Davutoğlu: Pişman değilim
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Suriye konusunda uygulanan herhangi bir politikadan pişmanlık duymadığını söyledi.
Diplomasi Muhabirleri Derneği (DMD) üyeleri ile kahvaltıda bir araya gelen Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, soruları yanıtladı.
"Görevde bulunduğu iki buçuk yıl süre zarfında yapmak isteyip de yapamadığı, eksik veya yanlış yaptığını düşündüğü bir şey olup olmadığı" yönündeki soru üzerine Davutoğlu, Kıbrıs'ta Annan Planı'nın kabul edilmesi için büyük çaba gösterdiklerini ancak planın Rum tarafınca reddedildiğini söyleyerek "Burada bizim tarafımızdan kaynaklanan eksiklik yok. İçinizde bir Dışişleri Bakanı olarak huzur duyduğunuz şey şudur; Bir kriz varsa, krizi çözmek için her türlü çabayı sarf ettiğine inandığınız anda iç barışınız, iç huzurunuz oluyor. Ben kalkarım istisnasız her sabah, 'acaba şu konuda yapabileceğim başka bir şey vardı da eksik bıraktım mı?' diye düşünürüm" diye konuştu.
Ermeni protokolleri konusunda da her türlü çalışmayı yaptıklarını dile getiren Davutoğlu, "Çok küçük adımları Ermeni tarafı atmış olsaydı, Ermenistan-Azerbaycan ihtilafında, bir reyondan, iki reyondan çekilmek gibi, şu anda Kafkasya'da bambaşka bir ortam oluşurdu" dedi.
Suriye konusu "Uyguladığımız herhangi bir politikadan pişmanlık duymadım"
Suriye konusunda da ellerinden gelen her şeyi yaptıklarını anlatan Davutoğlu, "(Artık konuşacak bir şey kalmadı) sözünü edebilmek için. O sözü etme zemini oluşup oluşmadığını test etmek için. Bir gece önce Suriye Dışişleri Bakanı ile 23.00 ile 01.00 arasında üç telefon görüşmesi yaptım. Acaba hala bir ümit var mı? Ertesi sabah, Pazartesi sabahı bir kez daha görüştüm, 'Acaba yapabileceğimiz başka bir şey daha olur mu' diye" ifadelerini kullandı.
Genel stratejik çerçevede büyük hatalar, sapmalar olduğu kanaatini taşımadığını belirten Davutoğlu, "Genel çizgi itibarıyla uyguladığımız herhangi bir politikadan pişmanlık duymadım" dedi.
Göreve ilk geldiğinde Arap Baharı gelişmelerini öngörüp öngörmediği sorusu üzerine Davutoğlu, 2001'de yayımladığı Stratejik Derinlik kitabında bunu ortaya koyduğunu ve Orta Doğu'daki yapı bozukluğundan ve bir Arap sorunu olduğundan bahsettiğini hatırlattı. Davutoğlu, kitabında yeni bir yapıya ve meşruiyet zeminine ihtiyaç olduğu görüşünü işlediğini anlattı.
Irak savaşı sürecinde, dışarıdan yapılan müdahalelerle değişimin gerçekleştirilmesinin çok acılı olduğuna işaret eden Davutoğlu, Suriye için içeriden bir değişimin yapılıp yapılamayacağı, değişimin ekonomik bağımlılığı artırarak yönetimle birlikte geliştirilip geliştirilemeyeceğini düşündüklerini söyledi.
Bunun için çaba sarf ettiklerini söyleyen Davutoğlu, "Sayın Başbakanımızın Beşşar Esad'a reform sözünü ilk kullandığı tarih 2005'tir" dedi.
Ekonomik yapı üzerinden bir demokratik değişimin sağlanabilmesini öngördüklerini belirten Davutoğlu, daha Arap Baharı yokken 2008, 2009, 2010 yıllarında Beşşar Esad'ın, danışmanını Türkiye'ye gönderdiğini kaydetti. Davutoğlu, Arap Baharı başladığında Başbakan Erdoğan'ın Esad'a "İşte tam vakti" dediğini aktardı.
En Çok Okunan Haberler
- Emekliye iyi haber yok!
- Dönmek isteyen gençler için şartını açıkladı
- Devrim Muhafızları'ndan Suriye çıkışı
- Adnan Kale'nin ölümüne ilişkin peş peşe açıklamalar!
- İngiliz gazetesinden Esad iddiası
- 'Seküler müdür kalmadı'
- ‘Kartlar bloke edilebilir’ uyarısı!
- CHP'nin ilçe başkanından açıklama!
- Üniversite öğrencisi, trafikte öldürüldü
- İkinci elde 'Suriyeli' hareketliliği