tayyip Erdoğan, Uzakdoğu gezisinin ikinci ayağında Endonezya’nın başkenti Cakarta’da “Bakıyorsunuz şu anda, Müslüman olduğunu söyleyen, fakat farklı mezhepten olduğu için, ülkemdeki terör mücadelesinde ateist olanları dahi savunanların olduğunu gördüğümüz bir dünya var. Böyle bir yaklaşım tarzını görüyoruz. Ama lafa geldiği zaman ‘Müslümanız’ diyorlar. Ama öbür tarafta terörist, aynı zamanda ateist olan örgütleri bu mezhep farklılığından dolayı savunanları görüyoruz. Öyleyse bunlara karşı uyanık olmak zorundayız"34 diyerek Alevileri hedef gösterdi. acılar tınladıkça bende
hep seni seslendirir." İsmet Özel
31.07.2015 BBC'de çıkan haberde Suriyeli muhalif Manna, “IŞİD Türkiye’de Kürt ve Alevileri hedef alabilir” dedi.
04.08.2015
Adıyaman'dan sonra Erzincan’ın Maksutuşağı Köyü’nde, sakallı, beyaz cübbeli iki kişinin Hatay plakalı bir araçla Alevi köylerini fişlediği iddia edildi.36 Erzincan’ın yanı sıra Tunceli’de de şalvarlı, cüppeli ve sakallı kişiler türlü bahanelerle Alevi köylerinde dolaştı haberi geldi.
04.08.2015 CHP Erzincan Milletvekili Erdoğan Özyalçın Alevi köylerinde keşif yapan IŞİD'liler hakkında soru önergesi verdi.
04.08.2015 HDP İstanbul Milletvekili Turgut Öker, Alevi köylerinde keşif yapan IŞİD'liler hakkında soru önergesi verdi.
05.08.2015
Konya’daki öğretmenler kurulu toplantısında “Aleviliğe din kitaplarında fazla yer verildiğini” düşünen din öğretmenleri, “Alevilerin yoğun olduğu bölgelere dağıtılacak kitaplarda çok yer verilmesi uygun olabilir” görüşünü bakanlığa iletti.
05.08.2015 Genelkurmay Başkanlığı’na Hulisi Akar atandı. Gazeteci-Yazar Yavuz Selim Demirağ, "İmamların Öcü - Türk Silahlı Kuvvetleri'nde Cemaat Yapılanması" adlı kitabında, Hulusi Akar'ın komutanlığı döneminde yapılan Sözleşmeli Subay Eğitimi Sınavları'nda bazı personelin Alevi olduğu gerekçesiyle elendiğini yazmıştı.
05.08.2015 Sultangazi Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Cemevi Başkanı Zeynel Odabaş silahlı saldırıya uğradı.
05.08.2015 Erzurum'daki Kürt ve Alevi köyleri hizmet almayınca muhtarların sorunlarını görüşmek için kendisinden randevu alan CHP İstanbul milletvekili Selina Doğan’a Belediye Başkan'ı Mehmet Sekmen, “İki ay önce de muhtarların sorunlarını dinledim. Onlarla görüşmem gerekmiyor. Hizmet için oy verselerdi…” dedi. Bekleyen muhtarlar ise “Bizim belediyede çapulculara yer yok” denilerek belediye binasının dışına çıkarıldı.42 Diğer yandan her hafta olduğu gibi Erdoğan "milletin temsilcisi" olarak gördüğü muhtarları toplayıp hangi evde "terörist" olduğunu bildirmelerini, yani muhbirlik yapmalarını istedi.43 CHP milletvekili Ali Haydar Hakverdi ise muhtarların sorunlarını Meclis’e taşıdı.
07.08.2015 Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF) Genel Başkanı Baki Düzgün ve Alevi Kültür Dernekleri (AKD) Genel Başkanı Doğan Demir, yolda silahlı saldırıya uğradı.
08.08.2015 Alevi örgütleri son zamanlarda artan saldırı ve savaş politikalarına karşı bir tavır geliştirmek için “Aleviler Barış İstiyor” konulu bir toplantı gerçekleştirdi.
09.08.2015 CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, silahlı saldırıya uğrayan Alevi dernek başkanları için soru önergesi verdi.
10.08.2015 Üsküdar Kirazlıtepe Mahallesi'nde Alevilerin oturduğu evler işaretlendi. Demokratik Alevi Dernekleri üyesi Ali Kartal'ın evinin önüne ise bomba süsü verilmiş paket bırakıldı.
10.08.2015 CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş Adıyaman'da IŞİD'in Alevileri fişlemesi hakkında soru önergesi verdi.
10.08.2015 CHP İzmir Milletvekili Ali Yiğit, cemevlerinin ibadethane sayılması için kanun teklifi verdi.
10.08.2015 Adıyaman’a 25 km uzaklıkta Çelikhan- Malatya yolu üzerinde 4 büyük Alevi köyü son bir yıldır baraj tehdidi altında kaldı. Köylüler, “Bin yıldır buradayız. Devlet evlerimize yeni tapu vermişti. Şimdi ‘tapularınızı getirin 40 bin lira alıp gidin’ diyorlar” dedi.
11.08.2015 CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş Alevi dernek başkanlarına yapılan saldırı için soru önergesi verdi. “Alevilere yönelik sistematik bir saldırı olup olmadığını” sordu.
11.08.2015 Üsküdar Kirazlıtepe'de Alevilerin evlerine konulduğu gerekçesiyle çeşitli Alevi ve Bektaşi derneklerinin temsilcileri ile HDP İstanbul İl Örgütü üyeleri, basın açıklaması yaptı.
12.08.2015 Şırnak’ta PKK saldırısında şehit olan asker Barış Aybek’in cenazesinin cemevinden kaldırılmasına izin verilmedi.54 Aynı şekilde Foça’da şehit düşen Özkan Ateşli için önce Haramidere Cemevi’nde cenaze namazı kılınmıştı ancak ardından da Ataköy 5. Kısım Camii’nde tören düzenlenmişti. Bu durum hem basında hem sosyal medyada tartışılmıştı.55 Aynı durum Uğur Sağdıç şehit olduğunda yaşanmıştı. Tokat Valisi dışında devlet görevlileri cenazeye katılmayınca CHP Milletvekili İlhan Cihaner56 “Sen çatışmaya gönderirken bu çocukların dini inancına bakmıyorsun, etnik kökenine bakmıyorsun ama öldükten sonra resmen bölücü, ayrımcı bir politika uyguluyorsun. Bu dehşet verici bir şey” dedi.
15.08.2015 Uluslararası Hacı Bektaş’ı Veli’yi Anma ve Kültür Sanat Etkinlikleri'nde Alevi hareketinin üst örgütü Alevi Bektaşi Federasyonu, etkinliklere katılmama kararı aldı. HDP İzmir Milletvekili Müslüm Doğan, Alevi hareketi bileşenlerinin, etkinliklerin planlaması ve içeriği konusunda dışlanması üzerine böyle bir karar alındığını belirtti.
17.08.2015 Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, AİHM kararına dayanarak “Cemevi ibadethanedir. Aydınlatma giderleri ödenmelidir” kararı verdi.
17.08.2015 Alevi Bektaşi Federasyonu son günlerde yaşanan saldırılara ve savaş politikalarına karşı bir bildiri yayınlayarak barış çağrısı yaptı.
18.08.2015 CHP Eskişehir Milletvekili Cemal Okan Yüksel, cemevlerinin aydınlatma giderlerinin Diyanet İşleri Bakanlığı bütçesine konulacak ödenekten karşılanması için kanun teklifi verdi.
19.08.2015 Gazi Mahallesi’nde Sultangazi Barış blokunun çağrısıyla eski karakol durağında toplananlar “Katil IŞİD, İşbirlikçi AKP”, “AKP Savaş Halklar Barış İstiyor”, “Savaşa Hayır Barış Hemen Şimdi” sloganlarıyla Gazi Cemevi’ne doğru yürüyüşe geçti. Polis engelini oturma eylemiyle protesto eden kitle, basın açıklaması okunurken gaz, plastik mermi ve tazyikli su kullanılarak dağıtıldı.
22.08.2015 Başbakan Ahmet Davutoğlu, Çankaya Köşkü'nde Alevi önderlere Aleviliği anlattı: “Hak Muhammed Ali yolu dediğimizde referans bellidir ve Ehlibeyt’in erkanını, adabını Hazreti Hüseyin’in fedakarlığını, Hazreti Hasan’ın edebini, ahlakını, Hazreti Ali’nin, Radıyallahu Anh’ın ilmini, feraseti, irfanını anlamayan bir geleneğin, bu tarihte var olması mümkün mü? Hayatiyetini koruması mümkün mü? Eğer Alevi Bektaşi geleneği içinde davrandığını iddia edip de, ‘Ali’siz bir Alevilik’ diye bir şeyden bahsediyorsak, herkes istediği gibi düşünebilir, kendi çığırını açabilir, kimse buna bir şey diyemez ama benim bildiğim bu ocakların ve sizlerin yeşerttiği muhabbet tohumu Hazreti Ali’den ayrılamaz. Hak Muhammed Ali derken hissedilenler, Hazreti Ali’den ayrı düşünülerek bir yere varamaz... Edeble girilmesi gereken yerlere turistçe nasıl girildiğini biliyoruz. Turistçe girmek yanlış değil. O turistlerin işidir. Ama bizim dergahımıza girecek olanlar, Horasan dergahından feyz alacak olanlar, Hacı Bektaş'ın dediği gibi bilgi ve edeple girerler. Şimdi bu anlamda cemevlerinin, bu anlamda semahın hep beraber yeniden yorumlanması ve kadim geleneği bize yansıtan barış dergâhları olarak görülmesi lazım.”
23.08.2015 Şehit Ali Alkan'ın ağabeyi Yarbay Mehmet Alkan barış sürecinin bitmesine cenazede tepki gösterince sosyal medyada Alevi kimliği vurgulanarak DHKP-C'li, PKK'lı, paralelci ilan edildi. AKP'li trolller Twitter adresinden, “Yarbay Alkan için yüzbaşı olduğu dönemde; ‘görev yerinde uyumsuz, verilen vazifeleri savsaklayan bir tip” şeklinde rapor tutulmuş” diye yazdı. Bu tweet’in hemen ardından, “İnönü'nün hemşehrisi Malatya Alevisi’nden başka ne beklenirdi ki? Hiç şaşırmadım...” ifadelerinin paylaşılması dikkat çekti.63 Fuat Avni adlı twitter fenomeni, Yarbay Mehmet Alkan hakkında “gizli inceleme başlatılacağını, Yarbay’ın DHKP/C’li akrabalarının bulunacağını ve özellikle sosyal medyada ‘zaten Alevi’ymiş denilerek” propaganda yürütüleceğini iddia etti.
31.08.2015 İstanbul Kartal ilçesinin Soğanlık Mahallesi’nde Alevi yurttaşlara ait 15 mezar tahrip edildi, mezar taşları kırıldı.
02.09.2015
Malatya’nın Akçadağ İlçesine bağlı Kürecik Kepez Mahallesi’nde 15 günden bu yana 16 aile, şebekede oluşan arıza nedeniyle içme suyu alamıyor. Arızayı gidermedikleri için yetkililere tepki gösteren yurttaşlar, "Bu bölgede yaşayanların tamamı Alevi. Ayrımcılık yapıldığını düşünüyoruz" diye konuştu.
03.09.2015
Tunceli’de mezraların ardından halkın kutsal kabul ettiği Alevi ziyaretgahı Kırk Göze bombalandı.
04.09.2015
Başbakan Davutoğlu’nun açıkladığı 1 Kasım AKP Seçim Beyannamesi’nde çözüm sürecine dair “Kararlılıkla sürdüreceğiz” ifadesi yer alırken cemevleri için “Hukuki statü tanıyacağız” vaadi yer aldı. Beyannamede, Yargıtay'ın da cemevleri için kabul ettiği "ibadethane" ifadesi kullanılmadı.
13.09.2015
‘Türkiye’de Linç Rejimi’ kitabının yazarı Tanıl Bora: Aleviler ve Kürtlere her zaman “atış serbest”. Solcuların linç edilmesi hep mübah. Polis ve “hassas vatandaşlar” bu bilgiyle davranıyorlar. Başka bir “düşman” peyda olduğunda, nefret söylemi başka bir hedefi işaret ettiğinde, “hassas vatandaşlar” devletin, polisin tavrına bakacaklardır.
16.09.2015
Alevi dernekleri temsilcilerinden oluşan 45 kişilik heyet, Diyarbakır, Cizre, Silopi, Varto ve Tunceli’de incelemelerde bulunmak için yola çıktı. Heyet adına açıklama yapan Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Baki Düzgün, “Cizre’ye su gönderdik. Dağlıca’ya da ekmek götüreceğiz” dedi.
17.09.2015
18 Alevi örgütü İzmir’de son dönemlerde meydana gelen terör olayları ve Kürt vatandaşlara yapılan linç girişimine karşı basın açıklaması yaptı.
19.09.2015
Yaklaşık 45 Alevi Derneği, “Cizre’ye Su Olacağız” sloganıyla cizre’ye gelen heyet ön incelemelerde bulundu. Yapılan saldırılar sonucu kentin harabeye dönmüş sokaklarını gezen heyet üyeleri, yapılan saldırıların sivil halka tam olarak bir vahşet yaşattığını ifade etti.
20.09.2015
Ovacık’ta bulunan Alevilerin kutsal yeri olan Munzur gözeleri ve yakınındaki cemevine gitmek isteyen alevi önder ve dedeleri Ovacık girişinde özel harekat polislerince engellendi. Tepkiler üzerine yolu açılan heyet, Ovacık Otlubahçe köyünde yanan 11 hektar ormanda inceleme yaptı.
20.09.2015
Varto’ya bağlı Kaynarca köyü güzergahından gelen ve Kulan köyünden mezarlığa giren 19 zırhlı araç eşliğindeki üç iş makinesi yıkıma başlayarak mezarlığı tahrip ederken; mezarlıkta bulunan cami, cemevi ve taziye evinin de yıkılmasının ardından, alanın etrafındaki betondan duvarlar da yıkıldı.
21.09.2015
İngiltere Vakıflar Komisyonu (Charity Commission), İngiltere’de bulunan cemevlerini “ibadethane” ve Aleviliği de “inanç” olarak kabul etti.
24.08.2015
Alkan Ailesi’nin Sünni olduğunu, başka bazı yakıştırmalar yapılarak diğer mezheplere de büyük saygısızlık yapıldığını ifade etti.75 24 Ağustos'ta şehit olan Kenan Ceylan için de aynı durum yaşandı. Askeri erkân cemevine gitmek istemediği için kaymakamlık önünde tören yapıldı.
25.09.2015
Tunceli'de Alevi dedeleri, barış sürecinin yeniden başlatılması ve silahların karşılıklı susması için dün 4 günlük açlık grevine başladı.
25.09.2015
Ulaş Bahadır'ın yazıp yönettiği, Sivas katliamını anlatan ‘MADIMAK Carina’nın Günlüğü" vizyona girdi.
25.09.2015
Muğla Fethiye T Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan adli hükümlü Tarık Karaman’ın kendine zarar verdiği gerekçesiyle konulduğu tek kişilik hücrede dilini keserek, kendi yaktığı iddia edildi. Kaldırıldığı hastanede yaşamını yitiren Karaman’ın ailesi, Karaman’ın 1 ay önce gardiyanların 'Ya sen kendini yakacaksın ya da biz seni yakacağız' dediğini iddia etti. Oğlunun sürekli kendisine baskı yapıldığını ve fiziki saldırıya maruz kaldığını söylediğini belirten anne Karaman, “Biz Alevi bir Kürt aileyiz. Bundan dolayı sistematik bir şekilde oğluma baskı yapılıyordu. Oğlumun kimliğinden dolayı bu baskılar ve işkenceler yapılıyordu” dedi.
26.09.2015
2015-2016 eğitim-öğretim yılının “Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi” kitapları geçen seneki ayrımcılığını bu yıl da sürdürüyor. Sünni İslam inancı ağırlıklı olarak hazırlanan kitaplarda yine tartışmalı ifadeler bulunuyor. Alevilik “gelenek” olarak gösteriliyor. Hristiyanlık ve Yahudilik toplam 3,5 sayfada anlatılırken, Hıristiyan misyonerlerden 'istismarcı' olarak söz ediliyor.
27.09.2015
Ankara Demokratik Aleviler Derneği, AKP'nin sürdürdüğü savaş konsepti çerçevesinde ibadethane ve mezarlıklara yönelik saldırıları kınadı.
27.09.2015
Tunceli’deki Alevi Dede ve Pirleri, çatışmaların sona ermesi, çözüm sürecinin yeniden işlenebilir hale gelmesi talebiyle 4 günlük dönüşümlü açlık grevine başladı.
01.10.2015
Kürecik’te bulunan vatandaşların çabasıyla inşa edilen Kürecik Cemevi’nin elektriklerinin AKSA tarafından kesildiği ortaya çıktı. Elektrik faturasının ödenememesinden kaynaklanan kesinti ise Cemevi’nde cenazelerini kaldıracak olan vatandaşları zor durumda bıraktı.
05.10.2015
Haziran’daki seçim bildirgesinde Alevilerin herhangi bir talebine yer vermeyen AKP 1 Kasım seçimleri için hazırladığı bildirgeye “cemevlerine hukuki statü” tanınacağını koydu.
05.10.2015
İngiltere, Aleviliği dini bir inanç kuruluşu olarak tanıdı. Britanya Alevi Federasyonu’nun başvurusu üzerine İngiltere ve Galler Vakıflar Komisyonu, Aleviliği dini bir inanç kuruluşu olarak tanıdığını bildirdi.
11.10.2015
Demokratik Alevi Federasyonu ve Alevi Bektaşi Federasyonu Ankara’da 112 kişinin katledildiği katliamı kınadı.85 Katliamda hayatını kaybeden Korkmaz Tedik için Batıkent Cemevi'nde86,
emekli işçi Gazi Güray için Mersin Cemevi'nde87, 55 yaşındaki Emine Ercan için Çorum Hacı Bektaş Veli Kültür Vakfı'nda; Avukat Uygar Coşkun için de Batıkent'teki cemevinde88 cenaze töreni düzenlendi. Pir Sultan Abdal Kültür Derneği yönetim kurulu üyesi Metin Peşmen’in cenazesi, Tarsus Çamtepe gişelerinde yüzlerce araçlık konvoyla karşılandı.
13.10.2015
Alevi Kurumları: Yas-ı Muharremi barış şehitlerine adadı.
Alevi önderi Veliyettin Ulusoy Muharrem mesajında Kerbela'nın hala devam ettiğini vurguladı:
13.10.2015
Suriye'de Nusra Cephesi'nin lideri Ebu Muhammed El Culani, örgüte 'Alevi yoğunluklu bölgelere' saldırma emri verdi.
14.10.2015
Amerika Dışişleri Bakanlığı, yıllık “Dünya Dini Özgürlükler” raporunu yayınladı. Raporda şu görüşler yer aldı: “Hükümet, Alevi öğrencileri zorunlu din dersinden muaf tutmayarak ve cemevlerini tanımayarak bu gruba yönelik ayrımcı politikalarını sürdürdü. Askerlik görevini vicdani nedenlerle reddetme hakkı güvence altına alınmadı. Hükümet, her ne kadar cezaları askıya alınsa da İslam dinine “alenen saygısızlık edenleri” hala yargıya sevk etmeye devam ediyor. Hükümet, özellikle 1923 Lozan Anlaşması çerçevesinde azınlık olarak tanınmayan Müslüman olmayan nüfusun haklarını kısıtlıyor. Üst düzey yetkililerin bu konudaki olumlu açıklamalarına rağmen Heybeliada Ruhban Okulu’nun yeniden açılması konusunda hala ilerleme sağlanamadı. Cami inşaatları hükümet tarafından finanse edilirken, diğer dini grupların ibadet için arazi kullanmalarını kısıtlıyor.”
15.10.2015
Pir Sultan Abdal Kültür Derneği ve Cemevi Diyarbakır Şubesi, Matem Ay’ı Muharrem Orucu’nu Ankara katliamında yaşamını yitirenlere adadı.
18.10.2015
İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’ne bağlı ekipler, sabah saat 04.00 sıralarında Sarıyer Fatih Sultan Mehmet Mahallesi ve Baltalimanı Mahallesi’nde önceden belirlenen çok sayıda adrese operasyon düzenledi. Operasyon sırasında Dilek Doğan vuruldu.94 Olayın ardından CHP milletvekilleri Aykut Erdoğdu ve Ali Şeker gece saatlerinde hastaneye giderek Dilek Doğan'ın durumu hakkında bilgi aldı. Aykut Erdoğdu, "Bir arama sırasında genç bir kız polis kurşunuyla çok ağır yaralanmış. Şu an hayati tehlikesi devam etmekte. Biz yakınları ve görgü tanıklarıyla konuştuk. Bizim öğrendiğimiz; polis bir arama için geliyor. Aramada bir zorluk çıkarılmıyor. Polis içeri giriyor. Sadece içeriye girerken, 'Ayaklarınıza galoş giyin, giymeyin' tartışması çıkıyor. Ve o sırada polisin silahından çıkan bir kurşunla, Şişli'de mağazada çalışan bir emekçi kadın, hiçbir siyasal sabıkası yok, hiçbir siyasal suçu yok, şu an ağır yaralı biçimde, ki az evvel kalbi durdu, tekrar çalıştırılmış" diye konuştu.
19.10.2015
İsviçre Federal Meclis seçimleri sonuçlandı. Seçimin en büyük sürprizi Tuncelili bir göçmen olan Sibel Arslan’ın milletvekili olarak parlamentoya girmesi oldu.
21.10.2015
Alevi Kurumları Birlik Koordinasyonu Ankara Garı önünde açıklama yaparak Ankara katliamında yaşamını yitirenleri andı. “Muharrem matemimizi barış şehitlerine adıyoruz” pankartı taşıyan Alevi kurumları, Türkiye’nin kötüye gitmesinin sorumlusu olarak AKP’yi işaret etti.
25.10.2015
Batıkent’te Pir Sultan Abdal Cemevi ile Serçeşme Cemevi arasında kalan ve çoğunlukla Alevi vatandaşların oturduğu bölgede 10'a yakın blokta apartman kapıları, duraklar, trafolar, kaldırımlar, kumandayla giriş yapılabilen garajlar dahi işaretlendi.
25.10.2015
Sarıyer'deki terör operasyonu sırasında polisin silahından çıkan kurşunla yaralanan Dilek Doğan, tedavi gördüğü Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde hayatını kaybetti.
26.10.2015
Sarıyer'de düzenlenen operasyon sırasında polisin silahından çıkan kurşunla yaralanarak kaldırıldığı hastanede dün gece yaşamını yitiren 25 yaşındaki Dilek Doğan için Sarıyer Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Boğaziçi Cemevi’nde tören düzenlendi.
26.10.2015
Özgür Suriye Ordusu'na (ÖSO) bağlı militanlar, Hama'nın kuzeyinde yakalayıp kafasını kestikleri askerlerle "poz" verdi. Orduya karşı Nusra ve IŞİD'le de birlikte hareket eden bu "ılımlılar", daha fazla "Alevi asker kafası keseceklerini" söyleyerek Alevileri tehdit etmeyi de unutmadı.
30.10.2015
İçişleri Bakanlığı, hazırladığı “aranan teröristler” adlı internet sitesinde bir skandala imza attı. Sitede bir çok örgütten aranan kişiler yer alırken, Madımak katliamı davasının firari sanıkları “aranan teröristler” listesine alınmadı. Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde süren Madımak katliamı davasının firari sanıkları Murat Sonkur, Murat Karataş ve Eren Ceylan hakkında kırmızı bülten çıkarılmıştı. Yurtdışında olan sanıklar, bu zamana kadar bir türlü yakalanamadı. Sanıklardan Vahit Kaynar da siteye giremedi.
III. TANIDIK BİR YÖNTEM: İŞARETLENEN EVLER
29.02.2012, Adıyaman Adıyaman'da çoğunlukla Alevilerin yaşadığı Karapınar Mahallesi’nde Alevi evlerinin kapıları işaretlendi. Olay, CHP Milletvekili Hüseyin Aygün'ün sosyal medyadan 200'e yakın evin işaretlendiğini yazması üzerine duyuldu. Adıyaman Valisi Ramazan Sodan ise, 25- 30 civarında evin işaretlendiğini söylerken102 Pir Sultan Abdal Kültür Dernekleri (PSAKD) Adıyaman Şube Başkanı Mahmut Yapıcı “Emniyet amiri ile birlikte toplamda 45 evin üzerinde işaret tespit ettik" dedi. İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, “3 çocuk yapmıştır” derken Vali de olaya “çocuk işi” dedi.103 Olay, hükümetin "Suriye'de Alevi askerler cinayet işliyor" söylemlerinden sonra gerçekleşti. Şahin, Mersin'deki Sıtkı Baba Cemevi'nin duvarlarına yazılan küfürler için de çocukların yaptığını söylemişti.
16.03.2012, İzmir, Çiğli
İzmir’in Çiğli ilçesi Harmandalı semtinde Alevilerin yoğun olarak yaşadıkları Cumhuriyet mahallesinde vatandaşların evlerinin kapılarına asılı dini içerikli notlar bulundu.105 Meclis'te Sivas Davası’nın 19. yılında (2012) katliamcıların avukatlığını da yapmış olan AKP milletvekili Ali Aşlık, “Orada yargılananların büyük bir kısmı, orada yananlar kadar masumdur" dedikten sonra “Çiğli’de yaşanan olayda, bir apartmanda bildiri dağıtıldı. Ve bu apartmanda yaşayanlara “Sünni’sine de Alevi’sine de aynı broşür dağıtılmış” diyerek konuyu normalleştirdi.106 Olay, Adıyaman'daki işaretlemelerden sonra yaşandı.
19.03.2012, İzmir, Buca
İzmir’in Buca ilçesine bağlı Göksu Mahallesi’nde 5 Alevi yurttaşın evi işaretlendi.107 Olay 13 Mart 2012'de Sivas Davası’nın zamanaşımından düşmesinin ardından Başbakan'ın "hayırlı olsun" söyleminden sonra gerçekleşti.
20.03.2012, Gaziantep
Gaziantep’in Şahinbey İlçesi’ne bağlı Ulaş, Kıbrıs ve Onur mahallerinde ikamet eden Alevi yurttaşların kaldığı sokak başlarına ve evlere işaretler konuldu. Kırmızı renkte ve “ö” harfinin altında çift başlı ok ile tek başlı ok işaretleri konuldu. Alevi Kültür Derneği yöneticileri Düztepe Karakolu’na gitti. Polis “GASKİ çalışmaları olduğu için işaret konulduğunu” belirtti. Ancak mahalle muhtarları daha önceki çalışmalarda kendilerine haber verildiğini söylerken, şu anda mahallede herhangi bir “GASKİ çalışmasının olmadığını” belirtti.108 Olay, Adıyaman olayından ve Sivas Davası'nın düşmesinden kısa süre sonra gerçekleşti.
28.03.2012, Erzincan
Erzincan ili Üzümlü İlçesine bağlı Avcılar Köyü'nde okul bahçe duvarı ile 2 evin duvarına yazı yazıldı. Erzincan merkeze bağlı bir Alevi köyünde okul duvarına "Pis Aleviler hepinizi yakacağız" yazıldı. Bazı evlere üç hilalli işaretler konuldu. Özel harekat polisleri ise köye gelerek yazı ve işaretleri sildi. CHP Erzincan Milletvekili Muharrem Işık, CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün, Adıyaman Milletvekili Salih Fırat ve Hatay Milletvekili Refik Eryılmaz’la birlikte TBMM’de basın toplantısı düzenledi. Işık, 19 Mart’ta Sivas olayları ile ilgili yapılan mitingde Sivas ve Başbağlar katliamını kınadıklarını ancak basının Başbağlar olayına değinmeden konuyu manşetlere çektiğini, yazı yazma olayının ise bunun peşinden gelmesinin de manidar olduğunu” vurguladı.
05.05.2012, Didim
Didim Mavişehir Mahallesi'nde bir Alevi vatandaşın evinin kapısı işaretlendi. Aydın Didim’de, Hisar Mahallesi’ndeki bir apartmanda Alevi inancına mensup iki ailenin evinin kapısına yağlı boya ile çarpı işareti konuldu ve "Aleviler’e Ölüm, Aleviler’i Yakın" yazıldı.
30.06.2012, Mersin
Mersin'in Yenice kasabasındaki Sıtkı Baba Cemevi'nin dış duvarına Alevilere küfür yazıldı.111 İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin Adıyaman’daki gibi olayı “çocuk işi” olarak değerlendirdi.112 Olay Madımak anması öncesi gerçekleşti.
03.08.2012, Balıkesir, Altınoluk
Balıkesir’in Altınoluk ilçesindeki 120 haneli Hedef Sitesi’nde Alevi ailelere ait 7 ev kimliği belirsiz kişilerce işaretlendi. Balıkesir’de yaşayan Baki Kargın şunları söyledi: “Burada 31 Temmuz gecesi 6 yaşında bir çocuğa Alevilerin evinin önünde sahur vakti davul çaldırdılar. Ertesi günde işaretleme olayı yaşandı.”113 Olay, Malatya'daki davul tartışmasından sonra gerçekleşti. 29 Temmuz 2012'de Malatya'nın Doğanşehir İlçesi, Sürgü Beldesi'nde, sahurda evinin önünde davul çalınmasına karşı çıkan Evli ailesinin evi taşlandı. Evin yanındaki ahır yakıldı, tekbir getirilip sloganlar atıldı.
22.08.2012, İstanbul, Kartal
İstanbul Kartal'da, Yakacık Mahallesi'nde bulunan Sivas Yıldızeli Yağlıdere Köyü Derneği ve Cemevi etrafında bulunan 25 Alevi evine işaret konuldu.
18.11.2012, Mersin
Mersin Mezitli'de Mehmet Genç, Esma Bektaş, Yüksel Çuhacıoğlu ve Filiz Kılıç Mezitli Polis Karakoluna başvurarak evlerinin kapı girişlerine çarpı işareti konulduğunu beyan etti.
24.12.2012, İstanbul, Okmeydanı
Fetihtepe Mahallesi Yamak Sokak’ta, Alevi ailelerin yaşadığı apartmanların girişi sprey boya ile işaretlendi.117 Olay, Maraş Katliamının yıldönümü olan 24 Aralık günü gerçekleşti.
30.12.2012, İstanbul, Eyüp, Gültepe
İstanbul Gültepe Mahallesi'nde Alevilerin yaşadığı 10 ev işaretlendi. Olay sonrasında işaretleme yapan 3 kişinin yakalandığı, 2’sinin Pir Sultan Abdal Kültür Derneği üyesi, diğerinin DHKP-C üyesi olduğu iddia edildi. Bu durum yandaş medya tarafından adeta Aleviler "kendi kendilerini işaretliyorlar" olarak yansıtıldı. PSAKD Örgütlenme Sekreteri Atilla Özdemir, Yurt gazetesine yaptığı açıklamada “Haberde ismi geçen iki kişi kurumumuz üyesi değil. İkisiyle de yüz yüze görüştük ve ilk kez orda karşılaştık. Polis zorla bu kişilere PSAKD üyesi olduklarına dair belge imzalatmaya çalışmış ancak kendileri imzalamamışlar. Ortada bütünlüklü bir operasyon var" dedi. Gültepe’de Alevilerin yoğunluklu olarak oturduğunu belirten Özdemir, “Buraya ihtiyaç olmamasına rağmen 8’inci camiyi inşa etmeye çalışıyorlardı, mahalle sakinleri de bu duruma karşı kampanyalar yürüttü. Tam da bu dönem de Alevilerin evleri işaretlendi” diye ekledi.
07.05.2013, İstanbul, Maltepe
Maltepe Esenkent’te ikamet eden bazı Alevi vatandaşların evleri kimliği belirsiz kişi ya da kişilerce işaretlenerek, üzerlerine ‘ölüm’ yazıldı.
01.12.2013, Adıyaman
Adıyaman’da Yenimahalle'de vatandaşların bahçe duvarına, kapılarına, araçlarına ve direklere çarpı işareti atıldı, 40'a yakın ev işaretlendi. Vatandaşların bahçe duvarına, kapılarına, araçlarına ve direklere çarpı işareti atıldı.
08.12.2013, Malatya
Malatya merkez Zaviye Mahallesi'nde Kamukent, Meryem ve Arslanlar sitesinde oturan Alevi evlerine ve araçlarına ilginç şekiller çizildi. Kapılara ve arabalara konulan işaretler, “V For Vendetta” filmini çağrıştırdı.
13.10.2014, İstanbul, Sarıgazi
Sarıgazi’de Alevilerin yaşadığı Sarıbelde Sitesi'nde 9 apartmana “Alevilere, Kürtlere ölüm. Tekbir IŞİD” yazıldı, üç hilal çizildi. Polisin sadece yazının fotoğrafını çekip kamera görüntülerininbir kısmını aldığı ve parmak izi çalışması yapmadığı belirtildi. İddiaya göre bir polis de "Belki yazılamayı sizin içinizden veya çevrenizden bazı gruplar yapmıştır" dedi.122 Olay, 10 Ekim 2014 ise Kahramanmaraş'ta kahvehane taranmasında sonra oldu. Kahramanmaraş'ta Alevilerin yaşadığı Yörükselim Mahallesi Şehit Çuhadar Ali Caddesi’nde bir kahvehane akşam saatlerinde bir kişi tarafından pompalı tüfekle tarandı.123 Kahvehane saldırısı ise Kobani olaylarının olduğu dönemdeki gerilimli açıklamalardan sonra gerçekleşti.
23.05.2015, Adıyaman
Adıyaman'ın Esentepe Mahallesi’ndeki TOKİ konutlarının B bloğunda 22 Mayıs’ta Alevi yurttaşların oturduğu 1, 4 ve 8. kattaki dairelerin kapısına kırmızı boyayla çarpı işaretleri konuldu.
27.05.2015, Adıyaman
Bir hafta arayla Adıyaman'da yine işaretleme oldu. Bir Alevi yurttaşa gönderilen mektupta ise, “Sizin kanınızı içeceğiz, kanınız bize helaldir” yazıldı.
10.06.2015, İzmir
İzmir Çankaya'da bulunan İzmir Demokratik Alevi Derneği'nin kapısı işaretlendi.
14.06.2015, İzmit
İzmit Tavşantepe Mahallesi’nde bulunan Hacı Bektaşi Veli Tavşantepe Cemevi’nin çevresinde 20’ye yakın ev işaretlendi. Doğuş Sokak, Akif Sokak ve Hacı Bektaşi Veli Sokak üzerinde bulunan evlerin üzerine kırmızı boya ile çarpı işareti konuldu. Cemevinin yakınında bulunan bir kafe de kimliği belirsiz şahıslar tarafından kundaklandı.
28.06.2015, Elazığ
Elazığ merkeze bağlı Yazıkonak Beldesi'nde Alevi vatandaşların yaşadığı 6 ev sarı boya ile işaretlendi.
27.07.2015, İstanbul, Bahçelievler
İstanbul'un Bahçelievler ilçesinin Kocasinan Mahallesi'nde, Alevilerin evlerinin zillerine işaret konuldu. CHP İstanbul Milletvekili Ali Şeker'in Twitter'dan duyurduklarına göre, evleri işaretlemeye gelen askeri gömlekli, uzun sakallı iki kişi, “tekrar geleceğiz” diyerek aileleri tehdit etti.129 Olay, Suruç Katliamı'ndan sonra başlayan operasyonlarda ölen Günay Özaslan'ın cenazesinin Gazi Cemevi'nden kaldırılmasına izin verilmemesi nedeniyle çıkan olaylardan sonra oldu.
10.08.2015, İstanbul, Üsküdar
Üsküdar Kirazlıtepe Mahallesi'nde Alevilerin oturduğu evler işaretlendi. Demokratik Alevi Dernekleri üyesi Ali Kartal'ın evinin önüne ise bomba süsü verilmiş paket bırakıldı.
18.06.2015, Tunceli
Tunceli Merkez Atatürk Mahallesi’nde bir partmanının girişindeki panoya IŞİD’in marşı “Dawlah el-İslam qamat” yazısı yazıldı. Emniyet incelemesinin ardından, apartman sakinleri tedirginliklerini dile getirdi. Şerafettin Coşkun, “Saat 07.30 gibi çarşıdan eve dönerken panodaki yazıyı gördüm. Bu durum bizi tedirgin ediyor. Bu konuda gerekenin yapılmasını ve olayın aydınlatılmasını istiyoruz. IŞİD’çilerin sınırdan geçtiğini de basından takip ediyoruz” dedi.
25.10.2015, Ankara
Batıkent’te Pir Sultan Abdal Cemevi ile Serçeşme Cemevi arasında kalan ve çoğunlukla Alevi vatandaşların oturduğu bölgede 10'a yakın blokta apartman kapıları, duraklar, trafolar, kaldırımlar, kumandayla giriş yapılabilen garajlar dahi işaretlendi. Bir apartmanın duvarına ise artı ve çapraz işaretlerinin yanı sıra “kahrolsun” yazısı yazıldı. Bir apartman sakini, durumu polise bildirdiklerini ancak “ellerinde kimin yaptığına ilişkin görüntü olmadığı” gerekçesiyle, “işaretlerin üzerini boyayın” dendiğini ve işaretlerin kısa süre içinde boyandığını söyledi. Başka bir apartman sakini Koray Alkan ise garaj içinde olan işaretin bulunduğu yerdeki kameradan çizenin görüntüsünü bulmayı başardı. Tekrar polisi aradığını ve ellerinde artık görüntü olduğunu söyleyen Alkan, “Telefondaki polis detaylı şekilde ifademi yazdı. Sonra da buraya yunus ekibi geldi. Görüntüleri ve işaretli yerleri kendilerine gösterdik. Onlar da güvenlik şubeyi yönlendireceklerini söyledi. Biz de güvenlik şube ekiplerinin gelmesini bekliyoruz” dedi.
IV. ALEVİ MEZAR VE HEYKELLERİNE YAPILAN SALDIRILAR
12 Kasım 2007, Ankara, Karşıyaka Mezarlığı
Sivas Madımak Oteli'nde şehit olanlar için yapılan anıt mezar saldırıya uğradı. Pirinç tabela ve yazılar söküldü.
14 Kasım 2007, Ankara, Karşıyaka Mezarlığı
Sivas Madımak Oteli'nde şehit olanlar için yapılan anıt mezar 12 Kasım'dan sonra ikinci kez saldırıya uğradı
16.12.2008, İstanbul, Sütlüce
AKP’nin İstanbul Sütlüce’deki yeni il binasının, Bektaşi Mezarlığı’nın üzerine inşa edildi. Alevi Derneklerinin, inşaat çalışması sırasında çektikleri ve tahrip edildiğini öne sürdükleri görüntüler de ekrana getirildi. Kameraya alınan görüntülerdeki iskeletler dikkat çekti. Olay, dönemin CHP İstanbul İl Başkanı Gürsel Tekin'in açıklamasıyla duyuldu.
05.03.2010, Denizli, Pınarkent Beldesi
Sivas ve Tunceli kökenli ailelerin yoğun olduğu Pınarkent Beldesi'nde 5 Sivaslı ailenin mezarı kırıldı.136 13.09.2011'de ise Belediye Başkanı Ali Taşdemir’in annesinin kabrinin da bulunduğu 49 mezarın mezartaşlarını kırıp kaçtı. Beldenin AKP’li Belediye Başkanı Ali Taşdemir, "Alevi vatandaşların mezarlarına saldırı yapıldığına dair beldemizde dedikodu çıktı, ancak Türk, Kürt, Alevi, Sünni ayrımı yapmaksızın mezar taşlarını kırmışlar" dedi.
Mart 2013, Ankara, Karşıyaka Mezarlığı
Sivas Madımak'ta ölen şehitlerin mezarlarına saldırı düzenlendi. Kamera kayıtları olmasına rağmen olaya takipsizlik karar verildi.
22.09.2013, İzmir, Bornova
İzmir’in Bornova İlçesi’nde, kimliği belirlenemeyen kişi ya da kişiler, Alevilere ait 20’ye yakın mezara, taşlarını kırıp zarar verdi. Naldöken Mahallesi’ndeki mezarlıkta yaklaşık bir ay önce nöbetçi kulübesi ateşe verildi. Önceki gün mezarlığa giden vatandaşlar bu kez de yakınlarına ait mezar taşlarının kırılıp tahrip edildiğini gördü.
03.03.2014, Antalya, Kepez
Antalya'nın merkez ilçelerinden Kepez'de çevreyolu üzerinde bulunan Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı Çevreyolu Mezarlığı'nda, aralarında çocuk mezarlarının da bulunduğu 20'ye yakın mezar tahrip edildi, mezar taşları kırıldı.
14.08.2014, İzmir, Selçuk
Selçuk Zeytinköy'deki, bazı mezar taşlarının kırıldığını, mezarlara zarar verildiğini fark eden köylüler durumu jandarmaya bildirdi. Çoğunlukla Alevilerin yaşadığı köyde 35 mezar taşı kırıldı.
30.04.2015, Muğla, Fethiye
Sözcü Gazetesi'nde Soner Yalçın'ın 7 Mayıs 2015 tarihli köşe yazısında 30 Nisan 2015'te Fethiye Belediyesi Huzurevi'nde ölen ve CIA ajanı olduğu iddia edilen ABD uyruklu Rusi Nasar Fethiye Foça Mahallesi'ndeki Alevi mezarlığına defnedildi. Fethiye Belediyesi ile mezarlıklar müdürlüğü dahi konudan habersiz olduğu, gömüldüğüne dair hiçbir resmi kayıt ve tutanak olmadığı iddia edildi.
13.07.2015, Ankara, Karşıyaka Mezarlığı
Sivas Madımak Oteli'nde ölen şair Metin Altıok'un kızı Zeynep Altıok twitter hesabından Madımak'ta ölen şehitlerin mezarlarına saldırı olduğunu duyurdu. Altıok, "Bayram nedeniyle güvenliği artırılan Karşıyaka kabristanında Madımak anıt mezarlarımız tahrip edildi" ve "Bayram nedeniyle güvenliği artırılan(!) Karşıyaka kabristanında Madımak anıt mezarındaki şehitlerimizin ismi söküldü" diye yazdı.
11.03.2015,İzmir 1 Mart günü Güzelbahçe’nin Yaka Mahallesi’nde törenle hizmete giren Berkin Elvan Parkı’nın girişinde yer alan bronz kullanılarak yapılmış Berkin Elvan heykeli, ölüm yıl dönümü olan 11 Mart sabaha karşı kimliği belirsiz kişi ya da kişiler tarafından taşla tahrip edildi. Heykelin başı ve yüzü kırıldı, yerinden sökülmek istendi.
12.05.2015, İstanbul,Avcılar
İstanbul Avcılar’da açılış için son hazırlıkları yapılan Kültürpark’taki 10 heykel arasında bulunan Aşık Veysel’in sazının sapı kimliği belirlenemeyen kişi veya kişilerce kırıldı.
01.06.2015, İstanbul, Kadıköy
Kadıköy’deki Mehmet Ayvalıtaş Parkı’ndaki ‘Ekmekçi Berkin’i Arıyor’, heykeline Gezi Parkı eylemlerinin ikinci yıldönümünde saldırı gerçekleştirildi.
02.09.2015, Muş, Varto
Varto’ya bağlı Kaynarca köyü güzergahından gelen ve Kulan köyünden mezarlığa giren 19 zırhlı araç eşliğindeki üç iş makinesi yıkıma başlayarak mezarlığı tahrip ederken; mezarlıkta bulunan cami, cemevi ve taziye evi ile alanın etrafındaki betondan duvarlar yıkıldı.
V. KÖYLERİN FİŞLENMESİ
Adıyaman Diyarbakır’daki HDP mitingine bombalı saldırı düzenleyen Orhan Gönder ile Suruç’ta sosyalist gençlere dönük canlı bomba saldırısı gerçekleştiren Şeyh Abdurrahman Alagöz’ün Adıyamanlı olması ve ayrıca Alevi köylerimden gelen haberler Adıyaman'a dikkat çekilmesine neden oldu. Ayrıca BBC'de çıkan haberde Suriyeli muhalif Manna, “IŞİD Türkiye’de Kürt ve Alevileri hedef alabilir” demişti.
Alevi köylerinin bulunduğu, kentin kuzeyindeki dağlık bölgede yer alan Kuyucak ve civarındaki köylere 20 Temmuz günü giden ve içinde sakallı 3 gencin bulunduğu İstanbul plakalı Renault marka araç ile 23 Temmuz Adıyaman’ın Urfa yönündeki girişinde bulunan Alevilerin yaşadığı Yarmakaya (Çakal) köyüne gelen ve içinde sakallı 3 kişinin bulunduğu Hatay plakalı minibüs halkta şüphe uyandırdı. Yarmakaya (Çakal) köyünde yaşayan Z.C., “sakallı, zayıf ve bol pantolonlu” bir kişinin sırtına attığı eski bir halı ile evlerin arasında dolaştığını, karşı karşıya gelmeleri üzerine kendisini “halı satıcısı” olarak tanıttığını dile getirdi. Z.C., “Bana ‘buralarda kaç Alevi köyü var?’ diye sordu. Minibüse bindi ve diğer iki arkadaşı ile birlikte uzaklaştı” dedi.
Mehmet Ali Demirci adlı köy sakini ise bu esnada köyün içinden geçen minibüsü durdurarak, kendisini şehir minibüslerine kadar bırakmalarını istedi. Minibüse binen Demirci, yabancı kişilerle karşılaşınca şüphelendi: “İçinde sakallı 3 yabancı genç vardı. Bol pantolon ve gömlek giymişlerdi. Televizyondan izlediğimiz, gördüğümüz çetelere benziyorlardı... IŞİD’li olabileceklerini düşündüm” dedi.148 Ayrıca, kentte 20 Temmuz günü Kurk köyü kırsalında PKK’lılar ile güvenlik güçleri arasında çıkan ve bir uzman çavuşun şehit olduğu, iki uzman çavuşun da yaralandığı çatışmaya ise o esnada bölgede bulunan IŞİD’lilerin neden olduğu ileri sürüldü. Aynı köyde ikamet eden K.M. ise şunları anlattı:“Özellikle kadınlar çok korkmuşlar. Köye bir minibüs geliyor. Sakallı adamlar iniyor. Halı sattıklarını söylüyorlar ama araçta halı yok. Minibüsün arkasında bir yatak var. Burası 100 haneli bir köy. Bir halı satıcısı neden Alevi köylerini sorsun ki? Aracın plakası tam alınamasa da plakasının ‘31’ olduğu anlaşılmış. Hatay plakalı bir aracın köyümüzde işi ne? Adıyaman’da Alevi nüfusu yoğundur. Yüzde 30’a yakınını Aleviler oluşturur. Herkes tetikte. Olaydan sonra muhtar da bilgilendirildi. Jandarmaya haber verildi.”
Adıyaman’da gözlemlerde bulunan eski CHP milletvekili Umut Oran şu bilgileri verdi: “Merkez dışında dağlarda, yaylalarda yaşayan Adıyamanlılar, özellikle Alevi yurttaşlarımız evlerinin önünde, köylerinin dışında gece gündüz nöbet tutuyor. Üstelik bu yeni bir durum değil, aylardır olabilecek bir IŞİD baskınına karşı bu şekilde yaşıyorlar. Alevi vatandaşlarımız bu kaygılarını bir yılı aşkın bir süre önce Adıyaman’ın güvenliğinden sorumlu kamu görevlilerine ve seçilmiş il yöneticilerine aktarıyor. Yine bu vatandaşlarımız IŞİD’in tuzağına düşürdüğü kendi yavrularını dahi ihbar ediyorlar, ama nafile, kimseden ‘tık’ yok. Kent ekonomisi olmadığı için Adıyaman’da işsiz gençler ve mevsimlik çalışıp yılın büyük bölümünde boş duranların daimi mekânları olan kahvehane ve çay ocakları, İldeki tüm işyeri sayısını ikiye katlamış durumda. Bu mekânlar, IŞİD vb. radikal örgütlere eleman temin eden odakların da yoğun faaliyet gösterdiği yerler.”
Erzincan
Birgün'ün 4 Ağustos tarihli haberine göre Erzincan Maksutuşağı Köyü sakinlerinden Tugay Varlı, yaşananları şöyle aktardı: “Köyümüz, bir Alevi, Kızılbaş köyü. Geçmişten bu yana muhalif yapısıyla biliniyor. Ova üzerinde kurulan bir yer. Etrafında gidilecek başka bir yer yok. İki gün önce; akşam üzeri özel bir araçla iki kişi köyümüze girdi. Araç ağır bir biçimde hareket etti. Bıyıkları olmayan sakallı, beyaz cüppeli kişilerdi. Takkeleri vardı. Şoför mahallinin yanında oturan kişi dikkatle köyü, evleri inceledi. Bir sonraki akşam yine geldiler. Geçip gidecek başka yerleri yok. Aracın önünü kesmek istedik ama bizi fark edince hızla uzaklaştılar. Açıkça keşif yapmaya geldiklerini düşünüyoruz.”151 Muhtar Kenan Esen yetkilileri bilgilendirdiklerini söyledi.
Tunceli
Erzincan’ın yanı sıra Tunceli'de de şalvarlı, cüppeli ve sakallı kişilerin Alevi köylerinde dolaştığı belirtildi.
BBC 'de çıkan haberde Suriyeli muhalif Manna, IŞİD Türkiye’de Kürt ve Alevileri hedef alabilir demişti. Ayrıca HDP'li vekillerin Adıyaman incelemelerine göre, “Alevilerin en tedirgin olduğu il Adıyaman. IŞİD’in gerçekleştireceği katliamdan korkmakta, düğünlere bile gidememekteler.
Elazığ
Ankara’da barış mitingini kana bulayan bombalı saldırılardan sonra, canlı bomba listeleri basına dağıtılıp, bunların Türkiye’de eylem yapabileceği belirtildi. Ülke genelinde tedirginlik sürerken, 28 Kasım’daki haberlere göre Elazığ’daki Yıldız Bağları Cemevi önüne gelen ve cemevinin fotoğraflarını çeken sakallı bir şahıs tedirginliğe neden oldu. Bu şahsın, canlı bomba listesindeki Muhammet Zana Alkan’a benzetilmesi ise mahalle halkında tedirginliği arttırdı. Yıldız Bağları Mahallesi Muhtarı İmam Taş, emniyetin kendilerine bu şahsın takip altında olduğunu ve araştırıldığı bilgisini verdiğini söyledi. “Bu fotoğrafı çeken şahıs insanlarda panik hali yaratmak istiyor. Bunu da kısmen başardı” diyen Taş, mahallede bir tedirginlik halinin hakim olduğuna dikkat çekti ve “Mahalleli kendi güvenliğini kendisi sağlıyor. Bundan sonra mahalle halkının tedirgin olmaması gerek. Onların amaçları bizi korkutmak. Bundan sonra daha çok birlik olmalıyız” dedi.
VI. ALEVİ ÖNDERLERİNE SALDIRILAR
24.04.2015, Hatay
Hatay'ın Defne ilçesi Akdeniz Mahallesi'nde Arap Alevi cemaatine hizmet veren Ehlibeyt Kültür ve Dayanışma Vakfı (AHDAV) Genel Merkez Basın sözcüsü ve Özel Kalem Müdürü Sedat Bilgin gece saatlerinde evinin önünde boynuna ip geçirilerek saldırıya uğradı. Bilgin, saldırıyı yapanların IŞİD'vari bir zihniyete sahip olduğunu söyledi. Bilgin, 3 din ve 6 mezhebin birlikte barış ve kardeşlik içinde yaşadığı Hatay'da Alevi inanç önderlerine daha önce 5 ayrı saldırının gerçekleştirildiğini ifade etti.
05.08.2015, İstanbul Sultangazi
Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Cemevi Başkanı Zeynel Odabaş, evine giderken silahlı 3 kişi tarafından takip edildi ve araçtan indirilmek istendi. Odabaş, güzergahını değiştirip ara sokaklardan Sefaköy Beşyol mevkiinde ailesi ve arkadaşları ile buluştu. Florya kavşağında Odabaş ve yanındakilere 5 el ateş edildi. Olayda şans eseri ölen ya da yaralanan olmazken, trafik polisinin olaydan haberdar edilmesine rağmen hiçbir şey yapmadığı belirtildi. Odabaş daha önce 14 Eylül 2011 günü İstanbul Esenkent'te saldırıya maruz kalmıştı.
07.08.2015, İstanbul
AKP'nin başlattığı savaş konseptine karşı barış çağrısı yapmak amacıyla Ankara'da düzenlenecek basın toplantısına katılmak üzere İstanbul'dan yola çıkan Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF) Genel Başkanı Baki Düzgün ve Alevi Kültür Dernekleri (AKD) Genel Başkanı Doğan Demir, yolda silahlı saldırıya uğradı. Baki Düzgün, saldırı sonrasında siyah, plakasız ve içerisi görülmeyen bir arabanın kendilerini 5 kilometre takip ettiğini açıkladı.157 Düzgün, Akit ve bir belediye başkanı tarafından twiter'da hedef gösterilmişti.
27.07.2015, İstanbul
Alibeyköy’de cemevi yöneticisi Çayan Dursun “hürriyeti tahdit” gerekçesiyle tutuklandı. Polis, “Uyuşturucuya neden karşısın? Uyuşturucu satanlara neden karşısınız? Cezalandırma eylemlerine hiç katıldınız mı?” sorularını yöneltti. Hazırlanan dosyada örgüt üyesi olduğu iddia edilen Dursun’un işlediği suçlar ise şöyle sıralandı: “Mahallede uyuşturucu satıcılarına izin vermemek, örgüt adına uyuşturucu kullananları cezalandırmak, görüntüleri de yayınlayıp propaganda yapmak.”
VII. AHİ KÜLTÜRÜNDEN LİNÇ KÜLTÜRÜNE
Bursa’da 15 Temmuz 2015'te Ramazan’da bir çocuğun dondurma yemek istemesiyle başlayan tartışma, ailenin Tuncelii olduğunun anlaşılmasıyla nefret kavgasına dönüştü. Bianet’e konuşan anne Nurgül Gül olayı şöyle anlattı:
“10 yaşındaki oğlum dondurmacıya gidip dondurma almak istemiş. Dondurmacı sana dondurma yok deyip ona küfretmiş. Ben de ertesi gün, yani dün saat yedi gibi gidip neden oğluma dondurma vermediğini sordum ve özür dilemesini istedim. Ancak dondurmacı ‘Oğlun yalan söylüyor, dondurma almaya gelmedi’ deyip bu sefer bana da küfretmeye başladı. “Daha sonra işten dönen eşim de dondurmacıya geldi. İkisi arasında sözlü münakaşa çıktı, itişme oldu. Biz dükkandan ayrıldık eve doğru yürümeye başladık. Arkadan arabayla iki kişi geldiler. Dondurmacı doğrudan levyeyle eşimin üzerine saldırdı. Ben de diğer kişi de saldırmasın diye ona yönelince beni de darp etti. Bayılmışım, kalktığımda her yer kan içindeydi, ambulans gelmişti. Oğlum şoka girmiş durumda, her şey gözleri önünde oldu. Neden böyle bir şey oldu ben bilmiyorum. Dondurmacının bizim Alevi, Sünni olup olmadığımızı bilip bilmediğini de bilmiyorum. Ama ben Ramazan’da o dondurmacıdan dondurma yemiştim, beni görüp Alevi olduğumu anlamış mıdır bilemem. Sonradan öğrendik ki eşimin Tuncelili arkadaşı H. K.’ye bizim münakaşamızdan sonra ‘Bir daha buraya Tunceliler gelmesin, mermim tabancanın ucunda’ demiş.”
Esnafın tutumu R.T.Erdoğan'ın “esnaf alperendir” sözünü anımsatmaktadır. 26.11.2014'te, Gezi Parkı Direnişi sırasında polis ve sivillerin döverek öldürdüğü Ali İsmail Korkmaz'ın karar duruşması sırasında Recep Tayyip Erdoğan'ın yaptığı konuşma tepki çekmişti: "Esnaf ve sanatkar demek altını çizerek ifade ediyorum ticaret yapan, alan satan, sırf ekonomik faaliyette bulunan insan demek değildir. Bizim medeniyetimizde bizim millet ve medeniyet ruhumuzda esnaf sanatkar gerektiğinde askerdir, alperendir. Gerektiğinde cephede vatanını savunan şehittir, gazidir, kahramandır. Gerektiğinde asayişi tesis eden polistir. Gerektiğinde adaleti sağlayan hakimdir, hakemdir. Gerektiğinde de şefkatli bir ağabeydir, kardeştir..."
Bu konuşmadan yaklaşık 3 ay sonra ise gazeteci Nuh Köklü yine bir esnaf tarafından öldürüldü. Kadıköy’de kartopu nedeniyle çıkan tartışmada öldürülen gazeteci Nuh Köklü cinayetine ilişkin açılan davanın ilk duruşması 5 Ağustos'ta gerçekleştirildi. 17 Şubat 2015'te öldürülen Nuh Köklü’nün katil zanlısı Serkan Azizoğlu’nun abisinin, Erdoğan’a mektup yazdığı ortaya çıktı. Mektupta; öldürülen gazeteci için “Geziciydi, AKP karşıtıydı” gibi ifadeler dikkat çekti.
En Çok Okunan Haberler
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- Emekliye iyi haber yok!
- Devrim Muhafızları'ndan Suriye çıkışı
- Adnan Kale'nin ölümüne ilişkin peş peşe açıklamalar!
- İngiliz gazetesinden Esad iddiası
- 'Seküler müdür kalmadı'
- Dönmek isteyen gençler için şartını açıkladı
- CHP'nin ilçe başkanından açıklama!
- Üniversite öğrencisi, trafikte öldürüldü
- ‘Kartlar bloke edilebilir’ uyarısı!