'Gökçek'i koruyan birisi' gibi takdim ediliyorum

Eski Başkent Doğalgaz Dağıtım A.Ş Genel Müdürü Veysel Karani Demir, bugün basında, 'geçmişteki görevleriyle ilgili' bir takım iddiaların yer aldığını belirterek, Ankara Büyükşehir Belediyesi'nde göreve başlamadan önce Ankara Valiliği Mahalli İdareler Kontrolörlüğü'nde görev yaptığını söyledi.

Valiliğin bizzat onayıyla verilen görevler gereği, Ankara ili dahilinde bir çok belediye başkanlığıyla ilgili inceleme ve soruşturma yürüttüğünü bildiren Demir, hazırladığı raporların Valilik ve İçişleri Bakanlığı'nca değerlendirildiğini ve Danıştay'dan geçtiğini hatırlattı.

Bu görevleri kapsamında Ankara Büyükşehir Belediyesi, ASKİ ve EGO Genel Müdürlükleri'nin yanı sıra, SHP'li, ANAP'lı, DYP'li, Refah Parti'li belediye başkanları ve bu belediye başkanlarının yönetimindeki görevlilerle ilgili çok sayıda incelemede bulunduğunu ifade eden Demir, o dönemde, başta SHP'li Belediye Başkanı Murat Karayalçın olmak üzere Çankaya Belediye Başkanı Doğan Taşdelen, Haydar Yılmaz, Gölbaşı Belediye Başkanı Erdal Eren, Yenimahalle Belediye Başkanı Tuncay Alemdaroğlu ve bunların yönetimindeki belediye başkanlarıyla ilgili inceleme ve soruşturmalar da yaptığını söyledi.

Tüm incelemelerinde ne kadar objektif davrandığına belediye başkanlarının tanıklık edeceğini düşündüğünü ifade eden Veysel Karani Demir, şöyle devam etti:
''Benim görevim sırasında en çok yargı önüne gönderdiğim personel de Melih Gökçek idaresindeki Büyükşehir Belediye personelidir. Karayalçın'ın da çok sayıda dosyasını incelememe karşın sadece 1 dosyasıyla ilgili suç duyurusunda bulunma gereğinde bulundum. Buna karşılık Karayalçın'ın bir çok dosyasının işlemden kaldırılmasını önerdim, işlemden de kaldırıldı. Benim 'Melih Gökçek'i koruyan birisi' gibi takdim edilme yöntemi tamamen dayanaktan yoksundur. Büyükşehir Belediyesiyle ilgili benim yaptığım incelemelerde, herhangi bir işleme gerek görmediğim ve işlemden kaldırılmasını önerdiğim dosyalar bir şikayet üzerine İçişleri Bakanlığında tümü tamamen yeniden incelenmiş ve tüm dosyalar benim görüşüm doğrultusunda onaylanmıştır.''
 

"Bir sözün faturasını fazlasıyla ödedim"

Bir kısım medya tarafından doğalgaz ve bu konuda yapılan yayınların kendisini değil, Melih Gökçek'i yıpratma amacını açıkça ortaya koyduğunu savunan Demir, doğalgazdan kaynaklanan karbonmonoksit zehirlenmesinden hayatını kaybeden 7 gençle ilgili iddiaların da yanlış aksettirildiğini öne sürdü.
Demir, şöyle devam etti: ''CHP medyası 2 Ocak 2009 tarihli gazetelerin 1. sayfasında, 'Yılın ilk saatlerine kadar eğlenen ve alkol alan gençler daha sonra uykuya daldılar' demek suretiyle bu gençlerimizi suçlamışlardır. Kendi yaptıkları suçlamayı görmezden gelerek benim kesinlikle kastetmediğim ancak iyi ifade edemediğimi düşündüğüm sözlerimin çarpıtılarak olayın bir başka yöne çekilmesini kamuoyunun vicdanına bırakıyorum.
Benim ve kurumun hiç bir suçu olmadığı halde sırf yanlış anlaşılan bir ifade üzerine, gençlerin ailelerine duyduğum saygı nedeniyle onurumla istifa ettim. Yani ağzımdan çıkan ancak kastımı tam olarak ifade edemediğim bir sözün faturasını fazlasıyla ödedim. Ya aynı gençleri 'Alkol aldılar' diye suçlayan medya yöneticileri aynı erdemi gösterecek mi?''

Veysel Karani Demir, bu arada basında yer alan şahsıyla ilgili bir dava dosyası konusunda, 'Mahkemeyi etkileme' suçu oluşturacağı gerekçesiyle açıklama yapamayacağını sözlerine ekledi.