'Gençler Başbakan'ın karizmasını çizdiler'

CHP Milletvekili Muharrem İnce Köln Üniversitesi'nde katıldığı bir etkinlikte bin 500 kişiye hitap etti.

'Gençler Başbakan'ın karizmasını çizdiler'
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 08.07.2013 - 09:33

Muharrem İnce, AKP hükümetine eleştiriler yönelterek, hükümetin toplumu ayrıştırdığını iddia etti. Köln Üniversite'sindeki bin 200 kişilik amfi doldu, çok sayıda kişi ayakta izledi. Muharrem İnce yaklaşık iki saat konuştu. Köln'de büyük coşkuyla karşılanan Muharrem İnce DHA'dan Mesut Zeyrek'in gündeme dair sorularını yanıtladı.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Milletvekili ve Grup Başkanvekili Muharrem İnce Köln Üniversitesi'nde düzenlenen "Türkiye nereye gidiyor" başlıklı etkinlikte hükümeti toplumu ayrıştırmakla suçladı. 11 yıllık AKP hükümetinin kutuplaşmaya hizmet ettiğini belirten İnce, “Şimdi Türk daha fazla Türk, Kürt daha fazla Kürt, Alevi daha fazla Alevi, Sünni daha fazla Sünni. Oysa biz hepimiz Türklük unsurunun bir parçalarıyız. Başbakan Reyhanlı saldırısından sonra '150 Sünni vatandaşımız öldü' diyerek ölülerimizi bile ayrıştırdı. 'Başörtülü kardeşime saldırdılar' dedi. Ne yani başörtüsü takmayan senin kardeşin değil mi? Sivas katliamının 20'inci yıldönümüyle ilgili tek laf etmedi. Oysa Başbağlar da Sivas da bizim ortak acımız“ dedi.

 


“Türkiye Cumhuriyet'inde ilk kez bu ülkenin gençleri ağız dolusu küfürlerle Başbakan'a küfür ediyor''

Muharrem İnce “Demirel – Ecevit çekişmelerinde, o günleri hatırlayan bir çocuk olarak ülkeninin Kars’tan Edirne’sine hiçbir köşesinde hiçbir Demirel’ci Ecevit’e küfür etmedi, hiçbir Ecevit’çi de Demirel’e küfür etmedi. Ama Türkiye Cumhuriyeti’nde ilk kez bu ülkenin gençleri ağız dolusu küfürlerle Başbakan’a küfür ediyor“ dedi. İnce’nin bu konuşması salondan büyük alkış aldı.

 


Bir gerizekalı yaptı diye

Gezi Parkı protestolarında da hükümetin hataları olduğunu kaydeden İnce, “Türkiye halkı camiye saygılıdır. Kimse orada içki içmez. Ama diyelim ki kendini bilmez bir gerizekalı bunu yaptı. Başbakanın bu konuyu sürekli gündeme getirmesi doğru mu? Bu insanları birbirine düşürmez mi? Sonuçta müezzin 'Ben görmedim' diyor. İşte gerçek din adamı bu. Onu da 6 saat terörle mücadele sorguladılar. İki haftalık izne ayırdılar. 'Elimizde görüntü var' dediler, hala yayınlacaklar“ diye konuştu.

 


Karar vereceğiz

Kürt sorunu ile ilgili bir soruya Muammer İnce şu yanıtı verdi:

“Beraber mi yasayacağız, yan yana mı yaşayacağız, ayrı ayrı mı yaşayacağız, buna karar vermek gerekiyor. Beraber yaşanacaksa o zaman, onları ötekileştirmemek gerekiyor. Ben Kürtçe konuşmak istiyorum, çocuğuma Kürtçe isim koymak istiyorum, köyümün isminin değiştirilmesini istemiyorum diyorsa onu anlayacağız. Bunlar ikna olmaz derseniz, dışlarsanız, ötekileştirirseniz, askerden medet umarsanız, AKP'ye hizmet etmiş olursunuz. Asker sizi kurtaramaz, siz kendinizi kurtaracaksınız, sandık sizi kurtaracak, demokrasi kurtaracak umutsuzluğa kapılmayın.“

1200 kişilik amfide sözleri sık sık alkışlarla kesilen İnce, “Lütfen alkışları en son toplu olarak alalım“ diye espri yaptı. Yargı bağımsızlığının, bağımsız medyanın olmadığına vurgu yapan İnce, “Tarafsız medya kuruluşlarına vergi cezaları yağdırıldı. Yargı bağımsılzılğını yitirdi“ diye eleştirdi.

 


''Avrupalı Türkler sandığa gitmeli''

Köln Üniversitesine konferans vermek için gelen Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) grup başkanvekili Muharrem İnce, gündeme ilişkin DHA'nın sorularını yanıtladı. Gezi Parkı olaylarından yerel seçimlere, yeni anayasa çalışmalarından Ergenekon davasına kadar birçok konuda açıklamada bulunan Muharrem İnce, CHP'nin geçte olsa Avrupa'da örgütlendiğini belirterek, Türkiye'nin geleceğini şekillendirmek için Avrupalı Türklere önümüzdeki seçimlerde sandığa gitmelerini istedi.

 


Gezi parkı olaylarına nasıl bakıyorsunuz ?

Türkiye'de insanları ötekileştiren, ayrıştıran ve aşağılayan bir başbakan var. Yani bul ülkenin gençlerine çapulcu diyen, bu ülkenin kurucusuna ayyaş diyen, hatta o gençlere sidikli diyen, onları kafası kıyak nesiller olarak tanımlayan, insanlara hakaret eden, onları küçümseyen onları önemsemeyen bir başbakan var. Bizler yetişkinler olarak o gençleri yıllarca Türkiye'nin sorunlarıyla ilgilenmedikleri için hep suçladık meğer yanılmışız. Gençler kendilerine hakaret edilmesine ve yaşam tarzlarına karışılmasına 'Dur kardeşim sen belirleyemezsin, dindar mı olacağım kindar mı olacağım sen karışamazsın, kaç çocuk doğuracağıma, sezeryanla mı doğum yapacağıma normal mi doğum yapacağıma sen karışamazsın, sigara ve içki içip içmeyeceğime, nasıl yaşayacağıma, başımı açacağıma Ya da örteceğime sen karışamazsın, beni dışlayamazsın, sana yüzde 49 oy vermiş olabilirler ama karşıda da bir yüzde 51 var, beni de anla, benim de başbakanım ol, herkesin başbakanı ol' diye meydan okudular. Belkide biz politikacıların, milletvekillerin yapamadığını o gençler yaptı. O gençlerin aralarında CHP'li olanlarda vardı mutlaka ama hepsi CHP'li değildi. Fenerbahçeli ile Galatasaraylı birlikte hareket etti. Bu ülkenin gençleri Cumhuriyet'in sahipsiz olmadığını, laikliğin sahipsiz olmadığını gösterdiler. Yaşam biçimlerine karışan başbakana meydan okudular ve açıkçası başbakanın da karizmasını çizdiler.

 


Önümüzdeki yerel seçimlerden neler bekliyorsunuz?

1989'da güçlü bir ANAP varken SHP geldi bütün belediyeleri sildi süpürdü. Ben 2014'de de böyle olacağına inanıyorum. Çeşitli çalışmalarla adaylarımızı en kısa sürede belirleyeceğiz ve Türk halkının 2014 yerel seçimlerinde ampulü sola çevireceğine inanıyorum.

 


Yeni anayasa çalışmaları ne durumda ve sizin bu çalışmalara bakış açınız nedir?

12 üyeden oluşan Anayasa Uzlaşma Komisyonu uzunca bir süredir çalışıyor. Türkiye Cumhuriyeti'nin 82 anayasası askerlerin yaptığı bir anayasaydı ama defalarca değişikliğe uğradı, pekçok demokratik değişiklikler yapıldı fakat yine değişmesi gereken yanları var. Türkiye'nin sivil, özgürlükçü, demokrat bir anayasaya ihtiyacı var buna hiç itirazımız yok fakat uzlaşılamayan yanları var, bizim kırmızı çizgilerimiz var, olmazsa olmazlarımız var. Anayasalar toplumsal uzlaşma metinleridir. AKP'nin ise uzlaşmak gibi bir derdi yok. AKP dayatmacı, uzlaşmaz, baskıcı, otoriter bir parti. AKP'nin Türkiye'yi özgürleştirmek, demokratikleştirmek gibi bir derdi yokki. Onların zihniyeti belli, Abdullah Öcalan'a özgürlük Tayyip Erdoğan'a başkanlık. Onların hayali bu, anayasadan istedikleri bu. Anayasadan başbakanın ve AKP'nin beklediği Türkiye'nin özgürleşmesi ve demokratikleşmesi değil, onların anayasadan anladığı kariyer planlaması.

 


Bu sıcak gündemde Ergenekon davası unutuldu mu?

Ergenekon davası unutulmadı. Türkiye'de özel yetkili mahkemeler mahkeme değil, iktidarın sopası bunlar. Özel yetkili mahkemeler gerçekten adalet dağıtmış olsaydı MİT müsteşarı için bir gecede kanun çıkarmazlardı. Özel yetkili mahkemelerle muhalif olan herkes cezalandırılıyor Türkiye'de. Nasıl ki geçmişte Yassı ada mahkemelerini milletimiz lanetle anıyorsa bu özel yetkili mahkemeleri öyle anacaktır. Ben o davalarda suçsuz yere içeride yatan onlarca arkadaşımızın olduğunu biliyorum. Tek suçları AKP'ye muhalif olmaları, tek suçları Türkiye Cumhuriyeti'nin karanlığa doğru gittiğini, cumhuriyetin dönüştürüldüğünü başkalaştırıldığını görmeleri ve AKP'ye muhalefet etmeleri, bunun sonucu cezalandırıldılar. Gerçekten suçlu olanlar da olabilir onlara itirazım yok ama o mahkemelerin bir mahkeme olduğuna inanmıyorum o mahkemeler bir çadır tiyatrosu görünümünde.

 


Bazı çevreler CHP'yi yeterince muhalefet yapamamakla eleştiriyor. Bu konudaki görüşleriniz nedir?

CHP muhalefet yapamıyorsa başkaları gelir yapar ama ben CHP'ye haksızlık yapıldığı görüşündeyim. Ben muhalefet ettiğimizi düşünüyorum ama bizden bazen yapmamamız gereken işleri de istiyorlar. Teknik olarak mümkün olmayan istekler haksız isteklerdir. Eksiklerimiz olabilir ama başka çok daha fazla eksikleri olan siyasi partiler var. AKP'ye koltuk değneği olan, AKP her sıkıştığında imdadına yetişen partileri görmüyorlar da kıyasıya mücadele eden CHP'yi mi görüyorlar. Bu konuda CHP'ye haksızlık yapıldığını düşünüyorum.

 

Önümüzdeki seçimlerde yurtdışındaki seçmenlerin de oy kullanması gündemde. Onlara ne gibi bir çağrıda bulunmak istersiniz?

Son aylarda yurtdışına fazlaca gittim. Orada gördüğüm yurt dışında yaşayan yurttaşlarımızın Türkiye'nin sorunlarına Türkiye'nin geleceğine ilişkin kaygıları oldukça fazla. Neredeyse Türkiye'de yaşayanlardan daha fazla takip ediyorlar olayları, ne olup bittiğini daha iyi görüyorlar. Bu duyarlılıklarını sandığa yansıtmalarını istiyorum, mutlaka oy kullanmalarını istiyorum. Türkiye'nin geleceğine imza atmaları lazım, sorumluluk olmaları lazım, bu konuda örgütlü olmaları lazım. Biz de CHP olarak gecikmiş de olsa artık Avrupa'da örgütleniyoruz. Almanya'da 3 milyon civarında yurttaşımız var, bütün Avrupa'da 5 milyona yaklaşan yurttaşlarımız var. Onlara Türkiye'nin sorunlarını düşünerek, Türkiye'nin geleceğini kurmak için sandıkta örgütlenmeleri gerekiyor. O en temel vatandaşlık görevlerini mutlaka yapmalarını istiyorum ve bunu yapacaklarına da inanıyorum.

(DHA)


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler