Davutoğlu'ndan 'restleşme' yanıtı

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Başbakan Erdoğan'ın ABD Başkanı Obama'ya "restine" ilişkin olarak "O toplantı basına kapalı yapılmıştır. Dolayısıyla benim teyit etmem ya da bir şey demem doğru değil" dedi.

Davutoğlu'ndan 'restleşme' yanıtı
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 16.10.2011 - 17:27

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, resmi ziyaret için Ankara'da bulunan İsveç Dışişleri Bakanı Carl Bildt ile baş başa görüşmelerinin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında soruları yanıtladı. Avrupa Konseyi'nin Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesi ile ilgili sözleşmesinin Türkiye tarafından hala onaylanmaması ile ilgili muhalefetin eleştirilerinin hatırlatılması üzerine Davutoğlu, bunun kendilerinin çok önem verdiği bir konu olduğunu söyleyerek, bu sözleşmenin onay sürecinin süratli şekilde tamamlanacağını bildirdi.

Bakan Davutoğlu, bu sözleşmenin Türkiye'nin dönem başkanlığı sırasında, bizzat kendisi tarafından imzaya açıldığını hatırlatarak, "Bu Türkiye'nin Avrupa Konseyi ve uluslararası topluma yaptığı bir katkıdır. Dolayısıyla bu konuda herhangi bir gecikmeyi kesinlikle kabul edemeyiz, böyle bir gecikme de söz konusu değil" dedi.

Sözleşmenin Mayıs ayında imzalandığını ve sonrasında TBMM'nin gerek seçimler gerekse tatil nedenleriyle bir daha toplanmadığını da anımsatan Davutoğlu, sonrasında da yeni hükümet ve Meclis'in oluşturulma sürecinin işlediğini belirtti. Davutoğlu sözlerini şöyle sürdürdü: "Biz bu arada teknik olarak iç hukuk bağlamında yapılması gereken adımları attık ve geçen hafta da Meclis açılır açılmaz benim imzamla hiçbir çekince olmaksızın Başbakanlığa sevk edildi. İnşallah en en kısa zamanda da Başbakanlık'tan çıkarak, Bakanlar Kurulu onayı ile Meclis'e sevk edilecek. Bu konuda en süratli şekilde hareket edilecek. Hiçbir gecikme söz konusu değil. Yakından takip edeceğiz."

Davutoğlu sözleşme onaylanır onaylanmaz da ulusal hukuk üzerinde geçerlilik kazanacağını bildirdi.
 

Obama-Erdoğan diyalogu haberleri

AKP'nin Kızılcahamam kampında Davutoğlu'nun Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Barack Obama arasındaki bir diyaloğu "restleşme" olarak aktardığına ilişkin çıkan haberlerin hatırlatılması üzerine Bakan Davutoğlu, bu toplantıların basına kapalı olduğunu ve bu nedenle bir yorum yapmasının doğru olmayacağını kaydetti.

Davutoğlu, şunları söyledi: "O toplantı basına kapalı yapılmıştır. Dolayısıyla benim teyit etmem ya da bir şey demem doğru değil. Ama tabi Türkiye-ABD ilişkileri, Türkiye-Ortadoğu ilişkileri bağlamında dışişleri bakanı olarak partimizin mensuplarını bilgilendirdim. Bu bilgilendirme yapılırken de her türlü konuyu ele aldık. Ama yorum yapmam doğru değil. Bunu teyit etmek ya da böyle bir şey olmadı demek doğru değil."

Bakan Davutoğlu ilkesel olarak ise vurgulanması gereken hususun farklı olduğunu söyleyerek, "Sayın Obama ile Sayın Erdoğan arasında çok yakın bir dostluğun ve açık bir istişare zeminini oluşturan iletişim kanalının mevcut olduğunu göstermek için bu tür bir yorum yaptım. Ama basına sızdığı şekliyle tam olarak bütünü yansıtmıyor tabi ki. Ama önemli olan iki liderin karşılıklı güven içinde her şeyi konuşabiliyor olmasına işaret etmiş olmaktır" dedi.

 

'Türkiye-İsveç dostluğu tatil tanımıyor'

Davutoğlu, Bildt'i ağırlamaktan çok memnun olduğunu söyledi. Türkiye-İsveç ilişkilerinin çok köklü tarihi temellere dayalı ve çok sağlam olduğunu belirten Davutoğlu, bu nedenlerden ötürü bu ziyaretin pazar günü gibi bir tatil günü yapılabildiğini kaydetti. Davutoğlu, "Türkiye-İsveç dostluğu tatil tanımıyor" diyerek, akşam da yemekte görüşmelere devam edeceklerini bildirdi.

İsveç'ten Türkiye'ye 2004 yılından beri resmi ziyaret yapılmamış olduğunu ancak çok sık görüşmeleri nedeniyle bunun farkına varmadıklarını anlatan Davutoğlu, konuk bakanın Türkiye'yi çok sık ziyaret ettiğini, hatta kendisine sorulsa Stockholm'den sonra en çok yaşamak istediği kentin İstanbul olduğunu söyleyeceğini aktardı.

Bildt de bu sözler üzerine "Hatta sizden bile daha sık Türkiye'ye geldiğim söylenebilir" esprisi yaptı. Davutoğlu Bildt'i "pek çok barış girişiminde rol oynamış, Avrupa dış politikasının akil adamı, çok köklü tecrübeye sahip bir devlet adamı" olarak niteleyerek, görüşmelerde AB'nin geleceği, Avrupa'nın sorunları, ikili ilişkiler, Kıbrıs gibi konuları ele aldıklarını, akşam da Ortadoğu gibi iki ülkeyi ilgilendiren diğer konuları ele alacaklarını bildirdi.

 

'İsveç, Türkiye'nin AB konusunda en büyük destekçisi'

İkili ilişkilerde büyük bir işbirliği ve karşılıklı anlayışın hakim olduğunu söyleyen Davutoğlu, İsveç'in AB konusunda Türkiye'nin en büyük destekçisi olduğunu kaydetti. Bugün de Türkiye-AB ilişkilerindeki tıkanıklığın aşılması için yapılması gerekenleri görüştüklerini belirten Davutoğlu, iki taraf arasında pozitif bir gündemin nasıl oluşturulacağı konusunu ele aldıklarını belirtti.

Bakan Davutoğlu, müzakere fasıllarında karşılaşılan siyasi engeller dolayısıyla pozitif gündem oluşturmak için en uygun alanın vizelerin kaldırılması olduğunu belirterek, 2009 yılında İsveç dönem başkanlığı sırasında vizelerin kaldırılması konusunun kapsamlı olarak ele alınmaya başlandığını ve belli kriterler belirlendiğini hatırlattı.

O zamanki kriterlerden biyometrik pasaportun gerçekleştiğini, geri kabul anlaşmasının tamamlandığını, entegre sınır yönetimi konusunda da ciddi adımlar atıldığını anlatan Davutoğlu, "Bizim beklentimiz vizelerin tümüyle kaldırılması konusunda yetkilendirilmiş bir muhatabın tayin edilmesi ve bu müzakere sürecinin başlamasıdır" dedi.

 

Kıbrıs müzakereleri

Davutoğlu ancak bazı AB üyelerinin engellemeleri ile karşı karşıya kaldıklarını söyleyerek, vize muafiyeti diyaloğunun bu nedenle şu ana kadar başlatılamadığını ama en kısa zamanda başlatılmasını umduklarını bildirdi. Davutoğlu bu süre zarfında tek tek ülkelerin neler yapabileceklerini Bildt ile konuştuklarını söyleyerek, konuk bakanın İsveç olarak bazı adımlar atabileceklerini ifade ettiğini, bu adımların başka ülkelere de örnek olacağını kaydetti. Bakan Davutoğlu gerek vize muafiyeti gerekse kolaylıkların Türk halkının uzun zamandan beri hak ettiği bir husus olduğunu da kaydetti.

Bildt ile Türkiye-AB ilişkileri önündeki en büyük engellerden biri olan Kıbrıs müzakerelerini de ele aldıklarını belirten Davutoğlu, Bildt'in kriz alanlarındaki tecrübesi ile çok büyük katkılar yapacağına inandığını bildirdi. "Umarız ki 30-31 Ekim'deki üçlü zirveden olumlu sonuçlar çıksın" diyen Davutoğlu, bu süreçte gerek AB gerekse akil siyasetçilerin Rum yönetimi nezdinde ağırlık koymalarının büyük bir önem taşıdığını söyledi.

Bakan Davutoğlu, "Umarız bu süreç kapsamlı bir çözümle sonuçlanır ve hem Türiye-AB ilişkileri doğru rayına oturur hem de önemli bir kriz çözüme kavuşmuş olur" dedi. Bildt ile Rumların Doğu Akdeniz'deki sondaj faaliyetlerini de görüştüklerini anlatan Davutoğlu, akşam yemekte görüşmelere devam edeceklerini kaydetti.

 

'İsveç'te 100 bin Türk yaşıyor'

Bildt, Ankara'da olmaktan çok mutlu olduğunu söyleyerek, Davutoğlu ile çok sık görüştüklerini bu nedenle uzun zamandır resmi ziyaret yapılmadığının farkında olmadıklarını kaydetti. İkili ilişkilerin her alanda çok iyi düzeyde seyrettiğini anlatan konuk bakan, İsveç'te 100 bin kadar Türk yaşadığını, her yıl 450 bin kadar İsveçlinin turistik amaçla Türkiye'ye geldiğini aktardı.

Bildt, Türkiye'ye vize muafiyeti konusunda iki taraf arasındaki pozitif diyaloğun devam etmesi gerektiğini, muafiyet için adımlar atılması gerektiğini ifade ederek, ancak mevcut Schengen koşulları içinde muafiyet konusunda yapılabilecek çok şey bulunmadığını kaydetti. Bildt, bu konunun AB genelinden ziyade bazı ülkelerin tek tek ele alabileceği ve adım atabileceği bir konu olduğunu belirterek, bu çerçevede münferit olarak mesela Türklerin İsveç'e daha kolay gelebilmesi için bazı adımlar atabileceklerini kaydetti.

Bildt şunları kaydetti: "AB'nin dünyada 2 önemli stratejik ortağı var; biri ABD biri de Türkiye. Ortadoğu ve Afrika'daki gelişmeler ve Türkiye'nin rolü düşünüldüğünde Türkiye çok önemli bir ortak olarak ön plana çıkıyor. Dolayısıyla aradaki diyaloğun derinleştirilmesi ve geliştirilmesi iki taraf için de önemli. ABD ise Türkiye'den farklı bir ortak, hem aday değil hem de Avrupa'da değil. Ama Türkiye bir Avrupa ülkesi. Bu nedenlerle İsveç Türkiye'nin katılım sürecinin güçlü bir destekçisi ve farkındaysanız herkese de bu desteği sunmuyoruz."

 

'Türkiye'li bir AB daha güçlü olacaktır'

Konuk bakan AB'ye katılım sürecinin zorluğuna ve kendilerinin de bazı zorluklar yaşadığına dikkati çekerek, önemli olan hususun stratejik bir perspektif uygulamak olduğunu bildirdi. Bildt, "Türkiye için en iyi olana yine Türkiye karar vermeli, ama Türkiye'li bir AB daha güçlü, küresel olarak daha etkili ve dinamik olacaktır" dedi.

Carl Bildt, Kıbrıs konusunu da konuştuklarını belirterek, kapsamlı ve bütün tarafları tatmin eden bir çözümün güçlü destekçisi olduklarını söyledi. AB Komisyonu'nun Türkiye İlerleme Raporu'nu nasıl bulduğunun sorulmasına karşılık Bildt, raporu net ve dengeli bulduğunu, Türkiye'de çok sayıda ilerleme olduğunun teyit edildiğini, ancak bazı alanlarda daha çok ilerleme olması gerektiğinin de belirtildiğini bildirdi. Vize kolaylaştırması ile ilgili soruya karşılık da Bildt, Schengen'in ortak bir karar alma mekanizması anlamına geldiğini söyleyerek, Ukrayna, Gürcistan ve Rusya ile de görüşmelerin sürdüğünü, çeşitli ortak noktaların bulunması gerektiğini bildirdi.

Bildt, Türkiye'nin durumu ile ilgili olarak çeşitli olasılıkların mevcut olduğunu söyleyerek, metinlerin bir şekilde uyumlaştırılması ile ilgili somut adımlar atılması durumunda bu sürecin kolaylaşacağını belirtti. Bildt, çok girişli ve uzun süreli vizeler konusunda çesitli adımların atılabileceğini söyleyerek, ancak bu adımların asla yeterli olmayacağını, mutlaka vize muafiyetinin sağlanması gerektiğini belirtti.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler