Erdoğan hakkındaki gensoru önergesi kabul edilmedi
TBMM Genel Kurulu'nda, CHP'nin Erdoğan hakkında BAŞKENTGAZ özelleştirmesinde kamu zararına neden olduğu iddiasıyla verdiği gensoru önergesinin gündeme alınıp alınmayacağına dair görüşmeler sonucu gensoru önergesi TBMM Genel Kurulu'nda kabul edilmedi.
TBMM Genel Kurulu'nda, CHP'nin Erdoğan hakkında BAŞKENTGAZ özelleştirmesinde kamu zararına neden olduğu iddiasıyla verdiği gensoru önergesinin gündeme alınıp alınmayacağına dair görüşmeler öncesinde, yerinden söz alan bazı milletvekilleri, Taksim Gezi Parkı eylemcilerine yapılan müdahaleye tepki gösterdi.
CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, milletvekili olarak halkın arasına karıştıklarında çok fazla biber gazıyla karşı karşıya kaldıklarını ifade ederek, Meclis Başkanlığı'nın milletvekillerine gaz maskesi almasını istedi. MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Gezi Parkı'ndaki eylemcilerin çadırlarının yakılmasını ve eylemcilere biber gazı sıkılmasını kınadığını ifade etti.
BDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan da eylemcilere orantısız güç kullanıldığını savunarak, olaylarda İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder'in de aralarında bulunduğu çok sayıda kişinin yaralandığını söyledi.
Buldan, daha sonra BDP Muş Milletvekili Sırrı Sakık ile Genel Kurul salonunda bulunan İçişleri Bakanı Muammer Güler'in yanına giderek bir süre konuştu. Güler'in, konuşmadan sonra telefon görüşmeleri yaptığı dikkati çekti.
CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi ise demokrasinin, vatandaşın sesine kulak vermeyi gerektirdiğini belirterek, "İstanbullular, Taksim Gezi Parkı'nın yeşil kalmasını istiyor. Bu sese kulak vermeyenler demokrat olamazlar, bu sese kulak vermeyenlerin demokrasiyle problemi vardır" diye konuştu.
"BAŞKENTGAZ'ı batırdılar"
Daha sonra Erdoğan hakkındaki verilen gensoruya ilişkin konuşan CHP İstanbul Milletvekili Aykut Erdoğdu, Başbakan Erdoğan'ın katıldığı bir televizyon programında, "BAŞKENTGAZ'da 1.5 milyar doları yakalamışız, yenileri 1.1 ile geliyor. Şimdi 1,5'u yakalamışken 1.1'e verilirse, 'sen nasıl oluyor da 1.1'e veriyorsun demez mi" dediğini anlattı.
Erdoğdu, "BAŞKENTGAZ ile ilgili gensoruyu biz verdik ama suçu tespit eden, durumu ortaya koyan Sayın Başbakan'ın ta kendisidir. Başbakan olayı tarif etmiş, suçu tarif etmiş. Biz hukuki olarak prosedürü tamamlamak istiyoruz" diye konuştu.
BAŞKENTGAZ'ın 2009'da Özelleştirme İdaresi Başkanlığı portföyüne devredildiğini ve Sayıştay denetimine tabi olduktan sonra yolsuzlukların ortaya çıktığını savunan Erdoğdu, şirketin halktan doğalgaz parası toplamasına rağmen BOTAŞ'a 694 milyon lira borcunu ödeyemediğini söyledi.
BAŞKENTGAZ ihalelerinde yolsuzluk yapıldığını öne süren Erdoğdu, üstlenicilere usulsüz ödemeler yapıldığını, fazla hak edişler ödendiğini iddia etti.
"Tek adam rejimi"
BDP Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü de Başbakan'ın açıklamalarına rağmen, BAŞKENTGAZ özelleştirmesinden 3 milyar dolar beklenirken 1.44 milyar dolara ihaleyi onayladığını ifade etti.
Son yıllarda kamu kurumlarının tek tek özelleştirildiğini ve ihaleleri hükümete yakın grupların aldığını öne süren Kürkçü, "Bu tarz siyaset tek adam rejiminin göstergesi" dedi. Yeni bir siyaset tarzıyla karşı karşıya olduklarını belirten Kürkçü, "Bu yeni düzen eskiyi aratan bir düzendir'' diye konuştu.
Taksim'de Gezi Parkı eylemcilerine yapılan müdahalenin bu yönetim tarzının göstergesi olduğunu savunan Kürkçü, "Sırrı Süreyya Önder'i omzundan gaz kapsülüyle vuranları affetmeyeceğiz. Bunu yapamazsınız. Kentin, Türkiye'nin, mülkün sahibi değilsiniz. Mülkün sahibi Allah'tır, mülkün sahibi yurttaşlardır. Siz onların ancak hizmetkarı olabilirsiniz. Milletin hizmetkarı milleti sopalamaz, gazlamaz. Bu ne biçim hizmet? Hizmetiniz batsın" ifadelerini kullandı.
Kürkçü'nün "Başbakan şu anki rejimin tecessüm etmiş halidir. Bütün kaprisleriyle, şiddet dolu retoriğiyle, keyfiliğiyle, bütün küstahlığıyla bu rejim, Başbakan Erdoğa'ın kendisinde tecessüm etmektedir" sözlerine AKP milletvekilleri tepki gösterdi.
AKP Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, Kürkçü'nün, kendisine laf atan milletvekillerine hakaret etme hakkı olmadığını söyledi. Sözlerini bilerek kullandığını belirten Kürkçü, AKP'li milletveikillerinin sözlerini geri alması çağrısına "Almıyorum" karşılığını verdi.
Sataşma gerekçesiyle söz alan AKP Grup Başkanvekili Mahir Ünal, Kürkçü için, "Marksist, toptancı yorumcu, tek bakışlı, meseleyi kişiselleştiren, demokratik sistemin ne anlama geldiğini anlama konusunda müktesebatı yeterli değil" dedi.
Siyasetin anlayış, birlikte hareket etmeyi, milletle gönül bağı gerektirdiğini söyleyen Ünal, "Milletimizle kurduğumuz ilişki, genel başkanımızla kurduğumuz ilişki ortadadır. Birileri toptancı görüş olarak algılıyorsa, diktatoryal görüş olarak algılıyorsa geçmişe baksınlar. 9 yılda 7 seçime gittik, yüzde 50 ile buradayız" diye konuştu.
"Enerji ihaleleri 'şaibeli ihaleler' haline geldi''
MHP Bursa Milletvekili Necati Özensoy, enerji ihalelerinin "şaibeli ihaleler" haline geldiğini ve dört beş firmanın arasında pinpon topuna dönüştüğünü ileri sürdü.
TBMM Genel Kurulu'nda, CHP'nin, "BAŞKENTGAZ'ın ihale sürecini onaylayarak, kamunun ve halkın zarar görmesine neden olduğu" iddiasıyla Başbakan Recep Tayyip Erdoğan hakkında verdiği gensoru önergesinin gündeme alınıp alınmayacağına ilişkin görüşmeler devam ediyor.
MHP Grupu adına söz alan Necati Özensoy, son yıllarda özellikle enerji ihalelerinin "şaibeli ihaleler" haline geldiğini, bu ihalelerin, dört beş firmanın arasında pinpon topuna dönüştüğünü savundu.
Son olarak BAŞKENTGAZ'ın ihalesini alan firmanın da buna dahil olduğunu belirten Özensoy, bu firmanın, geçmişte yine AKP iktidarı döneminde Bursa'da imar yolsuzluğuna konu olduğunu iddia etti.
BAŞKENTGAZ'ın Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek'in elinden çıkmasını sağladığı için "iyi ki bu özelleştirme yapıldı" dediklerini belirten Özensoy, çünkü BAŞKENTGAZ'ın Melih Gökçek'in finans deposu haline geldiğini söyledi. Özensoy, ancak BAŞKENTGAZ'ın değerinde satılmadığını ifade etti.
"Hesabını soracağız"
CHP Ankara Milletvekili Levent Gök, Melih Gökçek'in, BAŞKENTGAZ'ı borç batağına soktuğunu, "metro yapıyorum" diyerek halkı aldattığını ileri sürdü. Gök, gensoru önergesinde "iktidar, belediye başkanı, bürokrat, iş adamı" çerçevesinde kurulan saadet zincirini sorguladıklarını söyledi.
Gök, BAŞKENTGAZ'ın Türkiye'nin ikinci büyük doğalgaz şirketi olduğunu, özelleştirilmeden önce altyapısının yenilendiğini, hat uzunluğunun 10 bin kilometreye ulaştığını, 2 milyon aboneye sahip olduğunu belirtti. Kar eden bu şirketin özelleştirmeye adeta hazır hale getirildiğini anlatan Gök, daha sonra ihale şartlarının da alıcılar lehine değiştirildiğini öne sürdü.
Levent Gök, ihaleyi alan firmanın daha önce orta büyüklükte bir şirket olduğunu ancak AKP döneminde kısa sürede çok hızlı bir şekilde, olağanüstü bir büyüme sağladığını söyledi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, daha önce katıldığı bir televizyon programında, BAŞKENTGAZ'ın özelleştirilmesine ilişkin açıklamasında bu ihaleyle ilgili rakamı yanlış bulduğunu söylediğini, ancak söz konusu ihalenin gerçekleştiğini belirten Gök, "Çark eden bir Başbakan. Bu, Başbakanlık makamının saygınlığına, Kasımpaşalılığın raconuna gölge düşürmez mi? Hangi güç size bu ihaleyi onaylattı? Gökçekten mi korktunuz? Yanlış bulduğunuz ihaleyi sonradan neden kabul ettiniz?"
Gök, bunun hesabını iktidardan soracaklarını söyledi.
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Ayşenur Arslan’ın Colani ile ilişkisi
- Serdar Ortaç: 'Ölmek istiyorum'
- Hatay’da yaşayan Alevi yurttaşlar kaygılı
- Köfteci Yusuf'tan gıda skandalı sonrası yeni hamle
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama
- İBB'den 'Pınar Aydınlar' açıklaması: Tasvip etmiyoruz
- İmamoğlu'ndan 'Suriyeliler' açıklaması
- '100 yılda bir görülebilecek akımın başlangıcındayız'