FETÖ'nün "Hayalet yapılanması" iddianamede yer aldı

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü soruşturma kapsamında, firari örgüt üyelerinin saklanması ve yurt dışına kaçırılması konusunda aktif görev aldığı tespit edilen daha önce görevinden ihraç edilmiş KOSGEB Başmüfettişi Yasin T. takibe alındı.

Ankara Yenimahalle’de örgüt mensuplarının gizlenmek için kullandığı 'gaybubet evi'nde kaldığı tespit edilen Yasin T.'nin irtibatlı olduğu kişiler de belirlendi.

Yasin T.'nin, 10 Mart'ta gece vakti yanındakilerle birlikte araca binerek, yurt dışına kaçmak için İstanbul yönüne gittiği saptanınca araç takibe alındı. Araç Bolu’da durdurulurken, eş zamanlı olarak Ankara’daki tespit edilen evlere de MİT ve emniyet tarafından operasyon düzenlendi. Operasyonda Yasin T. ile birlikte eşi Aslı T., Yasin T.'nin ablası Figen D., eşi eski emniyet müdürü Hasan D., eski emniyet müdürü Cihangir B., eski binbaşı Hakan U., başbakanlık eski personeli Metin K., eski Albay Yaşar Ö. ve 'sivil imam' Murat O., gözaltına alındı. Emniyetteki ifadelerinin ardından adliyeye sevk edilen şüphelilerden Yasin T., Cihangir B., Yaşar Ö., Murat O. ve Metin K., çıkarıldığı sulh ceza hakimliği tarafından tutuklandı; Aslı T., Figen D., Hakan U. ile Hasan D. de adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. 

"KAÇARKEN GÖREVLERİNİ DEVRETTİ"

9 şüpheli hakkında yürütülen soruşturma tamamlanırken, Yasin T., Yaşar Ö., Murat O. ve Metin K. hakkında, 'silahlı terör örgütü kurma ve yönetme' suçundan 22,5 yıl, Cihangir B., Aslı T., Figen D., Hakan U. ile Hasan D. hakkında da 'silahlı terör örgütüne üye olma' suçundan 15 yıla kadar hapis istemiyle iddianame düzenlendi. İddianamede, Yasin T.'nin yurt dışına kaçma girişiminden önce aktif olarak FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün 'güncel kamu yapılanması'nda üst düzey faaliyet yürüttüğü, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Tarım ve Orman Bakanlığı, KOSGEB, EPDK gibi kurumların örgüt adına 'temsilciliğini/imamlığını' yaptığı aktarıldı. Yasin T.'nin yurt dışına kaçış amacıyla yola çıkmadan bir süre önce sorumluluklarını şüphelilerden Metin K.'ye devrettiği belirtilirken, tüm şüpheliler yönünden dijital inceleme kayıtları, haklarında daha önce yürütülen soruşturmalar, elde edilen deliller ile şüphelilerin ifadeleri iddianamede yer aldı.

"HAYALET YAPILANMA"

İddianamede, FETÖ’nün Türkiye’de yurt dışına çıkmak isteyen mensuplarına bunun 'hicret' olduğu algısını yaratmaya çalıştığı, 'gaybubet evleri'nde saklanan üyeleri arasında ‘kardeş aile’ kavramı oluşturarak dayanışmayı ve örgütsel birlikteliği koparmamaya çalıştıkları anlatıldı. Bu evlerde kalan kişiler için ‘gaybet olmak’ kavramı kullanıldığı ve örgütün bu evler sayesinde yeniden gizli olarak (hayalet yapılanma) varlığını sürdürmeyi amaçladığı aktarıldı. Örgütün, mensuplarının tamamının yurt dışına çıkmasını istemediği, bu kişilerin bu evlerde faaliyetlerini sürdürdüğü ve evlerde kalanların adlarına düzenlenmiş sahte kimlikleri kullandığı aktarılarak, "Aynı zamanda gaybubet, Türkiye’de örgütün faaliyetlerine aralıksız devam etme iradesini ortaya koymaktadır. Örgütün toparlanma ve tekrardan güç kazanma adına son hamlelerinden biridir" denildi. 

MASRAFLARINI ÖRGÜT KARŞILIYOR

'Gaybubet evleri'nin çok kalabalık, göz önünde ve çok merkezi olmayan semtlerdeki büyük binalardan seçildiğinin anlatıldığı iddianamede, bu evlerin polis tarafından tespit edilmemesi için örgütün aldığı tedbirler detaylı anlatıldı. Burada kalanların tüm masraflarının örgüt tarafından karşılandığı, bu evler deşifre oldukça ‘hijyen evleri’, ‘pansiyon’, ‘raporlu pansiyon’, ‘sevr yolu’, ‘gayb-u beyt/gayb-ı beyt (gayb evleri)’, ‘meçhul evler' gibi yeni terimler üretildiği aktarıldı.

KAÇIŞ GÜZERGAHLARI

İddianamede, özellikle ağır ceza mahkemelerinde ceza alan ve hüküm kesinleşene kadar adli kontrol hükümleri uygulanan örgüt üyelerinin yurt dışına kaçışına öncelik verildiği belirtilerek, 5 kaçış güzergahlarına ilişkin de bilgiler yer aldı. Bir örgüt üyesinin Trakya Bölgesi Meriç Nehri üzerinden Yunanistan'a kaçmasının maliyetinin 1700-2 bin 500 euro, Muğla/Bodrum’dan hızlı hücum botlarla en yakın Yunanistan adalarına kaçmasının maliyetinin 3 bin Euro, İzmir’den özel VIP yatlarla Yunanistan adalarına kaçmasının maliyetinin 5 bin euro olduğu, nadiren de olsa Hatay üzerinden Suriye ve Artvin üzerinden Gürcistan'a insan kaçakçıları ile iş birliği kurmak suretiyle kaçışların da olduğu belirtildi. Kaçış için en çok kullanılan yolun Meriç Nehri ve Bodrum üzerinden hızlı hücum botlarla Yunanistan olduğu da vurgulandı.  

ONAY VERİLENLER KAÇABİLİYOR

Ele geçirilen dijital materyallerden elde edilen bilgiye göre, illegal yollardan yurt dışına çıkacak örgüt mensuplarının organizasyonu yapan FETÖ üyelerine form doldurup gönderdiği, gönderilen bu form üzerinden yapılan değerlendirme sonucunda sadece kaçış işlemi onaylanan örgüt mensuplarına yardım edildiği belirtildi. Bu formda kimlik bilgilerinin dışında, çalıştıkları kurum, maddi durumları, örgüt içinde bağlı bulundukları imamlar ve benzeri soruların sorulduğu yer aldı. Kaçış işleminin onaylanmasının ardından örgütün kişilere ‘yapılacaklar listesi’ adı altında liste gönderdiği ve bu liste ile kaçış organizasyonunun detaylarına kadar planlandığı, örgüt üyelerinin kullanacakları cep telefonundan, haberleşmeyi sağlayacakları programa kadar giyecekleri kıyafetlerin bile önceden belirlendiği aktarıldı.

"İLTİCA" TALİMATI

İddianamede, sınırı geçen örgüt mensuplarına, terslik olur da oradaki güvenlik güçlerine yakalanırsa iltica için geldiklerini söylemeleri yönünde talimat verildiği aktarıldı. Örgüt mensuplarına ne yapılması konusunda detaylı talimatların verildiği de aktarılan iddianamede, kaçışların Yunanistan üzerinden yoğun olarak yapıldığı belirtildi.

Örgütün Yunanistan’daki etkinliğine de yer verilen iddianamede, "11 Mart 2021 tarihinde Yunanistan’da bir TV kanalında örgüt elebaşı Fetullah Gülen’in bazı kitaplarının çeviri yapılarak ülkede bulunan bir kitabevi tarafından satışa sunulacağı konusunda yapılan söyleşide kısa bir süre önce Fetullah Gülen ile yapıldığı anlaşılan bir röportajın paylaşıldığı görülmüştür" bilgisi de paylaşıldı.

‘Fetullah Gülen’in biyografisi Yunancada’ başlığı altında yayınlanan röportajda, Gülen’in "Yunanistan bizim için önemli, zaten belli bir dönemde de kardeş dünya" dediği, bu röportaj sayesinde yurt dışına kaçacak örgüt mensuplarının Yunanistan’a gitmeleri, o ülkenin örgüt nezdinde kardeş ülke olarak bilinmesi gerektiği algısını yaratmaya çalıştığının değerlendirildiği aktarıldı. İddianamede örgütün, mensupları ile ailelerini yeri ve zamanı geldiğinde Türkiye’ye karşı kullanmak, uluslararası platformda Türkiye aleyhine yapılabilecek her türlü karalama ve kumpas operasyonlarında kullanmayı planladığı da aktarıldı.