Eczacıbaşı ve Taner'e Légion d'Honneur verildi
İstanbul Modern Yönetim Kurulu Başkanı Oya Eczacıbaşı ve İstanbul Kültür Sanat Vakfı Genel Müdürü Görgün Taner'e, Fransız devletinin en prestijli nişanı sayılan Chevalier dans l'Ordre National de la Légion d'Honneur, Fransa'nın Türkiye Büyükelçisi Bernard Emié tarafından dün İstanbul Modern'de düzenlenen bir törenle sunuldu.
Fransa’nın Türkiye Büyükelçisi Bernard Emié, ülkemizden ayrılmadan iki gün önce, “Türkiye’nin kültür başkentinde, çağdaş yaratıcılığa ve modernliğe adanmış simgesel bir mekan olan İstanbul Modern’de, Türkiye’nin kültür yaşamının iki önemli aktörüne, Fransa’da Türkiye Mevsimi’nin olağanüstü başarısında kararlı bir rol oynamış iki önemli kişiye ve Fransa ile Türkiye arasındaki dostluğun yorulmaz iki öncüsüne” Fransa Cumhuriyeti’nin verdiği Chevalier dans l’Ordre National de la Légion d’Honneur madalyalarını şahsen takdim etmek istediğini söyledi.
Bernard Emié, İstanbul’un ilk özel modern ve çağdaş sanat müzesi İstanbul Modern’in, konsept olarak bir ekol haline dönüşecek uzun bir serinin de ilki olduğunu belirterek, Oya Eczacıbaşı’na “Bugün hepimizin bildiği ve takdir ettiği bu sonuca ulaşmak için büyük bir kararlılıkla çalıştınız. 19.yüzyılın sonlarından itibaren gerçekleşen modern ve çağdaş Türk resim sanatını sergileyecek büyük bir özel çağdaş sanatlar müzesi kurmak için yer arayışındaydınız. Başbakan Erdoğan’ın ilgisini bu konuya çekmeyi başardınız ve kendisi 2003 yılında Karaköy limanındaki eski doklarda bulunan bir deponun bu amaçla yenilenmesini önerdi” dedi.
Büyükelçi Bernard Emié, Oya Eczacıbaşı’na nişanı takarken, şunları söyledi: “Benim ve Devlet Bakanı ve Dışişleri ve Avrupa İşleri Bakanı’nın tavsiyeleri üzerine, Fransa Cumhurbaşkanı büyük bir etkide bir Türk hanımefendisine, girişimciye ve cömert bir mesene, hepimizin yürekten bağlı olduğu Fransa-Türkiye dostluğunun önde gelen arabulucularından birine duyduğu minneti dile getirmeye karar vermiştir. ”
Büyükelçi Emié, Oya Eczacıbaşı’nın Strasbourg’daki orta öğreniminden bu yana Fransa ile özel bağı olduğunu vurguladı: “Bu özel bağı, Fransız sanatçıların eserlerinin sunumunda ve bakanlarımıza, parlamenterlerimize, gazetecilerimize ve işadamlarımıza gösterdiğiniz olağanüstü ev sahipliğinde de muhafaza ediyorsunuz. Türk ve Fransız kültür ortamlarını mükemmel bir şekilde tanımanız zaman içinde, Fransa ve 14 milyondan fazla kişinin yaşadığı bir metropolün canlılığını ve yaratıcı gücünü temsil eden son derece önemli uluslar arası bir kültür kuruluşu arasında sıkı ve yeri doldurulamaz bir işbirliği oluşturulmasını sağladı.”
Büyükelçi Emié, “Türkiye’de kararlı ve çağdaş bir müzecilik politikası alanındaki şahsi çalışmanız, diğer büyük Türk ailelerinin de bu konuda gitgide daha fazla faaliyet göstereceklerinin ve rekabet haline gireceklerinin işaretini verdi. İstanbul Modern’i kurarak, özellikle Fransa’dan olmak üzere en iyi uluslararası kuruluşlarla da birçok işbirliği çalışmaları başlattınız” görüşünü dile getirdi.
İstanbul Modern ile Centre Georges Pompidou’nun uzun süreli işbirliğinden ve İstanbul Modern’de açılan Fransız sanatçıların sergilerinden, Paris’te Senato Başkanı Gerard Larcher’in açılışını yaptığı L’Orangerie du Jardin du Luxembourg’daki “Galata Fotoğrafları” ile açılışı Kültür ve İletişim Bakanı Frederic Mitterand’nın katılımıyla gerçekleşen Pompidou Merkezi’ndeki Sarkis’in Geçitler sergilerinden söz eden Bernard Emié, Oya Eczacıbaşı’nın itici gücüyle, İstanbul Modern’in, “Fransa’da Türkiye Mevsimi”nin İKSV ile birlikte en önemli ortaklarından biri olduğunu ifade etti.
İKSV Genel Müdürü Görgün Taner’in yıllardır Fransa’nın Türkiye Büyükelçiliği ve Kültürel Eylem Servisi ile işbirliği içinde olduğunu söyleyen Bernard Emié, “Bu işbirliği özellikle de, Türkiye tarafından yabancı bir ülkede şimdiye kadar düzenlenen en önemli etkinlik olan Fransa’da Türkiye Mevsimi’nin organizasyonunda kendini gösterdi” dedi. Etkinlikte Türk tarafı Genel Komiserliği görevini üstlenen Görgün Taner’in Fransa’da etkileyici ilişkiler ağına sahip olduğuna değinen Emié, “Fransa’da Türkiye Mevsimi”nin sağladığı başarının, “Ülkeler arasındaki bağların canlılığını ve Fransızların Türkiye için beş yüz yıldır besledikleri derin ilgiyi ortaya koyduğunu” vurguladı: “Fransa-Türkiye ilişkilerinin zenginliğini, yalnızca Avrupa konusundaki görüş ayrılıklarına indirgemek isteyenlere bundan daha güzel bir cevap verilebilir mi? Fransa, kollarını ve kalbini sizin ülkenize açtı.” Büyükelçi Emié, Görgün Taner’e nişanın, “Fransa’da Türkiye Mevsimi”nin başarına yaptığı katkılardan ve Fransa-Türkiye ilişkilerindeki hizmetinden dolayı verildiğini söyledi.
Türkiye ve Fransa arasında sanat köprüsü
İstanbul Modern Yönetim Kurulu Başkanı Oya Eczacıbaşı, genç sanatçıların eğitimi konusunda öncülük yapan Genç İstanbul Modern’in kuruluşunda Centre George Pompidou ile sürekli gelişen bir ortaklık sağladıklarını belirterek, “Centre George Pompidou ile işbirliğimizin, iki dünya kenti olan Paris ve İstanbul arasındaki ilişkileri geliştirmekte, geçmişi yüzyıllara dayanan bağlarımızı güçlendirmekte ve kültürel alışverişi yoğunlaştırmakta önemli bir rol oynadığına inanıyorum” dedi.
Oya Eczacıbaşı, “Uluslararası ilişkilerimizi geliştirirken Fransa’nın sanat kurumlarının öncelik kazanması, sadece benim bu ülkenin kültürüne yakınlığımdan kaynaklanmıyordu. Günümüz sanat dünyasında taşıdıkları ağırlık ve çağdaş yönetim modelleri, bu kurumlara öncelik vermemizin en önemli nedeniydi” görüşünü dile getirdi.
Kültür ve sanatın, toplumların birbirini tanımalarında ve anlamalarında çok büyük önemi olduğunu ifade eden Eczacıbaşı, iki toplum arasında kurulabilecek en sağlam köprünün kültür ve sanat olduğuna inandığını belirtti: “Türkiye ile Fransa arasında, böyle bir köprüye şimdi belki de geçmişte hiçbir zaman gerekmediği kadar ihtiyaç duymaktayız... İstanbul Modern’deki çalışmalarımızla, Fransa ile karşılıklı ilişkilere bir katkıda bulunmuş olduğumuzu düşünmek bana büyük mutluluk veriyor. Önümüzdeki yıllarda gerçekleştirmeyi planladığımız projelerle, bu katkıları çok daha ileri götürmeyi ümit ediyoruz.”
Oya Eczacıbaşı, “Türkiye ile Fransa arasında İstanbul Modern aracılığıyla kurmaya çalıştığımız sanat köprüsü, İstanbul Modern çalışanlarının ve sanatçılarımızın katkıları olmaksızın düşünülemezdi bile… Sevgili çalışma arkadaşlarıma; her projemizin, her girişimimizin temel taşları olan sanatçılarımıza şükranlarımı ifade ediyorum” dedi.
Oya Eczacıbaşı, ayrıca Fransa’da öğrenimini büyük özverilerle sağlayan, bu ülkenin toplumunu, kültürünü tanımanın önemini öğreten annesi ve babasına şükran duygularıyla dolu olduğunu söyleyerek, kendisini her zaman destekleyen, cesaret veren dostlarına teşekkür etti.
Kültürlerarası işbirliğinin değeri
İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı Genel Müdürü Görgün Taner, Fransızca konuşamamasına karşın bu onura layık görülen az sayıda kişiden biri olduğunu ve bunun kendisini çok mutlu ettiğini belirtti. Kültürlerarası işbirliğini ve ortak çalışmanın değerini hep önemsediğini vurgulayan Görgün Taner, “Birbirini anlama ve diyalogun, beraber çalışma pratiği yaratabilmek ve bu pratiğin sürekliliğini sağlayabilmek sayesinde gerçekleştiğini gördüm. Türkiye’de “Fransız Baharı” ve “Fransa’da Türkiye Mevsimi” bu açıdan örnek çalışmalar oldu. İKSV ve Culture France son derece zor koşullarda ama büyük bir inat ve özveriyle çalıştılar. Hem Fransa’da hem Türkiye’de gecesini gündüzüne katan, bir kısmı bugün burada olan genç ve dinamik Mevsim ekibine çok teşekkür ederim…. Her iki mevsimin kültürel açıdan etkilerini yavaş yavaş görüyoruz, hissediyoruz. Attığımız temeller ve kazandırdığımız ivme kültür kurumları arasında işbirliklerine neden oluyor. Türkiye ve Fransa arasındaki bu işbirliklerinin sevindirici sonuçlarını önümüzdeki yıllarda da görmeye devam edeceğiz…” dedi.
Görgün Taner, büyükelçinin şahsında kendisini bu ödülü layık gören, öneren kurum ve kişilere, mevsim boyunca takım olarak çalıştığı bütün arkadaşlarına ve ailesine teşekkür ederek, “Umarım kültür-sanat alanında yapılan çalışmalar bu ödüllerle bir nebze daha fazla hatırlanır ve kişi ve kurumların öncelikler listesinde daha yukarılara tırmanır..” görüşünü dile getirdi.
Légion d’Honneur
Légion d’Honneur, Napoléon Bonaparte tarafından, kendisi Birinci Konsül iken, 19 Mayıs 1802’de imzalanan bir kararnameyle ihdas edilerek, üstün başarılarda bulunanları ödüllendirmek üzere verilmeye başlanan bir madalyadır. Fransa’nın, Fransa’da ve tüm dünyada, kültürlerin çeşitliliğine saygı çerçevesinde, Ulus yararına ve evrensel olduğuna inandığımız değerler yararına çalışan kadın ve erkeklerin cesaretlerini ve çalışmalarını ödüllendiren en üst düzeydeki nişanıdır.
En Çok Okunan Haberler
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- Emekliye iyi haber yok!
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- MHP'den 'asgari ücret' önerisi
- Adnan Kale'nin ölümüne ilişkin peş peşe açıklamalar!
- İngiliz gazetesinden Esad iddiası
- Devrim Muhafızları'ndan Suriye çıkışı
- 'Kayyuma değil, halka bütçe'
- Arda Güler'in 2 asisti Madrid'e yetmedi
- 'Seküler müdür kalmadı'