"Dikkat kırılabilir..."

MDT'nin 2009-2010 sanat sezonundaki ilk prömiyeri olan ''Dikkat Kırılabilir''in ilk bölümü ''Kelebekleri Öldürmeyin'', sinevizyon eşliğinde sahneye getiriliyor. Sinevizyon aracılığıyla aşkı anlatan şiirler, aşk ile çatışmayı aynı anda yaşayan çiftler ve yaşamdan anların görüntüleri sahneye yansıtılırken Nat King Cole, Gotan Project, Bajafondo Tango Plas ve Michael Galasso'nun müzikleriyle süsleniyor.

''Kelebekleri Öldürmeyin'' adlı yapıtın koreografisi Uğur Seyrek'in, rejisi Ayfer Zeren'in, eser metni Işık Noyan'ın, sahne tasarımı Behçet Malikler'in imzasını taşıyor. Kelebek ömrü kadar kısa süren aşkları konu alan eser, ''Ölüler geri dönmez. Evet, öldü ilişkimiz. Biz öldürdük, aşk ve nefretle... Kelebek ömrü gibi kısaydı. Artık yoksun... Kelebekler de yok, öldüler. Haykırmak geliyor içimden, kelebekleri öldürmeyin'' sözleriyle tanıtılıyor.

Eserin ''Saydam'' isimli ikinci bölümünde ise çatışma içindeki uyum, koşuşturma içindeki düzen ve gösteriş içindeki sadelik vurgulanıyor. Çağdaş dansın yeniliğe açık ruhuyla klasik müziği buluşturan eser, günümüzde genellikle elektronik müziğin hakim olduğu çağdaş dans atmosferinde izleyicileri farklı bir deneyime davet ediyor.

Zıtlıkların birlikteliğinin gözler önüne serildiği bu bölüme Johann Sebastian Bach ve Anton Vivaldi'nin müzikleri eşlik ediyor. Yapıtın koreografisi, Modern Dans Topluluğu Genel Sanat Yönetmeni Bürge Kayacan'ın imzasını taşıyor. Koreografi asistanlığını Deniz Alp'in üstlendiği yapıtın dekorunu Talat Ayhan hazırladı.

''Dikkat Kırılabilir'' adlı eserdeki her iki koreografinin kostümleri Nursun Ünlü'nün, ışık düzeni Fuat Gök'ün imzasını taşıyor.

''Çıkış noktam klasik müzik oldu"

MDT Genel Sanat Yönetmeni Bürge Kayacan, ''Dikkat Kırılabilir'' adlı yapıta ilişkin AA muhabirine bilgi verirken eserin sezonun ilk prömiyeri olacağını söyledi.
İki ayrı koreografiden oluşan eserin kendi içinde bir bütünlüğünün bulunduğunu da dile getiren Kayacan, ''Kelebekler kısa ömürlü ve hassas olduğundan, saydam da saflığı, kırılabilirliği simgelediğinden eserimize öyle bir isim bulduk'' dedi.

Eserde aşk, nefret, çatışma, sevgi ve müziğin buluştuğunu anlatan Kayacan, Uğur Seyrek'in koreografisini yaptığı ''Kelebekleri Öldürmeyin'' adlı bölümün aşkı, aşkta yaşanan çatışmaları, kadın-erkek ilişkilerini irdelediğini söyledi.

Uğur Seyrek'in kendini dünya çapında kanıtlamış bir koreograf olduğunu anımsatan Kayacan, eserin daha önce klasik bale yapıtı olarak İstanbul Devlet Opera ve Balesinde izleyici karşısına çıktığını ifade etti. İlgiyle izlenen koreografinin modern dans sahnesine taşındığını anlatan Bürge Kayacan, ''Çok sevilen bir eserdi. Şimdi de farklı bir boyutta, modern dansçılarla sahneye geldi. Çok da farklı oldu'' sözleriyle yapıta ilişkin bilgi verdi.

''İlkbahar" ve "Sonbahar" eşliğinde dans

Kendi koreografisi olan ''Saydam'' için çıkış noktasının klasik müzik yapıtları olduğunu aktaran sanatçı, yapıtın Johann Sebastian Bach'ın BWV 1052 ile Anton Vivaldi'nin ''Dört Mevsim'' adlı tanınmış yapıtından ''İlkbahar'' ve ''Sonbahar'' adlı bölümlerin yanı sıra, ''Nisi Dominus'' ve ''Stabat Mater'' adlı yapıtları eşliğinde sahneye geldiğini belirtti. Genellikle bir koreografiyi hazırlarken bir isim koyarak işe başladığını anlatan Kayacan, ''Bu koreografiye de 'Saydam' ismini verdim. Çıkış noktam ise klasik müzik oldu. O müziği dinlerken gözümün önüne gelen resimlere vurgu yapmaya çalıştım açıkçası'' dedi.

Klasik müzik ile modern dansın eserde içiçe geçtiğini ifade eden Kayacan, ''Benim için de ilgi çekici bir deneyim oldu. Klasik müziği dansla buluşturduğum eser bu eser benim açımdan da denemediğim bir çalışmaydı'' diye konuştu.

Modern Dans Topluluğu'nun yeni bir eser üzerinde de çalıştığını anlatan Kayacan, birlikte çalışma yapan Hollandalı ve İsrailli iki koreografın imzasını taşıyacak eseri 17 Nisanda seyirciyle buluşturacaklarını belirtti. Yapıtın Sevda-Cenap And Müzik Vakfının işbirliğiyle gerçekleştirileceğini belirten Bürge Kayacan, bu yapıtın da Uluslararası Ankara Müzik Festivali kapsamında sahneleneceğini sözlerine ekledi.