Çinliler evlilik için beklemiyor

Global Times gazetesinin Çin Sosyal Bilimler Akademisi ve "jiayuan.com" adlı çöpçatanlık sitesinin yaptığı araştırmaya dayanarak verdiği habere göre, bekarların çoğu, televizyondaki çöpçatanlık programlarını takip ediyor.

Araştırma çerçevesinde 23-35 yaş aralığında, 16 şehirden 21 bin 604 kişiyle görüşüldüğü, katılımcıların yüzde 30'unun Pekin, Şanghay ve Guangcou şehirlerinden olduğu kaydedildi.
Katılımcıların yüzde 77'si çok kısıtlı sosyal çevreleri olduğunu, bu nedenle çeşitli vesilelerle yeni tanıştıkları bir kişiyle evlenmenin kabul edilebilir olduğunu, insanlarla tanışmak için yeterli fırsat ve zamanları olmadığını söyledi.

Araştırmaya katılanların yüzde 90'ının televizyondaki çöpçatanlık ve eş bulma programlarını izlediği vurgulandı.

Katılımcıların yüzde 76'sı tanımadan evlenecekleri eşlerde kişiliğe, yüzde 38'i görünüşe, yüzde 34'ü ortak ilgi alanlarına önem verirken, yüzde 26'sı maddi gelirlerini ana kriter olarak saydı.
Cilin Üniversitesinden Evlilik ve İlişki uzmanı Li Hongşiang, bu araştırmanın Çin'de özellikle kırsal bölgelerde tanımadığı kişilerle buluşarak evlendiğini ortaya koyduğunu söyledi.
 

"Çin gelenekleriyle bağdaşıyor"

Li, tanımadığı biriyle televizyon ya da internet yoluyla tanışarak evlenmenin Çin gelenekleriyle ve evlilik değerleriyle bağdaşan bir yönünün olduğunu düşündüğünü, bu nedenle bu yöntemin yaygın olarak kabul gördüğünü belirtti.

Araştırmada göze çarpan bir diğer unsur ise Çinlilerin kültürler arası ve eşcinsel ilişkilere hoşgörülü bakması. Katılımcıların yüzde 70'i Çin dışından biriyle flört etmenin normal olduğu görüşünde.

Çinlilerin her ne kadar bazı konularda muhafazakar olduğu görüşü hakim olsa da araştırmaya katılanların yüzde 63'ü eşcinsel ilişkilerin normal olduğunu düşünüyor.
Çin'de 2001 ile 2005 arasında yılda ortalama 8 milyon kişi evlenirken, bu sayı 2009'da 12 milyona yükseldi.

Ülkede 2000 yılından sonra boşanma oranlarında da artış gözlenirken, 2010 yılında 1.96 milyon kişinin boşandığı belirtiliyor.

Araştırmada ayrıca 2009 yılında kadın-erkek oranının 118 erkeğe karşılık 110 kadın olduğu kaydedilirken, bu durum gelecekte erkeklerin eş bulmakta zorlanabileceği şeklinde yorumlanıyor.