Cumhurbaşkanı Gül, Nijerya'ya gitti

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, D-8 zirvesine katılmak ve resmi temaslarda bulunmak üzere, THY'ye ait özel uçakla 13.35'te Nijerya'ya hareket etti.

Cumhurbaşkanı Gül, Nijerya'ya gitti
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 07.07.2010 - 11:27

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ü, Esenboğa Havalimanı'ndan, TBMM Başkan Vekili Sadık Yakut, Ankara Valisi Alaaddin Yüksel, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, Ankara Garnizon Komutanı Korgeneral Mehmet Emin Alpman ve öteki ilgililer uğurladı. Cumhurbaşkanı Gül ile birlikte Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Mustafa İsen, bazı milletvekilleri, bilim adamları, gazeteciler ve çok sayıda iş adamı da Nijerya'ya gitti.

Öte yandan, Cumhurbaşkanı Gül ve beraberindekileri taşıyan uçak, kısa süreli bir sorun nedeniyle yaklaşık 15 dakika gecikmeli havalandı. Devlet Hava Meydanları İşletmesi Meydan Nöbetçi Müdürü Kenan Kaymak, gazetecilerin soruları üzerine, ''sorunun küçük çaplı bir teknik sıkıntı'' olduğunu, önemli bir sorun olması durumunda uçağın hareket etmeyeceğini belirtti.
 

D-8 Zirvesi'ne katılacak

Cumhurbaşkanı Gül, Nijerya'ya hareketinden önce Esenboğa Havalimanı'nda basın toplantısı düzenledi. Nijerya'nın ev sahipliğinde 8 Temmuzda düzenlenecek ''7. D-8 Zirvesi''ne katılacağını belirten Gül, D-8 zirvesi'nin ardından da Nijerya'da ikili resmi ziyaret gerçekleştireceğini söyledi. ''Türkiye'den Nijerya'ya ilk kez Cumhurbaşkanı düzeyinde bir ziyaret gerçekleşiyor. Bu niteliği itibarıyla dae bu seyahatimizin ayrı bir önemi vardır'' diyen Gül, ziyareti sırasında, bazı bakanların, milletvekillerinin, resmi yetkililerin, daha önceki Afrika seyahatlerinde olduğu gibi üniversitelerden bu kıta ile ilgilenen bazı bilim adamlarının, sivil toplum kuruluşları ile basın kuruluşu temsilcilerinin ve 100'ün üzerinde iş adamının da kendisine eşlik ettiğini belirtti.

D-8 zirvesi hakkında da bilgi veren Cumhurbaşkanı Gül, şunları söyledi: ''Gelişen 8 ülke, D-8, Türkiye'nin inisiyatifi ve daveti üzerine İran, Pakistan, Bangladeş, Malezya, Endonezya, Mısır ve Nijerya'nın katılımıyla 1997'de kuruldu. D-8'nin sekretaryası da İstanbul'dadır. Şimdiye kadar D-8 çerçevesinde 6 zirve düzenlendi. D-8 Zirvesi'nin ilk kez Afrika'da Sahra'nın güneyindeki bir ülkenin ev sahipliğinde tertiplenecek olması ayrıca önem ifade etmektedir. D-8, üye ülkeler arasındaki ekonomik ve ticari işbirliğinin geliştirilmesine yönelik bir gruptur. Hepsi de büyük ticaret potansiyeli olan, nüfusu büyük olan, ekonomileri ve kaynakları olan ülkelerdir. Güney, güney diyaloğu çerçevesinde gelişme yolundaki ülkeler arasında oluşturulan işbirliğine iyi bir örnektir.''
 

'İkili ilişkilerimizi ele alacağız'

Gül, D-8 zirvesinin hemen ardından Nijerya'da ikili bir resmi ziyaret kapsamında gerçekleştireceği temaslardan da söz etti. Nüfusu 150 milyon olan Nijerya'nın Afrika'nın en büyük ülkesi olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Gül, OPEC üyesi de olan Nijerya'nın çok büyük petrol ve gaz rezervleri bulunduğunu, çok büyük tabii kaynakları olduğunu vurguladı.Gül, şöyle devam etti: ''Dolayısıyla Afrika kıtasının en büyük potansiyeli olan bir ülkesidir. Bu çerçevede, kısa bir süre önce Cumhurbaşkanlığı görevini üstlenen Sayın Jonathan ile gerçekleştireceğimiz görüşmelerde öncelikle ikili ilişkilerimizi ele alacağız. Bilhassa ekonomik konular, ticaret, Türklerin oralardaki yatırımları, askeri ve savunma sanayi konusundaki ortak yapabileceğimiz işler, bu ikili ziyaretimin esas parçasını oluşturacaktır. Zaten o nedenle heyetimizde yüzün üzerinde iş adamı vardır. Bu vesile ile Abuja'da Türkiye-Nijerya İş Forumu düzenlenecek ve İş Forumu'na Nijerya Cumhurbaşkanı ile beraber katılacağız. Nijerya ile sadece D-8'de değil, İslam Konferansı'nda da beraberiz. Birleşmiş Milletler'in Güvenlik Konseyi'nin de üyesidir. Afrika ülkelerini temsil etmektedir ve Temmuzdan itibaren de BM Güvenlik Konseyi'ne başkanlık etmektedir. Dolayısıyla bazı uluslararası bölge meselelerini Güvenlik Konseyi'ne başkanlık eden ülke ile istişare etme imkanını da bulacağım. Kısaca, önce böyle bir organizasyonun zirve toplantısı için bir araya geleceğiz. Daha sonra da ikili, siyasi, ekonomik görüşlerimizi karşılıklı paylaşacak bir ikili ziyareti gerçekleştireceğiz'' Cumhurbaşkanı Gül, ziyaret sırasında diğer ülkelerin liderleri ile de görüşme imkanı bulacağını sözlerine ekledi.

 

'Terörle mücadele Türkiye'nin en büyük meselesidir'

Cumhurbaşkanı Gül, ''İsrail basınında bazı haberler çıktı. Mavi Marmara ile ilgili baskının ardından sizinle İsrail'li mevkidaşınız arasında bir temas kurulacağına ancak bunun gerçekleşmediğine dair. Böyle bir temas söz konusu oldu mu, böyle bir görüşme hazırlığı söz konusu oldu mu? Bundan sonraki süreçte İsrail Cumhurbaşkanı ile herhangi bir görüşmeniz gündeme gelebilir mi?'' sorusuna, ''Benim böyle bir şeyden hiç bilgim yok. Böyle bir şey de şimdiye kadar söz konusu olmadı. Planlanmış herhangi bir şey de yok'' yanıtını verdi.

''Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, Kuzey Irak'a yönelik olarak 'Sözün bittiği yerdeyiz' dedi. Türk kamuoyunun bunu nasıl okuması gerektiğini düşünüyorsunuz?'' sorusunu da şöyle yanıtladı: ''Terörle mücadele Türkiye'nin en büyük meselesidir, birinci meselesidir ve kapsamlı bir meseledir. Bunun dış politika boyutu vardır, güvenlik güçlerinin sahada mücadelesi vardır, ekonomik sosyal boyutları vardır. Aslında bu tamamen hükümetin bileceği bir şeydir. Irak'la ilgili, özellikle dış ülkelerle ilgili, çevreyle ilgili. Tabii ki Kuzey Irak'ın ve Irak'ın terörle mücadeledeki işbirliğiyle ilgili konular, bunlar çok hassas olduğumuz bir süreç içerisinde ve herkesin de bu süreçte katkısını beklediğimiz bir dönemde bunlar nasıl yorumlanır, gazeteleri görmedim; söylediğiniz şeylerden de haberim yok. Sadece şöyle bir başlıklara baktım. Nedir, ne kadar doğrudur, ne kadar değildir, bilmiyorum. Bunlar tamamen hükümetin inisiyatifinde olan bir konudur ve ayrıca da çok kapsamlı götürülmesi gereken... Bazı konular açık konuşulur, bazı konular çok açık konuşulunca, olacak şeyler de olmaz, açıkçası. O bakımdan bu konuyla ilgili fazla bir şey söylemek istemem. Ama Türkiye'nin terörle mücadeledeki kararlılığı çok açıktır ve terörle mücadelede Türkiye asla taviz vermeyecektir. Bu konuda mücadelede içerde olduğu gibi dışarda, uluslararası işbirliği de kaçınılmazdır ve bu herkesin görevidir. Sadece Türkiye'nin beklentisi değil, herkesin görevidir. Şüphesiz ki terör örgütü Irak'taki otorite boşluğundan çok faydalandığı için en çok bizimle işbirliği içerisinde olması gereken ve bununla ilgili yeni bir dönemin başlatılması da söz konusudur. Bu konuda önemli mesafelerin de alınmakta olduğunu buradan söylemek isterim. Ama bu konuların detaylarını doğrusu basınla konuşmayı da çok doğru bulmam. Çünkü bizim amacımız netice almaktır.''
 

Rektör atamaları

Cumhurbaşkanı Gül, rektör atamalarıyla ilgili olarak yöneltilen, ''YÖK tarafından yapılan atamalarda özellikle az oy alan adaylar tercih edildiğinde gözler size çevriliyor son olarak da Giresun'dan rektör adayı için böyle bir tercih oldu. YÖK'ün iki oy alan bir adayı ataması gündeminize gelecek, görüşünüz nedir?'' sorusu üzerine de şunları kaydetti: ''İkinci konuyla ilgili benim önüme herhangi bir şey gelmedi. Biliyorsunuz bir kaç gün önce Kazakistan'daydım. Bana herhangi bir dosya gelmedi bununla ilgili. Ama gazetelere yazılanları ben de gördüm okudum. Dolayısıyla dikkatimi çekti gerçekten. Onun için YÖK'ten izahat istedim dönünce, yani nasıl kriter uygulanıyor, nasıl değerlendiriliyor, nasıl yapıyorlar, neye önem veriyorlar? Benim de dikkatimi çektiği için bu konuyla ilgili izahat istedim. Bu vesileyle şunu da söylemek isterim, daha önce de söyledim bunu ben. Üniversitelerdeki bu sistem, rektör seçim ve atamalarıyla ilgili bu sistem doğru değil. Hatırlarsınız, bütün bu sistem, 12 Eylül 1980 müdahalesinden sonra bir tepki olarak düzenlenen bir sistemdir. Bugünkü Türkiye çok farklı bir Türkiye; o günkü Türkiye değil. Dolayısıyla bunun gözden geçirilmesi, bununla ilgili doğru, en gelişmiş ülkelerde en gelişmiş üniversiteleri nasıl düzenleniyor? Bu işler nasıl oluyor? Buna uygun bir şekilde Avrupa Birliği ile tam üyelik müzakereleri yapan bir ülkede olması gereken şekilde düzenlenmesi gerekir. Bu konudaki görüşlerimi ve rahatsızlığımı daha önce de ifade etmiştim.''

''İktidarla ana muhalefet arasında görüşme polemiği var. Sizin liderlere görüşme konusunda bir çağrınız olacak mı? Çankaya Köşkü'nde bir zirve toplamayı düşünüyor musunuz?'' sorusu üzerine Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, ''Biliyorsunuz ben bütün parti başkanlarıyla görüştüm tek tek bu konularla ilgili. Ayrıca da güçlü çağrıda da bulundum ki böyle bir konudan usul meselelerine hiç girmeden büyük bir özgüven içerisinde bir araya gelmeleri ve konuşmaları gerekir diye. Bu ikili olur, toplu olur, nasıl olabiliyorsa...'' dedi.

 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler