"En gayri ciddi iddia Balyoz iddiasıdır"

Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesi'nde basın mensuplarının sorularını yanıtlayan 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan'ın avukatı Celal Ülgen, şu an Çetin Doğan ile ilgili bir çalışmalarının olduğunu ve Doğan'ın tutukluluğunun kaldırılması yönündeki itirazda bulundukları İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nin bu taleplerini değerlendirme aşamasında olduğunu söyledi.

Doğan ile dün bir görüşme yaptığını ve müvekkilinin basın mensuplarına 20 sayfalık ayrıntılı bir mektup hazırladığını öğrendiğini anlatan Ülgen, ''En geç yarın bu mektubu bütün basın mensuplarına aynı anda ulaştıracağız'' diye konuştu.

Doğan'ın sağlık sorunlarıyla ilgili sağlık raporu girişimleri olduğunu aktaran Ülgen, ''Cezaevi İnfaz Müdürlüğü de bunu istiyor. Fakat Çetin Paşa hala ısrarla tam teşekküllü bir hastaneye gitmeyi reddediyor. Onun düşüncelerine göre öncelikle buradaki hukuki girişimlerin sona ermesi lazım ve eğer bir tahliye olacaksa sağlık nedeniyle değil, hakkındaki suçu kanıtlayacak bir delil bulunmadığı için tahliye olması gerektiğini söylüyor. Yoksa sağlık nedeniyle tahliye olmak kamuoyunda hala bu suçla irtibatlı gibi görünmeye neden olur diye düşünüyor'' dedi.

Avukat Ülgen, ''dirençli olduğunu'' açıklamasına rağmen Çetin Doğan'ın sağlık koşullarının bozulması nedeniyle büyük hayati endişeler taşıdığını ifade etti.


Genelkurmay Başkanı Başbuğ'un açıklaması

Bir basın mensubunun, ''Sayın Doğan, Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ'un 'Balyoz soruşturmasındaki iddialar karşılaştığımız en ciddi olay' ifadesini nasıl değerlendiriyor?'' diye sorduğu Ülgen, şunları kaydetti:
''Sayın İlker Başbuğ komutanın, bu konuyu bir kez de özellikle benden dinlemesini ve bizim savunmamızı almasını isterdim. Çünkü 'Balyoz harekat planı' bugüne kadar gelmiş geçmiş planların, iftiraların içeresinde ayağı yere basmayan bir plandır. 'En ciddi' demişti sayın komutan. Ben de tersine, 'en geçersiz, en gayrı ciddi iddiadır' diyorum. Bu açık ve net. Çetin Bey de diyor, ben de diyorum. Bu konuda, bir de beni dinleseydi, anlatabilseydim bazı şeyleri, bunları mektubunda anlatacak sizlere. Kesinlikle TSK'ya ve bazı komutanlara yöneltilmiş en gayrı ciddi iddia Balyoz iddiasıdır. Çünkü her şey açık, legal bir seminer var, ses bantları var. Bu ses bantlarını savcılar çözümlediği zaman bütün ayrıntıyı görecekler. Balyoz, Çarşaf, Suga gibi planların olmadığını da görecekler. Bunun neresi ciddi? Bunun yanıtını, bunu ciddi görenler de vermeli.''


"Planda kimi konular mizansen hazırlanmıştır"

Savcılığın, 11 ve 17 numaralı CD'lerdeki ''Balyoz'', ''Suga'' ve ''Çarşaf'' planları ile gerçek seminerdeki bilgiler arasında kimi benzerlikleri sorduğunu aktaran Ülgen, ''Biz de iddia ediyoruz, diyoruz ki; 'bilgisayar ortamında 2 Aralık 2002 tarihinde yapıldığı, hazırlandığı söylenen 'Balyoz harekat planı' aslında 2003 gerçek plan seminerinden sonra hazırlanmış ve kimi konular benzerlik yapılsın diye mizansen hazırlanmıştır'. Yani bilgisayarda bunları yapmak kolaydır'' diye konuştu.

Yaşanmamış bir zamanın, bilgisayarda ayarlama yapılması sonucu evrak olarak kaydedilebileceğini savunan Ülgen, ''Zamanla bunun örneklerini de size göstereceğiz. Örneğin sayın savcının bilgisayarından çıktığını kanıtlayan ve yaşanmamış 2015 senesine ilişkin de bunlar hazırlanabilir. Dijital verilerde bunlar mümkündür. Kanıt kabul etmek mümkün değil'' diye konuştu.

Sorgulamanın avukatlara gizli olduğunu ve bu nedenle delilleri göremediklerini savunan Ülgen, ''Biz, yüzme bilmeden denize atılmış bir kişi konumundayız. Çırpınıyoruz kurtulmak için. Yüzmeyi öğrenince daha güzel şeyler yapacağız'' diyerek sözlerini noktaladı.