Dünya bankalarında son durum

ABD Merkez Bankası (FED),  yaptığı açıklamada, Japonya'nın en büyük bankası Mitsubishi UFJ Financial Group'un, Morgan Stanley'in yüzde 24,9'a kadar hissesini satın alması talebini onayladığını bildirdi.

Amerikan Merkez Bankası (FED), kısa dönem borçları satın almak için yeni plan açıkladı. Plana göre, FED birçok şirketin günlük operasyonlarının dayandığı ticari kağıtları satın alacak. Böylece, kredi piyasalarında yeni talep yaratılmasına yardımcı olunacak ve şirketlerin sermaye artırımı kolaylaşacak.

FED, oluşturulacak yeni bir şirketle 3 aylık teminatsız ve varlığa dayalı ticari kağıtları uygun şirketlerden doğrudan satın alacak.

Programda FED ile birlikte çalışacak olan Hazine, hareketin mali piyasaları ve ekonomiyi önemli aksamalardan korumak için gerekli olduğunu bildirdi. FED, Hazine'nin yeni programı desteklemek için New York FED'e para sağlayacağını kaydetti.

FED, geçen ay ABD'de geriye kalan son iki bağımsız yatırım bankası Morgan Stanley ve Goldman Sachs'ı bankacılık holding şirketlerine çevirme kararını kabul etmişti.

Geçen ay Warren Buffett'ın şirketi Berkshire Hathaway, Goldman Sachs'a 5 milyar dolarlık yatırım yapacağını açıklamış ve Mitsubishi UFJ, Morgan Stanley'den 8 milyar dolardan fazla hisse satın almıştı.

Alman Hypo Real Estate bankasının üst yöneticisi istifa etti

Almanya'da tutsat kredisi sağlayan Hypo Real Estate bankasının üst yöneticisi George Funke, bankanın global mali kriz nedeniyle tahmin edilenden çok daha fazla açık vermesi sebebiyle istifa etti.

Hypo Real Estate'den yapılan açıklamada, emlak piyasasında ülkenin ikinci büyük kredi sağlayıcısı şirketin üst yöneticisi Funke'nin istifa ettiği, Funke'nin sorumluluklarının şirketin yönetim kurulu tarafından yerine getirileceği ve daha sonra yerine birinin atanacağı belirtildi.

HRE'nin global mali krizden tahmin edilenden çok daha büyük ölçüde etkilendiğinin ortaya çıkmasından sonra başbakanlıkta bir kriz toplantısı düzenlenmiş, Almanya Maliye Bakanı Peer Steinbrück de, banka yönetimini sert bir dille eleştirmişti.

Alman hükümeti HRE için toplam 50 milyar avroluk bir yardım paketi hazırladı.

Fortis'in ardından Dexia'nın da parçalanma ihtimali artıyor

Geçirdiği başarısız kurtarma girişiminin ardından parçalanarak satılan Fortis'in Belçika'nın diğer sıkıntılı bankası Dexia için de model olabileceği belirtiliyor.

Tahvil sigortası yapan New York merkezli Financial Security Assurance Inc. biriminin yılın ikinci çeyreğinde 331 milyon dolar zarar açıklamasıyla sermaye ihtiyacı artan Dexia, geçen hafta Belçika ve Fransa'nın 3'er milyar avro ve Lüksemburg'un 376 milyon avro katkısıyla toparlanan 6,4 milyar avroluk kurtarma operasyonu geçirmişti.

Dexia, devlet desteğine rağmen piyasalara güven vermekte başarısız kalırken şirketin hisseleri dün Brüksel borsasında yüzde 30 gerileyerek tarihinin en düşük seviyesine indi.
Bunun üzerine duruma müdahale etmek zorunda kalan Belçika Başbakanı Yves Leterme, ''önümüzdeki günlerde Dexia'yı güçlendirmek için ortak inisiyatif ve kararlar alacağız. Önümüzdeki günlerde ve saatlerde somut adımlar atılacak'' taahhüdünde bulundu. Dexia'nın yaşadığı sıkıntının ''geçici'' olduğunu savunan Leterme, ''endişe edilecek bir durum olmadığını'' söyledi.

Belçika hükümetinden yapılan açıklamalara rağmen tarihi düşüşünü sürdüren Dexia hisseleri bugün de yüzde 7'ye yakın kayıpla 6,26 avrodan işlem görüyor.

Piyasa gözlemcileri, Fortis örneğini hatırlatarak mevduata güvence veren hükümetlerin hisse senedi yatırımcılarının zararlarını karşılamaktan uzak durduğu müddetçe piyasalarda güvensizliğin hakim olacağı uyarısında bulunuyor.

Gözlemciler, Belçikalı Credit Communal ile Fransız Credit Local'ın 1996 yılındaki birleşmesinden doğan Dexia'da, Fortis örneğinin izlenerek parçalanma seçeneğinin güç kazandığını belirtiyor.

Dexia'nın ana pazarları Belçika ve Fransa ile birlikte faaliyet gösterdiği Türkiye, Lüksemburg ve Slovakya'da 5,5 milyon müşterisi bulunuyor. Bankanın uzmanlık alanı olarak yerel yönetimlerin finansmanı öne çıkıyor.

AB'nin banka kurtarmaları konusunda ortak bir politika belirleyememesi ve ''her ülkenin kendi başının çaresine bakmasının'' istenmesi, çok uluslu bankaların kurtarılmasında parçalanmayı beraberinde getiriyor.

İngiliz Hükümetinin bankalara sermaye desteği vermesi olasılığını görüştü

İngiliz hükümetinin dün akşam büyük bankalarla, hükümetin bankalara sermaye desteği vermesi olasılığını görüştüğü bildirildi. Görüşmelere yakın bir kaynak, büyük bankalar ve hazine yetkililerinin dün akşam görüştüğünü, sermayenin yeniden yapılandırılmasının seçeneklerden biri olduğunu söyledi.

BBC de üç büyük banka Royal Bank of Scotland, Lloyds TSB ve Barclays bankalarından herbirinin, küresel piyasaları sallayan finansal krizden çıkmasına yardımcı olmak için 26 milyar dolar destek arayışında olduğunu bildirdi.

Bloomberg LLP ise hükümetin, Royal Bank of Scotland ve Barclays bankası dahil sermayelerini desteklemek için bankalara 79 milyar dolar yatırım yapabileceğini kaydetti.
İngiltere Hazinesinden bir sözcü konuya ilişkin yorum yapmadı ve istikrarı sürdürmek için hükümetin ne gerekiyorsa yapacağını belirtti.

Bu arada Barclays bankası İngiliz hükümetinden sermaye desteği istemediğini açıkladı. Bankanın sözcüsü Alistair Smith, ''Biz katiyen İngiliz hükümetinden sermaye talebinde bulunmadık'' dedi.

Öte yandan hükümetin sermaye desteği konusunda bankalarla görüştüğü haberleri üzerine bankaların hisseleri borsada hızla değer kaybetti.

Royal Bank of Scotland'ın hisseleri yüzde 32, Lloyds TSB'ni hisseleri yüzde 14 ve Barclays'in hisseleri yüzde 12 düştü.

Rusya İzlanda'ya kredi verecek

İzlanda Merkez Bankası, Rusya'nın, döviz rezervlerini desteklemek için kendilerine 4 milyar avro kredi vereceğini bildirdi.

Merkez Bankası'ndan yapılan açıklamada, Rusya'nın vereceği kredinin vadesinin 3 ila 4 yıl olacağı, krediyle ilgili görüşmelerin aylar önce başladığı belirtildi. Açıklamada, bu kredinin merkez bankasının döviz rezervlerine önemli ölçüde katkıda bulunacağı ve değer kaybeden para birimini destekleyeceği ifade edildi.

İzlanda hükümeti, ülkede kötüleşen durumu kontrol altına almaya ve krizin kötü vurduğu bankacılık sektöründe güveni sağlamaya çalışıyor. İzlanda'da dün, borsada büyük bankaların hisse işlemleri durdurulmuş ve İzlanda kronu avro karşısında yüzde 25 değer kaybetmişti. Geçen hafta ülkenin üçüncü büyük bankası Glitnir bankasını devletleştiren hükümet, bugün de Landsbanki bankasının kontrolünü devraldı.

Küresel finansal krizin ciddi biçimde salladığı İzlanda'da Merkez Bankası (Sedlabanki), ülkenin en büyük bankası Kaupthing'a 500 milyon avro kredi verdi. Kaupthing sözcüsü Jonas Sigurgeirsson, yaptığı açıklamada, bu kredinin, bankanın diğer iki bankadan ''tamamen farklı bir durumda'' olduğunu gösterdiğini söyledi. Sigurgeirsson, hükümetin bankayı kamulaştırmak yerine desteklemeye çalıştığını da belirtti.

Faiz oranları

Ayrıca, Japonya Merkez Bankası, faiz oranlarını değiştirmedi. Banka yönetim kurulunun oy birliğiyle aldığı kararla, beklentiler dahilinde, yüzde 0,5 olan faiz oranlarının aynen korunmasına karar verildi. Böylece, faiz oranları 20 aydır üst üste değiştirilmemiş oldu.

Merkez Bankası açıklamasında, küresel mali krize ve ekonomideki aşağı yönlü risklere dikkat çekildi.

Öte yandan, Avustralya Merkez Bankası, faiz oranlarını 1 puan düşürerek yüzde 6 yaptı. Ekonomistler, faiz oranlarının 0,5 puan düşürülmesini bekliyorlardı. Karar, Avustralya ve diğer bölge piyasalarının bir parça toparlanmasına neden oldu.

Likidite

Avrupa'da ise, merkez bankaları bugün de piyasaya likidite sağlamaya devam etti. Avrupa Merkez Bankası (AMB), yaptığı açıklamada, bugün piyasaya 50 milyar dolar sürdüğünü bildirdi. İngiltere Merkez Bankası ile İsveç Merkez Bankası da piyasaya 10'ar milyar dolar verdi.