Dursun Çiçek'ten suç duyurusu
Dursun Çiçek kendisi hakkında dinleme talep eden polislere suç duyurusunda bulundu.
"İrtica ile Mücadele Eylem Planı" adlı belgede imzası olduğu iddia edilen ve Ergenekon davasında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan Emekli Albay Dursun Çiçek, bugün Silivri Cezaevi'nden Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'na getirildi.
Savcı Hüseyin Öz'e yaklaşık 1 saat ifade veren Dursun Çiçek, hakkında dinleme kararı talep eden aralarından İstanbul Terörle Mücadele eski Şube Müdürü Yurt Atayün'ün de bulunduğu 7 polisten şikayetçi oldu. Çiçek'in savcılığa sunulan suç duyurusu dilekçesinin ardından başlatılan soruşturma kapsamında savcı Öz'e verdiği ifadesinde, "4 Haziran 2009'da Avukat Serdar Öztürk'ün ofisinde yapılan aramada benim adıma sahte imza ile üretilmiş irtica ile mücadele devlet planı adı altında bir belgenin fotokopisi ortaya çıkmış. Benim hakkımda herhangi bir suçlama olmaksızın 9 Mart 2009'da yani Serdar Öztürk'ün ofisinde arama yapılmasından 3 ay önce benim hakkımda dinleme kararı alınmış" dedi. Kendisi hakkında 9 Mart 2009 tarihinde dinleme talep eden polislerden şikayetçi olduğunu belirten Çiçek, "Dinleme isteyen emniyet görevlileri ve onlara bu talimatı verenler son zamanlarda devlet görevlilerinden yaptığı açıklamalardan anlaşılacağı üzere devlet içerisinde bir yapılanmaya gidip TSK'ya ve tarafıma kumpas kurup sahte deliller üretmek suretiyle mahkumiyetimi sağlamışlardır" diye konuştu.
"ZEKERİYA ÖZ ADLİ TIP'A GİTTİ" İDDİASI
Bu şahısların ifadelerine başvurulmasını ve aralarındaki örgütsel yapının tespiti için telefon konuşmalarının incelemeye alınmasını isteyen Çiçek, söz konusu belgedeki imzanın kendisine ait olup olmadığının tespiti için Adli Tıp Kurumu'ndan rapor alındığnı hatırlattı. Soruşturma sürecinde Zekeriya Öz'ün Adli Tıp Kurumu'na gittiğini öne süren Çiçek, ifadesine şöyle devam etti: "Başbakan'ın ve diğer üst düzey görevlilerin açıklamaları son zamanlarda yargı ve emniyet içerisinde ve Adli Tıp Kurumu'nda yapılan atamalar da gösteriyor ki gerek Adli Tıp Kurumu içerisinde gerek emniyet içerisinde gerekçe yargı içerisindeki bir yapılanma ile Türk Silahlı Kuvvetleri'ne ve özelde de görev yaptığım birimden dolayı şahsıma kurulan kumpas neticesi sahte olarak üretilen deliller ile mahkum oldum. Hak ve özgürlüklerimden yoksun kaldım. Soruşturma aşamasında soruşturmayı yürüten Savcı Zekeriya Öz, Adli Tıp Kurumu Başkanlığı'na giderek bizzat görüşme yapmıştır. Bu konuda Adalet Bakanlığı'na TBMM Üyesi Atilla Kart tarafından yöneltilen bir soru önergesi sonucu ortaya çıkmıştır. Bu uygulamada Adli Tıp Kurumu raporunun kuşkulu ve şaibeli olduğunu göstermektedir"
En Çok Okunan Haberler
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- Emekliye iyi haber yok!
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- MHP'den 'asgari ücret' önerisi
- Adnan Kale'nin ölümüne ilişkin peş peşe açıklamalar!
- Devrim Muhafızları'ndan Suriye çıkışı
- İngiliz gazetesinden Esad iddiası
- 'Kayyuma değil, halka bütçe'
- 'Seküler müdür kalmadı'
- Arda Güler'in 2 asisti Madrid'e yetmedi