Geç kaldı, dava düştü

Bakırköy 2. Asliye Ceza Mahkemes'ndeki davaya, şikayetçi Halis Toprak ve  avukatı Bülent Akar ile Gül'ün avukatı Hasan Köroğlu hazır bulundu. Sanık Şakir  Ercan Gül ise duruşmaya katılmadı.

 Duruşmada söz alan şikayetçi Halis Toprak, TMSF'nin Toprakbank'tan 40  milyon lira alındığını ifade ederek, Toprakbank'a 99 milyon para yatırmış  olmasına rağmen, sanığın gerçeğe uygun düşmeyen açıklamaları ile kamuoyu nezdinde  küçük düşürüldüğünü söyledi. Toprak, sanık Gül'ün bu nedenden dolayı cezalandırılmasını talep etti.

Halis Toprak'ın avukatı Bülent Akar da sanığın gazetedeki beyanında  müvekkilini hasta olarak nitelendirdiğini ve bu kelimeyi mecazi anlamda  kullandığını dile getirerek, sanığın bu ifadelerle müvekkiline hakaret ettiğini  kaydetti.

Şakir Ercan Gül'ün avukatı Hasan Köroğlu da müvekkilinin kurul toplantısı  nedeniyle duruşmaya katılmadığını söyledi.

Halis Toprak'ın bir televizyon kanalında mallarının değerini hak  ettiğinin çok üstünde gösterdiğini ifade eden avukat Köroğlu, “Ayrıca röportaj  yapıldığı günden önceki dönemde şikayetçinin birtakım rahatsızlıkları basına  yansımıştı. Müvekkilim röportajda bu hususu dile getirdi” dedi.

Dava zamanında açılmadı

Bunun üzerine kararını açıklayan mahkeme hakimi Rüveyde Çakmak Kaner,  sanığın savunmasının alınmasından vazgeçilmesine karar verdi.

Sanık Şakir Ercan Gül'ün şikayetçi Halis Toprak'a basın yoluyla hakaret  ettiği için açılan davanın süresinde açılmadığını belirten Hakim Kaner, bu  nedenle davanın düşürülmesine hükmetti.

Duruşma sonrası basın mensuplarına açıklama yapan Toprak, TMSF Başkanı  Şakir Ercan Gül'ün Lice'de fabrika açılışına geldiğini, kendisinin yaptığı  yatırımları gözüyle gördüğünü belirterek, “Özür dilese ne yazar. Bana hasta  demiş. Benim gibi hastaya kurban olayım. Benden 5 tane daha olsa bu ülke  İtalya'yı geçerdi” dedi.

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, TMSF Başkanı  Şakir Ercan Gül'ün “basın yoluyla hakaret” suçunu düzenleyen TCK'nın 125.  maddesi uyarınca 3 ay ile 2 yıl arasında hapisle cezalandırılması isteniyordu.