Clinton, Davutoğlu'na neyi sormadı?

Clinton-Davutoğlu görüşmesinde Türkler için kritik konular geri plana düşerken stratejik bölgesel konular ağırlık kazandı.

Clinton, Davutoğlu'na neyi sormadı?
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 15.02.2012 - 13:14

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ,13 Şubat günü Washington'da mevkidaşı Hillary Clinton ile geniş kapsamlı bir görüşme yaptı. Davutoğlu ile Clinton'ın gündeminde en başta Suriye olmak üzere Ortadoğu'daki değişim süreci, İran, Irak, PKK ve El-Kaide gibi konular vardı.

İki bakanın Suriye zirvesinden somut bir sonuç çıkmadığı ortada. Türk tarafı bu noktada uluslar arası bir uzlaşı olmadan askeri müdahalenin önünün açılması ya da barış gücünün Suriye'ye gönderilmesinden yana değil. Öte yanda ABD yönetimi de başkanlık seçimlerinin olduğu 2012'de yeni bir savaş cephesi açarak kırılgan oy desteğini riske sokmaya niyetli görünmüyor. Ancak ABD bölgedeki ortaklarına “Yapmak isterseniz karar sizindir” mesajıyla Suriye konusunda daha arka planda kalacağı sinyalini veriyor.

Davutoğlu-Clinton görüşmesinin en elle tutulur sonucu iki tarafın da Suriye'deki halka insani yardımın bir şekilde ulaştırılması konusundaki görüş birliği oldu. Bunu yapma yöntemi ve diğer olasılıklar Tunus'ta yapılacak “Suriye'nin Dostları” toplantısında görüşülecek.

Davutoğlu'nun Washington'a yaptığı gezide Suriye konusunun derinlemesine tartılışacağına zaten kuşku yoktu. Asıl merak edilen Türk-ABD ilişkilerinin diğer boyutlarının konuşulup konuşulmayacağı idi. Bunlardan en önemlisi Türkiye'deki sorunlu basın ve ifade özgürlüğü. Clinton Davutoğlu ile yaptığı ortak basın toplantısında şu ifadeleri kullandı: “Türkiye'nin yeni demokrasilere verdiği güçlü desteği de ele aldık. Türkiye'nin başarılı demokrasisi gerçek bir örnek. Biz Türk hükümetinin dini özgürlükler ve dini mülklerin geri verilmesi konularında yaptığı önemli işlerle sürekli ilgiliyiz. Elbette Heybeliada Ruhban Okulu'na olan ilgimizi de dile getirdik.”

Davutoğlu ise daha sonra Clinton ile görüşmesinde Türkiye'de tutuklu gazeteciler konusunun gündeme gelmediğini söyledi. Washington'daki kaynaklar da bunu doğruluyor. Clinton'ın Türkiye'nin AB süreciyle ilgili açıklamaları da aslında ABD yönetiminin önceliklerini ortaya koyması bakımından çarpıcı. Clinton “Bölgede çok meşgul oldukları ve AB'nin biraz rafa kalkması gerektiği” mesajını verdi. Yani ABD yönetimi Arap dünyasına örnek gösterdiği Türkiye'nin AB standartlarında bir demokrasiye sahip olmasının o kadar da aciliyet taşımadığı kanısında.

Ortadoğu'da insan hakları ve özgürlükleri savunma teziyle yola çıkan ABD anlaşılan ortaklarına gelince ilkelerden önce çıkarları gözetiyor. İşte bu yüzden de Davutoğlu Washington'da sahneye çıktığında “Biz hukukun üstünlüğü, demokrasi, şeffaflık, hesap verilebilirlik gibi değerleri Türkiye'de, dışarda ve her yerde savunabiliyoruz” ifadelerini büyük bir rahatlıkla söyleyebiliyor. Sonra da Clinton'a dönerek “Gösterdiğin misafirperverlik için çok teşekkür ederim Hillary” diyerek sözlerini bitiriyor.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler