"Grevin nedenleri gerçekçi değil"

KKTC'de kamuda örgütlü 27 sendika, "Kamu Çalışanlarının Aylık Maaş, Ücret ve Diğer Ödeneklerinin Düzenlenmesi Yasa Tasarısı"na karşı bugün genel grev yapıyor. Sendikalar miting de düzenleyecek.

KKTC Başbakanı Derviş Eroğlu, Bakanlar Kurulu toplantısına girerken, grevle ilgili açıklama yaptı.

Grevin sendikal bir hak olduğunu ifade eden Eroğlu, hayati konularda grevi yasaklamanın da hükümetlerin hakkı olduğunu, bu nedenle Ercan Havaalanı'ndaki grevi yasakladıklarını, başka yerlerde yasak koymadıklarını kaydetti.

Grev nedeninin gerçekçi olmadığını söyleyen Eroğlu, Cumhuriyetçi Türk Partisi'nin (CTP) hükümetteyken meclise getirdiği yasa tasarısının tartışıldığını, sendikaların, kendilerinin hazırlayacağı tasarının son şeklini görmediğini belirtti.

''Biz seçim öncesi sendikalara ne söz vermişsek onun arkasında duruyoruz'' diyen Eroğlu, tasarının, sendikaların da görüşleri alınarak değiştirilmekte olduğunu söyledi.

CTP'nin getirdiği yasayı düzelterek, bundan sonra kamuda işe gireceklerle ilgi barem değişikliğini gündeme aldıklarını ifade eden Eroğlu, ''Bana göre eyleme de gerek yoktu. Bu sadece, bundan sonra devlete işe girecekler için'' dedi.

Ekonomik koşulların tedbir almayı gerektirdiğini, ek mesaileri kaldırmadıklarını, asgari düzeye indirdiklerini, eşel mobil uygulamasını 2 aydan 6 ayda bir olması şeklinde düzenlendiğini, emeklilerin maaşından vergi alınmadığını anlatan Eroğlu, sendikaların eylem nedeni olan tasarının, CTP'nin meclise sunduğu tasarı olduğunu, bunu değiştirmek amacıya gündeme aldıklarını söyledi.

Sendikaların, son şeklini verecekleri tasarıyı daha görmediğine işaret eden Eroğlu, kamuda bundan sonra işe gireceklerin barem düzenlemesinin yapıldığını, yeni işe gireceklerle daha önce devlette işe girenler arasında çok fazla maaş farkı olmayacağını kaydetti. Kamuda yeni işe gireceklerin, barem 4 yerine barem 1'den başlayacağını belirten Eroğlu, barem artışında performans ölçümüne de bakılacağını söyledi.

Eroğlu, ''Bütün haklarımız elimizden alındı diye yollara dökülen sendikaların aslında elinden alınan bir hakkı yok'' dedi.

Eroğlu, Başbakanlıktan da greve katılanlar olduğunu, buna itirazlarının olmadığını söyledi.
Hafta sonu yapılan ''Bilişim Adası Çalıştayı''na da değinen Eroğlu, çalıştayın, KKTC'yi bilişim adası yapma yönünde atılan ilk adım olduğunu ifade ederek, ''Ulusal Birlik Partisi'nin (UBP) KKTC'yi üniversite adası yaptığı gibi bilişim adası da yapacağını'' kaydetti.

Kıbrıs konusu

KKTC Başbakanı Derviş Eroğlu, 2003-2004'te olduğu gibi, ''çözüm isteyenler ve istemeyenler'' diye yine ülkenin bölünmeye çalışıldığına işaret ederek, Kıbrıs'ta çözüm arayışlarının UBP hükümetleri döneminde yapıldığını, ''UBP çözüm istemez'' laflarının artık tadının kaçtığını söyledi.

Kıbrıs'ta yaşayabilir ve Kıbrıs Türk halkının bu topraklarda ebediyen güven içinde yaşamasını sağlayacak bir anlaşma peşinde olduklarını anlatan Eroğlu, Kıbrıs'taki iki devlet, iki halk gerçeği temelinde bir anlaşma olması gereğinin altını çizdi.

Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat'ın fazla esnekliğe gerek duymadan, halkın beklentileri doğrultusunda davayı savunmasını söylediklerini belirten Eroğlu, ''Bunun, 'Sayın Cumhurbaşkanı ile başbakan kavga ediyor' anlamına getirilmeye çalışılması bana göre düşündürücüdür. Sayın Cumhurbaşkanı ile kavgam yok'' diye konuştu.

Ülkenin başbakanı olduğunu, düşüncelerini ve endişelerini halkla paylaşmasının asli görevi olduğunu vurgulayan Eroğlu, ''KKTC devletini yaşatma, KKTC halkının mutluluğu, esenliği ve refahı için uğraş verme görevi bana halk tarafından verilmiştir'' dedi.

"O göç o zaman gerçekleşir"

Taviz verilmesinden yana değil, haklı davanın savunulmasını ve halkın hak ettiği anlaşmaya ulaşılmasını istediklerini kaydeden Eroğlu, ''Çözüm çözüm diye diye gider yarım saatte atarsınız imzayı, ama ondan sonra siz çözülürsünüz. Şimdi sendikaların 'bu yasa göç yasası' dediği o göç, o zaman gerçekleşir. Biz, Kıbrıs Türk halkının bu topraklarda ebediyen yaşamasını istiyoruz'' diye konuştu.

Taviz vererek bir anlaşma yapmanın kolay olduğunu, Cumhurbaşkanı Talat ile bir kavgasının olmadığını, halkı uyarmanın da görevi olduğunu dile getiren Eroğlu, Cumhurbaşkanı Talat'ın masada fazla esnek davranmamasını, haklı olduğu konuda sonuna kadar ısrarlı olmasını arzuladığını kaydetti.

Bir anlaşmanın karşısında olmadıklarını ifade eden Eroğlu, ''Ben sadece Dr. Derviş değilim. KKTC halkının seçtiği başbakanım. Benim sorumluluğum müzakere masasında olandan daha az değil'' dedi.