Göktaş hakkındaki ''gizli bilgileri açıklama'' davası

İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuksuz sanık Kemal Göktaş katıldı. Duruşmada savunmasını yapan Göktaş, hakkındaki suçlamaya neden olan belgenin, ''polisin Hrant Dink cinayetinin işleneceğini olaydan önce bildiğini ortaya koyan bir belge olduğunu'' söyledi.

Göktaş, Trabzon Emniyet Müdürlüğü tarafından İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne bilgisayar kanalıyla gönderilen istihbarat yazısının, Hrant Dink'i öldürmek için organize olan bir grubun elebaşı Yasin Hayal'in İstanbul'a geldiğini gösterdiğini anlattı.

Dink cinayetinin ardından söz konusu belgenin basında ve TBMM İnsan Hakları Araştırma Komisyonunun Hrant Dink cinayetine ilişkin çalışmasının raporunda da yer aldığını belirten Kemal Göktaş, belgenin ''cinayette bazı polislerin ihmalinin bulunduğunun en önemli delillerinden olduğunu'' savundu.

Göktaş, dava konusu belgenin ''Trabzon Emniyet Müdürlüğü, İstihbarat Daire Başkanlığı ve İstanbul Emniyet Müdürlüğünün bir bütün olarak önceden bilgileri olmasına rağmen gerekli önlemleri almadıklarını gösterdiğini'' iddia etti.

Kemal Göktaş, savunmasına şöyle devam etti: ''Dink cinayeti, Türkiye'de son dönemdeki en önemli cinayettir. Hrant Dink'in öldürülmesi iç barışa yönelik ve toplum yararına yönelik ağır bir saldırıdır. Yazdığım kitabın amacı Dink cinayetinde toplumsal sorumluluğu olan kesimleri ortaya çıkarmaktır. Bu yüzden medya, yargı, devlet olarak belirlenmiştir. Devlet görevlilerinin cinayetteki sorumluluğu kamuoyunun malumudur. Kitap, tamamen basın özgürlüğü çerçevesinde kamu yararı gözetilerek Anayasa ve uluslararası sözleşmeler çerçevesinde yazılmıştır. Suçlamayı kabul etmiyorum.''

''Müşteki'' Ramazan Akyürek'in ifadesinin alınması amacıyla Ankara Asliye Ceza Mahkemesine yazılan talimatın cevabının beklenmesine karar veren hakim, dosyadaki eksikliklerin tamamlanması amacıyla duruşmayı erteledi.

Duruşma sonra açıklamalar

Duruşma sonrası basın mensuplarının sorularını cevaplayan Kemal Göktaş, soruşturma süreci ve iddianamenin basın özgürlüğüne yönelik kasıtlı bir tutumu ortaya koyduğunu, davanın yasal süre dolduktan sonra açıldığını savunarak, şöyle konuştu:
''Nedim Şener'in yargılandığı davadan sonra bir başka kitaba ilişkin böyle bir dava açılması devletin bu cinayetlere ilişkin gazetecilerin araştırma yapmalarına, yayın yapmalarına yönelik tutumunu ortaya koyuyor. Geçtiğimiz günlerde meclise, faili meçhul cinayetlerde öldürülenlerin aileleri geldi ve devletten bu dosyaların yeniden açılmasını istedi. Bu konuda kamuoyunda bir duyarlılık oluştu. Buna rağmen halen Türkiye'de bu cinayetleri araştıranların ve bu cinayetlerde kamu görevlilerinin ihmallerini ve sorumluluklarını gösteren gazetecilerin yargılanması aslında Sabahattin Ali cinayetinden bu yana gelinen süreçte bunca yıla rağmen devletin bakışının öz olarak değişmediğini ortaya koyuyor.''

Göktaş'a destek olmak amacıyla duruşmayı izleyen gazeteci Nedim Şener de ''Kemal Göktaş hakkında şikayet dilekçesini veren Ramazan Akyürek'tir ama aynı zamanda Emniyet Genel Müdürlüğüdür. Ramazan Akyürek'in görevini ihmal ettiğine ilişkin iddiaları Emniyet Genel Müdürlüğü bu şekilde sahiplenmiştir'' diye konuştu.

İddianameden

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, ''müşteki'' Ramazan Akyürek ile Emniyet Genel Müdürlüğü Hukuk İşleri Dairesi Başkanlığının şikayeti üzerine Kemal Göktaş tarafından kaleme alınan ''Hrant Dink cinayeti medya, yargı, devlet'' adlı kitaba ilişkin soruşturma başlatıldığı anlatılıyor.

Kitabın 263. sayfasında istihbarat birimlerine ait olan, açıklanması yasak bulunan ve ''F4 raporu'' olarak adlandırılan belgenin yer aldığı anlatılan iddianamede, Göktaş'ın ''açıklaması yasaklanan gizli bilgileri açıklamak'' suçundan 3 ile 5 yıl arasında hapis cezasına çarptırılması isteniyor.