CHP'li Tarhan'dan Bakan Şahin'e mektup
CHP Grup Başkanvekili Emine Ülker Tarhan, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin'e, "ölü kadın bedenlerinin bir daha manşetlere taşınmaması" dileğiyle mektup gönderdi.
CHP Grup Başkanvekili Emine Ülker Tarhan, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin'e, kadına uygulanan şiddet konusunda bir mektup gönderdi. "Kadın ve Aile bakanlığındaki 'kadın' sözcüğünü tabeladan indirip, korunmaya değer olanın o değil sadece aile olduğu vurgusunu yapan ve kolluğa 'yalnız yaşayan kadını koruma' mesajı vermek şiddete örtülü çağrı değildir de nedir" diye soran Tarhan, mektubunda şu ifadeleri kullandı: "Öncelikle sizi 2002 yılında ülkemizde 66 kadın cinayete kurban gitmişken 2010 yılında bu sayının 1550 olmasının, yani iktidarınız döneminde kadın cinayetlerinin yüzde binlerce artmasının nedenleri ve iktidarınızın özel sorumluluğunu sorgulamaya davet ediyorum."
Sorular sordu
CHP'li Tarhan, mektubunda şu soruları da yöneltti: "Bu noktaya gelmemizde; kadını sadece bir nesneye indirgeyen anlayışın derinleşmesi, örneğin yaşlı adamların küçük kızları taciz etmesini yandaşı yapmışsa meşru kılmaya çalışan ve iktidarınızın destek verdiği, verdiğinden fazlasını da aldığı medya kuruluşlarının sorumluluğu olabilir mi? İnsanın ancak hayvansal içgüdülerinden uzaklaştığı, bunları kontrol edebildiği ölçüde 'insan' olabileceğinin farkında olmayan, pantolon giymiş kadınlardan tahrik olduğunu söyleyerek bu yoldaki gelişmesini tamamlamadığını ortaya koyan ve iktidarınıza 'bizimkiler' diyebilecek kadar yakınlık hisseden 'sizinkiler'in bu süreç ve sonuçtaki payını sorgulamayacak mısınız? Kendisi gibi olmadığını düşündüğü kişilere ancak tahammül ettiğini söyleyen, açık giyinen kadınların taciz ve tecavüzü meşru kıldığı yolundaki cümleleri kurabilen üniversite hocalarının sürecin artık bir facia haline dönüşmesinde hiç mi payları yoktur? Kendisini protesto eden okullu kızları terörist ilan eden, kadın bedenini en az üç çocuğa yükümlü kılan, bitaraf işkadınını bertaraf etmeyi marifet sayan, bütün olan bitene rağmen rol modeli olduğu kitlelere uyarıcı bir mesaj vermeyi aklından bile geçirmeyen, dışarıya öfkeli karşı çıkışlar yapıp içerdeki yangına ses çıkarmayan bir zihniyeti nasıl değiştirmeyi düşünüyorsunuz?"
AKP'yi eleştirdi
Mektubunda, "Bütün bunlar seçilmiş münferit örnekler değil, kadrolarınızın ses çıkarmayıp onayladıkları egemen zihniyetin incileridir değerli bakan" diyen Tarhan, "Bakın ölü kadın bedenleri var artık manşetlerde. Bunda inanın devr-i iktidarınızın sorumluluğu yadsınamaz" ifadelerine yer verdi.
'Aksi halde karanlıkta iğne aramaktasınız'
"Umarım sadece adli ve inzibati önlemlerle kadının aşağılanmasının ve maruz kaldığı şiddetin önünün alınabileceğinizi zannetmiyorsunuz. Umarım bir emniyet görevlisi gibi 'her kadına bir polis zimmetlemeyi' düşünmüyorsunuz" sorusunu dile getiren Tarhan, "Aksi halde karanlıktasınız ve karanlıkta iğne aramaktasınız" dedi.
Önerilerde bulundu
Bakan Şahin'e önerilerde bulunan Tarhan, şu satırlara yer verdi: "Öncelikle zihniyet değişikliği için çaba göstermeli. Bu konunun emekçilerini sosyal çalışmacıları sahaya sokmalı, sonuca etkili önlemler almalı, uygulamada keyfiliğe kesinlikle izin vermeyen, süreci ve sonucu takip edilebilir bir sistem kurmalısınız. Saldırı tehlikesi olmasına karşın tedbir kararı almayan savcı, yargıç ile; alınmış bir tedbir kararının infazını savsayan kollukla ilgili eğer bu süreçte, kadının yaşam hakkı ya da vücut bütünlüğü ihlal edildiyse - her ne kadar iktidarınız bundan hoşlanmasa da- etkili ve caydırıcı bir tazminat yükümlülüğünü göz ardı etmemelisiniz. Saldıran ya da tehlike yaratan hakkındaki tedbir kararı veya özgürlüğü bağlayıcı ceza nedeniyle artı bir mağduriyete uğrayan kadına öncelikli istihdam olanağı sağlamalısınız. Ama en önemlisi eğitim ki, Mustafa Kemal'in kadına tanıdığı haklardan daha ilköğretimden itibaren uzaklaştırılmaya çalışılan kız çocuklara; ve kadını sadece erkeğin yanında dolaştırılan, üretmeyen bir nesneye dönüştüren görüntülerle zihni bulanmış erkek çocuklara; kadınla erkeğin eşit olduğu, omuz omuza bu dünyayı paylaşan, birbirini tamamlayan cinsler olduğunu belki yeniden öğretmeliyiz Sayın Bakan. Yani sadece vergileri değil, insanların ve cinslerin eşitliği fikrini de güncellemeliyiz diyorum."
'Onlar ile mücadele edebilecek misiniz sayın Bakan?'
Aydınlık fikirli eğiticilere gereksinim olduğuna dikkat çeken Tarhan, "Ama ne yazık ki, aydınlığın önderi Atatürk'ün adını milli eğitim temel hedeflerinden silmeyi marifet sayan birisi hemen yanıbaşınızda duruyor. Onun hemen bir metre gerisinde ise 'öğretmenin öğrencilere, kız ve erkek öğrencilerin birbirlerine 1 metreden fazla yaklaşmasını yasaklayan' ilçe milli eğitim müdürleri, okul müdürleri duruyor. Onlar ile de mücadele edebilecek misiniz Sayın Bakan" diye sordu.
'Cesur olduğunuz sürece yanınızda olmayı taahhüt ediyorum'
"Çabaladığınızı görüyorum, ama önce cesaret Sayın Bakan" diyen Tarhan mektubunu, "Bizi bugünlere getiren, ölü kadın bedenlerinin manşetlere taşınmasında tek başına değilse de çok önemli payı olan bu zihniyetle ve onun sahipleriyle mücadele etmelisiniz. Cesur olduğunuz sürece bunun kısa soluklu olmaması için olanca gücümle yanınızda olmayı taahhüt ediyorum Sayın Bakan. Başarı dileklerimle" şeklinde sonlandırdı.
En Çok Okunan Haberler
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- Emekliye iyi haber yok!
- Devrim Muhafızları'ndan Suriye çıkışı
- Adnan Kale'nin ölümüne ilişkin peş peşe açıklamalar!
- İngiliz gazetesinden Esad iddiası
- 'Seküler müdür kalmadı'
- Dönmek isteyen gençler için şartını açıkladı
- CHP'nin ilçe başkanından açıklama!
- Üniversite öğrencisi, trafikte öldürüldü
- ‘Kartlar bloke edilebilir’ uyarısı!