Gezi Parkı davası gerekçeli kararı açıklandı

Gezi Parkı direnişi eylemlerine ilişkin 9 sanık hakkında beraat kararı veren mahkeme, gerekçeli kararını açıkladı. Kararda beraat kararının ardından 15 Temmuz soruşturması kapsamında tekrar tutuklanan Osman Kavala’nın Gezi olaylarının finansörü olduğuna yönelik bir delil bulunamadığı belirtildi. Karar’da 2013'te alınan dinleme kararları için “Zehirli ağacın meyvesi de zehirlidir” ilkesi de göz önüne alındığında tapelerin yasak delil niteliğinde olduğu ve hükme esas alınamayacağı belirtildi.

Yayınlanma: 24.02.2020 - 16:44
Abone Ol google-news

Sivil toplum kuruluşları ve CHP heyeti geçen hafta davanın görüldüğü Silivri'de açıklama yapmıştı.  Fotoğraf: Kurtuluş Arı

İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi, 16 ismin “hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs” iddiasıyla ağırlaştırılmış müebbet istemiyle yargılandığı davayla ilgili 318 sayfalık gerekçeli kararını tamamladı. 

‘FİNANS SAĞLADIĞININ HİÇBİR ŞEKİLDE İZAHININ YOK’

Kararda Kavala’nın Gezi olaylarının finansörü olduğu yönündeki iddia üzerine dosya kapsamında MASAK raporunun alındığı belirtilerek, raporda Gezi olaylarının Açık Toplum Vakfı ve Anadolu Kültür A.Ş. üzerinden finanse edildiğini gösteren herhangi bir delilin sunulmadığı belirtildi. Kararda “İddianamede iddia edildiği şekilde Gezi eylemlerinin öncesinde veya sonrasında hangi transfer ile kime ne surette finans sağladığının hiçbir şekilde izahının yapılmadığı, tespitlerin afaki anlatım boyutunda bırakılıp delil ve takdirin savcılıkça değerlendirileceğinin bildirilmiş olduğu” denildi. Kararda, “İddianamede Kavala’nın Gezi olaylarına katılan şahısları finanse ettiği, eylemde kullanılacak malzemelerin temini için hesap numarası açtırdığına ilişkin hiçbir somut tespit ve belirlemenin de yapılmadığı, bu nesnelerin şiddet eylemlerinde kullanıldığını gösteren bilgi ve belgenin de bulunmadığı anlaşılmıştır” ifadeleri yer aldı. 

Kavala'nın tutuklanmasına gerekçe gösterilen tanık Murat Pabuç'un, iddianame hazırlanmadan sadece 3 gün önce savcılığa ihbarda bulunduğunun anlatıldığı kararda, ifadelerinin delil değerinin olmadığı da vurgulandı.

‘ZEHİRLİ AĞACIN MEYVESİ DE ZEHİRLİDİR’

Kararda, iddianamenin büyük bölümünün tape kayıtlarına dayandığı belirtilerek, 18 Haziran 2013’te alınan dinleme kararlarının hukuka aykırı delil niteliğinde olduğu ifade edildi. Kararda, "Yargıtay içtihatları ve "zehirli ağacın meyvesi de zehirlidir" ilkesi de gözönüne alındığında iddianameye konu tapelerin yasak delil mahiyetinde bulunduğu kabul edilmiştir" denildi. Kararda, aynı şekilde teknik araçla izleme kararlarının da hukuka aykırı olduğu vurgulandı.

Gerekçeli kararda, “Yargıtay içtihatları ve ‘zehirli ağacın meyvesi de zehirlidir’ ilkesi de göz önüne alındığında iddianameye konu tapelerin yasak delil mahiyetinde bulundukları kabul edilmiştir” ifadelerine yer verildi. Mimar Mücella Yapıcı’nın da aralarından yer aldığı 5 sanık hakkında daha önce beraat karar verildiği vurgulanan kararın kesinliştiği belirtildi.

BERAAT EDENLER HAKKINDA SUÇ DUYURUSU

Mahkeme, gerekçeli kararında, beraatine karar verdiği, aralarında Kavala’nın da bulunduğu sanıkların, yargılandıkları suçtan beraat etmelerine rağmen Gezi eylemlerinin sürmesine, polise direnilmesine yönelik eylemlerde bulunduklarını belirtti. İddianamede yazılı olmayan bu suçlar yönünden savcılığa beraat eden isimler hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu vurguladı.

MEMET ALİ ALABORA’NIN DOSYASI AYRILDI

Gezi eylemlerinin “vandallık” olarak nitelendiği kararda, eylemlerin hükümeti zor durumda bırakmak, istifaya zorlamak amacını taşıdığını vurgulandı. Aralarında Memet Ali Alabora’nın da bulunduğu firari 6 sanığın eylemlerin altyapısını hazırladığı, Otpor/Canvas bağlantıları ile ilgili ilgili iddiaların ciddi olduğunu belirtilerek dosyalarının ayrıldığı ifade edildi. 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler